20 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

20 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 5 Çilek ucuzluyor Harice çilek gönderilecek mi ? İhracat ofisi bu hususta teşebbüste bulunuyor Ihracat ofisi çilek ihracatı için, çilek tacirlerile temas etmektedir. Çilek tacirlerile, bir Fransız tay- yare şirketi arasında bu husustaki müzakerat ilerlemiştir. £ Fransiz şirketi, buradan Parise kadar, bir kilo çilek için 50 kuruş nakliye . ücreti istemektedir. Çilek tacirleri nakliye ( ücretinin ( indirilmesini istiyorlar. Diğer taraftan Almanyaya da çilek satılması düşünülmektedir. Bu hususta, Berlin ticaret mü- messilinden, taze meyva ithalâtı yapan Alman ticarethaneleri hak- kında malümat istenmiştir. Piyasada çilek fiatleri ucuzla- maktadır. Dün toptan 100 kuruşa kadar çilek satılmıştır. Ihracat ofisinden verilen malümata göre bu seneki çilek istihsalâtı 1 buçuk milyon kilo olacaktır. Müthiş cinayet Bir köy imamını boğarak öldürmüşler Kuşadasının Aziziye köyünde tüyler ürpertici bir cinayet olmuş- tur. Köy imamı elli beş yalarında Ali Rıza efendi; köy odasında yattığı sırada pençereden giren müsellâh dört şahıs tarafından yaralanmak ve boğazı iple sıkık mak suretile öldürülmüştür. » Cinayetin sebebi; imam Ali Rıza €fendi tarafından köyde inşa edi- lecek Omektep için köylülerin teberru suretile verdiği paraları tahsil için mutemet tayin edilmiş olmasıdır. Katiller; Ali Rıza efen- dinin üzerinde buldukları 10 lira parayı almışlar ve başka parası bulunmadığını anlayınca zavallıyı Boğmuşlardır. Ali Rıza efendi; askeri müte- kaidindendi. Köyde imamlık yapa- rak geçiniyordu. Katillerin meydana çıkarılmasına çalışılmaktadır. Ispanyada grev Madrit 19 (A. A.) — Evvelce haber verildiği veçhile nakliyat işlerinde umumi grev ilân edil- miştir. Grev münasebetile sükün haleldar olmamıştır. Buğday ihracı Bu sene ihracat ihtimalleri azalıyor Anadoluda mahsul vazileti iyidir. Dünya buğday vaziyeti hakkında alınan haberlere bakılırsa, bu sene dünda buğday istihsalâtı geçen senekinden az olacaktır. Sovyet Rusyada) mahsulün az olduğu haberleri teyit etmektedir. Sovyet- lerin bu münasebetle Velâdivustok tarikile, Avusturalyadan buğday mübayaatına girişmek üzere müza- kerata başladıkları söylenmektedir. Diğer taraftan Hindistanda davam eden kuraklık buğday istihsalatına çok tesir yapmıştır. Bundan başka Kanada ve Amerikada geçen seneye nazaran az buğday ekilmiştir. Bu vaziyet karşısında, Türkiye- nin cihan pazarına buğday satmak imkânları çoğalmaktadır. Ihracat ofisi, bu münasebetle ihracat hakkında, buğday tacir- lerinin neler düşündüğünü, bükü- metten ne gibi yardımlara ihtiyaç olduğunu öğrenmektedir. Ithalât, ihracat Nisan ayına ait bir istatistik Ihracat ofisince hazırlanan ista- tistiğe nazaran 1932 senesi Nisan ayında Türkiyeye 5,606,108 lira kıymetinde 26,434,093 kilo muh- telif eşya ithal edilmiştir. 1931 senesi nisanında ise 10,551,461 lira kiymetinde 33,227,068' kilo eşya ithal edilmişti. Binaenaleyh 1931 senesi nisan ayı zarfındaki ithalatımız 1932 senesi nisanındaki ithalâta nisbetle 4,945,355 lira fazladır. 1932 senesi nisan ayı zarfında türkiyeden 6,765,163 lira kıyme- tinde 46,151,103 kilo muhtelif eşya ihraç edilmiştir. Geçen sene nisanında ise 10,119,805 lira kıy- metinde 38,655,517 kilo eşya ibraç edilmişti. Binaen aleyh nisan 1932 zarfındaki ihracatımızın kıy- meti 93İ senesi nisanında yapılan ihracattan 3,354,642 lira noksandır. 1932 senesi nisan ayı zarfında- ki ithalatımızın kıymeti ihracatı- mızın kıymetile mukayese edilince ihracat kıymetinin ithalat kıyme- tini 1,161,055 lira tecavüz ettiği görülür. Bu vaziyete nazaran Türkiyenin 1932 senesi ilk 4 ayı zarfındaki ticari muvazenesi 9,718,444 lira fazlalıkla kapanmış oluyor. Hak buki Türkiyenin 1931 senesinin ilk dört ayı zarfındaki ticari muvazenesi 4,840,300 lira noksan- lıkla kapanmıştır. Ayaklı ansiklopedi Geçen hafta Amerikadan Lon- draya matmazel Nathalie Buck- nal isminde genç bir kız gelmiştir. Bu kız ayaklı ansiklopedidir, bik mediği şey yoktur. Genç kız bir sinema şirketinde memurdur. İşi gücü her hangi bir mesele hakkında sorulan suallere cevap vermektedir. Bu sualler çok muhteliftir. Kâh kurunu vüs- tada mimariye, kâh muhtelif mil- letlerin âdetlerine, kâh ilmi me- selelere dair çevap verir. Genç kız henüz 28 yaşındadır. Zeytinyağları İmalâthaneler için yeni makineler isteniyor Ayvalık, Balıkesir zeytincileri, zeytinciliğin inkişafı çareleri hak- kında iktisat vekâletinden ticaret odasına bir rapor vermişlerdir. Bu raporda, memleketimizdeki zeytin imalâthanelerinin ekseri- sinin iptidai vesaitle çalıştığı izah edilmekte, bu mıntakaya daha asri büyük makineler: kurulması istenilmektedir. Bunun için de, sanayi ve maadin bankasının, ayvalık ve balıkeşir zeytinyağ işlerile (alâkadar olması arzu edilmektedir. Hindistanda Bombayda yeni müsademeler 3 günden beri uyumıyan polis bitkin bir halde Bombay, 19 (A.A.) — Polislerin ekserisi 3 günden beri bilâinkita vazife görmüş olduklarından yor- gunluktan bitgin bir halde bulun- maktadırlar. Şimdiki balde şehirde nisbi bir sükünet hüküm sürmektedir. Yağ- macılık hareketleri süratle bastı- rılmıştır. eo Maamafih (mensucat imalâthanelerinin bulundukları mıntakadaki sükünetin muvakkat olmasından ve kargaşalıkların yeniden daha şiddetle başlama- sından endişe edilmektedir. Bombay, 19 (A.A.) — Karışık- lıklar devam ediyor. 6 ölü ve 30 yaralı sayılmıştır. 40 mensucat fabrikası kapanmış ve 50 doku- macı tevkif edilmiştir. Bombay, 19 (A.A.) — Şehir her gün mütemadiyen ve yüzlerce gelmekte olan. muhacirlerle dolu- dur. Fransız kabinesi Lebrun - Herriot mülâka- tında neler konuşuldu Paris, 19 (A.A. ) — Lebrun- Herriot mülâkatını mevzuu bahis eden Matin gazetesi her iki devlet adamının Lozan konferansı hak- kında konuşmuş olduklarını tah- min ediyor ve çünkü bütün umumi tahminlerin M. Herriotun hariciye nezaretinde M. Tardieuye halef olacağı merkezindedir, diyor. Bu gazete meclis mahafilinde henüz miktarı" "tespit' edilmemiş bulunan bir ekseriyete istinat etmek suretile geniş bir temerküz kabinesinin tesisi lehinde sarih bir cereyan teressüm etmekte olduğunu, fakat bir kartel hükü- metinin meydana gelmiyeceğinin muhakkak (bulunduğunu ilâve ediyor. Do-X tayvaresi New - York 16 (A.A.) — Bir kaç ay evvel Cenubi Amerikadan buraya gelmiş olan Do-X Dornier tayyaresi bu sabah Harbour Grace istikametinde havalanmıştır. Burada Atlas denizi ve Aceres adaları tarikile Lizbona muvasalat için tekrar uçacaktır. Tayyare takriben 12 ay evvel Lizbondan cenubi Amerikaya uçmuştu Cemiyeti Akvam Masrafın azaltılması için tedbir alınacak Cenevre, 19 — Cemiyeti ak- vam meclisi bu gün toplanacaktır. Mecliste Irakın Ingiliz mandası altından çıkarak müstekil bir bükümet olması tetkik edilecektir. Bundan mada cemiyet masrafı- nın azaltılması için İngiliz heyeti tarafından verilen O muhtarada müzakere edilecektir. Son zamanlarda iktisadi buhran yüzünden bir çok hükümetler Cemiyeti akvam hisselerini vere- memişlerdir. Bunlardan bir kısmı da masrafın çokluğundan şikâyet ediyor. Bu sebeple masrafın azal- tılmasının kabul edileceği muhak- kak addolunuyor. M. Makdonald Londradan ayrıldı Londra, 19(A.A.) — M. Mak- donald, Lossiemouth'a azimet et- miştir. Mumaileyh 13 Haziranda Londraya dönecektir, AKŞAM'ın tetrikası: No: 116 Ismail Kemal B. prens Sabahaddin beye istinat ederek Ahmet Rıza bey ve arkadaşları ile esaslı bir mücadeleye girişeceğini ( açıktan açığa söylüyor ve: —Bu memleketi yarın biz idare edeceğiz,... Onlar yine bu- rada mücadelelerine devam ede- cekler, diyordu. Ismail Kemal B. herşeyden evvel kazandığı itibari muhafaza etmek Jöntürkler' arasında tabii ve daimi bir (baş) addedilmek isteyordu. lik günlerdeki bu ittihat arzusunu kongre kâtibi Ali Fahri beye göndermiş olduğu şu mektubu pek bariz bir surette gösteriyor. “ww. Bir âtii karipte sahayifi tarihe geçeceği şüphesiz olan kongre müzakerat ve mukarrera- tını son defa gözden geçirdiğimiz sırada son celsedeki en mübim beyanatımın her nasılsa kaydedil- memiş olduğunu arzeylemiştim. Bendeniz gibi ömrünü istihsali hüriryet ve meşrutiyet mücadele- sine vakfetmiş bir adamın bütün vatandaşlara isma edilmesi lâzım gelen ifadatı noksandan âri bulun- mak... Bu sebeple zabıtlara ilâve edilmek üzere mezkür nutkumu takdim ediyorum. “Ermeni murahhaslarından Sis- yan efendi söz isteyerek; Kanunu esasiyi selâmeti kavmiyelerine bir âleti yegâne olarak kabul edemi- yeceklerini beyan etmesi üzerine kendisine şu suretle mukabele eyledim: — Ekseriyet namına bu sözleri reddederim. Biz davanızda haklı olduğunuzu (tanımakla beraber tarafeyn hakkında menafii müte- saviyeyi mucip ve sizin için dahi kabili tatbik olacak bir zemini ıslahat taharri ediyoruz. Eğer siz ayrıca kendinize mahsus bir ka- nun yapılmasını istiyorsanız cevap olarak, hayır, hayır.. Daima hayır deriz. Bu suretle daima size mu- halif kalacağız. Devleti Osmaniye- nin eczasından bulunduğunuz müd- detçe bizim için olduğu gibi sizin için de kanun, kanunu esasi ola- caktır. Davanızı müdafaa edişim size hoş görünmek için değildir. Onu odevletimin, obükümetimin menfaatı namına müdafaa ediyo- rum. oVatanımın, memleketimin selâmeti namına müdafaa ediyo- rum, siz istemeseniz de müdafaa edeceğim.. Sizi bir unsuru müstekil olarak değil osmanlı sıfatile tanırız. Osmanlı olmak haysiyetile hu- kukunuz vardır. Bir devlet gibi bizimle müzakereye (o girişmeğe teklifatta bulunmağa (hakkınız yoktur. Kanunu esasiyi bahşeden Avrupa değil devletimizdir. Şunu da bilmeniz lâzım gelirki biz burada yalnız Türklerden ibaret de değiliz, Rumlar, Araplar ve saire de vardır. ,, Nasıl anlaşacaklar? Yeni fırkalar karşı karşıya vazi- yet aldılar. Belki Ismail Kemal bey müstesna, fakat diğerleri anlaşmak, birleşmek (arzusunu terketmiş değillerdi. Bir tarafta ( Terakki ve İttihat ) cemiyeti hariçte ve dahilde teşkilâtı olan yegâne cemiyet idi. Prens Saba- haddin beyin ise parası vardı. Ittihatçıların belini büken dert parasızlıktı. Zaman oluyordu ki iki üç lira bulamadıkları için gazetelerini çıkaramıyorlardı. Işte bu sebeple her iki taraf ta anlaşmak. arzusunda. idi, hattâ 20 Mayıs 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Mubarriri : 4 (Osmanlı)nın ilk nüshasinda prens Sabahaddin bey şöyle 'yazıyordu: “Biz tarafeyni teşkil eden ze- vatı muhteremenin efkâr ve itika- datını bir hürmeti dindarane ile tazim ederiz. Çünkü her iki fır- kanın da muhaleseti kalbiyelerine, hissiyatı vatanperveranelerine em- niyeti kâmilemiz vardır. Nasıl olmasm ki kimi âli saraylarını ve her türlü huzur ve saadetini bilâ futur ziri payı istihkarında çiğne- yerek cevher meyanından kıymet- tar bildiği ovatanı muazzezine veda ile Avrupanın bir şebrizl kendisine menfayı ihtiyari ittihaz etmiş, kimi meratibi beşeriyenin bir payei bülendine vasıl olmuş iken evlât ve ayalini, memuriyet fevkalâdesini terkederek (*) mey- danı hamiyete atılmış, kimisi Fiza- nın ateşin kum deryalarını aç, susuz aşarak bu cihadı mübareke koşup gelmiş bir takım fedakâranı ümmettir. Bu bapta ihtilâfı efkâr ise bizce hükümsüzdür. Çünkü esas ihtilâf Oomaksadı mukaddeste değil, ona vusul için ibtiyar olunan tariki mesaidedir. Bir gün gelecek ki aynı nok- tada ihvanı hamiyetimizle birleşe- ceğimiz şüphesizdir. ,, Prens ermeni fırkalarile de anlaşmak ve teşriki mesai etmek taraftarı idi. Kongre müzakeratı da esasen bu noktayı göstermiştir. Bunların her tarafta, hattâ Terakki ve lttihattan ziyade ve cidden muntazam teşkilâtları vardı. Sonra prens, onlarla anlaşarak muhtemel ( fenalıklarının önüne geçmek düşüncesinde idi. Onlara da şöyle hitap ediyordu: “Ermeniler için ittihaz edilecek iki tarik vardı. Birincisi Osmanlı sancağı altında paşalık, ikincisi Rusyaya iltihak etmektir. Üçüncü tarik yani Bulgarlar vesair Balkan hükümetleri gibi bir idarei müs- takileye nail olmaları hususuna gelince bunun icrası aklen ve siyaseten muhaldır... Demek olu- yor ki Ermeniler için ya Türk : veyahut Moskof tabiiyeti altında yaşamaktan başka çare yoktur. Bu iki şıktan hangisini tercih etmek meselesi ise Ermenilerin kendilerine ait bir vazifedir. sw. Islâhat talebeden türklerin hemen umumiyetle usulü meşruta taraftarı olacağı cümlece malüm- dur. Hükümdarın tebdilile mevcut olan ademi intizamın refolunacağına kani olanlar pek mefkuttur. Havası fena bir karyenin ismini değiştir- mekle sekenesinin ahvali sıhhiyesi ıslah edilmiş olamaz.. Ayni veç- hile şekli idare tebeddül etme- dikçe hükümdarın tebdilile ahvali memleket bir hali intizama ifrağ olunamaz. İşte bu sebebe mebnidir ki Ermenilerle Türkler ve akvamı saire el birliğile idarei merkezi- yenin ıslahına gayret eylemelidirler, Binaenaleyh husul arzu olunan ittifaktan Ermenilerin istifadesi evvelâ can ve mal ve ırzlarının tecavüzden masun kalmasından, saniyen (o Türklerle beyinlerinde mevcut kalan burudetin müveddete tahavvül eylemesinden hası! olacak fevaittir... (Arkası var) () Burada yine Ismail Komal bay kastediliyor. Çünkü Ismail Kemal boy son 'defa Trablusgarp .walisi idi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: