26 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

26 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 10 Sinema şehrini heyecan içinde Akşam bırakan bir cinayet Kıskançlık yüzünden bir rejisör genç bir artisti, filim çevrilirken Faciaya sebep olan Clara Smith Nevyork nisan 5 (Hususi mu- habirimizden ) — Hollivut yıldız- ları, büyük bir heyecan ve asabiyet içindedir. Bunun sebebi de, geçen hafta Hollivutta vukubulan ve ilk defa stütyoyu kanla boyayan feci cinayettir. Bu faciann kahramanı Çariy Woppers isminde bir rejisördür. Rejisörün yeni doğmakta olan genç ve güzel bir yıldıza besle- diği derin sevği, kendisini felâ- kete ve cinayete sürüklemiştir. Amerika efkârıumumiyesini ve bilhassa sinema mahafilini derin bir heyecana düşüren bu aşk faciası, senaryolarda gösterilen en esra- rengiz ve mulâk cinai filimlere benziyor. Gazeteler tarafından ismi mek- tum tutulan büyük filim şirketle- rinden biri, rejisör Carly Wop- persi cinai bir filim senaryosunu tanzime memur eylemiştir. Filmin mevzuu şu idi: Asil bir aileye mensup bir genç, garip tabiatli, Hayalâta düşkün güzel bir kızın kalbini kazanmak için kaçakçı oluyor. Delikanlı, bu kaçakçılıkta göstereceği cür'et ve maharetle, sevdiği kızın takdirini ve binnetice sevgisini kazanacağını ümit edi- yor. Fakat sabıkalılar, haydutlarla gece ve gündüz vuku bulan temas ve münasebetleri, bu genci tehli- keli ve korkunç maceralara deh- şetli bir iptilâ beslemeğe ve en nihayet Amerikadaki korkunç haydut çetelerinin birinin başına geçmeğe sevk ediyor. İki rakip çete (o wukubulan Omüsademede delikanlı, hasimlerinin kurşunları altında can veriyor. Filmin mevzuu rejisörün pek ziyade hoşuna gittiği cihetle, film- de Gangoter yani kaçakçı rolünü oynayacak artistleri intihaba baş- lamıştır. Rejisör, “bütün dikkatını bu cinai filmde baş rolü oynaya- cak kadın artisti intihaba atfet- ve güzel Clara Smithe, garip ta- biatlı ve hayalata düşkün genç kız rolünü vermiştir. Şimdi sıra aşk yüzünden Gan- goter olan asıl delikanlının rolünü oynayacak aktörün intiha- bma gelmişti. Rejisör Woppers taharriyatına odevam (ederken çıldırasıya osevmeğe (o başladığı Clara Smith ile birgün otomobille tenezzühe çıkmıştır. Yolda büyük bir süratle giderken direksiyonda bulunan genç artist, yalnış bir manevre neticesinde, karşıdan gelmekte (olan bir otomobile bindirmiştir. Bu müsademe, zayiatsız geçmiş ve öbür otomomilin (içinden atlet tavurlu, uzun boylu, sert ve haşin bakışlı bir genç inerek i bu kazaya acemilik yüzünden sebebiyet overen genç artisti © müstehziyane ve lâkaydane bir , edaile süzmüştür. Bu istihzadan küplere binen genç kız, küstah gencin suratına bir tokat indirmiş, fakat ensesinin altında yediği şiddetli bir yumruk ile yere kendinden geçmiş bir > halde serilmiştir. Claraya yumruğu indiren genç, rejisörün mukabelesine intizaren © müdafaa vaziyeti alırken, rejisör mukabeleye aslâ lüzum görmemiş bilakis, meçhul gence dostane bir eda ile elini uzatarak: — Sinemada oynamak ister misiniz? Sualini sormuştur. Yediği şiddetli bir yumruktan yavaş yavaş kendine gelmeğe başlayan genç artist, bu muame- leye hayretle bakarken, rejisör meçhul gençle pazarlığı pişirmiş ve cinai limde kahraman rolünü oynayacak delikanlıyı bulmuştur. Rejisör, o günden itibaren Ralf Tesmen denilen bu gençi yetiştirmeğe, filimde nasıl oyna- yacağını öğretmeğe başlamıştır. Filim için bu hummalı hazırlıklar devam eder dururken, stüdyoda çalışan bütün aktörler, bütün makinistler, başta rejisör Woppers olmak üzere herkes Claraya çıl- dırasıya âşık ulmuştu. Fakat Clara bunlara hiç aldırmıyor, Ralfı o çıldırasıya seviyordu. Bu haşin ve kaba tabiatlı genç, onun için ideal bir âşıktı. Ralf da ya- vaş yavaş, genç kızın cazibasine kapılmış o da genç yıldızı sev- meğe başlamıştır. Rejisör Woppers aşkının muka- belesiz kaldığını ve Clara ile Ralfın çifte kumrular gibi birbir- lerinden (o ayrılmadığı (o görünce derin bir yese kapılmış, muka- bele görmeyen büyük aşkının intikamını almağa karar ver- miştir. Muvaffakıyetle çevrilen filmin ancak son kısımlarıni filme almak kalmıştır. Bu sahnede Gangoster reisi rolünü oynayan genç asilzade, öldürttü Rejisör Çariy Woppers maşukasının kapısı önünde, rakip- leri tarafından öldürülecekti. Woppers, filim mucibinçe Gan- goster rolünü oynıyacak ve Ralfı vuracak aktörleri seçmiş, taban- calarını devirmiş, fakat hakiki kurşunlarla doldurmuştur. Sahne tamamen hazırlanmıştı. Clara kulisinden sahneyi seyredi- yordu. Ralf sahnede maşukasının evini tasavir eden kapıya doğru ilerilerken köşelerde saklanmış olan aktörler, rejisörün işareti üze- rine Ralfa hücum iylemişler ve tabarcalarını üzerine boşaltmış- lardır. Ralf, sendeliyerek yere yı- kılmıştır. Sahne bitmiş, filmin son kısmı da alınmıştı. Rejisörün emri üze- rine makineler durmuştu. Fakat Ralfın sahne bittiği halde, yerin- den kalkmaması, evelâ Claranın aazarı dikkatini celpetmiş ve tatlı bir sesle ona hitap ederek: — Rak, Ralf, sahne bitti, şa- kayı bırak ta kalk demiş, fakat zavallı genç te hiç bir hareket görülmemiştir. Bunun üzerine daha ziyade telâş ve meraka düşen genç kız eğilerek âşıkını kaldırmak istediği zaman, kalbinin tam iki yerinden vurulmuş ve ölmüş bulunduğunu görmüş, çığlığı basmıştır. Yapılan tahkikat neticesinde, bu cinayeti Rejisörün kıskançlık yüzünden yaptırdığı o anlaşılmış ve kendisi tevkif edilmiştir. Cinayetin Amerikada ve bilhassa sinema âleminde ne büyük bir heyecan uyanditdığını söylemeğe hacet yoktur sanırım. “XX Londrada cambaz mektebi Londrada cambazlar için bir mektep açılmıştır. Buraya küçük yaşta kızlar alınmakta ve kendilerine muhtelif jimnastikler, danslar ve cambazlık öğretilmektedir. talebesinin idmanlari görülüyor. Resmimizde mektebin bir sınıf We... > mma. Tetrika No 36 ——— — an 26 Mayıs 1932 26 Mayıs 1932 BEŞ YÜZ MİLYON İNSANA HÜKMEDEN KADIN Tarihi aşk, ve aşk, ve Nakıli : Ye Ho-Lon-To şu sözleri söylemek cesaretini gösterdi: — Bu günlerde çok hasta olan Imparatorumuz maazallah vefat edecek olursa, maibi hükümet mevkiini ben işgal (oedeceğim, efendim, siz değil. Zira, ben, çok geçmeden imparatoriçe valide olacağım. Karnımda bir çocuk var. Mağrurane, parmağını karnına götürdü. Bu küstahlıktan şaşırarak, Ye-Ho biran tefekküre daldı. Sonra, dedi ki: — Rica ederim, çabuk doğu- runuz, efendim. İmparatoriçe va- lide olmak arzusu, anlıyorum, bir kadın için pek büyük bir emeldir. Ve bu sözleri söyledikten sonra, istihfafkârane omuz silkerek uzak- laştı. Ye-Ho, kendi kendine düşünü- yordu: “Bu avanak kadın, bu sözleri söylemekle, kendi ölüm beratını kendi elile imzalamış oldu. Bu karı, karnındaki tohumla beraber, kocasının tabutunu takip edecekti.,, Bu fikri dimağına yerleştirince, artık gülümsedi. Kendini kapıda bekleyen baş haremağasının ya- nına gitti. Mahremi esrarma projesini açtı. Şayet bir darbei hükümet yapmak fade etmek istediğini söyledi. Ona göre tertibat alınmasını emretti, Sonra, sadık Yong-Lou'sunu yanına çağırttı, onada ayni şey- leri bildirdi. Mançu muhafızların- dan istifade etmek niyetinde ol duğunu haber verdi. Cenerallardan kendine sadık olanları da meseleden haberdar etti. Çağırılınca ordularile hareket etmelerine dair onlara emirler verdi. Ye-Ho, böylelikle boğaz boğaza kavgalara hazırlanmış bu- lunuyordu. Ona, kim karşı dura- bilirdi ? Ve, bütün bu işleri bitirdikten sonra, yatağına, rahat ve huzur içinde uzandı. Bu esnada, Impa- rator, vücudunun humma içinde yanmasına rağmen, gene, gizli kapıdan, eğlence (mahallesine kaçıyordu... Yeni sefahat maçera- ları peşindeydi. Darbei hükümet Bütün Imparatorluk dahilinde şu haber yayılmıştı: Mukaddes adam “çiçek açmış,,... Bu nazikâne tabir, Çinin müthiş çiçek (hastalığına (yakalanmak demekti. Imparator pis mahallelerde do- laşa dolaşa “Kara çiçek,, denilen hastalığa tutulmuştu. Bu hastalık, maazallah yaman bir hastalıktı. Tesiri Aksayı şarkta müthişti. Ekseriyet itibarile, insarı, sürükler götürürdü. Bilhassa, genç impara- torunki gibi, zaten nahif, mariz, zaif vücutları.. : Bütün saray, daha şimdiden imparatoru ölmüş addetti, Sarayın içinde, herkes, kendi vaziyetinin, ne olabileceğini düşün- meğe başladı; şu veya bu ihtimale karşı cephe almağa kalkıştı. Ortalık heyecan içindeydi. Neti- cenin ne olacağı malüm değildi. Genç Imparatoriçe zevce, gerçi gebeydi amma, çocuk doğurma- sına henüz vakit vardı. Hem, macera ror romanı (va -Na) sadece bir kız da doğurabilirdi. Bu takdirde, tahtın varisi kim olduğu meselesi gene halledilmemiş sayılırdı. Mançu'lar ve Çinliler kumar- baz ahlâklı insanlardır. Herkes at yarışlarında imiş gibi, impara- torluğun muhtemel namzetlerinden biri tarafına taliini sürmeğe baş- ladı. Kimi imparatoriçe Ye-Ho'- nun azmine, iradesine güveniyordu. Herhalde onun dediği olacağına kani bulunduğu için, Ye-Ho'ya taraftar görünmekten geri dur- mayordu. Kimi de imparatoriçe zevcenin bir erkek evlât doğur- ması ihtimalini nazarı itibare ala- rak, daha şimdiden, açıktan açığa onun taraftarı görünüyor, şansını böylece deneyordu. Hülâssa, saray içi, artık, entri- kaların kaynaştığı fesat yuvasi haline gelmişti. Gizlice idam edilen sabık baş hadım ağasının zamanındaki vazi- yeti çoktandır geçmişti bile... Gizliden gizliye küçük küçük fırkalar teşekkül ediyorlar. Bun- ların mensubiyni yekdiğerlerinin gözlerini oymağa uğraşıyorlardı. Ye-Ho'yu memnun eden bir şey varsa, o da, muarızlarının mütte- hit bir cephe teşkil edememeleri, kendi aralarında inkısama uğra- , malarıydı. Yeni baş harem ağası Li-Lien, selefinin yokluğunu hissettirmi- yordu. Bütün dönen dolapları haber alarak, bunları, tam zama- nında, sıcağı sıcağına hanımına yetiştiriyordu. Hele son günler zarfında, ku- lağı daimi surette kirişte bulunu- yordu. gizli deliklerden odalar- daki muhavereleri dinliyor; kapr- lara kulağını yapıştırıyor; muhalif grupların mensubininin evlerine giz- lice adamlarını sokuyor. Şüpheli adamın ne fikirler perverde etliğini öğrenmeğe uğraşıyordu. Öğrendi- gi haberleri, her akşam, hanımına bildiriyordu. İmparatoriçe valide etrafında dönen dolapların hep- sine, âşina bulunuyordu. Düşman- ların kimler olduğunu, ne mak- sat beslediklerini öğrenmişti. Artık kararını vermişti: Kat'i ve nihai darbeyi vuracaktı! Istik- balde mahvetmek üzere gözüne kestirdiği insanların şüphelerini celbetmemek. onları kuşkullan- dırmamak için o kadar tedbirli davranmasını bilirdi ki, bütün hükümranlık tarihi esnasında, im- paratoriçenin niyetlerini evvelden kestirmek kimseye nasip olma- mıştı. ” (Arkası var) EMLÂK SAHIPLERİ! Emlâkiniz için süratle kiracı bulmak inizim Kiralarını muntaza- Emlâkinizin men tahsil edebilmek Emlâkinizin varıdatını temin edebilmek hususatında mutehassısla- Emlâk rın tecrübesinden istifade edebilmek için BLÂK İMES UMUM EMLÂK ACENTESİ müessesesine MURACAAT EDİNİZ! Adre Bahçekapı, Taş han No.20-21-22 Telefon: 20307

Bu sayıdan diğer sayfalar: