30 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

30 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Mayıs 1293 — AKŞAMDAN AKŞAMA Derebeyi ve Dersim Müellifi: Naşit Hakkı (75 sahife — Aynca, resimleri havi on iki parlak sahifeli bir ilâve — Fiyatı 50 kuruş — Hakimiyet matbaası — Satıldığı yerler: Ankara'da Akagündüz ve Anadolu Maarif kütüphaneleri; Istan- bul'da muallim Ahmet Halit kütüpha- nesi.) Hakimiyeti Milliye refikimizin yazı işleri müdiri Naşit Hakkı, mükemmel bir gazeteci beraber, ayni zamanda nafiz bir seyahat muharriri ediptir. Onun Cenevre'den gönderdiği son mektuplari, Hakimiyet karileri, büyük bir zevkle okumuşlardı. Naşit Hakkı, seyahatlerini yal- nız Avrupada yapmak fantazisini gösteren bir muharrir değildir. 1925 senesinde Şark'ta isyan çıktığı zaman, Vakit gazetesinin muhabiri olarak oraya - gimişti. - İsmini yukarı yazdığımız eser, o zamanki seyahatin yedi senedir muharririn dımağında durulmuş ve tebellür etmiş intibalarıdır. Arkadaşımız Selâmi İzzet de, şeyh Sait isyanına muhabir olarak gazetemiz tarafından ogönderil- mişti. O sıralarda, Naşit, Allahın günü, kızgın güneş altında, gözden kaybolur kaybolur, köy köy, etrafı dolaşır ve not defteri dolu olarak akşam üstü“ geri dönermiş. Selâmi'nin : — Yahu bugün nerelerdeydin Naşit ? Sualine kargılık — Hiç, şöyle » cevabını verirmiş. İşte, bu eser, o zaman aylarca süren bu tetkikin mahsulüdür. Fakat, Naşit Hakkı, uzun sene- lerden beri, hükümet gazetesinin en mesul makamını işgal ettiği ve bütün hadiseleri bizzat kerdi kotrolünden yegân yegân geçir- dikten sonra gazete sütunla- rına aksettirdiği için, Vilâyatı Şarkıyedeki Derebeylik meselesini yalnız mevzii ve mücerret halde bilmekte ( değildir. Memleketin kuş bakışı manzarası içinde, tet- kik ettiği mevzuun hususi ehem- miyetini ve can alacak noktasını da kavramıştır ve bize bunu bir dolaştım! öylece teşhir etmenin yolunu bulmuştur. Insan, ecnebi (omuharrirlerin tarihte mevcut uzak ve iptidai memleketlere dair yazdığı yazıları okuyor : — Allah Allahl.. Ne memle- ketler de varmış... Vaktile oralarda ne insanlar yaşamış! - diye hay- rette kalıyor. Naşit Hakkı, bize, kendi devri- mizde ve kendi milli hudutlarımız dahilinde ne garip yerler, ne garip insan ve ne garip âdetler bulun- ŞEHİR HABERLERİ Adalara su Belediye Avrupa- dan arteziyen makineleri getirtti , Şehir meclisi âzasından Emin Ali beyin Büyük Adadaki susuz- luktan ve Büyük Adaya su getiri- lip | getirilmiyeceği (o hakkındaki Sual takririne cevap veren vali ve belediye reisi Muhiddin bey Büyükadaya su getirmek. için arteziyen tecrübesi yapılacağın- dan bahsetmiş, bunun için artezi yen makinelerinin Avrupaya sipa- riş edildiğini söylemişti. Arteziyen makineleri gelmiş ve tesellüm edilmeğe başlanmıştır. Belediye, obu makineler ile Büyük Adanın muhtelif yerlerinde arteziyen kuyuları açılacak ve bu tecrübeler neticesinde iyi su bu- lunduğu taktirde adanın suyu temin edilmiş olacaktır. Belediye yakında Büyük Adada tecrübelere başlıyacaktır. Bu arteziyen ma- kinelerinden (o belediye, (o şebrin diğer kurak ve susuz bulunan yerlerinde de su bulmak için lüzum görürse istifade ede- cektir. , Dün vali ve belediye reisi Mu hiddin bey refakatinde belediye fen işleri müdiri Ziya bey olduğu halde Büyük Adaya gitmiş ve Ada- da bazı tetkikatta bulunmuştur. Bu tetkikat neticesinde açılacak artiziyen kuyularının yerleri hak- kında da tetkikat yapıldığı tah- edi . . Meşrutiyetten sonraki hükü- metlerin bile derebeylerine muza- hereti.. Onlara karşı şimdi takip olunan siyaset. Aşiretlerin kan davaları, soygunculukları ve bun- lardan her birinin ayrı ayrı tarihi ve şimdiki vaziyetleri.. Bütün bun- lar Naşit Hakkının kitabındadır. Asıl ehemmiyetli ciheti, söyledi- ğim gibi, her satırın aynı hakikat olmasındadır. Derebeyi ve Dersim, devrimiz- de yazılan en güzel ve takdire en şayan edeği eserlerden biridir. Evet, edebi eser... Zira, bugünkü manâsile,- edebi eser antık, bir muharririn bir odaya kapanarak “perii ilham alnımdan büsetsin!,, diye beklemesi neticesi doğamaz. Hakiki edebi eser, muharririn vatan parçalarını, Naşit Hakkı gibi adım adım dolaşarak şe'niyeti sehifelere aksetirmesin- den doğacaktır. Türk sıgaraları Satışlar son zamanlarda azaldı Tütün inhisar idaresi (sigara fiatlerini ucuzlaştırmak için tetki- katına devam etmektedir. Iktisadi buhran münassebetile, lüks ve pahalı sıgaraların satışında terez- zül vardır. Diğer taraftan 15 lik sıgaraların sarfiyatı çoğalmıştır. Tütün veya çoğalan sıgara nevileri hakkında baş müdüriyetlerden ihsai malümat istemiştir. Bu malumat geldikten sonra inhisar ( idaresi, - sıgara fiatlerinde ne suretle tenzilât yapılacağına <odair bir (karar verecektir... Tütün konferansı Ticaret ofisi zabıtları vekâlete gönderdi Balkan tütün konferansında görüşülen meseleler, ve konferans zabıtları ihracat ofisi tarafından iktisat vekâletine gönderilmiştir. Konferansta bir Balkan tütün ofisi teşkiline dair bir karar verilmiştir, Bu karar, Yunanistan ve Bulgaristan hükümetleri tara- fından kabul edildikten sonra, Balkan ofisinin teşkilâtına başla- nacaktır. Bir hırsız şebekesi meydana çıkarıldı Geçenlerde Kasımpaşa ve Toz- koparan cihetlerinde (muhtelif hırsızlıklar olmuş, failleri kaç- mışlardı. Kasımpaşa polis merkezi tara- fından yapılan tahkıkat netice- sinde bunları yazan şebeke mey- dana çıkarılmıştır. Şebeke efra- dından Osman ve Hidayet isim- lerinde iki kişi yakalanmıştır. Bunların Kasım paşadan maada başka semtlerde de muhtelif hır- sızlıklar yaptıkları tahkikatla tes- bit edilmiştir. ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6GAYLIK 750 » 1450 » 3 AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 » — xwe Abone ücretleri odoğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- -— Sürp Agop Mezarlık hakkın- da ehli vukuf ra- porunu hazırladı Uzun müddetten beri obele- diye ile ermeni patrikhanesi ara- sında devam etmekte olan dava, son safhasına girmiştir. Mahkemenin müverrih Amet Refik, kadastro fen heyeti müdürü Halit Ziya, müzeler müdürü Aziz, şehremaneti sabık heyeti fenniye müdürü mühendis Fuat beylerden mürekkep olarak tayin ettiği ehli vukufun mahallinde ve asar ve vesaik üzerinde * yaptığı tetki- kat bitmiş ve ehli vukuf raporunu hazırlamıştır. Bu raporda Sürp Agop mezar- lığı ile civarındaki arazinin sultan Bayezidi Veli vakfından olduğu isbat edilmiş ve patrikhanenin mezarlık arazisi üzerinde ileri sürdüğü iddia ve deliller tamamile red veiptal edilmiştir. Son zaman- larda patrikhane vekilleri son bir iddia daha ileriye ( sürmüşler, Sürp Agop mezarlığı Bayezidi Veli vakfı arazisi arasında olsa bile (omezarlık arsasının evkafı hususiyeden madut oluğunu iddia etmişlerdir. Fakat, belediye vekil- leri bu iddiayı cerh etmişlerdir. Şimdi mahkeme raporu tetkik ve kararını verecek ve bu suretle Sürp Agop mezarlığının vaziyeti taayyün edecektir. Takas mukavelesi Komisyon bir kaç güne kadar işini bitirecek Türkiye ile Yunanistan ve Bul- garistan arasında takas usulüne müstenit bir ticaret muahedeleri aktedileceğinden bahsetmiştik, bu muahedeleri yapmak için, i vekâletinin emre, ticaret oda- sında - zi komisyon faaliyetine devam etmektedir. Komisyonlar işlerini bir kaç güne kadar bitireceklerdir. Diğer taraftan, Yunanistanda Türkiye ile eşya mübadelesi yap- mak için, bir ticaret muahedesi akti meselesi ciddi bir surette meşgul olmaktadı. Yunan tacirleri, ileride yapıla- cak bu tarzdaki ticaret muahede- sinin biran evvel akdini arzu etmektedirler. Şehrimizde Bulgar, Yunan tacirlerinden bir kaç zat eşya mübadelesini hususi surette görüşmek için, ticaret odası reis- Koku Sicak... Öğle üstü... Koca tram- vayın yalnız bir tek camı açılmış.. içerisi tıklım tıklım dolu... Bütün bunlar yetişmiyormuş gibi kokudan tramvayın içi ıtriyat deposuna dön- müş... Sağ tarafımdan koyu bir Dans la nuit kokusu... Isimlerini- de pek beceremem... Yanlışım olursa okuyucularım affetsin.. Sol tarafmdan müthiş bir Çuelgue Fleurt.. Eğer doğru yazmiyorsam cehaletime bağışlayın. Arkamdan dehşetli bir Râve d'or.. Ve önden yanlarımdan ismini bilmediğim yüzlerce ağır koku... Sıcak sanki bu kokuları büs- bütün ağırlaştırmış... Tramvayın içi büsbütün tahammül edilmi- yecek bir hale gelmiş... Güneşin ağrıttığı başlar “bin bir çiçekten süzülmüş ağır kokulardan büsbütün sersemlemiş bir halde... Insanın genzinden girip “başının her tarafına yayılan bu koku bey- nine morfin gibi tesir ediyor... Evvelâ ağır bir sersemlik.. Sonra dehşetli bir uyuşukluk... Düşündümr.. Ben nasıl sicak günde tramvay içinde kaval çalıp yolcuların (o kulaklarını rahatsız edemezsem, burnuma böyle müt- hiş bir koku sokmalarını bu koku ile beni uyuşturmalarını da iste- mem. Ben tramvayda kükürt yakup etrafı dumana boğarsam belediye hemen yakama yapışır... Dumandan insanı uyuşturucu bir kokunun farkı nedir?.. Bence ağır koku sürünmek ve bu koku ile tramvay ve saire gibi yerlerde halkı rahatsız et- mek bir belediye cürmüdür. Belediye bu işle meşgul olmalıdır. Hik, Feridun Balıkhane çatısı Balıkçılar <atünın yapıl- “samasından şikâyet ediyorlar Balıkçılar balıkhane binasından şikâyet etmektedirler. Geçen se- ne balıkhane binası, tamir edil- miş, tahsisat bittiği için, satış salonunun çatı kısmı yapılamamış- tır. Son günlerde sıcaklar arttığı için, satış salonunda balıklar, güneşten müteessir olmaktadır. Bu yüzden bir kısım balıklar bo- zulmakta ve kıymetini gaip et- mektedir. Bu yüzden balıkhane varidatı azalmaktadır. Balıkçılar, balıkhane binasınm, biran evel tamiri için, balıkhane müdiriyetine müracaat edilmiştir. duğunu gösteriyi 169 köyün (Vâ - Nü ermek lâz : i i i öprü iri köylüsile ve köylünün karısının Hamiş: «N>, «R, Fahri> a Başl pla GORE eyni e ai emi ADŞMİ SAN yl ırzile her şeye sahip derebeyler | rim», «Halit Şadi>, <« Ayşe Kemal >, MN URL ii Mi ii Kara el beri de Vi zi tiği ve derebeylerin kapısı önünd miz zaman size kim oldu- | ğİ S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı Bu ziyaret esnasında Yunan tamiratı aylardan ii evam ettiği dö ek ae eğim» imza ve müstear |YE. 645 9, o439 837 12 1,58 tacirleri, Türk tacirlerile müda- | halde hala arkası alınmıyor. ört ayak yürüyerek haviayan ve cümlelerin sâhibi karilerimin mek- | Ve.21? 45? 1211 1610 1932 21501) velei efkârda bulunmuşlardır. Istanbulun en kalabalık bir köylüler.. Bu derebeylerin bükü- | tuplarına maalesef | sütunumda cevap Idarehane: Babıâli civarı Yakında, her iki tarafın heyet. | murur ve ubur geçidini teşkil met nezdinde çevirdikleri dala- | yeremiyecek mevkideyim. o Özürlerini İ Acımusluk sokağı No. 13 leri bu (omeseleleri (oresmi bir | eden köprüdeki tamiratı tesir yereler; köylüye kestikleri ceza- | dilerim. VW. —N) şekilde görüşeceklerdir. etmek icap eder. —— Dilenci kız — halime bak Amca bey... Şn halime a s. Üstümde yok... | İ Amca Beye göre... w Başımda yok... — | | Ayağımda yok... ,. Fakat kimse vermiyor | A. B. — Kabahat sende: Bu kıya fetle her kes seni plâja gidiyor sanıyor! acıyıp beş para

Bu sayıdan diğer sayfalar: