18 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

18 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“© müyorsunuz? — Sahife z pa Hilâfet olduğu gibi mülga kalacak Hicaz harbiye nazırının şayanı dikkat beyanatı Hicaz ve Necit hükümeti harbiye nazırı Gazeli Cemal paşa bir kaç gün evvel, Hindistana gitmek üzere Beruta vasıl olmuştur. Ada- mada çıkan Türk Sözü gazetesinin bir muharriri kendisile görüşmüş ve bu seyahatin hilâfet meselesile alâkadar olduğu şayıaları hakkında fikrini sormuştur. Cemal paşa demiştir ki: — Hindistana sebebi seyaha- timi anlamak güç değildir. Dört senedir Hacı mıktarının tenakus etmekte olduğu Hicaz metinin nazarı dikkatini celbetti. Bunun sebeplerini aramak ve manileri izale maksadile Kral İbnissuut hazretleri geçen sene beni Hindistana gönderdi. Beş altı ay evvel tab ve neş- rettiğim ve bir tanesinide Gazi Hz. ne taktim ettiğim rapor seya- hatimin sebeplerini izah edecek mahiyettedir. — Osmanlı prenslerinden birile hükü- | Cenevre, 17 (Hususi) — Cenev- redeki siyasi faaliyet iki gün- denberi Lozana intikal etmiştir. Tamirat Okonferansının (içtimai münasebetile Lozanda toplanan başvekiller ve siyas irical arasında mühim müzakereler oluyor. Alman Ingiliz ve Fransız baş vekilleri birkaç defa görüşmüşlerdir. Konferans Omüzakeraı ümit verici bir şekilde devam ediyor. Müzakerata hâkim olan esas şu- dur: Mevcut muahedelere riayet etmek ahlâki bir borçtur. Maama- fih iktisadi vaziyet ve Almanya- nın tesadüf ettiği müşküller nazarı dikkate alınarak tamirat tediyatı Hindistana giderek Haydarabat | sultanile temasta bulunduğunuz doğru mudur? Doğru ise bu temasın hedefi nedir? — Gerek Haydarabat hüküm- darı olan Niram O hazretlerile, gerekse sadrıâzamı olan Serkeşan Pürşat ile unüteaddit (o defalar temasi ettim. Fakat bu temaslar- dan maksat sadece Hac ve Hicaza ait mesail idi. Hilâfet meselesi katiyen mevzu babis bile olmamıştır. Sabık şehzadelerden birisile birlikte bulunmaklığım bir tesadüf eseri olan yolculuk arkadaşlığın- dan başka bir şey değildir. — Hilâfet hakkında ne düşü- — Hilâfet hakkındaki fikrim “temamen kral Ibnissuut Hz. nin fikrinden ibarettir. Bugün hilâfet meselesi omevzuubahis - olamaz. Çünkü halifenin kuvvetli olması lâzımdır. Müslümanlar ecnebi istilâsı al- tındaki bir halifeye arzı biat edemezler. Hiiâfete namzetliklerini vazedenlerin hemen hepsi ecnebi devletlerin idare ve tesirleri altındadır. Müstakil müslümanlara gelince; gerek Türkiye, Iran ve gerekse Afganistan bu bususla katiyen alâkadar olmamaktadırlar. Kral Ibnissuut Hazretleri ise Kral Hüseynin ilân ettiği hilâfetin akıbetini daima bir dersi ibret olarak telâkki etmektedir. Binaenaleyh hilâfet olduğu gibi mülga kalacaktırki bende bu fikrin taraftarıyım. Eski mutaassıp, cahil softa cr- dularının ilgası Türkiyenin islâ- miyete yaptığı en büyük hizmet- lerden birisidir. Bu softa güruhu daima ihtilâl ve istilâ ordularının piştarı olmuş- tur. Yepyeni . bir (medeniyete girerken Türkiyenin bu irtica unsurlarını imha etmesi gayet tabiiydi. Bunu haber aldığı gün Ibnis- suut hazretlerinin yanında idim. Büyük bir sevinçle yüzünü Anka- raya doğru çevirerek: — “Uzat elini öpeyim Mustafa Kemall..,, Diye bağırmıştı. Prusya diyet meclisinin bir kararı Berlin 17 (A. A.) — Prusya diyet meclisi, yeni vergiler kon- ması hakkında Prusya hükümeti tarafından neşredilen kararname- nin kaldırılması talebile komünist- Akşam Bu Sabahki 'Teleraflar Lozanda mühim müzakereler Harp borçları üzerinden sünger geçirilmesi nihayet kabul edilecek mi? tehir edilebilir. Konferansin tami- rat borçlarının verilmesini tehir edeceği muhakkaktır. Bu sabah konferansta başvekili söz almış ve Almanyanın müşkil vaziyetinden, tamirat borç- larının Alman iktisadiyatını ne derece sarstığından bahseylemiştir. Başvekil (o bugünkü © vaziyetinde tamirat tediyatının imkânsız oldu- ğunu söylemiştir. Bundan sonrâ Fransız başvekili M. Herriot söz almış, Almanyanın bugün tamirat bedeli veremiye- ceğini tasdik etmiştir. M. Herriot tamirat ve harp borçlarının dünya buhranında büyük bir tesiri oldu- Alman” gunu söylemiş, alâkadar devletler aynı fedakârlığa katlanacak olur- larsa Fransanın tamirat ve harp borçlarını iptale hazır olduğunu söylemiştir. Bu suretle vaziyet Amerikanın ittihaz edeceği hattı harekete bağlı (o bırakılıyor. | Amerikanın Avrupa devletlerindeki . alacağı üzerinden sünger geçirmeğe razı olup olmıyacağı henüz bilinmiyor. Maamafih bu hususta ümitler” artmaktadır. Lozanda aynı zamanda Tuna devletlerinin vaziyeti ve Avrupa- nın iktisadiyatını ıslak için bir konferans toplanması hakkında da müzakereler cereyan ediyor. Hırvatlar Sırbistandan ayrılmak istiyorlar “Bizim sırplarla hiç bir alâkamız yoktur, ayrı bir milletiz, diyorlar Zağrep 16 (Hususi) — Son günler zarfında Yugoslvayada cum- huriyet cereyanı çok kuvvetlen- miştir. Memleketin her tarafında bu hususta nümayişler yepılıyor, hadiseler vuku buluyor. Yakın zamana kadar cumhuriyet fikri yalnız Ohırvatlar arasında mevcuttu. Şimdi sırplardan da büyük bir kısmı bu fikre taraftar bulunuyor. Hattâ zabitlear ara- sında da cumhuriyetçiler çoğak mıştır. Geçen hafta Üsküpte bir çok zabitler tevkif edilmiştir. Hükümetin aldığı şiddetli ted- birlere rağmen cumhuriyet cer- yanının durdurulabilmesi şüphelidir. Çünki memleketin bugünkü iktisadi vaziyetinden halk doğrudan doğ- ruya kralı mesul tutmaktadır. Filhakika iki sene evvel kral Alexandre bir: :emirname neşre- derek diktatörlüğünü ilân etmiş ve bütün fırkaları dağıtmıştı. Kral bu iki sene zarfında vaziyeti ıslah edecekti. Halbuki ahval iyileşecek yerde gittikçe fenalaş- mış, bugün iktisadi bubran son dereceyi bulmuştur. Bütçe açığı müthiştir. Iktisadi vaziyet berbat- tır. Hükümet ne yapacağını bir türlü tayin edemiyor. İşte bu vaziyet kraliyet aley- hindeki cereyanı arttırmış, her tarafta açıktan açığa cumhuriyet lehinde tezahürler başlamıştır. Hırvatlar ve Slovenler sade bir cumhuriyetle de iktifa etmiyerek ayrı iki hükümet teşkil edilmesini, bu hükümetlerin birer reisicum- huru olmasını itiyorlar. Hırvat fır- kası reisi M. Maçek bu hususta şu beyanatta bulunmuştur : “Sırp-Hırvat vahdeti hayali bir. şeydir. Hakikatte onlarla bizim aramizda büyük farklar vardır. Gerçi aynı lisanı konuşuyoruz, fakat lisan, milli vahdet için kâfi değildir. Norveçlilerle Danimarka- lılar, İngilizlerle Amerikalılar da aynı lisanı konuşuyorlar; fakat ayrı millete mensupturlar. “Milliyetin esası harsın, dirin aynı olmasıdır. Halbuki bizim harsımız de, dinimiz de ayrıdır. Ortada âdetleri, yaşayışları bir- birine hiç uymıyan iki millet vardır. Bunları bir arada yaşat- mak kabil değildir. On senelik tecrübe bunu gösteriyor. “ Bizim istediğimiz kendimizi idarede tamamen müstakil olmak- lığımızdır. e Harici Omeselelerde sırplarla müttehit bir hükümet teşkil edebiliriz. ,, Bu cereyan gittikçe kuvvet bulmaktadır. Hırvatların Sırplar- dan ayrılacakları zaman pek uzak addedilmiyor. Alman faşistleri Bavyera mebusan meclisinde bir hadise oldu Munich 17 (A.A.) — Faşist mebuslar bu sabah diyet mecli- lisinde Hitler üniformasiyle bir toplantı yapmışlardır. Reisi bun- ların meclis müzakerelerine sekiz gün iştirak edememesini karar altına almıştır. Bunun üzerine bu mebuslar gü- rültülü bir surette protestoda bulunmuşlardır. Reis, zabıtanın yardımını istemiştir. Polisler bu mebusları zorla dışarı çıkarmıştır. Bu hadise üzerine Bavyera hü- kümeti siyasi fırkalar mensupla- rının gelecek eylülün sonuna ka- dar üniforma taşımalarını menet- miştir. Sahte Sovyet vesaikı satanlar Moskova 17 (A.A) — Berlinden bildirildiğine göre sahte Sovyet vesaikı imal eden ve bunları ecnebi devletlere mühim para ile satan Elaguino isminde bir beyaz Rus lerin verdiği bir takriri kabul etmiştir. ile Aptullah isminde bir Iranlı İi tevkif edilmiştir. Iki kaza Bir çocuk dut ağacından düştü Başka bir çocuk ta bir kuyuya düşerek yaralandı Dün iki feci kaza olmuştur. 1— Şehremininde Sadi isminde bir çocuk dün dut ağacına çıkmış, bir aralık omuvazenessini kaybederek çok yüksek bir dal- dan aşağıya düşmüştür. Sukut neticesinde Sadi muhtelif yerle- rinden tehlikeli surette yaralan- mıştır. 2 — Cibalide Kemal isminde bir çocuk boş bir arsada oynar- | ken 10 metre derinliğinde bir kuyuya düşmüştür. Kemal tehlikeli surette ya- ralanmıştır. Mecruh çocuklar has- taneye kaldırılmışlardır. Trenleri yoldan çıkaran adam mahküm oldu Viyana, 17 (Hususi) — Avus- turyada bir çok trenleri yoldan çıkartmış olan Matuchka ismin- deki macar 6 sene kürek cezasına ve 4000 şilin nakti cezaya mah- küm edilmişlerdir. Cenubi Amerikada Şilideki yeni komünist hükümeti devrildi Santigao, 17 (A.A.) — Reuter ajansı bildiriyor: Komünist juntası şefi bulunan Grove kendisini Şilinin yeni şefi ilân eden ceneral Saenz kuvvet- lerinin eline düşmüştür. Ceneral bütün kıtaatın komünist aleyhtarı olan yeni rejimi takviye etmeği kabul ettiklerini beyan eylemiştir. Santigao 17 (A. A.) — Ajans Havas Şiliden öğreniyor: Ceneral Saenz tarafından tama- men sivil mahiyette yeni bir hükümet teşkil edilmiştir. Muma- ileyh, kıtaatı, o siyasetten uzak tutamadığı ve komünist hareketine mümaşat ettiğinden dolayı Grove- yin azledilmiş olduğunu beyan etmiştir. Romada iki idam Roma, 17 (A. A.) — Hususi mahkeme tarafından ölüm ceza- sına mahküm edilen tethişçilerden Bovone ile Sbardelloto, bu sabah şafak vakti arkalarından kurşuna ., 18 Haziran 1932 Ni Faydalı yağmurlar Dün akşam da bir çok yerlere yağmur yağdı Geçen seferki yağmurdan sonra havalar bir müddet serin gidi- yordu. Fakat son iki üç gün içinde tekrar sıcaklar şiddetlen- meğe başlamıştı. Dün, akşama kadar hava bulutlu geçti. Gece bir aralık şiddetli bir yağmur yağdı. Lâkin yağmur çok devam etmedi. Civardan gelen haberlere göre ekser yerlere dün gece yağmur yağmıştır. Bu suretle memleketin yağmur ihtiyacı biraz daha tatmin edilmiştir. Bu faideli yağmurlar köylünün yüzünü güldürmüştür. Yeşilköy rasat merkezinden ve- rilen malümata göre bugün hava az bulutlu olacaktır. Rüzgâr şimal istikametinden ( esecektir. Dün en fazla sıcaklık 25, gece 16 derece idi. Muğla ve Aydında faydalı yağmurlar Muğla 17(A.A)— Bugün fas- lalı bir surette yağmur yağmış ve kuraklık tehlikesi zail olmuş- tur. Bu feyizli yağmurlar, bilhassa yağmura son derece muahtac olan tütün mezruatını ihya etmiş- tir. Aydın, 17 (A.A. ) — Aydın mülhakatına bugün fasılalı yağ- murlar (oyağmıştır. Çiftçilerimiz bekledikleri bu yağmurdan sonra noksan kalan yaz zeriyatını hum- malı bir emek sarfederek bitire- ceklerdir. Boluda ekinler çok istifade etti Bolu 18 (Hususi) — Sürekli ve faideli yağmurlardan sonra, hava 2 gündenberi hafif bulutlu geç- mektedir.. Köylü bundan da çok memnundur. Çünkü toprağın bir- denbire kızgın güneşe maruz kalmaması rutubeti hububata daha ziyada garsettirmeye vakit bıra- kırmıştır. Son zamanlarda (kuraklıktan cesaretlenen un tacirleri, © biç sebepsiz, fiatleri yükseltmişlerdi. Bundan dolayı ekmekçiler de, belediyeden ekmek nar- hının tezyidini istiyorlar ve kâfi mıktarda ekmek çıkarmıyorlardı. Belediye, ihtikâra karşı faali- yete geçeceği yerde ekmek fiatine 1 kuruş daha zam yapı- vermişti. Yağmurla beraber, bazı yüksek odağlarımıza epice kar yağmıştır, fakat havalar yeniden ısınmağa başlamıştır. Sandalla gelmişler Zabıta 8 şüpheli adam hakkında tahkikat yapıyor Ahmet oğlu Ahmet isminde bir sandalcı çarşamba sabahı köp- rünün (Kadıköy iskelesinde beklerken iskeleye bir sandal yaklaşmış ve içinden yedi erkekle bir kadın çıkmıştır. Bunlar sandalcı Ahmede bir kaç kuruş vererek kendilerinin otomobil (o tutmağa gideceklerini, dönünceye kadar sandalı muhafaza etmesini tenbih edip gitmişler ve bir daha dön- memişlerdir. Hadise polise aksetmiş, sandal polis 5 inci şube müdiriyetine teslim edilmiştir. Yapılan tahkikat neticesinde bu yedi erkekle bir kadın yaka- lanmışlardır. Bunlar ifadelerinde kendilerinin Bulgar (O komünisti ( olduklarını, sandalla Bulgaristandan © kaçıp buraya geldiklerini söylemişlerdir. Zabıta hepsini tevkif ederek dizilmişlerdir. tahkikata başlamıştır. -

Bu sayıdan diğer sayfalar: