29 Temmuz 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

29 Temmuz 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ihtikâr var mı? Kösele fiatinin yükselmesi Fabrikatörler ne diyor, esnaf ne diyor? Ticaret müdüriyeti kösele fiat- leri hakkında tetkikatına devam ediyor. Tahkikata göre, kösele fiatlerinin fırlamasında muamele vergisinin de tesiri olmuştur. Son zamanlarda muamele vergisi. yüzde altıdan yüzde ona çıkarıl- mıştı. Bu, deri fiatleri üzerine tesir yapmıştır. Bu hususta ticaret odası reisle- rinden kara Mustafa zade Ahmet bey de bir muharririmize şu malümatı vermiştir: «.— Piyasada kösele üzerine bir spekülasiyon (o hareketi (yoktur. Esasen satış buhranı olan bir za- manda, böyle bir hareket kabil değildir. Fabrikaların deri fiatle- rini söylendiği gibi 200 kuruşa çıkarmamışlardır. Ayakkabıcılar, bu mesele etrafında biraz telaş ediyorlar. Kösele fiatı 130 ku- ruştur,, Diğer taraftan bu mesele hak- kında ayakkabıcılar cemiyeti nez- dinde tahkikat yaptık. Cemiyetin reisi Übeydullah bey şu malümatı vermiştir 3 Deri fiatları hakkında ticaret müdiriyetine müracaat etmiştik. Müdiriyet bizden vesaik istiyor. Bu vesaik yüksek fiatle mal aldığımızı gösteren faturalar olacak- tır, fakat deri fabrikatörleri, bize fatura vermek istemiyorlar. Maamafih kösele fiatleri biraz düşmüştür . Fabrikalar, esnafın bu derecede pahalı mal alamıya- cağını görünce fiatleri indirmeğe mecbur olmuşlardır. Fakat fiatler gene eskisi gibi değildir. Orman yangını Tarsus civarında bir ormandan yangın cıktı Mersin 27 | Hususi) — Tarsus Gülek nahiyesi civarında Yılan- ovası denmekle maruf mahaldeki ormanlara (ateş (düştüğünden yanmaya başlamıştır. Yangın Oüçdört gündenberi devam etmektedir. Yangın nahiye müdürlüğüne ve Tarsusa haber verilmiş ve nahiye müdürü Zeki jandarma bölük kumandanı Mus- tafa beyler yangın mahalline git- mişler ve civar Üöylerdeki mükel- lefleri toplayarak yangının etrafa sirayet etmemesi ve söndürülme- si için faaliyete başlamışlardır. Yangın mevzii birhalde kalmış söndürülmesi yakınlaşmıştır. Arıcılık Bulgaristan fazla balmumu alıyor Bulgaristanın iktisadi vaziyeti hakkında, ticaret odası alâkadar yerlerden malümat toplamaktadır. Bu hususta alinan bir rapora göre, Bulgaristanda zirai vaziyet pek iyidir. Hiç bir mıntaka ku- « raklığa maruz kalmamıştır. Bulgar zıraat nezareti, bu sene arıcılığa pek ehemmiyet vermiş, bir çok yerlerde köylüye fenni kovanlar dağıtılmıştır. Bu itibarla, Bulgaristanın bal istihsalâtı geçen seneye nazaran artmıştır. Bulgaristan OoTürkiyede (her sene külliyetli miktarda balmumu almaktadir. Hattâ Bulgar hükü- meti, Türk balmumularına olan ihtiyacı nazarı dikkate alarak, balmumularından asğari gümrük resmi almaktadır. Bulgar balcılığı ve balmumu istihsalâtı daha ziyade artacak olursa, bu cihet bizim ibracatımıza tesir yapacaktır. GÜNÜN HABERLERİ Takas mukavelesi Bir çok “devletler bu yolda mukavele yapmıyor Ihracat ofis müdürü Cemal bey ziraat müsteşarı Atıf beyle, takas mukaveleleri aktetmek için, Av- rupa (omemleketlerinde seyahat etmişlerdi. Bu seyahat altı ay devam eyle- mişti. Takas heyetinin iktisat vekâletine verdiği izahattan bu müddet zârfında ancak bir iki memleketin reji idaresile bir mu- kavele hazırlığı yapıldığı anlaşıl- maktadır. Dün de yazdığımız gibi, Almanya takas mukavelesini kabul etme- miştir. Heyet Fransada ticaret naza- retile temas etmiş, her iki mem- leket arasındaki ticari münase- batın inkişafı mevzuu bahsolmuş- tur. Fakat bu müzakerat esnasın- da takas üsulüne istinaden bir mukavele, bir ticaret muahedesi aktına imkân görülememiştir. Elde edilen neticeye göre Avus- turya rejisi Türkiyeden alacağı tütüne mukabil, mamul madde satmağı kabul etmiştir. Bundan başka Çekoslovakya da tütün mu- kabilinde Türkiyeye mamul madde satmak suretile bir takasa muva- fakat etmiştir. Alâkadar mahafil, bu seyahat- ten alınan neticeleri kâfi gör- memektedir. Esasen heyetin bütün memleketlerle takas usulüne istina- den muahedeler yapması da müm- kün olamazdı. Çünkü Avrupada son konferans- lar neticesinde dünya ticaretinin sebest ticaret mizamna avdet edeceğine dair ümitler artmıştır. Bu yüzden bazı piyasalarda ham madde fiatlerinde bir yükseliş temayülü olmuş, borsalarda hara- retli muameleler cereyan etmiştir. Iktisat vekâletinin ihracat ofisi müdürü Cemal beyi, Triyeste ticaret mümessilliğine tayin etmeğe karar verdiği yazılmıştı. Evvelce bildirildiği gibi Triyeste bir takas merkezi olacak değildir. Niobe gemisi Alman mektep gemisi nasıl battı? Berlin 27 ( A.A.) Niobe ismindeki Alman mektep gemisi- nin uğramış olduğu kaza, 69 kişinin ölümüne sebebiyet ver- miştir o Kaza, dün saat 15 ile 16 ara- sında vukubulmuştur: Gemi, Baltık denizinde mütkiş bir fırtına neti- cesinde bir iki dakika içinde bat- mışbır. Koel ve Koenigsberg kruvazör- leri ile bir çok ufak vapurlar kaza maballine gitmişlerdir. Son haberlere göre kaptap Ruhfss, kazadan kurtulanlar ara- sındadır Felâkete sebebiyet vermiş olan fırtına, sükünet kesbetmiştir. Ka- zazedelerden bir çoğunun imdada koşulacağı ane kadar suyun sat- hında tutunabilmeleri ümit edil mektedir. Iki deniz tayyaresi tahlis ame- liyelerine iştirak etmektedir. Nio- be'nin mürettebatı 100 kadar olup 6 si zabit ve 50 si staj görmekte olan zabit namzedi idi. Gemi, 3 direkli ve 500 ton hacmındadır. Iktisat vekâleti ticaret müsteşarı geldi Iktisat vekâleti ticaret müste- şarı Hüsnü bey dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Cenubi Amerikada Harbin önü alına bilecek mi ? Devletler tavassutta bulunmak istiyorlar Buenos Aires, 28 (A.A.) —No- ticas Gaficas gazetesine göre, Büyük Britanya ile Fransa hükü- metleri Bolivya ile Paraguay hü- kümetlerinin aralarındaki ihtilâfı silâh kuvvetile halletmelerine mani olmak için her iki hükümet nez- dinde bir tazyik icrasına hazırdır. Bundan başka, Şili, Brezilya, Perou, o Arjantin ve Cemabhiri müttehide hükümetleri daha şim- diden bu hükümetler üzerinde maslihane tazyikler yapmaktadır. Bolivya ahalisi bağıra, bağıra harp istemekte ve hükümet de ibtilâfa sebep olan Chaco havali- sinde 10,000 asker tahşit eylemiş bulunmaktadır. Bolivya hariciye nazırı, mus- lihane bir tarzıhal bulunması hususunda Chili hükümetinin mu- avenetini temin için Santiago de Chili şehrine vasıl olmuştur. Assomption 28 (A.A.) — Gaze- teler, Arjantinli tayyareci Almacid ile birçok Uraguaylı tayyarecilerin Paraguay hükümetine arzı hizmet etmiş olduklarını yazıyorlar. Iskenderiyede veba kalmadı 9 temmuz 932 tarihindenberi Veba hastalığından musap ve ve- fat vukua gelmediği anlaşılan Iskenderiye limanı muvaridatına evvelce konulmuş olan muayenei tıbbiye ve itlâfıfâr sıhhi tedbirleri kaldırılmıştır. Gifçilik Almanya ziraate fazla ehemmiyet verecek Almanya hükümeti zirai istih- salâtı artırmak için bir program yapmaktadir. (Bu program, Ro- manya, Yugoslavya, Bulgaristan gibi, Almanyaya ham madde satan memleketlerde endişe uyan- dırmıştır. Bilhassa Romen tacirleri, Almanyanın buğday politikasile yakından alâkadar olmaktadırlar. Almanya geniş mikyasta buğ- day ve zahire istihsalâtına ehem- miyet. verecek: olursa, bu memle- ketlerin ihracatına tesir edecektir. Ticaret odası da Alman ziraat programının memleketimiz. ihra- catı üzerine olan tesirlerini tetkik etmektedir. Fransa - Amerika Amerika sefirinin Fransız başvekilini ziyareti Paris 28 (A.A.) — Hariciye nezareti, Cemahiri müttehide sefi- rinin (o refakatinde (M. Norman Armour olduğu halde başvekil M. Herriotyu ziyaret etmiş olduğunu tebliğ ediyor. Sefir M. Walter Edge, Cenevre ve Lozan konferanslarında istih- sal edilen neticelerden dolayı hissedilmiş olduğu mesut intiba- atı izhar eylemiştir. M. Herriot, M. Hoover'in mus- | lihane arzularına mümkün olan tesiri verebilmek için mütekabil bir ihlâs zibniyetile Amerika heyeti murahhasasile birlikte çalışmağa muvaffak olduğu için beyanı memnuniyet etmiştir. işsizlere yardım için Washington, 28 (A.A.) — “Re- construction Finance Corporation, müessesesi işsizlere yardım etmeli için Illinois eyaletine 3,000,000 dolar ikraz etmiştir. | AKŞAM'ın tefrikası: No: 185 29 Temmuz 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : O, hergün yeni bir iş icat edi- yordu. Birgün Ahmet Rıza beye dedi ki; — Giritten gelen son haberler gene fena, oradaki şubemiz, ar- kadaşlarımızın çektikleri eza ve cefayı, artık tahammül edilmez bir hale gelen hakaretleri yaza yaza bitiremiyor. — Peki ne yapabiliriz? — Ben de onu düşünüyorum. — Devletlere yeni bir beyan- name, yeni bir müracaat, fakat bunun hiç bir faidesi olamıyaca- ğını kaç defa tecrübe ettik, gör- dük. — Hayır; müspet bir iş. — Müspet, fakat nasıl, ne gibi? — Düşünmeliyiz. Ve ertesi sabah Ahmet Rıza beye şu teklifte bulundu: — Übeydullah efendi ne za- mandır Pariste bulunuyor. Rica etsek, acaba Girit okadılığını kabul etmez mi, ettikten sonra oraya gitmesi meselesini halle uğraşırız. Ahmet Rıza bey bu fikri muva- fık, münasip buldu. Düşünüyor- yorlardı ki Übeydullah efendi. gibi bir zatın. Giritte, Girit türklerinin başında bulunmasile bir çok: fena- hıkların önü alınabilir. Bahaeddin Şakir bey diyordu ki: — Onlar da orada çobansız bir sürü gibi darma dağınık kaldılar, başlarında Übeydullah efendi bu- lunursa... Ahmet Riza bay — Evet, fakat iki nokta var : Evvelâ bakalım Übeydullah efendi bunu kabul eder mi, çok mesuliyetli bir iş olduğu için değil, kim bilir belki hususi mülâhazatı olabilir, sonra ötekiler böyle bir zatın Giride gitmesini hoş görürler mi ? — Ötekiler kuvvetlerine o kadar mağrur, kendilerinden o derece emin bulunuyorlar ki kim olursa olsun işlerine engel ola- maz kanaatındadırlar, bunu yakın- dan biliyorum. Sonra da Übey dullah efendiyi henüz lâyıkile tanımış da değillerdir zannederim. Übeydullah efendiye gelince, o Giritte nafi olabileceğine Kanaat ettiği anda böyle vatani bir vazi- feyi ifaya memnuniyetle şitap edeceğinden zerre kadar şüphe etmeğe hakkımız yok. — O halde? — Kendilerile görüşmek lâzım! Bahaeddin Şakir bey on aydır Pariste bulunmakta olan Übey- dullah efendiyi ziyarete gitti, Bahaeddin. Şakir bey diyor ki : “ Yolda yürürken kendi kendime düşünüyordum ne kadar azız, ne kadar... diye, mücadele ettiğimiz kuvvetlere karşı biz ne kadar az, ne kadar zayıf, ne kadar kuvvet- SİZİZ... Tçimizdeki ateş, aşk, heyecan da olmasa, neyiz? Bir hiç, fakat işte şimdi, belki de büyücek, hayırlı bir iş görmeğe gidiyorum. O kanaattayım, ve: bu kanaattır ki kalbimi, göğsümü parçalıyacak kadar kuvvetle çarptırıyor... Eğer bu teşebbüsümüzle Giritteki kar- deşlerimize Oküçük bir hizmet etmeğe (muvaffak (olabilirsek, bizzat Übeydullah efendi kadar olmasa bile gene iftihar ve isti- rahati vicdana hak kazanmış olmıyacak mıyım? ,, Fakat Übeydullah efendiyi evde bulamıyor. Eaheddin Şakir bey kapının * önünde bir hayli düşündükten sonra çıkarıp kapıcıya kartını bırakıyor ve tenbih ediyor : — Ünutmayınız, mutlaka ken- disine veriniz. Sinnime ve kadılığıma hürmeten Übeydulla efendi meseleye va- kıftır, ittihat ve terakkinin böyle bir fikirde bulunduğunu haber almıştır. Kartı ahnca meseleyi anlayor, ve Baheddin Şakir beye cevap veriyor, cevabında ezcümle diyor ki: (Ben, evvelâ Türklüğe, sonra islâmiyete, üçüncü olarak da insa- niyete hizmet etmek isterim, eğer bu Girit kadılığı ile bu işleri yapa- bileceksem tereddüt etmeden gi- derim. Mamafih bazı şartlarım var. Bu hüsusta görüşmeliyiz. Vakia şimdi benim size gelmem lâzım ise de sinnime, ve kadılığıma hürmeten teşrif ederseniz memnun olurum.) Ingiltere sefaretini ziyaret Ubeydullah efendi Pariste çalı- şıyordu. Oraya Hicazdan, menfa- sından kaçıp gelmişti. Fakat men- faya niçin, nasıl gitmişti? (Bu, jön türk, türk tarihinde başlı başına bir bahistirki, hülâseten kaydet- memek bir noksan olur: Transuval harbil Istanbuldaki bazı münevverler, istihdadın boğucu havası içinde bunalmış, bir şeyler yapmak için çırpınan insanlar, bir gün karar veriyorlar:” — İngiltereye muvaffakıvet te- menniyatında bulunmak üzere Beyoğluna, sefarete bir heyet gönderelim. Bu kararı verenlerin başında gene Ismail Kemal bey vardır. Ve maksat Transuval harbi, onun neticesi, akıbeti değildir. Ingiltere Transuvalda galip gelmiş, mağl olmuş, bu, istibdat ile boğaz boğaza didişen Jöntürkle- rin şimdi düşünecekleri, üzüle- cekleri bir mesele değildir. Fakat İngilterenin nazarı teveccühünü, nazarı dikkatini Istanbula, Jon- türklüğe celp ve cezp için belki bir vesile olur düşüncesi. Ismail Kemal bey münevverler- den mürekkep bir heyetin bazı temenniyatta (O bulunmak üzere sefarete geleceklerini, gününü, saatini, evvelce sefarete. haber veriyor. Sefaret kapısında İstanbul mü- nevverlerini selâmlayan kavaslar; ve bahçede iki sıra selâm vaziye- tinde dizilmiş ingiliz bahriye silâ- hendazları.. (Arkası var) EMLÂK SAHİPLERİ! Kira kontratları tecdit zamanı yaklaşıyor | Kiracılarla münakaşa ve pazarlık her vakit müşkil ise de bu sene ahval dolayı- sile daha güç olacaktır. Bu nahoş münakaşalardan kurlulmak isterseniz İEMLAKINIZIN İDARESİNİN Bahçekapı Taşhan No. 20-21 - 22'de mukim UMUM EMLÂK ACENTESİNE TEVDİ EDİNİZ! TELEFON

Bu sayıdan diğer sayfalar: