3 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

3 Eylül 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık siyasi icmal Japonya Mançuriye hami sıfatile sahip oluyor - Fransa ve Italya rakabeti şiddetlendi - Almanyada vaziyet Japonya hükümeti, kendi bima- yesinde teşekkül eden Mançuri hükümeti üzerinde büyük bir elçi tayin ettikten bir kaç gün sonra hariciye nazırının ağzile bütün dünya, Asyanın şarkında yeni teessüs eden büyük devleti tasdik edeceğini ilân etti. Her neye mal olur ise olsun ve ne gibi vahim akibetler tevlit ederse etsin Japonya, Mançuriya- nın Çinden ve Rusyadan ayrı ve tam müstakil bir devlet olduğunu resmen tanıyacak ve başka dev- letlere de tanıtacaktır. Lord Lyttonun riyaseti altında- ki beynelmilel, komisyonun şimdi Pekinde Mançuriye dair hazırlan- makta olduğu raporun lebte ve aleyhte olmasına. Japonya ehem- miyet vermiyor. Çemiyeti akvamın bu rapora karşı alacağı vaziyeti de Japonya mühimsemiyor, 'Çünkü Cemiyeti akvam tarafından kendisi aley- hinde bir vaziyet alındığı takdirde Japonya derhal bu müessesenin âzalığından çıkmağa kati karar vermiştir. Japonya' bariciye nazırı nutkunda bu mühim noktayada işaret etmiştir. Şimdi Japonya Mançuri bükümetile bir muahede müzakere ediyor. Japonya yeni Asya hükümetini resmen tanıdığını ilân ettiği vakit bu muahedenin de metnini neş- redecektir. Şimdiden kararlaştırı- lan bu muahede mucibince Man- çurideki umum demir ,yollar Ja- ponya hükümetinin elinde bulunan cenubi Mançuri demir yolu idare- sinin eline verilecektir. Binaena- leyh Vladivostoku: ve Rus Bahri eyaletinin asıl Rusyaya rapteden doğru demir yolu hattı Japonların idaresine geçecektir. Mançuride Japon tebeası hususi imtiyaz sahibi bulunacaktır. Muahedenin en mühim noktası şudur: Japonya Mançuriyi ica- bında silâhla müdafaa edecektir. Bunun için Japonya meşhur Porartur limanını birinci sınıf bir asri üssübabri haline getirmekte ve Vladivostokun biraz cenubunda Raşin limanında dünyanın en büyük harp limanını tesis etmek- tedir. Velhasıl Japonya Çin ve Rusya ile harbı göze aldırarak Mançuride yeni hükümetin hamisi sıfatile kati surette yerleşmeği tas- mim etmiştir. Fransız - Italyan rekabeti İtalyanın umum bahri kuvvet- leri tarafından Akdenizin şimal ve cenup sahilleri arasında icra edilmekte olan büyük (o harp manevreleri hitam buldu. Bu harekât her sene yapılması mutat olan alelâde bir manevra değildir. Italya on seneden beri milyarlar sarfederek donanmasını tecdit ve tensik ediyordu. Bu on senelik harp hazırlığının son muayenesi ve imtihanı olmak üzere bu büyük harp manevreleri yapıldı. Bizzat M. Muwssolininin hazır bulunduğu bu büyük harp hare- kelinin mükemmeliyeti İngilterede takdirlerle (o karşılanmış, Fransa da ise şiddetli asabiyet uyandır- mıştır. Çünkü Italyan donanma- sının manevresi, Akdenizi âdeta iki havzaya ayırmakta olan Italya şibih ceziresi ile Sicilya adasın- daki ve Trabulustaki üssü bahri- lere istinat eden asri Italyan donanmasının Sicilya ile Trabulus arasındaki dar yeri seddedebile- ceğini isbat etmiştir. Binaenaleyh bir harp zamanında Italya ile şarki Akdeniz ve Rusya arasındaki münakale yolları Italya için . serbes olacak ve bilâkis Fransanın şimali Amerika ile kısa ve doğru muvasale hatları tehdit altında kalacaktır. Filvaki kemmiyet itibarile Fran- sız ve İtalyan bahri kuvvetleri arasında mühim fark vardır. Fran- sız donanmasının hacmi 600,000 ve İtalyanınki 400,000 tondur. Fakat keyfiyet itibarile iki do- nanma arasında fark vardır. Zira Italyan harp gemilerinin hemen hepsi ayrı ve yenidir. Italyan donanmasının on senelik tensik (O mesaisinin (o semeresini isbat için yaptığı muazzam harp manevraları Fransaya karşı teh- ditkâr bir nümayiş olduğundan iki devlet arasındaki gerginlik son dereceyi bulmuştur. Almanyada vaziyet Almanyada Reichstag, umum Almanyanın müşterek parlamen- tosu toplandı. Son intihabatta pek cok mebus kazanan ve fakat ekseriyeti mutlakayı temin ede- miyen Naziler yani M. Hitlerin milli sosyalist fırkası merkez ka- tolik fırkasile itilâf ederek Reichs- tağın birinci riyasetine Nazilerin gösterdiği onamzedi ogeçirmeye muvfaffak oldular. Dört ikinci reislikten ikisini merkez fırkası aldu. Küşat me- rasiminden sonra parlamento esaslı müzakerata girişmemiş ve encü- menlerini intihap ettikten sonra gayri muayyen bir zaman için tatil edilmiştir. Aynı zamanda Prusya parla- mentosu, oLandtag da toplan- mış ve burada Almanya devlet kabinesi Prusyayı bir komiserlikle idare etmekte olması fırkaların ekserisi terafindan tenkitedilmiştir. Almanya devlet kabinesi er- kânı ne Reichstağın ne de Land- tagın küşadı merasıminde hazır bulunmamıştır. Bilâkis kabinenin üç mühim rüknü, yani başvekil, dahiliye ve müdafaai milliye nazır- ları şarki Prusyada Neudeckteki malikânelerinde bulunan reisicum- hura rapor vermeğe gitmişlerdir. Von Papen hükümeti kendisini reisicumhur mareşal Hindenbur- gun kabinesi addettiğinden müs- takil olarak hareket etmekte ve memleketin idaresinin parlamento- ların kanunları ile değil reisicum- hurun emirnameleri İle tanzim eylemekte ve kedisini yalnız reis'- cumhura karşı mesul görmektedir. Mareşal Hindenburg Nazileri von Papen kabinesine iştirake davet etmişti. Bunlar Almanyanın mukadderatına ortaksız hâkim ol- mak istediklerinden bu daveti kabul etmemişlerdi. Sonradan M. Hitler ve diğer Nazi rüesası Beutheunde tethiş hareketinde bulunduklarından dolayı beş Na- ziyi kurtarmak için müdahale ve tehdit teşebbüsünde bulunarak reisicumhurun büsbütün itimadını kaybetmişlerdi. Bunun için reisicumhur memle- ketin idare ve islâhını fevkalâde salâhiyetle M. von Papen kabine- sine bırakmış ve kabine tarafın- dan memleketin siyasi ve iktisadi vaziyetini tensik için hazırlanan mufassal programı tasvip etmiştir. Almanyanın mukadderat: artık mareşal Hindenburg ile fırkalara ve parlamentoya istinat etmeyen kabinesinin elinde ve idaresinde bulunuyor. — 521 — N... Pş.ya kâhya sının hırsızlığından şikâyet o etmişler . Paşa kâhyayı istin- , taka çekmiş. Epey İ / sıkıştırmış, okâhya çikar yol kalmadı- ını görüp: — Paşam! Ben size söyledikleri kadar namussuz bir adam değilim! diye tazal- lüme başlayınca, musahiplerinden biri hemen atılmış: — Paşa Hz. | Kâhya Ef, namussuz” luğu kabul ediyorlar, yalnız miktarında ihtilâf var | demiş! Fahri Adni — 522 — Köylünün biri bir gün İstanbul kahve- lerinden birinde otu- ruyormuş. Yerli ar- kadaşlarından biri alay olsun diye: — Dayı monolok neyo derler bilir misin ? Köylü : — Ne biliyim monoloh niye dirler!... İstanbullu: — Yazık yahu, amma cahilmişsin! Monolok diye bir kişinin kendi kendine konuşmasına derler | Köylü: — Asıl cahil sensin, bir kişinin kendi kendine konuşmasına deli derler deli! cevabını vermiş. Ferdettin — 523 — Bektaşinin biri yağmurlu havada akşama dem es- nasında meze yap- mak için bir şişe- ye turşu koydu- rup evine git mekte iken dolu yağımağa başlar. Bu esnada bektaşi şişeyi saklamak üzere iken bir iri dolu tanesi şişeye çarptığı gibi şişe kırılarak turşu- lar yere dökülür. Bu hale fena halde hiddetlenen bektaşi orada bulunan bir yemenici dükkânındaki (muşta) yı kapa- rak havaya kaldırıp: — Pul şişeyi kırmak kolay, marifet göstermek istiyorsan şu demiri kırda göreyim seni! demiş. Cemal — 524 — Ahmet akşam eve geldiği zaman babası : — Oğlum imti- handa ne sofdular? Ahmet elini başına götürerek : — İnsanlar da kuş gibi yumurtadan çıksaydı bugünkü vaziyet ne olacaktı? dediler, ben de cevaben : — Şayet insanlar da kuşlar gibi yumurtadan hasıl olsaydılar, şu sırada hiç kimse karısını kuluçkaya oturtmaz, yumurtaları çocuk meraklılarına satmak üzere piyasaya arzederlerdi !.. dedim. M. Şükrü — 525 — ii i Ahmet efendi N A misafirleri ile N beraber yemek js ” yiyorlardı, İlk evvel sofraya çorba geldi, evin küçük köpeği de sofra kenarındaki yemek sahanlarını koklarken, - Ahmet Ef. hiddetle çorba kaşığını köpğin kafasına indirdi : — Koklama pis hayvan, diye bağırdı ve misafirlerine dönerek ve aynı kaşıkla yemeğine devam ederek dedi ki: — Pislikten hiç hazetmem, bu pis köpek te her yemekte karşıma gelir ! A. Rıza Fıkra mükâfatları Fıkraları dercedilen kari'lerimizin idarehanemize müracaatla mükâfat- larını almaları rica olunur, Zahiri şekle göre vergi alınacak! Budapeşte, 1 (A.A.) —Bir çok protestolar muvacehesinde hükü- met servetin zahiri eşkâline göre resim (ovazetmek emirnamesinin tatbikten vaz geçmiştir. Nim resmi bir nota, bu emirnamenin neşri hususunun maliye nazırının gaybu- betinde irtikâp edilmiş, teknik bir hata olduğunu izah etmektedir. Akşam Kari'lerimizin mükğfatlı fıkraları M Tefrika No. 52 3 Eylül 1932 3 Eylul 1932 Ana - Kız Rakabeti Nakili: (VA - Na) Diger tarafa da 8 numaralı bir fişek koydu. Vaziyet temam.. Her şoy mükemmel.. Bir az düşünceye vardı. Sonra, orta saçmalı fişeği çıkar- dı. Bunun yerine de 4 numaralı bir fişek kovanı sürdü.. Artık, işin mükemmel gidece- ğinden emindir. Tüfeği elinde bir kerre daha «ilkti, tarttı. Çalılıklar içinde yü- rümeye başladı. İstikamet: Sol taraftan gelen gürültü... Marş! Bu sırada, yirmi dakikadan beri avlanmaktaydılar. Bir tarafta bir tüfek patladı. Pertev, dört kulak kesildi. Bunu, iki tüfek darbesi daha takibetti. Derken dördüncü bir darbe... Pertev, bu tüfeklerin en sağ taraftan, yani, Ferit efendinin oğlunun ve ecnebilerin bulunduğu taraftan geldiğini kestirdi. Pertev, atılan tüfekler üzerine titredi. Şimdi oda bir tüfek patlata- caktı. Ve bu tüfek... Bu tüfek patlayışları... Vücudunun heyecanla sarsıl- dığını duyuyurdu. Pek yakında iki el silâh daha atıldı. Yine sağından geliyordu. Ormanda o mevki, karanlık denecek kadar koytuydu. Tüfek atılması üzerine, iki ay- dınlık parladı, söndü. Bu ışığın sayesinde, Pertev, on metre kadar ilerisinde, Hasan'. ın durduğunu gördü. Tüfeginin dipçiği üzerindeydi. Nişan alıyordu. Ve, arkası dönüktü. Ormanın aşağısı karanlık ol- makla beraber, ağaçların tepesine doğru olan tarafı, huzmeli huz- meli yeşilliklerle, ne güzel aydın- lıktı, Pertev, Hasan'ın nişan aldığı tarafa doğru baktı, Kocaman, şahane bir kuş, ren- ğârenk okanatlarile ( çırpınarak, ağaçlar arasında uçuyordu. Bir saniyenin dörtte biri kadar bir zaman geçti. Pertev, mihaniki surette, Ham- merless biçimi tüfeği omuzladı | sağ omuzu Nişan aldı. Uzun uzun nişan aldı. Iki tüfek birden atıldı. Hasan, Pertev'in tam arkasında, on metre kadar uzağında oldu- ğunu aklına bile getirmemişti. Omuzuna ansızın biri dokun- muş gibi sıçrayarak, olduğu yer- den geri döndü. Bu yanı başında ateş eden de kimdi? Fakat aynı zamanda bir hayret ve memnuniyet feryadı kopardı. Demin, başları üzerinde şahane bir uçuşla kanat çırpan güzel kuş Pertevin atışına hedef olmuştu, Rengârenk ( tüylerini etrafına kavsıkuzah gibi saçarak ve hava- da daireler çizerek, ne de feci bir güzellikle yere düşüyordu! Hasan, Perteve: — Maşallah! Maşallah!... -dedi.* Nede müthiş nişancı imişsiniz yahu... e Turnayı sol gözünün bebeğinden vuracaksınız... Pertev, somurtkan: — Bazı insanların bazı şeylere istidatları vardır... -dedi.- Herkes, müstait olduğu şeyi yapar... Öte- sine çıkamaz... Doğrusu ya, Hasan, bu garip tefelsüfün manasını kavrıyamadi. Bu sözleri lâfı güzaf addetti. Gel edeli a ei Se le Bir kelimeyle : Yapamamıştı | Bu işi becerememişti | Adam öldürmek |... Katil olmak ?... Bu, her ferdin yapacağı iş de- gildi. Bunun için, istidadı mahsus olmak gerekti. Iki türlü istidadı mahsus: Ya cani istidadı. Ya kahraman istidadı. Pertev, kendinde, bu iki istidat- tan birinin bile bulunmadığını düşündüğü için, teessüfle başını çevirdiği vakit ne görse beğenir- siniz! Pek az ötede biri daha duru- yordu: Ferit efendi Valkin... Şayet tüfeği havadaki hedefe değil de berideki hedefe atsaydı, görülecekti. Ferit efendi: ) — Ne ihtiyatsızlık... - Diye sahte bir hiddet gösterdi. - Ben, size iyice avcı hattına yayılın dememiş (miydim?... (Halbuki, siz, lüzumundan fazla sola gelmiş- siniz... Bu ne böyle ?... (Arkası var) UNU Karamanda futbol maçları Konya gençler birliğile Karaman Idman yurdu maçtan evvel bir arada ( X işaretliler kaza kaymakamı ve 9 uncu alay kumandanı miralay Murat beydir. ) Karaman 31 ( Hususi) — Son zamanlarda Karamanda spor çok ilerlemiştir. Bir sene evveline kadar Karamanda spor yoktu. Fakat bir seneden beri sarfedilen mesai çok iyi neticeler verdi. Idman yurdu, Şen yuva gençler birliği, 9 uncu alay, Yıldırım spor gibi bir çok klüpier vardır. Bunların içinde tesçil edilen yalnız idman yur- dudur. Yurt Ilgına kadar giderek Ilgın gençler birliğile bir maç yaptı ve bir de müsamere verdi. Maçta berabere kaldı. Geçende. , Konya gençler ;birliği Karamana geldi ve yurtla bir maç yaptı. Takviye edilmiş bir şekilde çıkan idman yurdu 4-1 Konya gençler birliğini mağlüp etti. 26 ağustosta Idman yurdu ikinci takımile Şen yuva birinci takımı arasında yapılan maçta idman yurdu 2-1 galip geldi. Maçlar devam ediyor. gi iş az RR

Bu sayıdan diğer sayfalar: