21 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

21 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

izmir ve Udemiş muhtelitleri bir arada “Aylardanberi beklediğimiz Istan- bul © mıntakasının < öintihabı da yapıldı. Bu sefer heyetlere seçilen aralardan, şimdiye kadar gelip geçmiş bölün idarecilerden daha fazla iş bekliyoruz. Bilhassa fut- bol heyetinin vazifeleri mübimdir. Vakıa ortada klüpler arasında mühim bir ihtilâf yokter, Nizam- name tarafınban tetkik edilirse, işler de fena gitmiyor. Fakat nizamname ile halledilemeyecek, masa başından verilen kararlarla çare bulunamıyacak bir vaziyet vardır. Bugün futbolumuzu geçirdiği buhran klüp ihtilâflarından, nizami vaziyetlerden pek çok ehemmiyetli çalışmağa mecburdur. Lik maç ları çok gecikti. Futbol federas- yonu da bir müddet için ecnebi- İlerle temas edilmemesini klüplere tavsiye etti, Yukarıda söylediğimiz gibi, diğer taraftanda futbol dehşetli bir şekilde düşüyor. Bu üc meseleyi tetkik ederek çare- lerini bulmak kolay iş değildir. Ecnebi temaslarını kesmek balk- ta futbola karşı başlıyan alâka- goğaltacaktır. Lig maçları: nın bidayeti çok soğüklara, sonu- da çok sıcaklara; tesadüf ede- çektir. Futbolun esasindan sarsıl- mış olması oyunculari da Bezdir- miştir. Bu vaziyette iş başına geçen arkadaşların taimamile mu- vaffak olmaları hakikaten çok güçtür. Iham edilecek müşkülât bildiğimiz için bu seferki futbol heyetinin diğer beyetlerden tama- miyle başka tarzda çalışmağa mecbur olduğunu yazdık, Bize öyle geliyor ki, ecnebilerle temasının kesildiği, ehemmiyetli maçların arası uzadığı şu günlerde bir İzmir - Istanbul maçı halkın alâkasım çelbetmetmek itibarile en muvafık temaslardan biridir. Hem Izmirli sporcularla Istanbul lular arasında millij takım teşki- linden başlamış bir moktai nazar farka vardır. Vakıa İzmirlilerin iddiaları maçı kazanmak mese- lesile alâkadar değildir. Fakat nede olsa İzmirde Istan- bül derecesinde oyuncu vardır. Kanaatının hasıl ettiği bir reka bet havası bütün İzmir futbolcu larını sarmıştır, Esasen Türkiyenin en kuvvetli futbol mıntakaların- dan ikisi olan İzmirle Istanbulun tazam © bemaslarla s1 şayanı hayret Iki kuvvetli mıntakanın sık sık birbirile teması aradaki kardeş liği de takviye eder. İzmir - İstanbul “maçlarının te- min edeceği menfeatler iyük olduğu içindir ki, yeni edilen Istanbul heyetinden bu işe lâyık olduğu ehemmiyeti verme sini bekliyoruz. Meselâ on sene devam etmek şartile mütekabil ziyaretli Şalanj maçlarının küçük bir nizamnamesini tanzim etmek ve İzmirlilerle mutabık kalmak temasların muntazam bir halde başlamasını temin eder, İkinci olarak muntaka fudbol heyetinden isteyeceğimiz şey, bir faaliyet © proğramıdır. Halkde, küpler de, sporcular da bilmelidir. önümüzdeki sene zarfında yapıl- ması düşünülen şeyleri evvelden ilân edilmesi heyetide bir mesu- İiyet altına sokar. Sene nihayetin- de evvelce vadedildiği halde ya- pilamıyan bazı şeylerin neden tatbik edilemediği anlaşılmış olur. Reis, hâlâ bill spor yapan, bu suretle — sporun her şeyden evvel sahada yapılacağına iman etmiş olan futbol | heyetinden iğer heyetlerin hepsinden fazla iş İstemek bütün sporcuların hakkıdır. Bunun içindirki, mu- vaffak © olmalarını candan arzu ettiğimiz futbol heyetindeki arka- daşların yapılması lâzım olan bir çok şeyler arasında bizim dı hatırımıza gelenlerden bir kısmını saydık. Annesi razı olmuş Sabık cihan boks şampiyonu alman Şimeling'in annesi bir ak man gazetecisine; oğlunun kâfi derece zengin olduğundan artık yumrukla para kazanmağa mec bur olmadığını söylemişti. Şime- her. maçında asabileşen annesi busene oğluna boksu bırakmasını tavsiye etmişti. annesinin hatıtırını dünya şampiyonluğu için ikinci defa çarpışmıyacağından korkulu- yordu. Amerikan gazetelerinin Almanyadan aldığı mevsuk bir habere nazaran Şimeling annesin- den önümüzdeki yazın sonuna kadar maç yapmak üzere mühlet almıştır. Esasen dünya şampiyon- luğu maçı için gelecek yaz döğü- gülmesi mevzubahs olduğundan maçın yapılması şimdiden temin edilmiş addolunabilir. Müthiş bir alaka başladı Könunu evvelde Londrada ya: pılacak olan Avusturya - Ingiltere maçı için her tarafta müthiş bir alaka başlamıştır. & Fransadaki seyahat şirketleri bu maçı gör- mek isteyen meraklıların müra- enatların müşkilitla tatmin et mektedirler. Çünki ön kısımdaki biletlerin ekserisi evvelce satılmış olduğundan maçı görmek üzere Londraya kadar gitmek isteyen bazı meraklılara arzu ettikleri mevkilerde yer bulunamamaktadır. Slavya - Sparta Çekoslovakya finalı Slavyanın galebesile bitti, güzel bir oyun tarzile cereyan oden maç, 12,000 bin seyirci toplamıştı. Balkanlara gelen ingilizleri çağıramaz miyız? İngilizlerin birinci sınıf klüple- rinden Korentiyans'ın bir balkas turnesine çıkacağını ve Roman- yaya kadar geleceğini yazmıştık. Vakıa futbol federasyonu bir müddet için. ecnebilerle teması menetmiştir. Fakat İngilizlerle temastan maksat daha ziyade ders almak olduğu mesele değişebilir. Futbol faderasyonu şu fırsatı kaçırmamak üzere şimdiden Ingiliz” lere müracaat edip burada iki maç temin edebilirse hem seyir- cilerimiz ve hem de futbolcularımız için çok faydalı bir iş yapmış olur. Red Star da gelmek ber gelen Fransanın kuvvetli takımlarından Red Starın son müdafii Merezden buradaki ab- paplarından birine gelen mektup- ta, gelecek yazdan evvel Red Star klübünün de Istanbula gel mek istediği ve bu hususta klüplere resmen müracaat edile ceği yazılmıştır. Önümüzdeki yaz sızların Red imkânları vardır. Cim Londosun dişleri Nevyork ta, Cim Londos, Ame- rikalı zenci Donogan ile yaptığı bir maşta iki dişini kaybetmiştir. Zenci Donogon iki buçuk saat güreştikten sonra, Londosun hücu- mundan kurtulmak için salladığı bir yumruk, hasminin iki dişine mal oldu, Londos acının şiddetile yaplığı son bir hücumla hasminin Sırtını yere getirmiştir. Müsaba- kada her zamandan fazla kalaba- hk vardı. Amatör milli takım kupası Romanya milli takımı Macarların karşısında o mağlüp olmuştur. Umumi tasnifi dercediyoruz Sayı Galibiyet Mosabıka adedi Macaristan 5 | 3 5 Romanya 4 3 6 Çekoslovak 5. o 2 6 Avusturya 6 2 4 Macar (Ferençvaros) takımı Meksikada Otuz bin lira mukabilinde, macar (Ferençvaros) takımı Mek- sikaya davet edilmiştir, davetin kabul olunacağı tahmin edilebilir. Fransa - Almanya beş martta Geçen sene Pariste yapılan ve Almanların kendi kalelerine attık- ları golle mağlup olarak çıktık: ları milli maçın Revanş'ı bu sene mart ayında Berlinde yapılacaktır, Son zamanda Macar milli takı- mına 12 yenilen Alman milli takımının geçen senekinden daha iyi bir halde olduğunu gören fran- sız mubarrirleri bu seneki maç için fransız milli takımının şimdi den hazırlanmasını tavsiye edi- yorlar. Ittifaka girmemiş klüplere Istanbul Halkevi reisliğinder Türkiye idman cemiyetleri itti fakına girmemiş bilcümle spor klüplerinin, selâbiyetnameyi haiz birer mümessilinin resmi teşekkül ilmühaberlerile beraber 21/11/932 pazartesi günü saat 16 da Halk- evi spor şubesine gelmeleri rica olunur. Küçük Nakil — Haydi sen eve dön, Al şu lirayı, İstersen başka bir yerde yemek ye, - d.mişti. - Ma- mafih, ihtiyata riayeten gene İki sonra burada bulun. Lütfi, acıkmıştı, Fekat ne de- meğe lirayı lokantada harcasml Doğru eve.. Eve gidince darbal mutfağa koştu. 'Uşakla ahçı, yemeği yemişler, bir tabak dolusu yemişi mideye indirmekle meşguldüler. Lütfiz — Vayl Beni yemeğe bekleme- diniz mi?- diye haykırdı. Ahçı: — Valihi kaçta döneceğinizi bilmiyorduk, Lütfi efendi - diyerek itizar ett - Hattâ belkide hiç dönmez, sokakta yersiniz diyo düşündük. — Haydi çabukl Yiyecek bir şey ver, Karnımı doyurup gene beyi almağa gideceğim. Arnavut köyünde bir buçuk saat sonra bulunmalıyım.. Bir çeyrekte ye- mek yerim. Bir saat şekerleme yapar, uyurum. Sonra da, bir çeyrekte Arnavutköyündeyim,. Uşak Zeynel sordu: — Demek ki, bey, o küçük hanımı Arnavutköyüne getirdi? “Ahçı, bu sırada, şoföre yeme- gini veriyordu: — Buyrun etinizi Lütfi efendi. Sevmezsiniz diye çorba vermedim.. Masa başına oturan şoför, ile yemeklerini yedi. Bu meyanda: — Kızı nereden aldınız? - diye- zek, dedi koduya o da karıştı. Şoför, agzı dolu dolu: — Şişliden Şişli palas'ın önüm den! otomobile yaklaştı. Bizim beyin ismini söyliyerek, “bu oto- mobil onun mu?, diye sordu, Ben- yemişlerini gi ll olu- yordu, Zeynek: — Bana Şişli. palas'ın önünde beklet kendisi oradan çıkmadığına, yay göre, teneke mahalle- kalırsa, - otomol i bir yerde oturuyor. gizliyor. Siz ne diyorsunz, Lütfi efendi? Şef ilmem...,, manasına gelen bir hareket yaptı, Fakat, biraz sonra ilâve et — Adi bir kız olduğunu zan etmem... İyi giyinmişti. Kibar hak Hiydi, Lâkin, güzel ol nemez. Hem, sonra, yüzünde çil- ler var... Şurasında... Burnunun etrafında, Açı — Öyleyse, bey, bunu da ko- laylıkla atlatır...-dedi. Şoför: — Belli olmaz... - cevabım verdi. Bir kadının yüzünde çil olması, çabuk atlayacağına delil sayılmaz... Fok bra rai çeçel Dİ Şişe şarap ısmarladı. Genç kız: — Ismarladığınız bu kadar şeyi katiyyen yiyemeyiz, | içemeyizl <dedi- bu ne kadar şarap bu?.. Hepsini mi içeceğizl Erkek gülümsedi. Fakat tebes- sümünde istihza manası yokt — Bittabi boşaltacak değiliz. Bunların ber birinden birer yahut ikişer kadeh Tavel, mükemmel surette tiridye ile ve diğer hvrsd' ocuvre (ordövr Balıkla — Aşk, macera ve cinayet romanı — (Va - Na) ilânlar chablis içeriz, Ermitage da yeme” ğin mütebaki kısmı için kâfidir Sanırım, Delikanlı, kızm yüzünün ilk defa alarak gülümsediğini gördü, — Sizin dil damak zevkiniz adam akıllı inkişaf etmiş galiba?.. Bakın, ne dolambaclı yoldan ko- Buşuyorum. Size, şikemperversiniz demiyorum. Bu sözler erkeğin boşuna gitti. — Öyleya... - dedi. - Biz ma- demki aramızda aşktan bahsede- miyoruz, bari şikemkerverlikten bahsedelim! Bu alaylı sözleri söylerken, sesinin derinliğinde bir büzün vardı. Bunu farkettiği içindir ki, genç kızında tebessümü silindi. Geçici neşesinden eser kalmadı Ferit, sahte bir neşeyle devam etti: — Dün akşam sizden ayrıldık- tan sonra, isminizin ne olduğunu düşündüm. Bunu size sormak aklıma gelmediği için kendi kem dime şaştım. — İsmim Didar'dır.. Didar Murat. — Çok âla.. Didar hanım. Gene dün akşam sizden ayrıldık» tan sonra düşündüm. Kararımı tekrar tasdik ettim: Bizzat baba- mıza müracaat ederek desti izdi- vacınızı istiyeceğim. Kız, teşekkür manasında, başını iz — Pek âlâ, efendim. Bu kadar çabuk olursa, o kadar iyidir. Fakat bir cihet var: Babam inle ancak dün tanıştığımız söylüyemem. — Öyleyse, bir yalan uydur mamız, evvelce tanıştığımız. söy- lememiz lâzımdır. Size bu hususta bir teklifim var, Kadın: — Söyleyinl - dedi. — Hayır, öyle dallı budaklı bir yalan döşünmiyorum. Söyle yeceğimiz yalan pek basit ve kısa olacaktır: Sizinle, bundan üç öy evvel | sözde £ Hürriyetiebediye tepesinde tanışmışız. Ben otomo- bildeyim. Siz, ( yayasınız. Size güya © çarpmışım. Az daha devirecekmişir. Otomobili durdur: bulunmu- alıp. evinize kadar istemişim. Artık 6 aramıştı. götürmek günden sonra bep si Tekrar tesadüf etmek imkânmi bulmuşum, evinizin önünde dolaş- muşım, Rastladıkça sizinle selâm- laşmışım, Nihayet, günün birinde, tekrar konuşmak imkânım bul- muşum, Bu o konuşmalar tevali etmiş. İşte bugün desti izdivac: nıza talip oluyorum. (Arkası var) Tire koyunlarında çiçek Tirenin Kırtepe köylü koyunlar rında çiçek hastalığı çıkı halinden vilâyete bildirilmiştir. şişelerin üçünü de | Fal Sahir! EMLÂKINIZIN iDARESİNİ UMUM EMLÂK ACEHTESİ Müessesesine tevdi ediniz | BAHÇEKAPI TAŞ HAN No, 20 - TELEYON 20807 1-2 Posla Kubusu 508

Bu sayıdan diğer sayfalar: