23 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

23 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Teşrinisani 1293 Akşam AKŞAMDAN AKŞAMA ——— — Dilimizdeki umumi kaideler çabuk tesbit olunmalı sütuna, ilerimizin lisanımıza i pek çok mek- tuplar var. Bunlarda, kiymetli mütalen ve müşahedelerini anlı tayorlar. “Dil slitunu, na her arzu eden vatandaşımızın türkçe kakkındaki düşünüşlerini yaza" cağız, Ben de, bu münasebetle, çok- dandır. yazmadığım fakat pek sevdiğim dil mevzuuna, bugünlük bir kere daha avdet ediyorum, Ötedenberi dikkatimi celbeden, kısmen de mevzuu bahsettiğim bir meseleyi tekrarlayacağım. Alfabe inkilâbindanberi, ecnebi isimihasların kendi imlalerile yazıl- malarına dair, bir mücadele açıl Ben de, bu fikirlerin naçiz bir taraftarı oldum. Son zamanda, matbuatımızda, ismihasların a imlâlerile yazıldığını memnuniyetle görüyoruz. Fakat, Cenap Şeha” beddin, Falih Rıfkı gibi Türkçenin iki meşhur üstadı bu kaidenin haricine çıkmakta ısrar ediyorl Ismihaslari asli imlâlarile yazma taraftarları, — bunu niçin böyle yaptıklarını esbabı mucibesile izah. ettikleri halde, Cenap beyle Falih bey hareketlerinin sebebini anlatmı yorlar. Bu iki edibimize teklif ederim; Ya herkese uysunl yahut bizi kendi düşünüşlerinin. doğruluğuna ikna etsinl, meydana gelme cemiyci de, bu ecnebi ismihaslar meselesini bir ayak evvel kati bir kaideye raptetmeli, Çünkü, bele bizim meslekte çok karış klıklar meydana geliyor. Bana kalırsa, “Karun, Iskender, Eflâtun, Tuna, Cezsir,, gibi pek meşhurları müstesna, bütün ist haslar, beynelmilel âlem tarafın- dan yazıldığı şekilde yazılmalı fakat bu. yazılış şeklinin Türkçedeki tasavvutuna göre © okunmalıdır. Bunun çok ehemmiyeti vardır. Meselâ “Şekspir,, adamın ismi “Shakespeare, diye yazılacak, Fakat bunun birden eklentilerimizle yazılışı var: e,yi, de,den i;le lâhika ile .. Eğer, ecnebi isi 1, resmen, kendi harfleri mizin tasavvutuna göre okursak bunların eklentileri başka türlü olacaktır; milli | tasavvutlarına göre okursak başka türlü. Meselâ : “ Shakespeare'yi , mi diyeceğiz, “ Shakespear'i,, mi? “Shakespeare'yej, mi yoksa “Sha- kespcare'e, mi7... İlâhi. Bana kalırsa, kendi tasavvutu- muzu esas ittihaz etmeliyiz. Bu gibi kaidelerin te: senelerce tetebbua ihtiyaç messettirmez. Hi inkılâbının dördüncü senesindeyiz. Türk dili cemiyetinden bir ayak evvel bu umumi kaidelerin hallini bekleriz. kil iye maruf olan | ŞEHİR HABERLERİ Elektik Erenköy cihetinde tesisat yapılıyor Elektrik girketi, Anadolu yaka- sında elektrik tesisatına devam ediyor. Kısıklıdaki tesisat bitmiş ve bu civardaki evler elektrik almışlardır. Şimdi bütün faaliyet Erenköy ve havalisindedir. Eren- köyündeki tesisat da nihayet kış sonuna kadar bitecektir. Elektrik şirketi, geçen sene buğazın Anadolu sahilinde Ar doluhisarına kadar tesisat yap- mıştı. Beş senelik | proğramın tamamlanması için gelecek ilkba- hardan ren Anadoluhisardan Beykoza kadar tesisat yapılacaktır. Şirket, beş senelik proğrama dahil deruhde ettiği yeni tesisatı daha kısa bir nda neticelen- dirmek arzusunda idi. Fakat kon- tenjan yüzünden lüzumu pul malzeme tedi den tesisat ağır yapılmaktadır. işlemiyen otobüsler Şehrimizde işleyen kamyonet sahiplerinden yı kamyonetini garaja çektiği iç bir iş yapmadığı halde kendisinden belediye resmi isten- ek şurayı devlete Belediyenin fil vasıtalarından biri zaman belediyeye haber vermesi ve bu haberinde bele: tevsiki lâzımdır. Aksi takdirde bunlar nakliye resminden istisna edilmeyeceklerdir. Adalara su Halk fırkası kongresi bu meseleyi görüşecek Adala halk fırkası kongresi önümüzdeki cuma günü toplana- caktır. Fırka kaza heyeti şimdiden bazı dilekler hazırlamıştır. Bu dileklerden biri Büyükadaya su getirilmesidir. Adaya su verilmesi senelerden beri mevzubahsoluyor. Kongre, belediyenin tasavvur ettiği veçhile bu sene artaziyen kuyuları açık masına | başlanmasını — temenni edecektir. Arteziyen kuyuları için on bin liraya ihtiyaç vardır. Bundan başka kongrede bozuk bir halde bulu- nan Tur yolununda bu sene tamiri için teşebbüsatta bulunul. ması istenecektir. 64 lirasını aşırmışl Osman efendi isminde biri Yüksek kaldırımdan © geçerken maruf sabıkalılardan papelci Şerife tesadüf etmiştir. Şerif, Osman 'efendiyi | kandırarak £ papelcilik suretile 64 lirasını aşırıp kaçmış- tir, Osman efen | polise müraca- at ederek meseleyi anlatmıştır. Hile yapanlar Şehirde “satılan erzaka | bile karıştıranlara belediye ceza verir. görmekten menetmekti Habuki büyük cezaya çarpılan tacir ve esnaf ya muamelesini başkasına devrediyor, yahut baş- ka birisile ortek olarak onun namına muamele yapıyor. Bu sebeple hileye yeni bir tedbir almak Bu maksatla kanun- ik yapılması için teşeb- büste bulunmak tasavvuru vardır. Icrayı sanattan menedilenlerin ticarethanelerini kapatmağa im- kân görülmezse ağır para cezası alınması düşünülüyor. Fen fakültesi hakkın, Bazı dersler mühendis mektebile birleştirilecek 'müderrisler bunda tedrisat noktai nazarından da büyük faide gör- mektedirler. Bilhassa yüksek mü- bendis mektebindeki su, malzeme lâboratuarlar, fen fakültesinde mevcut değ Fen fakültesinin yüz binlerce lira sarfederek, bu tarzda labura- tuarlar yapması fazladır. fakültesi, talebesi müder- ceklerdir. Fen fakültesi ile yüksek mühendis mektebi müderrislerim den mürekkep bir komisyon, her altaki talebenin beraberce çalışacaklarma dair bir program yapmaktadır. Polis merkez âmirleri arasında değişi ri, arasında azırlan- Bu liste vilâyet tarafından tetkik edildik ten sonra tebeddülâtn. yapılması muhtemeldir. ABONE ücretleri e Abons Dereleri doğrudan doğruya AKŞAM idareci mama lidir. Adres tebdili işin yirmi beş kor raşluk pul göndermek lâzımdır. Recep 24 — Kasım: 18 5 nek Günep Öğle ikindi Akşam Yata Eman die 7AS SAS 18 Va, S2 ös 12, 1645 az Tdal Beykoz çayırı Belediye çayırın teslimini istiyor Ötedenberi halkın tenezzühüne mahsus | bir yer olan çayırı yüzünden maliye vekâleti ile belediye arasında bir ibtilâf çıkmıştır. Beykoz çayırı maliye vekâleti tarafından Emlâk ve Ey- tam bankasına devredilmiş, banka da çayın satılığa çıkarmıştır. Belediye bu vaziyet üzerine ma- liye vekâletine müracaat etmiştir. Belediye şu iddiadadır: Belediye kanununun 159 uncu maddesi mucibince umuma ait tenezzüh yerleri belediyeye dev- redildiği Beykoz çayırı da belediyenindir. Halbuki maliye belediyenin bu iddiasını doğru bulmamış ve Bey- koz çayırının belediyeye intikal etmiyeceğini ileri sürmüştür. Şimdi belediye, Beykoz çayırı satıp ta şunun bunun eline geçmeden evvel işi kurtarmak istiyor. Bunun için vekâlete mü- racaat edecektir. Beykoz çayırı, tasarruf senedine merbut olmıyan sahipsiz arazi dendir. Sahipsiz yerler, doğrudan doğruya hükümete aittir. Ancak bunlardan tenezzüh yerleri bele- diyeye verilmiştir. Beykoz çayr rından başka, aynı vaziyette Köğitbanedeki bazı çayırlardan dolayı da maliye ile belediye arasında ihtilâf vardı Bir üfürükçü Evrakile birlikte adliyeye verildi merkezi Abdullah adamı yakalamıştır. Bu adamın ötede beride üfü- rükçülük, büyücülük yapmak, retile halkı aldattığı ihbar edil ve yapılan tahkikat neticesinde Abdullah yakalanmıştır. Maznun evrakile birlikte sulh mahkemesine teslim edilmiş ve tevkifhaneye gönderi Eski bir dava Birinci tiçaret mahkemesinde uzun zamandan beri devam et mekte olan bir dava neticelendi rilmiş Dava İzmirli tüccardan Buldanlı zade Ahmet Emin beyle Italyan şirketi ve Atina bankası arasında bir tazminat meselesidir. Davayı “Ahmet Emin bey açmış ve Italyan Şirketile Atina bankasından taz- minat talebinde bulunmuştur. Hadise işgal zamanında tahad- düs etmiş ve 13 sene devam ede- rek bir nevi rekor yapmıştır. Bu defa temyiz mahkemesinin tasdi- kile muhakeme hitam bulmuş ve ketle banka tazminata mahküm olmuşlardır. Beykoz | Ucuz kitap lâzım Hayatın ucuzlamasına pek ziyade ehemmiyet veriyoruz. Pazar yer- leri yapıyoruz. Malların müşteriye gelinceye kadar seksen sekiz elden geçmemesine dikkat ediyo- ruz ire... Fakat memlekette €n pahalı olan şey okumak ve okutmaktır. Bizde, ilk, orta ve yüksek tahsil yani alelumum okuma ve okutma çok pahalı dır, Geçenlerde Bakıâli caddde- sinden geçerken bir kitapçı yolu- Mektep z fiatleri yaparsın mas- raflı olur amma... Böyle söyliyerek rafından dört tane mektep kitabı çıkarıp önüme koydu.. Hakikaten nefis bir tarz da basmışlardı. Resimler beş altı renkli, bazı tablo papye kuşe üzerine basılmış. Bazı ciltlerin kapları tamamile yaldız. Aynı ayrı fiatlerine baktım. Vay efen- dim vay... Ders senesi başlar. ken her çocuk babası yana yakıla evelâ kitap masrafından şikâyet ler. Coğrafya 100 kuruş, kıraat 5, hesap 110, hendese 78 saire vesaire... Bir çocuğun bir sınıfta 9 ay içinde okuyacağı kitaplar ilk mek teplerin ilk sınıflarında 6-7liradan Bütün bunlardan başka her in ayrı defter lâzımdır. Meselâ hendese ayni deftere not edilemez. Bazı derslerin ise defterleri 4-5 tanedir. Meselâ türkçe derslerinde bir lügat def- teri, bir imlâ defteri, bir tahrir defteri, bir inşat ve ezber defteri ve ayrıca bir de sarf nahv icin not defteri lâzımdır. Bu defterlerin adedi çok defa 20-25 i geçer. Aynca mektep formasında kas- ket, mektep formasında önlük, ayakkabı, elbise, pul parasıda besap edilirse bir çocuğun masi için ne büyük fedakârlık yapmak lâzım geldiği anlaşılır, Fakat çocuk velilerine en ziyade ağır gelen şey kitap mesele: Mektebe öğle yemeği miyen, mektebe çora bir çocuğun bu kitaplı işkülâtla alabileceği kolayca tahmin edilir. Kitap pahalı olduğu için çocuğunun tahsilinden vazye- çen veliler tanırım. Mektep kitabının pahalı olma- sına sebep de kitapçıların zevki- dır. Bunlar. kitaplarını büyük masraflarla. bicili | bastırı- yorlar. Devlet matbaası da tabi olarak bu büyük masraflarla ba- salan kitaplara fazla ücret tahmil ediyor. Cicili bicili kitaplar da pahalı pahalı talebeye satılıyor. Okumaği mümkün olduğı ucuzlatmalıyız. Bunun için cicili bicili kitaplardan vaz ge- gelim. Fena kâğıt, ucuz mü- rekkep, ucuz baskı ve ucuz kitap . Süslü kitaplar hem talebe velileri için müthiş bir yıkım oluyor. Hem de çocuklara daha küçük yaştan papye kuşe tablolar, yaldızlı kablarla lüks hissi veri Yor., Biz ki maarif seferberliği ilân etmiş kimseleriz burada okumak sudan ucuz olmalıdır... Hikmet Feridan simi . Sağdan bir yaylım ateş... | ©. Soldan bir bombardımanl.. AB, — Merhum kek Hasan'ın niçin, #ahueya süpürge sopasile çıktığını girdi anladın ya üstat 1.

Bu sayıdan diğer sayfalar: