23 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Alarm 23 Teşriniseni 1982 Süt meselesi Trakyada sütçülük Bir macar grüpu müzakereye girişti Bir mi Alpullu fabri ik yapmak iriz, “Küsna müracaat etmiştir. Gu- rupla, Alpullu şirketi ararındakl müzakerat henüz bitmememiştir. Alpullu ve civarındaki köylerde heyvan miktarı artmaktadır. Bu- ralardaki hayvan sabi ucuzca pancar kü hayvanlarına ye: rmayedar grupu, civarında, sütçü- Alpullu fabrikası, pancar zira" atini teşvik için beş ton pancar satana b ton, bedava küspe Küspe yüzünden hayvanlar çok iyi beslenmekte: Macar gurupu, bu mintakadaki hayvan sahiplerile anlaşarak, süt müstahsilleri şirketi yapmak niye- şirketinin de dahil olacağı söye lenmektedir. Aldığımız maldmata, "Alpullu süt müstahsilleri civarda tedarik. ettiği tesisatla pastörize edecek, hususi kaplarla, Istanbula kadar gönderecektir. ket sütlerini, şehrimizde Şirket yapılacak tesisat sayesinde, st tozu, süt hülâsaları istihsal ede- cektir. ket, aynı zamanda az sit veren, ve masrafı çok olan hay- vanları da satın alarak, bunların etinden istifâde edecektir. Bu suretle | şirket, Istanbula ette nakledecekti 100 milyon Ihracatimız bu sene bu mıktarı bulacak Miracat ofisi tarafından yapılan istatistiklere göre, bu senehin 10 ayı © zarfındaki ihracatımız, 77 | milyon 426 bin küsur liradır. Buna 4 karşılık 10 ay içinde memleketi: | mize 71 milyon 133 bin küsur | Tiralık mal girmiştir. | Yapılan tahminlere göre, bu seneki ihracatımız. 100 inilyon lirayı geçecektir. Henüz ihracat mevsimi geçmemiştir. Teşrinisani ayında fındık, ceviz, üzüm, incir alışları daha ziyade artacaktır. Içki ile mücadele Yeşil Hilâl cemiyeti faaliyete geçiyor Içki düşmanları © önümüzdeki perşembe günü büyük bir top- lentı yapacaklardır. Yeşil cemiyeti umumi kâtibi Fahre: Kerim bey bu toplantı mün. betile damiğtir ki; — Müskirat inbisarının tiklerine mazaren içki müptelâları gökçe, çoğalmaktadır. Mama izi memnun edecek cihet genç- ler arasında içki düşmanlığının İki güne kuvvetlenmesidir. İçki daha ziyade orta. yaşlı ve geçkin vatandaşlar. arasında tahribatını göstermektedir. Yeşil Hilâl cemiyeti yakında sinemalar ve konferanslar vasta- #ile içki, hercin aleyhine büyük bir propağandaya başlayacaktır. Bedava rakı Sabıkalı Siirtli Kâmil biri, bedava rakı icmek icin dük kân sahiplerini tehdit etmiştir. Nihayet Sürtli zabıta tarafından yakalanmıştır. Müthiş bir facia Bir karı, kocasını âşıkına boğdurdu Antakya, 17 — Halepli Basil Nacar isminde bir zat, karısı Alberan ile bundan dörtay kadar evvel Süveydiyeye © gelmiş ve eseri olarak bı yete kurban gittiği anlaşılmıştır. Günün birinde Basil karısı Ak beranla deniz banyosu yapmak üzere Süveydiyeye iniyorlar. Ak böran evvelce tertibat alınış Aşılı olan adam, © civarda bir yere gizlenmiştir. Koca, denize girer girmez © âşık gizlendiği yer den çıkıyor ve kadınla bir olup zavallı Basili deniz içinde boğ- duktan sonra kenara çıkarıp bir tarafa gömüyorlar. Basil bu suretle ortadan kalk- tıkta sonra Alberan feryat ve vaveylâlar içinde çırpınarak Bil basa dönüyör ve kocasmın denizde boğulduğunu ilân ediyor ve Ha- lebe savuşuyor. Aradan aylar geçtikten sonra nihayet geçen cuma Süveydiyede sahilden geçen bir jandarma dey- riyesi, orada mezara benzer bir toprak yığını görüyor ve şüphe üzerine açılınış olan topraktan gürümeğe yüz tutmuş bir ceset çıkarıyor. Hadise derhal adliyeye haber verilmiş ve cesedin üç dört ay evvel denizde boğulduğu söylenen Halepli Basil Naccara ait olduğu tesbit olunmüştur. Şimdi bu müthiş cinayetin fa- illeri oldukları anlaşılan Basilin kanısı Alberanla âşıkı aranmak- tadır. Marsilya limanında büyük bir vinç vardır. Her bafta bu vincin tepesine çıkarak zenciri muayene etmek lâzımdır. Bu işi yapan adamın göz kararması, baş dör gibi şeyler ol Çünkü vincin töpesi yüksekliktedir. > Buradı bakmak kolay değildir. 25 Resmi mizde bu muayeneyi yapan adam görülüyor. Bir geçitte müthiş bir kaza Roma 21 (AA) — 52 genç faşisti hamil olan bir kamyon, geçitte bir trenle müsademe miştir. 11 kişi ölmüştür. Bütün diğer çocuklar, yaralırdır. GÜNÜN HABERLERİ Kopenhag yolunda Troçki dün Parise geçti Dünkerkten vapurla Kopenhaga hareket etti ae Parise glmişü polisler, gazetecilerle fotografçı- ların Troçkinin yanına sokulma- larına mani olmuştur. Troçki, istasyondan hususl kapıdan geçmek suretile çıkmış, derhal perdeleri indirilmiş bir otomobile binmiş, şimal istasyo- nuna gitmiş ve burada olduğu halde gitmek üzere trene binmiştir. Dunkerk, 22 (A.A) — Troçki ile yanında | bulunanlar saat 12/10 da Dunkerk gelmişler: Trenden indikleri zaman sıkı inzibat tertibatile karşılaşmışlardır. Troçki ve yanındakiler bir yolcu İrenine binerek derhal limana gitmişlerdir. — Troçki Bernstoff posta vapuruna binmiş ve hemen 'kamarasına kapanmıştır. Troçki daha evvelce gazeteci- lere hitaben kısa bir beyanatı havi bir kâğıt vermiş ve bu | beyanatında Fransız memurlarinin | vazifelerini büyük dirayetle yap- | tuklarını ehemmiyetle kaydetmiştir. | Troçki bu beyanatına. ilâve | olarak vize muamelesine sit tek- nik meseleyi © ehemmiyetlerini hâlâ muhafaza eden fikir ayrılık- lariyle- karıştırmamak için siyasi mahiyette (mülâkatlar yapmaktan çekin. lemiştir Mançuti meselesi Devletler yeni hükümeti tanımıyacaklar mı? Vaşington, 22 (A.A.) — Hariciye mazareti, Mançuri meselesi bak kindaki vaziyetinin ye hareket tarzının. yanlış bir suretle tefsir edilmesine “ mahal | bırakmamak için . Cenevre o müzakerelerinin devamı müddetince, mutlak bir siiküt muhafaza edecektir. Doğru malümat alan mabafilde zannedildiğine göre, milletler ce- 'miyeti, Çine karşı aldığı müsait vaziyette devam edecek; olursa, bitün devletler yeni Mançuri hükümetini tanimaktan imtina ettiklerini beyansimkân bulabile- eeklerdir. Amerika hükümetinin bu hare- ket tarzından ayrılmamağı çoktan beri düşünmekte olduğu söylen- mektedi Iktisat konferansı Dünya iktisat konferansı için hazırlık yapılıyor Cenevre, 22 (ALA) — Millet ler comniyeti meclisi tarafından teş- kil edilen ve “dünya “iktisadiyat konferansına ait hazırlıklar hak- kındaki mesaiyi ve müzakereleri takibe memur olan komite bu ahi Sir -Jolin *Simohun riyate- inde toplanıtışlır. Komite, ihzari kömisyona dahil mütehassısların ikinci kânunda içtiman davetine karar vermiştir. Bu ibzari komisyonun. ikinci kânun içindeki içtima devresi esnasında milletler cemiyeti mec- gi. söylen- Iktisadi könferandın | | ve mali mayıstan evvel toplanmasına im- kân olmadığından mütahasmslar, | konferansından““ evvel “ yeniden | toplanmak imkân ve ihtimalle | İ başine ZElarp zengininin Gelini Büyük milli roman — Burada Hapı. havası istemiyoruz. Kemancı mısın, mesin, söyledi- imi çalacak Na iriği aşka doktor var mı tıbbın çaresi, ) Şarkının bu ille mısra Le- manın ağzın dan çıkar çık- maz, kasık baj el atan Cevdet efendi, ayağa dikildi. Cebe müra- caatla cüzda- mini çıkarmıştı. Paralar eline alıyor, Ağoba göste- riyordu : — Şinların arasından bir Beşlike mi, onluk mu, ne müva- fıksa önu ayir birader. Leman, daha tetik davranmıştı. üzatirken Cevdet efendi cüzdâhi eline dayadı: — Ağlıktan nefesi kokan Şu Hüğürtlere gönülden kopanı ayır da toka etl,, Enirini verdi, Leman, ellerini çırparak bağı. yayorduz — Çocuklar, şimendifer. piyan- gosu bana çıktı; zengin oldum; para yiyeceğim.... Varmı bana yan bakanı. ii Cevdet efendi, öntindeki kadehi yuvarlayıp, o masanın üstündeki şişeye de sarıldıktan sonra cevap verdi: — Helâli minallah olsun. Ana- nın pak südü gibi sümür!. Cevdet efendinin. göğsünden çıkan bu cüzdan, vallah, billâh kesesi makamında idi. İçinde, sekiz on liradan fazla yoktu. Mükim yük, pantalonun cebinde bulunuyordu. Leman, dudaklarını büktüğünü etrafa göstere göstere, cüzdanı başaşağı etti; içindekileri ortaya döktü. Çalgıcılara, beş liralık kâğıdı verdikten sonra söylenmeğe baş- Tadı: — Mevlützadem, cebini Bu ka- dar yufka mı görecektik? Hani bu paraların ağa babası?. Meğerse 'ne 'kismeti © kıt. mahlük imişim. Ağustosta çaya girsem, balta kes- mez buz olacak... Bu muhabbetler arasında, yarım bardak rakı çekmiş olan Kandil- eski göz ağrısını hatırladığı için, bir nara ati Gel. buraya benli; gu yirmi keiancıtın kemanına; Şu yirmi beşliği de kanuhcununka- Bununa sok, İki yirmi beşlik daha var. Biri, levs hanim ablamızın udunun mızrabma, öte- ki de, gazel okuyan, kara süratlı hanendenin tefine, Leman, Kandilzadenin plâtin kordonunu yakalamış, soruyordu; — Haniya benimki kâfir oğlan? şimdi, gözümü yumup ağzımı açayım mı? Elâlem yanında, pabucunu ele vereyim mi ? Kandilzade, © kafasını uzattı, imseye * sezdirmeden, “Lerhanın saçlarına bir. öpücük kondurdu, Yavaşçacık Firdevse » — Bırak, biraz da başka yerde otlyalım, Bir çiçekle yaz olmaz! Muharriri: Sermet Muhtar Nasıl bizim menşür Perüz Hanım giti köpek atorum 7 diyerek ve elliği sökuşturarakı, Lemanın da gönlünü etti, Mevlützade, çileden çıkmağa başlamıştı. — Anladık, rakı Istanbülün en Kalantor içkisi amma bir kusuru varsa oda adamı çabuk sarmıyor. Ver bakayim, Leman hanımcığım bir tane daha... Yooo!.. Hokka- bazlık, kadeh değiştirmek yok. ben içiyorsam şenin kadekin ol. duğu için içiyorum, Yoksa, şimdi pılıyı pırtiyı toplar, bizim kaka ven yahudinin evine düşerim, Firdevs hanım, birden bire haykırdı: — Bak, çapkının yediği naneye, Gürültüye getiriyor da farlana varmıyorsunuz. Söylediğinden ha“ beriniz ver mı? Yahudinin evine düşerim diyor, Kulaklarınızı açın da «man altından su yürütmenin usulünü öğrenin. Cevdet efendi kekelerken, ense- sine binmiş olan Leman hanim iş içinde iş varmış. Benden & lama; söyle “bakayım, kimdir'© dilinin altındaki çıfıt? Cevdet efendi, boş bulunduğuna yüz bin kere peğimati olmuştu. — Canım, benimkisi ağız tam- burasi; yani ya, gelişi güzel at Verdim. Ne yahüç ne cık. diye temin ededursun, Leman yakasına yapışmış, bir türlü miyordüz — Atalarımız, Kuru kuruya sin siden kork dememişler. Bu şiş 'man bakkal yağ tulumunda neler de var neler, no maydanozlu köteler... Mevlützadenin bir burnuna bir gam fistiği atarak, devam edi yordur — Zavallicik “Lemanin “zaten 'ne zaman bahtı yaverdi? Ömrüm, günüm, dokuz öksüzle mağaraya kapaninak. Şimdiye kâdar, kimden ne buldum ki senden bulaçağım, ciğer köşem... Cevdet efendi, eli kasık bağın- da, demindenberi kapıyı kolla yordu. Fena halde sıkışmıştı Başi adam akıllı dönüyor, aya ğa kalkmağa İse güvenemiyordu. Bu içki ne biraya benziyordu, ne de konyağa. Firdevs hanım meseleyi gözün- den sezmişti.. Usulcacık

Bu sayıdan diğer sayfalar: