27 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

27 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kargının kayaları ve efsaneler ! Genç ve güzel kızın içinde saklandığı kaya | Kargı 23 (Hasusi) — Kargı isminin nereden geldiğini henüz tetkike etmedim amma, burasının. bu günkü vaziyetine göre bu adı taşımaması lâzım. (Kayalı) dense daha münasip olur zanmedrim. Kargı öyle bir memleket ki tal onun bir tarafını taş, bir tarafını toprak olarak orlaya atmış, tarla- lar, bağlar, bahçer o simsiyah kıymetli topraklar. içine gömül- müş. Kasabada irili ufaklı beyaz. çakıl taşları arasında boğulmuş kalmış. ... Kargı kayası namile maruf devasa bir kaya dağın tam eteğinde... Her zaman bir dev cesametile âdeta kargı ların ensesinde koza pişiriyor. Üçüncü devirden kalma olduğu söylenen bu kaya, o kadar cesim bir dağ halinde ki, tam eteğinde olan Karyıdan onun tam tepesine çıkmak, şöyle hiç olmazsa, beş, altı saatlik bir zamana mütevak- kaf. İşte o kadar büyük ve muaz- zam... Öyleki, kargının içinde batan güneş, o tepede ancak üç geyrek saat daha kalıyor, o dere cede de yüksek. Kasabanın içi de gene baştan başa kayalardan mürekkep. Hele yağan yağmurların tesirile ve zaman geçtikçe ufalan ve adeta gakıl taşı hâlini alan kayalar, her sel geçlikçe Kargı kasabasının içini kaplamaşa devam ediyor, Kasabanın içi upkı çakıl dö- şenmiş ve yalnız silindir eseri beklenen bir şöseyi andırıyor. Bunlardan başka hemen bütün evlerin temelleri esim kayalar üzerine oturtulmuş. Sağa bak taç, sola bak taş, geri bak taş. Hü lâsa her taraf taş içinde. Karğılılar, bundan şikâyetçi değiller... Halâ taşlar üzerine milli efsaneler bile kurmuşlar. Bakın size ikisini yazayım: Kar- ğıdan, Tosyaya doğru giden yol üzerinde karğıya beş kilometre uzakta, yol kenarında tarlalar sında duran beş ton cesame- tinde büyük ve yekpare bir taş, daha geniş manasile; birkaya parçası göze çarpıyor. Taş, bir Arduvaza da benzemi- yor değil, Renği de yeşile yakı bir kısım yerlerinde hava tesirile bazı çatlaklıklarda mey dana gelmiş, Bu çizgilerde de aşı boyası bir renk var. Işte milli bir efsâne halinde, Kargılıların dille- yinde dolaşan bu taş, kanlı taş ismini taşımakta, bunun macerası Kar- gıda, her yeni gelene milli bir macera destanı gibi makil edil- mektedir. Hikâye şu: Vaktile Karşıda göyet güzel bir kz Kızın da kasabada kendisi gibi güzel bir âşıkı varmış, Bir gün Kargıyı düşman istila etmiş. Düşmandan birisi bu güzel kızı görmüş. Ve iu sevmiş ve onu asıl kendi sevğilisinin elinden almak istemiş, zi olmamış, güzel kızın in olmasını istemediğini gören düşman delikanlısı hemen i armış ve kıza hücum Kız bunu görünce düşenin önünden ve gimdi bu taşın bulunduğu yere doğru e e men düşman da palası elinde ve kitdetle kızı kovalamış, Konya 22 (Hu- susi) — Konya- daki imar faz liyelinden geçen bir mektubumda bahsetmiştim... Bugün de eski | için sarfedilen gayreki anlata: cağım. Konyada geçen sene bir asarı atika mu- bipleri cemiyeti #eşekkül etmişti. Cemiyet, aradan bir. senelik az işler görmüştür. Konya âsarı atika mubipleri cemiyetinin 30 âzası vardır. Bum lar, başta Kerameddin paşa ol- mak üzere memleketin seçilmiş, münevver zevatıdır. Cemiyet eski eserlere çok ehemmiyet veriyor. Yıkılmağa, harap olmağa mahküm. bir çok eserler imar edilmiş, bunlar kıymetlerini, zarafetlerini edecek bir şekilde İmişti varidatı, — azasının verdikleri aidaltan, teberrüattan, muhasebel hususiye ve evkaf mür dörlüklerinin yardımlarından iba- reltir. Cemiyetin bu seneki büde gesi üç bin liradır. Bununla ince minare, Sahip Ata, Karatay Yo-Yo salgını Adanada bir Yo-Yo 25 kuruşa satılıyor Adana 26 Adanada da Ye Yo meraka başlidi/i Başladı, la lm burada da Yo- Yo fiatları ocux değildir. Tahtadan boyasiz yapılmış bir Yo - Yo 20-25 kur en kliali Dimibln ge lenler bu Yo * Yoların orada beş 'keruşa satıldığını söylemektedirler. ir çel ema İkaibala Yo - Yo siparış etmektedir. Yakında Yo- Yo fiatlerinin ği tadı kovalamış, kız kaçmış, © kovala- mış... Derken kızım, bir saat kadar kaçınca takati kesilmiş, Düşmana teslim olmak işine elmiyormuş. Yolun kenarında bu aya parçasına rastlamış. Ve hasmı kendisini yakalıyacağı sırada bu kayaya yalvarmış Açıl kayam, açıl, Beni kurtarl, demiş. Taş açılmış, kız içine girmi Taş kapanmış, fakat kız saçlarını toplıyamamış, onları dışarıda bi- takmış... Hiddetinden kö düşman, elindeki, kan ter taşıdığı. palasını kızın. saçla doğru yollamış ve saçları kesmiş. İşte şimdi oradan arasıra akmış bi görünen ve aşı boyası şek- linde biliren renk, kargı güzeli © zaman saçından alkan kanmış ve arasırada bu kan halâ © taştan akar dururmuş... <5 Kız kaçmış, «o elinde “palas ONER ERZAN RR aaa UN ZANMİMEMNMM SMMM *» Konyada esk Geçen sene teşekkül eden cemiyet az zaman zarfında çok iş gördü Konya asarı atlka muhipleri cemiyeti haberleri ettirilen ince minare Konya asarı atlka muhipleri #arafından tamir ettirilen Sahip Ata Iki cinayet Adapazarında bir bakkalı meçhul biri öldürdü Adapazarı 25 ( Hususi) Kömür pazarında cinayet vuku bulmuştur. Cinsyet gece yarısında sonra tenha bir sokakta ika edilmiş, Kömür pazarın bakkal Fatin efendi isminde genç bıçakla katledilmiştir. Cina- yetin sebebi ve katil belli deği dir. Tahkikata devam edilmek- tedir. Çark suyu ile Sakarya nehri nin birleştiği yere yakın bir mev. kide su içinde gözleri oyulmuş bir ceset bulunmuştur. Ceset epi müddet su içinde kaldığından teşhis edilememiştir. Jandarma tahkikata devam etmektedir. Şap hastalığı Adapazarı 25 (Hususi) — Civar köylerde koyunlar arasında şap hastalığı vardır. Şebir kordon altındadır. Mamafi alman tedabir neticesinde . yeni vaka görülme- mekte olduğundan bir kaç gün zarfında kordon kaldırılacaktı Tapu dairelerinde çabuk iş görmek rekoru Eğridir 24 — Amasya tapu idaresinde iki gün içi mele bitirilerek senet verilmekte olduğunu 13/1/9372 tarihli gaze- tenizde okudum. Halbuki Isparta vilâyetinin Eğridir. kaz: idaresinde -bir saatte tasarrufatın harcı sandığa teslim ve takriri bilicare tasarruf senedi verilmektedir. Bunu iftiharla bil diriyorum, Eğridir. kazası Tayyare C. Şa. eek maolülkisik ğ i eserler ından tamir ir ettirilmiş, kısım eser- > lerin de etrafına parmaklık veya divar yaptırılmış: tir. Konyada bir gok eski eserler mevcuttur. Bun- ların muhafazası için böyle bir cemiyete çok ih tiyaç vardı. Ce- miyetin çalışması herkes tarafın dan memnuniyetle karşılanmaktadır. Son günler zarında burada bazı tifo vakaları görülmüş, bir kaç ta ölüm vakası olmuştur. Bu- nun üzerine icabeden tedbirler alınmış , aşı atbikine başlanmıştı Bundan başka mekteplerle de- vairde ve fabrikalarda menenjit aşısı da yapılmaktadır. Aşı mec buridir. Maamafih bazı eczane- lerde aşı bulunmuyor. Buna karşı tedbir alınak lâzimdir. Son günler zarfında yağan yağmurlar. üzerine ziraat işleri artı. Köylü büyük”bir faaliyetle çalışıyor. Her tarafta tarlalar sü Fülmekte, ekin işlerile oğraşık maktadır. Muhtaç köylülere to- humluk. verilmesine de başlan miştir, Heybe uçmuş! 600 lira, gümüş paralar ve evrak bulundu Malatya 25 (Hususi) — Kâhta tahsildarlarından Halis efendi köylerde yaptığı tahsilât parasile geç vakit kaza merkezine gelmiş ve bir eve misafir olmuştur. Halis efendi. gece damda yatacağını söylemiş, defterlerle makbuzları, 600 liraya yakın parayı iyesini heybeye koy- muş, heybeyi yastık gibe başının altına yerleştirmiştir. Halis efendi bu suretle heybeyi muhafaza edeceğini ü Halbuki gecenin 3ifi bir el heybeyi çekerek almış ve damdan atlıyarak kaçmağa ba lamıştır.. Halis efendi kendini toplayıncaya kadar hırsız ortadan kaybolmuştur. | Bunun üzerine tabsildar bağır- mağa başlamıştır. Derbal yetişen jandarmalar şiddetli araştırma yapmışlarsada hırsızlar bulunama: mıştır. Maamafih takibat devamı etmiş, neticede hırsızların Alut | köyünden Osman ve Ramazan is- | minde iki kişi olduğu anlaşılmış, bunlar yakalanarak para ve evrak bulunmuştur. Maamafih wazunlar suçlarını katiyetle inkâr ediyorlar. Malatya 25 (Hususi) — mizde souklar kendini göstermiş» tir, Meşhur Beydağı karla örtül- müştür. Souk derecesi artmakta. dır, Sular donmuşlur, Çanakkale hapishanesi Cahil girenler okuyup yazma öğrenerek çıkıyor Çanakkale 23 (Hususi) — Bir kaç günden beri havalar dej kış başladı. Her tarafta sobalar Bu sene yaz ve son bahar çok kurak Bir müddetten lığı izale etti, Her tarafta köylü büyük bir gayretle çalışıyor, ekin işleri faaliyetle devam ediyor. Geçen gün Çanalıkale hapisha- nesini ziyaret ettim. Burasını çok mükemmel buldum. Hapishaneye cahil girenler okumak yazmak öğrenerek çıkıyorlar. Hapishane de mevcut sanatlar vardır. Bilhassa boncuk işleri, çorapçılık, nalıncılık, marangozluk ve aynacılık başta gelen sanatlardır. Muhtelif renk boncuklardan çok zarif tespih, terlik, el çantası gibi şeyler” yapılmaktadır. Ce- vizden yapılan sadefli sadefsiz palınlar ve etrafı türlü türlü süs- lerle müzeyyen aynalar çok güzel dir. Bundan mada hapishanede bir çorap makinesi vardır. Maran- gozluğa ait mubtelif şeyler de yapılmaktadır. Hapislerin © ekserisi okumak yazmak öğrenmişlerdir. Bir mahpus muallimlik | vazifesini yapmakta ve diğerlerini okutmaktadır. Çanakkale hapishanesi temizlik ifibarilede çok iyidir. Hapislerin Sıhhatlerile © yakından alâkadar olunmaktadır. Hapisbanenin inti- okun zamını, inzibal masını ve bir elde etmelerini tel in hapisbane Abdullah bey pek büyük gayretler sarfeti Kırmızı kurt Adana pamukları niçin İzmire giremiyor ? Adana 25 — Adana pamuliçı- ları Adanada yı İzmire sokulması bulunuyorlar; pamukçular bu me- sele bakkında diyorlar ki: Adana pamuğunun İzmire 86- kulması senelerdenberi menedilmiş Bulunuyor. Bu mantıksız memnui- yetin sebebi ise pamuklarımızda kırmızı kurt olması ve bu kurtlar rın İzmir pamuklarına bulaşması meselesidir. Bugün hâlâ Adana pamuklarında kırmızı kurt olduğunu kabul etmiş olsak bile İzmir pamukları için bunun nasıl bir sirayet tehlikesi olacağına bir türlü akü erdire- Çünki pamuklarımız fabrikalar- mızda çiğitlerinden a necek bir hale geti bir. kontrol altında balya yapılmak suretiyle sevkediliyor ki bu şekilde olan pamukların yeri, doğrudan doğruya mensucat fab- rikalarıdır. Adanadan giden pamuklar İzmir ve Ege mıntakasında ekilecek değildir ki kırmızı kurt oradald pamuklara geçsin. Adana pamukçuları mutlaka İzmire pamuk sokmağa muvaffale olacaklarını söylemektedirler, Urfada müthiş souklar Urfa 25 (Hususi) — Fasılalarla yagan yağmurdan sonra iki gün- dür şimal rüzgâr esmekte ve müllş souklar yapmaktadır. Her taraf doamuştur..

Bu sayıdan diğer sayfalar: