29 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

29 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Teşrinisani 1293 AKŞAMDAN AKŞAMA Maarif de yaşasın! Türkiye'de ber sene 400,000 Tiralık ilk mektep kitabı satılırmış. (Orta ve yüksek tahsil kitapları bundan hariç. ) Yapılan son tetkikata göre, Avrupa'da, mektep | kitaplarını satmak için, tabilerin bayilere ve diğer o mutavassıtlara verdikleri komisyon yüzde yirmi ilâ yirmi beş derecesinde olduğu halde, bizde, yüzde kırk ilâ yüzde altmış beş Bir tabi, “mektep kitaplarının pahalı olmasından dolayı kazanan kitapçılar değildir! . dedikten Sonra, şikâyet ediyo “— Ekseriya, kitabın mefaseti, muhtevası değilde mutavassıla veri- lecek yüzdenin yüksekliği aranıyor. En fazla ıskontoyu kim yaparsa onun kitabı daha çok satılıyor, Binaenaleyh, £ Babıâli o dükkân- larında otuz beş kuruşa satı labilecek bir kitabın üzerine Yüz kuruş diye fiat koyuyorlar; yüzde altmış beş iskonto yapıp ta otuz beş kuruşluk bir malda mutevassıta altmış beş kuruş kör bıraktınız mı, sizin kitabınız satı- iyor. Velevi gesimleri, mel noktasından aşağı olsun. , Vasati iskontoyu yüzde elli sayarsak, mutevassıtların cebine, Senede, - sade ilk mektep kitap- tertip. hataları diğerlerine kıyasla ları yüzünden « iki yüz bin lira giriyor | Kimin kesesinden?... Çocuğunu okutmak istiyenlerin kesesindenl,.. Unutmamalı ki, ilk tahsil, bütün Türsiye vatandaşlarının ekmek ve su. derecesinde kakkıdır. ve Anadolu'da vasati iş ücreti, günde ancak on iki kuruşmuş; günde beş kuruş kazanan vatandaşları" mız da varmış... Bu şerait dahi- linde, ilk tahsilin ne derece güç“ leştiği düşünülmelidir... Kuruşların manası, İstanbul şebrinde başka- dır, Anadolu kasabasında başka, köyde büsbütün başka; Maarif vekili Reşit Galip beyin bu işle ciddi suretle uğraşmasını, mektep kitaplarından mütevassılın fabiş kârını kaldırmak için çalış masını memnuniyetle / karşılama- mak mümkün değildi Hayır, biz, “kitapçı kâr etmesi mutevassıt kâr etmesin! ruz. Mademki iktisadi hayatımızda bu usul caridir; teşebbüs erbabı elbette kâr edecektir. Lâkin, Onun da bir derecesi var... Aklımıza bir fikra gel Adamın biri hastalanmış. Ka- rısınaz — Aman, doktor getirl- demiş. — Ne doktoru, efendi? Kasa bada, ihtiyar, modası geçmiş, Lokman hekimden kalma, cahil bir mütatabbipten başka kimse yok. — Zarar yok... Geti Od mürekkebi, kâğıdı, | İ sın, para kazansın. O da yaşi Çıkolata yağacak Tasarruf haftası için hazırlık devam ediyor Tasarruf haftasında, tayyarele- rin ufak paraşütlerle, yere hediye- ler atacağından © bahsetmiştik. | Aldığımız malümata göre, ufak paraşütle içinde pek kıymetli hediyeler bulunacaktır. Şehrimizdeki fabrikalar, kendi mallarının, paraşütlerle atılması için, milli iktisat cemiyı Bu fabrikaların başında çıkolata fabrikaları bulunmaktadır. Bir milli iktisat ve tasarruf cemiyetine m da çikolata verm besaba göre, şimdiye kadar çiko- lata fabrikalarının verdikleri hedi- yeler, bir tayyareyi dolduracaktır. Diğer taraftan, tayyarelerden inde, üzüm, incir, fındık paketleri de otılacaktı Dünden itibaren bu paraşutlerin hazırlığına başlanmıştır. Tasarruf haftasında, havanın müsait olduğu bir gün, Istanbul sokaklarına, çikolat, fındık yağmuru yağacaktır. Bir talebe tramvaydan atlarken. düşerek yaralandı Galatasaray, talebesinden, H- kender efendi tramvaydan, yaralanmıştır. atlarken düşmüş, para kazansın, o da Hekim © muayene vermiş. — Şu reçeteyi eczahanede yap- tar, hanım, — Aman, ne diyorsun, efendi? Eczahanenin ilâçları evvelki sene- den kalma.. Bayat. Zebirlenirsin.. — Zarar yok, eczacı da iş yap- edip reçete Ilâçlar, o eczahaneden gelmi Efendi, bunları kaldırıp pencere- den atmış. — Aman, bune efendi?... Yap- ardın da niçin içmiy orsun?... — Doktorla cezacıyı yaşatmak işin yaptırdığım ilâç beni öldür. mesinl Ben de yaşayayım... Onun gibi: Kitapçı da kâr etsin... Bayi de yaşasın.. Lâkin ilk tahsil de mabvolmasın, çocuk velileri de kitap parasını veremi- yecek hale uğratılmasın; çocuklar kitap — okuyabilsin, © maarif de yaşasınl (Ve.Na ) ve tasarruf | e müracaat etmektedirler, i Sipahi ocağı, önünde vali bey de meclise şubattı Konservatuar Mütehassıs perşembe günü raporunu verecek Istanbul konservatuarı hakkında tetkikatta bulunmak: üzere Viya- madan getirtilen profesör Mrks hazırladığı raporu perşembe günü vali ve belediye reisi Muhiddin beye verecek ve cumartesi günü şebrimizden o Viyanaya hareket edecektir. Haber aldığımıza göre profe- sör, türk musikisinin nasıl bir istikamet takip etmesi lâzım gele- csğini anlattıktan sonra .konservatuarının vazi etmektedir. Profesöre göre kon- servatuarın ders proğramları esas itibarile fena değildir. Ancak, asri bir konservatuar tesisi için lâzım gelen bazı mühim dersler noksandır. Türk kültürü- nün ana hatlarını gösterecek derslerle konservatuar | takviye edilmelidir. Konservatuar da dersleri tanzim. edecek dersler arasındaki müna- sebetleri tayin ve kendi tavsiye edeceği ıslâbatı tatbik edecek, bir ders rına ihtiyac vardır. Bu ders nazır, idare işlerile alâ- kadar olmiyacaktır. Profesörün ruporu belediyece tetkik edilecek ve mütehassıs altı aysonra tekrar Viyanadan gelerek. raporunun tatbik şekillerini tetkik edecektir. Adalara su Şubata kadar bir çare bulunacak Büyükadaya su temini şehir meclisi âzasından Emin Âli beyin takririne vali ve belediye reisi Muhiddin bey cevap vere- cekti. Fakat bu iş için bütçede para mevcut olmadığından Ada- lara ne suretle su verilmesi kabil olacağı şehir meclisinin şubat devresine kadar intaç edilecek ve bat verecektir. Muhiddin bey ile Emin Âli bey arasında bu suretle bir fikir iştiraki hasıl olmuştur. iki sarhoş yakalandı Dün Üsküdarda Hamdi, Kâmil isminde iki kişi sarhoş olmuşlar, etrafa sarkıntılığa başlamışlardır. zabıta ikisinide yakalamıştır. Zonguldakta elektrik ucuzluğu Zonguldakta en neuz şeylerden biride elektrik tir. Şimdiki halde Zonguldak elektriki en ucuz şehir- dir. Burada elektrik kilovatı 18,5 Su meselesi Bir fransız mütehassısı rapor hazırlıyor Belediye ile terkos şirketi ara- sında müzakere devam ediyor. Aynı zamanda şirketin tesisatı, demirbaş eşyası © kaydediliyor. Kânunusanide belediye terkosu idare etmeğe başlıyacaktır. Belediye ilk iş olarak inşaata başlamak istiyor. Bunun için bütçede sekiz yüz bin lira vardır. Bu sene yapılacak ilk tedbirlerden biri suyun tazyikini çoğaltmak için yeni depolar yapmak ve bazı yangın muslukların kuturlarını genişleterek şehre daha fazla su verebilmektir. Terkos suyile beraber beledi- yenin elinde bulunan Halkalı ve Kırkçeşme sularınm — birleştiril- mesi tasavvuru vardır. Su mes- elesinin tanzimi ve medeni bir şebre kifayet edecek miktar su vermek için tetkikat başlamıştır. Taşaat programı için belediyenin Fransadı ir sene müddetle celbettiği su mutahassısı M Mart nun vereceği rapor esas teşl edecektir. M. Marto raporunu yakında verecektir. Erzak fiatleri Anadoluda kışın başlama fiatlerin artmasına sebep oldu Anadoluda havaların bozması, erzak fiatlerini arttırmaktadır. Bu hafta içinde en ziyade yağ fiat- leri yükselmiştir. Bunun sebepleri şunlardır Kış yüzünden, Erzurum, Kars, “Ardahan gibi yağ istihsal edilen mıntakalardan Trabzona nakliyat azalmıştır. Diğer taraftan, Trabzon köylerinede kar yağması, fatlerin artmasına sebebiyet vermişti teretleri Türkiye © Ecnebi SENELİK 1300 kuruş 2700 kuruş SAYLIK 760 » 11480 3 3AYLIK 400 > 800 » TAYLIK 150 3» — yap Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderiler Adras tebdili içim yirmi bey kr ruşluk pul göndermek Bizumr. Tercep 80 — Kasım Bİ 5. male Güneş Öğle Hindi Akşam Yata EL A6 2m O 946 3 ELE Idarehane: Babıali civa, Acımusiuk sokağı 13 No. lidi.. Defterlerime, kitapları ME) Halkatayyarefikri ve hevesi vermek Geçen gün elime yeğenimin defteri geçti, Çocugun ilk defteri idi. Sahifeleri mürekkep lekeleri işinde, karma karışık bir defte Baktım ber sabifesinde birer vaput resmi .. Toparlak toparlak kamara pençereleri,.. Boruların. dan harıl harıl duman çıkan bir vapur... Bunu görünce aklıma kendi küçüklüğüm geldi. Benim de ilk yaptığım. şekil vapur resimleri an kenarlarına, sınıfın dıvarıma, sira in kapağına mütemadiyen aynı şekilde vapur resimleri yapardım. Hem de bütün teferruatile.. Va- purun — dışından — baktınız mi7 Kaptanın elindeki on parmak, yüzükler, © elbisenin — düğmeleri, toparlak © pencerelerin içinden bütün yolcuların ne yaptıkları le görülüyordu... Kimi sigara iyor, kimi yemek yiyor. Hâtta -ne hikmettir, nasıl bir ressamlık mabaretidir. bilmem - atejçiler bile pencerelerden görünürdü. O zaman kafamın içinde bir resim. şekli olarak yalnız vapur vardı. Fakat bu işi yapan yalnız ben deği” lim. Her çocuğun ilk yaptığı şekil vapurdur. Dumanı kıvrık kıvrık çıkan, dalgaları, dalgadan başka herşeye benzeyen, arkasında ve bütün direkleri bayrakla sallanan vapur... Bir muallim arkadaşım anlattı. Kastamunuda deniz ve vapur yüzü görmeyen bir çok çocuklar bile ilk resim olarak Vapur yaparlar ve bir çokları: — Ne olacaksın? Diye soruk duğu zaman; — Kaptanl, Cevabını verirlermiş. Bundan bir müddet evvel ga- zetelerde görmüştüm. Tayyare cemiyeti halka tayyare hakkında mümkün olduğu kadar fazla fikir vermek; köylü çocuklarına tayya- reyi ökretmek, tayyarenin nasıl şey. olduğunu anlatmak için köylerde propagandalar yapacak, halka, ylü çocuklarına tayyare etrafında fikir ve büyük bir heves vermeğe çalışacakmış. Başvekil İsmet paşa da beşinci tayyare kongresini açarken halka tayyare havesi vermenin ne kadar ehemmiyetli bir iş olduğunu işaret elti, Vakıa bizde tayyareye karşi büyük bir ehemmiyet vardır, Hak kın yedi sene içinde tayyare için 40 milyon lira vermesi de büyük haves ve alakama en göze çarpan misalidir. Fakat bu ves ve alâkayı daha ziyade irüklemek lâzımdır. inkü bizde henüz canlı bir mahlük tarafından çekilmeyen, kendi kendine yürüyen naikl va- | sıtalarını şeytan işi olarak gören- | lerde vardır, Daha geçen güne (Devamı dokuzuncu sahifede Hikmet Feridun la #0ne kantara tarlıırlarımış Arca bey, orada Şehir meclisi ass her buna lüzura görüyorlar dersin? A.B — Dar aklıma bir fikra geldi; Masrelin boca bir en iki okka et alıp evine götürmüş, Karisi bununla, akşam yemeği yapacağına alıpaplarile Tabi oliişu Akşam, hocanın önüne gene ale suya fasulya gelince koca hiddetlenmiş nerde Ah elenili, nda cevap hazar edi yedi Bunun. üzerine hoca hemen, olup kantara, çekmiş; bir de na görsün Koül tamam iki okka, Hoca şaşırmış Peki anma kadın, iki okka eti köli yedise keci nerde? yemediyas et merle?. domiş | kediyi | | ması ihtimaline karşı böy | muamolesino azum görülüyor zâhir, - İpgiterede &» (et) leri kedilerin kap bir Kantar

Bu sayıdan diğer sayfalar: