29 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

29 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Teşrinisani 1932 Sahife 7 60 sene ocak e karşısında... Cam hamuru büyük kazanın içinde fokurdaya fokurdaya kaynıyor.. Nerede eski zamandaki turşu meraklıları. İşte o zaman kavanozculuk iyi sanattı Halit usta yumuşak cam hamuruna kavanoz şekli veriyor. zünü bil izne sanatlar, ne orijinal Ben öteden beri bu tarzdaki sanat sahiplerinin hayat- ederdim, Meselâ bir #ipürgecinin hayatı, - bir takun- yacının. hayatı, bir. lakerdacının hayatı... Zamanı düştükçe bunların bir lasmını arayıp, soruşturup öğe rendim, yazdım. Geçen gün Edirne kapı haricine yolum düştü. Sur kapısından aşağı doğru epice ilerlemiştik... Yol arkadaşım : — Meşhur kavanozcular mahallesi, Dedi. Sonra izahat verdi. Istan- bülün eâ garip işi imiş... Cam kırıklarını okka ile toplarlar, bü- —yülg bir kazanda kaynattıktan sonra cam hamuru yaparlarmış. Bu hamurdan da gayet güzel pullu kavanoz olurmuş. Bu kava- mozculuk eskiden İstanbulda pek mühim bir sanatmış, Şimdi bu iş küçüle küçüle topu topu dört beş kavanozcu kalmış. Küçük bir pencerenin geçiyorduk.. İçeriye baktım, toprak ocak., Önünde bir don bir gömlekle çalışan zayıf, ihtiyar bir adam, yanında iki delikanlı. Zaman zaman elindeki uzun bir demiri ucundan üfliyor.. O zaman demirin öteki ücundan kırmızı bir alev şeklinde cam hamuru çıkıyor... Camı köyle yumuşak, köpük gibi, ateşten kıpkırmızı bir halde görmek insana tuhaf bir zevk veriyor. Ibtiyar adam yaşın- inden Bir dan ümit edilmeyecek bir kuv- vetle elindeki üfliyor, demi üfledikçe cam hamuru şiştikçe nın tahta kapısını elimizle içeriye girdik. Burası yer yüzünde bir cehennem denilecek kadar sıcaktı. Ben kendi hesa- bıma şimdiye kadar bu derece acaklığa rast gelmemiştim.. Ihtiyar kavanozcu beş numaralı bol kadar şişirdiği pun tepesini deldi. Ona yavaş yavaş bir kavanoz şeklini verdi ten soni . Alnında damı anilâsının derecede zayıftı. Elindeki kavano- zu önünde harhar yenan fırına attıktan sonra; — Marhaba,, Dedi. Ahpaplığımızın / ilerlemesi beş dakika kâfi geldi. Candan bir ihtiyar. Ismi Halit usta.. Ş: yanı dikkat hayatını önümde perde perde eçt, Günde seksen kavanoz ili Çırakları da 20 -30 petrol lambasının alt kısmını çıkarabilirmiş. Cam parçalarını okkasını 5 - 6 kuruşa Satın alıyorlarmış... Fakat bu camlar içinde leri için karışıkmış, hları, beyazları, ma Okka okka cam parçaları büyük bir kazana ko yar, fokur fokur kaynatirlarmış.. Elile önündeki koca kazanı gösterdi. Cehen- nemden bir manzara daha,, Cam büyük ocağı ve hamuru alevler zaman zaman hamurun içinde köpükler o kabarıyordu.. Bu köpükler sıcağın tesirile büyüyor, büyüyor, sonra dehşetli bir güz rültü ile patlayor. Ihtiyar alnımdan buram buram akan terlere baktı: — Sıcak mı geldi. dedi. de fokurduyor, Diri — 900 derecedir... Aşağı kur- tarmaz.. Başka türlü cam erimez., Bizim sanat kışın. sultanlıktır. Yazın eh biraz sıcaktır işte, Amma alıştık artık.. 900 dereceden aşağı olunca. üşüyorum. Bir müddet daha borunun ucun- daki hamuru üfledi: — Tam 80 yaşındayım.. Yirmi yaşında bu işe başladım. Altmış Senem bu ateşin karşısında ge: Bu dokuz yüz derece karşısında dünyanın camını pişirdim amma henüz biz kavrulamadık. Camcı- lık bizde sülüle işidir evlât. Ka- nuni sultan Süleyman zamanından beri baba, oğul, evlât, soy sop biz kavanozcuyuz.. Hem bu kırık camdan iki üç kişi ile kavanoz yapmak bizim âdetimizdir. Eskiden işler iyiydi. > Bundan 20-25 sene evveline kadar iyi kavanoz satılırdı. Eh © zaman turşuya rağbet vardı.. Şimdi turşu midelere dokunuyor. Hem şimdi sinemadan tiyatrodan evde turşu kurmağa vakit kalıyor mu ki? Bugün hıyar turşusu kurmağı bile bilme- yorlar. Halbuki turşu cana can katar. Can... Sonra anlattı, Masrafı pek çok- muş. Dokuz yüz derece hararet neşreden (ocak | gece gündüz sönmezmiş. Halbuki bir kavanozu musevilere, eskicilere 20 kuruşa satıyorlarmış., Pek güçlükle mas- yafını — çıkarabilirmiş. o Elektrik çoğaldıkdan sonra idare kandili, lambalar da durmuş. Hikmet Feridun Bir komisyon Mezarlıklar ihtilâfını halledecek Ayaspaşa mezarlığının hukuki vaziyeti © mezarlığın ne suretle mütevelliler tarafından satıldığını tetkik etmek üzere Başvekâleti emrile adliye, dabiliye ve mal müfetlişlerinden © mürekkep tahkik heyeti | teşekkül etmiş, heyet raporunu hazırlıyarak Baş” vekâlete vermişti. Diğer taraftan mezarlık meselesi O malıkemeye intikal etmiştir. Bu mezarlıktan başka evkaf ile belediye arasında ihtilâf halinde bulunan bir çok mezarlık işleri vardır. Bunlardan bir kısmı mah- kemeye intikal etmiş, bir kısmıda henuz muhabere sefhasındadır. Müfettişlerin Ayaspaşa mezarlığı hakkındaki raporu üzerine bu meselenin ve diğer mezarlık ih- #lâflarının halli için emir verilmiş ve her Belediye namına hukuk işleri müdürü Muhlis, mezarlıklar mü- dürü Süleyman, muhakemat mü- dürü Feyzi beyler evkaf da evkaf hukuk: mü bey tayin edilmiştir. Süleyman bey Anadoluda olduğu için gelir gelmez komisyon faaliyete başlı: yacak ve evvelâ Ayaspaşa me- zarlığı meselesini kallelmeğe ça- ışacaktır. iri Süleyman mümkünse idareten | Samsun, (Hususi) — Samsun ile demir yolu vardır. 1925 te yapıl- masına başlanan bu hat 1926 da bitmiş ve hat üzerinde seferler başlamıştır. Hat, yüzde yetmiş beşi hükümete ait bir milyon lira sermayeli bir şirket tarafından işletiliye Şimdilik Çarşambaya kadar 37 kilometroluk uzunluğu olan bu hat üzerine günde üç defa sefer yapı Fakat hatta m de ara vermeksizin kamyonlar işliyor. Şirket, kamyon rekabetine karşı durmak için köklü bir çalışmaya koyulmuş ve randımanını düşmek ten kurtarmıştır. e Kamyonlarla mücadeleye girişmeden evvelki işlerle bugünkü işler arasında ından yarıya bir fazlalık vardır. at varidat ancak evvelki yık. lara yaklaşmıştır. Hattın — inkişafı bir m doğru gidebilmesi için şehi iktisatçılarının ve bu işlerle uğra” Şan mütehassısların fikirleri şudun 1 — Hattâ muvazi şose üzeri deki kamyon nakliyatının azaltıl. ması. 2 — Çarşamba istasyonuna 2- mut bir kaç köy yolu yapılması. Bunların © içinde en müşkül yılan Termeye kadar uzatma , son zamanlarda yapılmış olan l Samsun mektupları Samsun sahil demir yolları tarifeleri indiriyor Hattın daha ziyade inkişafını temin için çareler azalıyor park, Aşağıda Bir tren beton bir köprü üzerinden geçerken (Yeşilırmak) köprüsüle * çok ko- Taylaşmıştır. köprü beton- arma olduğu için © üzerinden küçük lakomotiflerin ve vagon ların geçmesine tahammülü oldu- ğu bir fen heyeti tarafından tes- pit edilecektir. Sahil demiryolunun mani olan sebeplerden birsinin de Samsunun limansızlığıdır. Bu yüz- dendir ki yalmz Çarşambanın 50 bin ton tahmin edilen istihsa- İâtimın ancak yarsını sahil demir yolu taşımaktadır. Mütebaki ih- Tacat Yeşilırmak mansabından ve Terme iskelesinden deniz yoluyla yapılmak Şirketin lerinden Birde hatt pri geri kısmındaki fenere kadar uzatmak ve şebrin içinde dalma işleyen bir servis yapmaktır. Bu düşünce iş haline girdiği zaman Samsun şimdilik bir tramvay ihtiyacından kurtulacak ve şehrin muhtelif yer- lerine ucuzca ve kolayca gidip gelme imkânr hasıl olacaktır. Bu servisin büyük bir | fevkalâ- desi de yazın halkı fener cihe- tindeki gezinti yerlerine ve spor Sahasına taşıması olacaktır. Şirket önümüzdeki kânunusani iptidasından it bütün tari- felerde yarıya yakın bir tenzilât Zübeyroğlu Fuat in iki resmini dercediyor kasabanın umumi zamanlarda çok inkişaf etmiş, ür; gz Bal Haa eş

Bu sayıdan diğer sayfalar: