13 Haziran 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

13 Haziran 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Haziran 1934 AKŞAMDAN AKŞAMA Iktisadi selâm Arkadaşlardan biri, tasarruf ve iktisat için pek örnek teşkil ede- cek bir yaradılışta olmamakla beraber, hiç olmazsa selâm hu- susunda muktesit davranmak is- iyor. Bir iktizadi selâm usulü tat: üş. Filha- kika şapka ile selâm vermek epey ce zahmetli, Hele çok | ahbaplı kiaselerin akşamüstü bir Beyoğ- İu gezintisi yapmaları çok sıkım tılı olsa gerektir. Adım başında Şapkaya davranıp "çıkarmaktan et- rafı seyretmeğe imkân zor kalır, Arkadaşımız Mussolini ve Hit- ler tarzı selâmlara çok şükür ta- yaftarlık etmiyor. Gülünçlük his- #ine pek malik olmıyan kimseler östedikleri garabetleri icat edebi. ilirler, mazinin cihangirlerine va- is olurlar. Fakat şarkın inceliği bizi gülünç yollara başvurmak- tan meneder, Şu halde yapılacak ne kalıyor? Adımbaşında | şapka Hele kışın. Başları çıplak kimseler için bu âdeta bir işken- ee, Hem tehlikeli bir işkence. Bir takım garip selâmları taklit et mek te gülünç. Onun için iktisadi selâm yani eli şapkaya kadar gö- türerek askervari bir hürmet ve #muhabbet nişanesi göstermek ka- iyor, Arkadaşımızın şikâyetine işi Yak cimemek kabil değildir. Fax Kat tavsiye ettiği usulü de kolay kolay kabul etmek elimizden gek miyor. Bir kere bunun kadınlara şı kabiliyeti tatbikiyesi yok. Şarkın dillerde destan olan ana- evi hezaketile kabili telif değil. çikarmak zor. Erkeklere gelince, o da biraz pek fazla Iöübali olmaz mu? Zaten yakın dostlarımıza karşı kendimi Zi teşrifat kaidelerile bağlı gör- it. Jiler, uzak ahbaplar kalıyor. Bum- ola da gene maruf olan usulü bozmama- Ba taraftar bulunacağız. Şapka ünyada cari olan ek- | seriyet kaidesi selim vermek için! meyiz. Kala kala bir yarım teki lar için zor ve zahmeti gapkayı çıkarmayı icap eder, Ne- den bu kaideden uzaklaşarak bir | istisna teşkil etmeli? Bahusus ki biraz lâübalilik ve kabalık kabul! ederek uzaklaşmış olacağız. İşimiz başımızdan artmış, taş #mış değil ki vakit kazanmak için bu kadar ince elemeğe kalkalım. Sporu ifrata vardırmış adamlar da değiliz. Elimiz sık sık başımi- za giderse hazır biraz kolumuz 0y- pamış olur. Eğer saçlarımzı dökü #müşse ve eğer hava yağmurlu ve yüzgârli ise... O zaman da, ne çare, karşımızdakileri görmemez- diğe gelir, geçeriz! Amma bunu ötüraf etmeden yapmalı. Eb ZİELREV HALDE EZEL li r Imtihanlar Terfi edemiyen- | lerinimtihanlarına başlanıyor Bakalorya imtihanına tâl #iniflar müstesna olmak üzere Zer sınıflarda terfi edemiyen ta lebenin sınıf geçemedikleri ders lerden yenide, an e Maarif vekâleti tarafından karar- Taştırılmıştı. Bu kararım tebliği üzerine mekteplerde hazirlıklara başlanmıştır. Her dersin mümey- Yizi seçilmişti Vekâlet bu imtihanlarin hi zan içinde yapılmasını emreti için imtihanlara bugünden i olan iban ren başlanacaktır. Bu seferki im- tihan neticesi irtihanların arkasi alınır, alınmaz hemen vekülete bildirilecektir. Türk ofis Izmir şubesi müdürlüğü Türk ofis İzmirde de bir şube açacaktır. İzmir şubesine Istanbul şubesi raportörlerinden Şefik beyin müdür olacağı söylenmektedir. Müdür muavizliğine de mülga ticaret müdüriyeti teşkilâtında si- gortalar komiserliği vazifesini ya- pan Baha beyin tayin edileceği ilâve edilmektec Yoğurt kaymak! Uykudan uyanan kiracı yoğurtçuyu adam akıllı döğdü Kasımpaşada Kulaksız civarın da bir evde Ismail isminde bir yoğurtçu ile Bekir isminde diğer bir kiracı oturmaktadırlar. Bun- lardan Ismail geceleri geç vakit eve gitmekte ve kapıya yaklaş tığı sırada meslek icabı hızlıca bağırmakta imiş. Akşamları erken yatan Bekir ise bu bağırmadan fena halde sinirleniyormuş. Dün gece Ismail gene sokak- larda dolaşıp yoğurt sattıktan sonra geç vakit eve gelmiş ve kapının önünde olanca sesile: “— Yoğurt kaymak. Diye bağırmıştır. Bu sırada odasında uyumak üzere olan Bekir bu bağırmadan gene fona halde sinirlenmiş ve yatağından fırlayıp kapının önüne inmiştir. Ismail içeriye girince Bekir der- hal yakasına yapışmış ve avluda birbirlerini döğmeğe başlamışlar- dır. Kavgada Bekir, Ismaili fena halde döğdükten sonra başından da tehlikeli surette | yaralayıp bayıltmıştı Evdeki gürültüyü duyan polis devriyeleri yetişerek ağır yaralı olan Tamaili hastaneye kaldırmış: Akşamci Bekir yakalanmıştır. Yalova kaplıcaları Bu sene rağbet çok, oteller şimdiden doluyor Bu yıl Yalova kaplicalarina bü Yük bir rağbet vardır. Her cuma Yalovaya hareket eden tehezzüh vapurları kaplıcalara bir çok yol cu taşıdıktan başka Akay idare- sinin muntazam postaları da ge- rek istirahat ve gerek tedavi için her gün muntazam bir çok aileleri kaplıcalara nakletmektedir. Da- ha şimdiden kaplıca otelleri dok mağa başlamıştır. Akay idaresi nin haftalık ve on beş günlük karneleri bu rağbeti arttırmak tadır. Yalniz kaplıcalarda posta ve telgraf şubesinin gece telgraf al. mamasi ve gündüzleri bazi » lerde kapalı bulunması kaplıca- larda oturup şehirle alâkasıni da temadi ettirmek istiyen iş adam- larını müşkül mevkide bırakmak: tadır. Akay idaresinin büyük kül felerle temin etiği alâka ve rağ- beli kıracak olan bu noksan pos. ta idaresinin telâfi edeceğini bek deriz. Kapllıcalarla telefon muhabe- resi de tanzim ve temin edile- memiştir. Ankara ve Bursa ile ls- #anbul arasında pek kolaylıkla konuşmak kabil olduğu halde kaplıcalardan İstanbul ve Anka- şmek mümkün olami- yor. Bu ihtiyaç temin edildiği tak-| ire Yalovanın büyük merkez- lerle olan alâkasi kuvvetlenmiş olacaktır. Kaplıcalar müdürü Mur) zafer bey bu ciheti raporla Akay| idaresine bildirmiştir. Inhisarlar Idare ticaret odasına kayıt olmağa lüzum görmüyor Ticaret odası inbis: ticari müessese diye tani: makta israr ediyor. Inhisarlar umum müdürlüğü ise ticaret oda- sının bu telâkkisini ciddi bulma- mıştır. Idare erkönindan bir zat | diyorki: —Ticaret kanunlarına tabi olmi- yan, devlete kazanç vergisi ver- miyen bir müessese ticari mü- essese olabilir mi? lahisarlar idaresi muayyen mad- deler üzerinde inhisar resmi alan ve muayyen maddeleri toptan tan bir mllessesedir. Mahiyeti icari olmaktan ziyade, devlete varidat getiren bir menbadır. 20 nci asırda bir Türk kahramanı Selim Sırı bey yarn akşam Istanbul © radyosunda “Yirminci asırda bir Türk kahramanı, mev- Yeni mezarlık Duvar yapılıyor, ağaç dikilmesine başlanacak Belediyenin Şişli haricinde te- sis edeceği mezarlığın haritalari tanzim edilmiştir. Mezarlıkta ai- leler, yalnız sahıs ve muayyen bir Yer satın. almıyarak defne: ceklerdir. aFkirler için ayrı ayrı yerler ayrılmıştır. Aile ve şahis için olan yerlerin metre murabbai musyyen bir be- del mukabilinde belediyece satı- lacak ve buraya ancak mezarlık: ları alanlar gömülecektir. Tarla- ların arasında her mezarın ziya- Teti için ara yollar bulunacağı gi- bi kabristanda otomobil ve yaya yolları da bulunacaktır. Belediye tarlaların arasına ağaç- lar diktirecektir. Her mezar için bir lâhit yapılacaktır. Lâhitsiz bir mezara gömülmek yasak olacak- tır, Hattâ belediye tarafından gö- mülen fakirler için de birer lâhit yapılacaktır. Ancak umuma mah- sus olan bu lshillerde bir ölünün kemikleri on sene bırakılacak, on sene sonra bu kemikler toplana- rak ayrı bir yere gömülecekti suretle mezarlıkta yersi kân bırakılmıyacaktır. ülerin Her mezara gömülen gömüldükleri tarih ve hangi se- bepten öldükleri hakkında bir si- cil dosyası hazırlanacak, mezar- lara birer numara konulacaktır. Mezarlığın duvarları yapılma» ğa başlanmıştır. Yakında tarlanın tazimine ve ağaçların dikilmesine başlanacaktır. Dükkân açanlar Zabıtaya haber vermeyenler hakkında takibat yapılacak Yeni dükkân açanların 1704 No hı kanun mucibince zabıtaya haber vermeleri lâm geldiği halde ötede beride bazı kimse: lerin dükkân açıp uzun müddet çalıştıkları ve keyfiyeti zabıtaya baber vermedikleri görülmüştür. Buna mani olmak üzere tahkikat yapmaları için bilimum polis merkezlerine tebligatta | bulunul- muştur. Beşiktaş civarında Sabahaddin isminde bir adamın bu şekilde zabıtayı haberdar etmeden dükkân açıp işlettiği görülmüş ve hak: kında kanuni takibata başlan. mıştır. Her polis merkezi kendi mıntakası dabilinde tahkikata girişmiştir. Bu | Bu ne dikkatsizli! Bizde Glomobil kazalarını, tramvay kazaları, otobüs toslaş- malarını geçen bir nevi kaza da- ha var: Çocuk kazaları. Gün geç- miyor ki gazetelerde çocuklara dair bir kaza okumıyalım. Manga- la düşüp yanan çocuk, su küpüne düşüp boğulan çocuk, pencereden ğı düşüp ölen kılan tencereye di çocuk. Evde bulduğu bir tabanca- Yı karıştırırken yaralanan çocuk. Daha yüzlerce tarzda çocuk ka zaları, Her mevsime göre verdi miz çocuk kurbanları, Dut zamanı gelir, dut ağacından düşüp ölürler. Deniz zamanı gelir, daha on ya- u bile doldurmıyan bir kaç ço- cuk boğulur. Patlıcan zamanı gelir. Zaval- lıların elleri yüzleri patlıcan tavar Sının içinde yanar, © Haydi bunların bir kısmı, dut ağacına çıkacak, tramvaya, oto- mobile takılacak kadar büyümüş olanların ele avuca sığmıyacak derecede haşarı, yaramaz, baş edir lemiyecek çocuklar diyelim. Ben bunu da bir mazeret diye kabul etmem ya, Çünkü: «Ele avuca sığ- anıyor!» bahanesile bu küçüklerin tramvayın altında kalmalarına, denizde boğulmalarına, ağaçtan düşerek kafalarını parçalamala- rına müsaade edemeyiz. Fakat daha küçükler, mangala 'düşüp yanacak, su küpünde boğu- bakikaten birer faciadır. Iki ya- şındaki çocuğunu su küpünde boğ- duracak, pencereden düşün kadar lâkayt olan ana, babaya bil- mem ne demeli?. Bu ne büyi müthiş bir lâkaydidir? Bu ne feci dikkatsizliktir, Çocuklar kuş palazından kur- #uluyorlar, kemik hastalığından kurtuluyorlar, kızamıktan, çiçek- ten kurtuluyorlar, Fakat bu en müthiş âfetten kurtulamıyorlar: Ebeveynin dikkat Çocukları tehdit eden bu kor” kunç âfetten nasıl kurtulmalı?. Meşgul olunması fevkalâde lâzım, elzem bir mesele... Hikmet Feridun i — Bakla fiatleri düşüyor İ | Fransa hükümeti, son konten- İ jan listesinde bakla. ithalâtina pek az yer ayırmıştır. Halbuki Türkiye bakla ihracatının en bü- yük mahreci Fransaydı. Bu tahdit bareketi karşısında bakla fiatleri düşmekte AFYONKARAHİSAR MADENSUYU En sıhhi sofra suyudur. zulu bir müsahabe yapacaktır. Amca bey sinemada!.. — İktibas ve tercüme hakki mahfuzdur — — Perdede gördüğümüz. aetinler yıldız olmuzdan evvel başka türlü in sanlarımış Amca beyese - Meşhur Greta Garbo, hanım ha- mumcık bir şeymiş : İ melekmiş, ee Marlene Dictrich dini bütün bir »- Anna Sten gözleri önünde bir kiz- miş Ablaşılıyor ki sinema, oyuncular in şahsiyetlerini gok değiştiriyor A.B. — Seyirler gil deseneli

Bu sayıdan diğer sayfalar: