17 Eylül 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

17 Eylül 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Eylül 1833 AKŞAM Mihailofun Akşama beyanatı (Bap tarafı 1 indi sabifede) yoğluna otomobille hareket eder- ken gazete fotoğrafçılarına karşı gapkasile yüzünü kapatıyordu.. * Mihailaf ile zevcesi geceyi nasıl “geçirmişler? Evvelki geceyi emniyet müdür. İüğünde' geçiren Makedonya ko- Mmitesi reisi Mihailof ile zevcesi yemek olarak sadece çorba, pilâv ve yoğurt istemişlerdir. Mihailof, kendisini muhafaza ve nezaret altında bulunduran me- murlara yorgunluktan bahsetmek- le beraber uyuyamamıştır. Vali bey, yukarıda bilmünasebe yazdığımız veçhile, Mihailof ile zevcesine Bulgaristandan niçin kaçtıklarını sorduktan ve bu hususta verdikleri izahatı dinle- 'dikten sonra kendilerine istedik- leri yere gitmekte serbest olduk- Jarını tebliğ etmiş, bunun üz: ikisi de vali beye teşekkür eyle mişler ve İstanbülda ikamet edip etmemek hususunda henüz bir ka- rar vermediklerini ve bu hususta verecekleri kararı üç gün zarfın. da vilâyete bildireceklerini Tiyerek valinin nezdinden ayrıl. mışlardır. Yeni elbise almışlar Mihailof ile zevcesi doğruca Be- yoğluna çıkarak huduttaki orman dık ve dağlık mıntakalardan geç- tikleri esnada eskimiş olan elbi- seleri o ve “şapkaları © yerine yeni kostüm ve şapka almışlar ve Beyoğlunda bir otele yerleşmiş- lerdir. Mihailof bulunduğu yerin gizli tutulmasını polislerden rica eyle- Mihailof ile zevcesi gaze- rden ve te lhassa Fotoğrafçı: lardan çekiniyorlar. i lihailof Boğaziçine gitti Geç vakit öğrendiğimize göre, Mihailof otelde kalmak istememiş. ve arzusu üzerine Boğazişinde bir ahbabının evine götürülmüştür. Komiteci, şehrimizde kalmaği muvafık görmediğinden / serbest bırakıldıktan sonra gidebileceği ecnebi memleketler hakkında der- hal teşebbüslere başlamıştır. Mi- hailof bu teşebbüsleri bazı ahbap- arı vasıtasile yapmaktadır. İ Komitecinin Balkan memleket lerinde barınması imkânsızdır. Htalyaya gitmek niyetinde olduğu söylenmektedi Vize temini için giriştiği temas ve teşebbüslerin neticelenmesi on güne mütevakkıf bulunduğundan bahsedilmektedir. Vali muavininin beyan: Vali muavini Ali Rıza bey dün bir muharririmize demiştir ki: «— M. Mihailof ve zevcesi İstan. bulda, diğer vatandaşlar kadar muhac faza ve himaye altındadırlar ickete gidebilmeleri için bir defaya mahsns olmak üzere pasaport verile. cekti. Nereye gitmek istediklerini he. müz bilmiyoruz. Bunu kendileri bilirler, Bu hususta hükümet bir işarda bulunmamıştır. Burada hayatları ne dereceye kadar emniyette, olduğunu taldir. etmek ker lerine ait bir iştir. Bittabi bir hadise. ye meydan vermemek için “lâm ge en tertibat alınmıştır. M. Mihmilof hakkında mahallinde tahkikat yapıldı ğindan burada biç bir vesika aramağa lüzum görülmemiştir.» Mihailof, bilhassa her hangi bir şekilde buraya gelmelerini muh- temel gördüğü Bulgaristandaki düşmanlarından çok korkmak: tadır. Şimdiye kadar gazetelerde çi- afları, kendisine ben- in pek memnundu istanbul gazetelerinde yeni bir yanındakilere söylemiş ve Türk milletinin — misafirperverliğinden sık sık ve sevinçle bahsederek 4— Zaten Türkiyeden böyle hüs muamele göreceğime şüphem yoktu. Karımla birlikte pek büyük müşkülâk, In hududu spabildik. Bire kaçmak için yardım. edenler hududun öte tarafında ayrıldılar. İstan» bulda serbes bırakılmamı bekliyordum. madım, Çünkü si demiştir ey, Mihailofun serbest rakıldığını Dahiliye Vekâ bildirmiştir. Kendisinden buradan ayrılmak hususunda cevap alım- dıktan sonra da vaziyet vekâlete yapı: ildirilerek nasıl muamele lacağı istizan olunacaktır. Bulgar konsoloshanesinde ne diyorlar? Makedonya komitesi r: Mihailofun Türkiyeye mesi ve İstanbula geti disesi etrafında şehri gar mahafilinin malümatını öğ“ renmek istedik. Bulgar konsolos- hanesine mensup salâhiyettar bir zat ile muharririmiz arasında şu mükâleme cereyan etti: — İvan Mihailofun Türk top- raklarına iltica etmesini ve İs tanbula gelmesini nasıl karşıla- 'damız? — Kırklareline iltica ettiği hal kında gazetelerdeki tafsilâtı takip ettik, Malümatımız bundan iba- rettir. Maamafih o Ankaradaki maslahatgüzarımız. Dahiliye ve kâletine müracaat ederek bu hu- Susta malümat istiyecektir. — ivan Mihailofun Bulgarista- a iadesi hakkında Türk hükümeti nezdinde bir teşebbüs yapılacak midir? mnetmem.. Bulgar kükü- imdiye kadar böyle bir müracaatı yoktur. Türk hülü- metinin İvan Mihailof hakkında masıl bir muamele yapacağını da ilmiyorum. — Bulgar hükümetinin İvan Mi- hailofun şahsı hakkında ittihaz edilmiş bir karârı var mıdır? — Hükümetimin İvan Mihailo- fun şahsı hakkında bir kararı yok- tur. Ancak Makedonya komitesi organizasyonuna mensup olanla- yin on gün içinde hükümete teslim. olmaları icap eder. Hükümetimi- zin kararı komite hakkındadı Şimdiye kadar İvan Mihailofun arkadaşlarından teslim olanlar vardır. — Bunların miktari nedir? — Miktarları hakkında malü- matım yoktur. — ivan Mihailof Bulgar hükü- metine teslim olsaydı hakkında ta: kibat yapılarak tecziye edilir âdi — Zannetmem, şey yapılmazdı.. Yaban domuzları Trakya köylerinde mücadele teşkilâtı yapılıyor Trakya umumi müfettişliği ya” ban domuzlarile mücadele için köylü arasında teşkilât yapmal tadır. Müfettişlikten Istanbul ti- caret odasına gelen bir mektup. ta, yaban domuzu derilerine mı reç bulunmu Mücadele neticesinde mi yekün tutacak olan yaban do- muzlarına mahreç bulunursa bu, Trakya için kazançlı caktır. Ticaret odasi, bu mesele ile ciddi bir surette meşgul olmak. tadır, İlk iş olarak, yaban do- uuzu derisine mahreç bulmak hakkında bir im bir bir iş ola- GÜNÜN MESELELERİ; Fındık | — tacirlerinin | dilekleri Ziraat vekili Muhlis beyin Gireson ve Orduda fındık hakkında tahkikat yapması piyasada büyük bir alika uyan durmuşlar. Aldığımız malimala göre, Gireson, Ordu tcaret odaları, İstanbul piyasa» smdald fındık vaziyeti hakkında, tica- ret borsasından malümat almışlardır. Ziraat vekili Muhlis bey tarafından bu tetkikat yapılırken, İstanbul fındık. rinin ihtiyaçlarını anlamak iste dik. Bir fındık tacir, ziraat vekili 'bey- den Şu ihtiyacın teininini istemektedir. Her sene fındık tacirleri, rekolte tah- minleri müşkülüt karında kalırlar. akın fındık ziraat, dolu, kuraklı, faz- la yağmur gibi hadiselerden pek müte- essir olur, Bu vaziyet karşısında, idrak mevsimine © kadar, mahsul hakkında ir yakkam söylemek: güç olur. ibarla fındık mahsulü hakkında malümat almak pek nazik ve ehemmi- yeli bir iştir. Bu işin müşkülâtmi or. tadan kaldırmak, resmi bir makamın zirai mahsulât hakkında ciddi bir rak kam, vermesine bağlıdır. Şimdiye ke dar bu gibi haberleri, husust olarak ti- caret evlerinden öğreniyoruz. Ara sıra Ordu, Trabzon, Gireton ticaret odaları rekolte hakkında malümat veriyorlar, Fakat bunlar kâfi. değildir. Gireson, Ordu, Trabzon gibi, biribirinden mülkü taksimat itibarile ayrılan ve mahiyeti itibarile bir tek istihsal mıntakası olan bu sahada fındık ziraat istihbaratının Bir elden idaresi lâzımdır. Yani demek iyoruz ki, fındık istihsal muıntakasın. 'da bir fındık enstitüsü gibi bir mücs Bu mücssese, üç vi barat bürosu, mahsul miktarını, stok va- ziyetini, ihracat işlerini, fiat tahavvül- lerini, buradaki tüccara günü gününe bildirmelidir. Bunu yapmakla beraber Avrupa borsalar, İstanbul » vaziyeti hakkında da mâhalli tüccar ve bahçe sahiplerini tenvir etmeli Tasdik harcı? M. Kemal paşada belediyenin usulsüz aldığı para 'M. Kemalpaşadan bir mektup aldık, Kendisine itimat ettiğimiz bir zat atrafından gönderilen bir mektupta deniliyor ki: «Muhtar lıklar kaldırıldıktan sonra bunla- rın işleri belediyeye verilmişti. Hiç bir tarafta belediyeler bu iş için ücret almadıkları halde M. Ke malpaşa belediyesi tasitk ettiği evrak ve maaş yoklamalarından tastik harcı almaktadır. Belediye- nin aldığı harca mukabil kestiği makbuzu mühürliyen memur bu- nu tekrar eshabı mesalihin elin- den alıyor. Ayda aldıklari para 75 kuruş tutan zavallı dullardan 25 kuruş yoklama tastik harcı nasıl alınır. Buh nazarı dikkati celbet- meni ederim.» Mesele dikkate şayandır. Hiç bir tarafta tastik harcı ınma: ken M, Kemalpaşa belediyesini harç alması doğru bir hareket de- Gildir. Bu hususta tahkikat yapı masını ve usulüz bir muamele v 8a tashih edilmesini temenni ede- Firdevsinin yıldönümü Firdevsinin 1000 inci yıldönümü münasebetile edebiyat fakültesi dekanı Köprülüzade Fuat beyle Iran edebiyatı doçenti Ali Nihat beylerin Irana gidecekleri yazıl mışl, Aldığımız malümata göre bu karardan vazgeçilmiştir. Fir- devsinin yıldönümü münasebetile Halkevlerinde merasim — yapıl Sahife $ AVCILIK Av köpekleri Tüfekten sonra her avcının en | ünü yere yetirirsiniz. Bir kaç des, iymetli arkadaşı tabii «köpel ir. Maalesef memleketimizde köpek yetişmemekte, mevcut bu- lunanlar da yavaş yavaş kaybo- tup imktedir. Zaten kala kala av zağarımız kalmıştır. Ma- i bunlar da «Seter» ve «Pointer» nevileridir. Biz de yal. nız bu iki neviden burada bahse- deceğiz: «Seter» nevi köpekler çok ma zik, çok dikkatli bakılmak lâzim gelen, sık sık hasta olarak sal ni üzen nazlı bir hayvandır. Umu: miyetle kış avlarında ve çulluk avında iş görür. Sıcak mevsimde avlanan keklik ve bıldırcın rında çabuk yorulması ve güzel tüyleri hasebile hararete taham- mül edememesi ava mâni olur. “Ayni zamanda biraz evvel de beyan eylediğimiz üzere hilkaten hassas ve çabuk çabuk sıhhati bo- zulduğundan beslenmesi çok müş- küldür. Burada arkadaşi olasi ter» i avcılarımıza tavsiye edece- Bu hayvan mütehammil, ba- «Poim- kımı kolay, çok iyi bakıldığı tak- rabıta ve itaat güzel «Seter» ler- den çok daha fazladır. Arkadaşla rımıza (pur san) bir yavru Poin- ter edinmelerini ve onu bir evlât imam ve şefkatile büyüterek bizzat ava alıştırmalarını tavsiye edeceğiz. Çünkü tecrübelerimiz. bize memleketimizde ancak bu nevi köpeklerden bu tarzda yetiş- tirmek ve alıştırmak şartile avda azami istifade olunabileceği ka- maatini verdi. Ne kadar muallim ve mükemmel olursa olsun başka- sından alınan köpek tıpkı hazır alınan bir elbise gibi mutlaka bir taraftan pot gösteriyor. Yalnız köpeği talim etmek me- kolay bir şey değildir. Bu- mu iş edinmek ve mütemadiyen onunla meşgul olmak icap eder. Köpek, ancak bir yaşını geçtik- ten sonra talime başlamalıdır ve çok sabırlı, çok soğuk kanlı bulun- mak icap eder. Köpek şu suretle yeti Bir yaşını behemehal ikmal et- miş olan köpeği 20-25 metre tulün- de bir kalınca sicimle bağlıyarak ipin ucunu elinize alırsınız. Evvelce intihap edeceğiniz mahdut heceli sadece emir sigalarile - meselâ (gel) - köpeği çağırırsınız ve ça- üwmakla beraber yavaş yavaş ipi gekerek yanınıza kadar getirir, bu esnada daima «gel» kelimesini tekrar edersiniz. Köpek yanınıza gelince ya bir parça şeker yahut başka bir şey vererek kendisini sevindirmelidir. Beş on defa bu hali tekrar ettikten sonra ipi çö peğiniz sözünüzü dinliyecektir. Köpeğe geri kalmanın öğretil. mesi Elinize bir kamçı alırsınız, Bu- nunla (geri) kumandasını vererek köpeği arkaya geçirirsiniz ve böy- lece köpekle dolaşmak lâzım ge- lir, Hayvan unutarak ileri geçe- ceği zaman hafifçe kamçı ile do- kunup korkutarak (geri) kuman- 'dasını verir ve böylece tekrar ede ede alıştırırsmnız. Köpeğe yere yatmasının öğre: tilmes Evvelâ bir kordonla bağlı olan köpeğinizi (yat) kumandasile sol elinizle kordonundan tutarak ve sağ elinizi tehditkâr bir vaziyette kaldırıp, nı korkularak yüz fa böyle kordonla öğrettikten son Ta kordonu çözer ve yine sağ elir, nizi kaldırarak (yat) kumand ni verirsiniz. Kendisini gözden kaybetmiyerek yandan bir kaç adım ayrılır ve ayni zamanda kö- peğin vaziyetini muhafaza etme- sine dikkat edersiniz. Kalkınmak istediği takdirde yine sağ elinizi kaldırarak şiddetle (yat) kuman- dası verirsi i Bir müddet bu suretle hayvan- la epeyce meşgul olduktan sonra kumandalarınıza muntazaman ita at etmekte olduğunu gör Şayet silâh patlayınca köpeğin ye- ve yatmış bulunmasını istiyorsa- nız talim esnasında yanınıza bir rövelver alır ve (yat) kumandı nı verirken havaya bir el silâh atarsınız. Köpeğe ileri geçmesinin öğre- tilmesi Bu, tabit derslerin en kolayıdır. Çünkü yanınızdaki köj ima ileri atılmak için bekler, ileri diyerek eli vana işaret edersiniz. Tekrar ça- Bırır, tekrar bu kumandı siniz. Bu suretle man ileri geçmesi «Getir» ve «ver» kumandası: Küçük bir torba alınız. Bunun içini yünle sıkıca doldurarak ve biraz da kokulu peynir koyarak dikersiniz. Muayyen zamanlarda bu küçük tarbayı atarak getirtir. siniz. Böylece getirmeğe alıştır. dıktan sonra torbayı sizin elinize verir. vermesini temin için her getirişin- de kendisine bir küçük parça şe- Getirmeği ve & bayı size vermeği iyice öğrendik- ten sonra ayni dersi gece karan- lıkta da tekrara başlarsınız. Ta- bü mevcut koku hasebile köpek karanlıkta bulur, getirir. Bazı kö- pekler vardır ki yaradılışlarında bu getiricilik hassası mevcuttur. Bunlar tabii gayet kolay öğrenir- ler. Bir de bunun zıddı olan ve getirmeği hiç sevmiyen köpekler vardır. Bunlar da öğrenirler, Fa- kat sıkılmadan, sinirlenmeden ve hayvanı katiyen hırpalayıp kor- kutmadan dersi birçok defalar tekrar etmek icap eder. Ferma malümdur ki köpeğe öğ- retilmez; bu esasen kendisinde mevcuttur. Yalnız burada kü öğretecek avcılara mühim bir tav- siyede bulunacağız. Malümdur ki hırs ve merakın şiddetile her genç köpek mecnunane bir hareketle atılır ve ekseriya efendisinden zumundan çok fazla uzaklaşır. Gözlerini hırs ve heves bürümüş olacağından çağırılınca da gel Bu hale meydan bırakıldığı tak- irde tashihi çok zor olur. Talim esnasında bunu düşünerek köpe- ğin katiyen uzaklaşmasına meydan, vermemeli. Hattâ çok oynak hay- vanları 20-30 metre uzunluuğnda iple bağlı tutarak ondan fazla Katiyen uzaklaşmamasım temin etmeli Köpek fermada iken uzun müd- det kendisini seyrederek avı köpe- ğin kaldırmasına meydan yerme- meli; bilâkis çabucak karşısına ge- çerek kendi tarafınızda yapacağı» nız bir hareketle kuşu kaldırmalı. dır. Ve kalkan avı köpeğin takip vardır. O da: Avcının avı vurmasıdır. Esa- sen bunun içindir ki muallim bir avcının köpeği de mualli etmemesi için bir ça

Bu sayıdan diğer sayfalar: