23 Eylül 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

23 Eylül 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Eylül 1934 Sahife 7 - Şarkılı gr Melek haram düşmüştü, son zamanda, bir derde: Ömrünü yaşıyor da bir haftadır kederde, Zindan görünüyordu ona artık odası! Bu, ne sayfiye derdi, ne bir esvap modası, Ne, kocasının kahrı, ne komşu gürültüsü, Ne de parasız geçen hayatın üzünlüsü... Hayırl.. Hiç biri değill.. Başla . Hem de pek baş Melek hanım düşmüştü gizli, yasak bir aşkal ster köye gi İster bin moda çıksın.. İster kocası içip evi başına yıksın.. Ister, komşularile gelsin gırtlak, gırtlağı İster, parasız kalıp, çıkmasın hiç sokağa. ç Billâbi, bütün bunlar ona wz geliyordul. Fakat bu aşk.. Aaaaah; Bu aşkt., Aklını çeliyordu, | Dört tarafını sarmış ayrılığın alevi, Bir cehenmem yapmıştı ona kos koca evil. ey > Üş yıldır Aksarayda sessiz oturuyordu, Hayatını sükünla doldurup durayordul.. O kadar mesuttu ki, yoktu tasası, gamı “Kocam gelsin Elinde paketlerle, Yeni gelinmiş gibi, düşüyor bir sevince, Çocuk gibi oymyor önce Süleyman beyle, Sonra geçiriyordu geceyi biu neşeylel Fakat bu sakin hayat bir gün birden değişti, Tam karşıdaki eve bir kiracı gelmişti: Bir ana, bir de oğull, Oğul amma, ne oğul, Zarar yok; Onun için hattâ cenetten koğull. Evet; sözün kısası: Bu adam çok güzeldi, Kaş, gör, boy, bos yerinde.. Her şeyi mi çemmeldil işte bu güzel adam yaman bir hanendeydi, Yanık sesi kalplere, bir hançer gibi, deydi Onun hayranı oldu artık bütün mahalle, Genç, yaşlı, kadın, erkek gösteriyordu ellel.. Melek hanım da ona bu yüzden vurulmuştu, Yirmi beş yıldan sonza belâsını bulmuştul Fakat, genç hanende de tutulmuştu kadına, Karşılıklı bir sevgil.. Doyum olmaz tadı a Bir gündü. Gönç hanede ödü ele almıştı: Kafesi yarılayıp, şu şarkıyı çalmıştır Birinci şarkı Hayatım zindan oldu ben canımdan bezeli, Beni divane etti, bak, bir esmer güz Gözüm dünyayı görmez gözlerini süzeli, Beni divane etti, bak, bir esmer güzeli... » Aşkile serseriyim.. Artık yoktur kararım, Her gece perdelerde gölgesini ararım! Eğer elime geçse aki ln Beni divane etti, bak, bir esmer güzelik, Melek banımın yoktu artık deliden farki, Çünkü: Teni esmerâi, kendineydi bu şarkıl Tam Iki gün sevinci son raddesini buldu, Üçüncü gün karşıdan şu nağmeler duyuldu: Ikinci şarkı Bu şarkı sanadır, ey güneş yüzlü, Ey selvi endamlı. Ey ahu gözlük. Bir düğün yapalim gel sazlı, sözlü, Ey selvi endamlı. Ey ahu gözlü x Ayrılık bıçaktırı Dayandı cana, Daha çok naz etme: Girersin kanal... Sevişip kalalım bir gün yan yana, Ey selvi endamlı, Ey ahu gözlü. Genç kadının aklına güzel bir çare geldi, Kimse şüphe etmezdi, bu buluş mükemmeldi: Ninniler söyliyordu çocuğuna her gece, Cevap verebilirdi bu şekilde güzelce! “Kendine olduğunu elbette anlar... dedi O akşam, yüksek sesle şu ninniyi şöyledi Ninni Yavrum benim güzeldir, Güzel gesi duyulur, Yöreğinde erseldir, Pana bir şeyler olur, Dünyalara bedeldir 1. Yüreğim sevinç bulur, ak bir ku Eli elime değse Dizi nca edeli! Gönlüm dörlien kurtulart, Oğlum buyasnu, nl. o | Oğlum büyüsün, ninni, Gece zaten genç adam duruyordu uyanık, Şu şarkıkyı söyledi mukabil yanık, yanık: Üçüncü şarkı |, Esmer güzeli!.. Yeter artık işkence, z mısın aşkınla yanan gence... Inan, sensiz yaşamak ölümden beter bence, Buluşalım bir gece|... Bekletme, gel erkencek. * Haydi, giy elbiseni, fenerini yak ta gel, se görmesin, etrafına bak ta gell.. Sana benden vefa var, kocanı bırak ta gel, Yeter artık işkence |. Bekliyorum erkence|, Kadın bunu duyunca işe girişti hemen, Hanendeye söyledi gu ninniyi cevaben: Ninni Yüzün bir aya benzer, emin dilimde gezer(., Babası işitirse bü yumrukla ezer Çobanın bası sar, Oğlumun babası varı Dir tarafa gideres Dayağın cabası vari Yat, uyu... Üzme beni, Şekerim üzme beni Sakret bir parça, Ninnli, | Haydi yat, uyu. Niall, a Böyle çıülatıyordu tam iki aydanberi Gece her iki evi şarkı, ninni sesleri! Bu hilekâr kadının kocası Süleyman bey Sakin oturuyordu, bilmiyor gibi bir şeyl. Fakat bir gece dedi: — “Ninnilerin çok güzel, “Hanım |... Söyliyeceğim ben de sanâ bir gazell..,, Sonra, sert bir bakışla karısını haşladı, Bir kadeh rakı içip, şu gazele başladı Gazel Insan böyle düşünce, sevda denilen, derde, Hasret artık çekermiş onun gözüne perdel Hele karşıki eve bir genç adam gelirse Hanımlar ah edermiş her pencerelerde | Evin beyi çalışsın, sokakta emek ve Alın terile yığın erzakını ilerde. Hanımı, ninni diye, komşu gence söz atsın, Sevda yelleri essin o kopasıca serde Bir acs bana dedi ki: Iki aydır sabrettin, Yetişir, meydana çık artık göğsünü ger del, Kulâh giydirmek için çalıştı her dakika, Dilerim ki Tanrıdan : Sürünürsün ilerdel,. Haydi arabanı çek, çabuk evimden defol, Şimdi geberteceğim, sokma başımı derde!... Eğer seni atmazsı berkes bana yuba dı Çünkü bu kadar boynuz bülunur geyiklerde(... Evet... Artik kocam bütün işi çakmıştı, Bu gazel biter bitmez kadını bırakmış Necdet Rüştü Tetrika No, 65 Harareti yüksek olduğu gibi tabü mizacına terslik arız olmuş- tu, İngiliz amele fırkası icra komi- tesi M. Hendersona fırkanın umu- bi sıfatile ve beraberinde reis mister Wordle ve veznedarı mister Ramsay Makdonald oldu- Zu halde Rus Sovyet adamları ile birlikte Parise gitmesini teklif eder. Mumaileyh te bu teklifi ka- bul etmiştir. Cihan sosyalist konferansı Bu yaptığı iş derin bir hata idi İngiliz harp kabinesi ğundan kabinedeki - evvelden istişare etmeksizin Fran- siz sosyalistleri ile görüşmek üze- re Parise gitmeğe hakkı yoktu. Pariste İngiltere hükümetinin tas” vip etmediği ve Fransa ve ; İtalya ve Amerika hükümetlerinin - şid- detle muhalefet ettiği beynelmilel | bir sosyalist konferansının. lanması görüşülecekti. Mister Hendersonun Parise gi- kabinesi tabiatile muztarip olmuş- tur. Kabinenin böyle bir seyahati istemediği kendisine açıkça söy- lenmiştir. Cevaben Paris seyi tini yapmağa kati karar vererek ı ve bu karardan dö- nemiyeceğini ve dönmek isteme- diğini bildirmiştir. Mister Bonar Lave il ,ekabine- deki rüfekası Henderosnun aldığı vaziyet karşısında müşkül mevki- de kalmışlardır. Çünkü bunlar mister Hendersonu Parise gitmek: ten menelmeğe muktedir olmadık- ları gibi seyahat kararından do- ayı istifasını da istiyecek bir mev. kide değildiler.» ik Diğer taraftan Almanların İn- giliz sulhperestleri ile harbe nasıl nihayet vermeği ve hangi şaril ile sulhü aktetmeği konuşacak! bir cihan sosyalist konferanşı için Rus ve Fransız sosyalistleri ile bir- Hikte hazırlık yapacak bir toplan- tıya harp kabinesinin kendi âza- sından biri vasıtasile iştirak etme- sinden dolayı parlâmentonun ve memleketin takbihine uğrıyacak- lardı. M. Henderson mütecavizane vaziyet almıştı. Kendisinin tav- iyesi üzerine İngiliz amele fırka- sının Stekholma bir heyeti zabhasa göndermeğe şimdi karar verdiğini harp kabinesine bildir- miştir. M. Hendersonun bü hareketi harp kabinesinin ittifakı âra ile ademi tasvibine maruz kalmıştır. hazırlan: Paris ciyarında yeni bir hayvanat bahçesi yapılmıştır. Bu bahçede hayvanlar, geldikleri yeri hatırlatan dekor içinde ve serbes bir halde yaşıyorlar. Resmimiz hayvanat bahçesinin havadan görünüşünü gösteriyor. Nazır ısrar edildiği takdirde harp kabinesinden istifa | edece bildirmiştir. Tabii kabine ken- disini kıştırmak istememiştir. mumaileyhin harp kabinesi âzalı- yük kiymet verdiğimi le münasebatımızda hükü- ptığı büyük yardımı tak- imi pek iyi biliyordu. Hendersonun hiddeti şte böyle ademi tasvip hava çinde M. Henderson Parise git- Paristeki etvar ve harekâtı İn- giltere efkârı umumiyesini temin te olmamıştır. Lon. 'draya avdetinde bütün mesel barp kabinesi âzaları ile görüş- meğe ve imkânı olduğu takdirde kendisini harp kabinesinde tutmak için muvafakatlarını almağa ka- far verdim. Mister Hendersonun deceğini haber alan İngiliz harp | Loyd Corcun harphatıratı Umumi harbin esrarı kendisini dahi bir gün sonra saat dört buçukta kabineye gelmeğe daveti ettim. M. Henderson gelmezden evvel harp kabinesi vaziyeti müzakere etti. Âzılar tabii mak istiyorlardı. Ben ise kendisi meclise gelmezden evvel arkadaş ları yatıştırmağa ve ikna etmeğe çalışıyordum. M. Henderson mu- ayyen saatte gel zaman bu münakaşa bitmemişti, Bunun için kendisine haber göndererek hu- susi kâtibimin dairesinde bekle- mesini rica ettim. Bu ini hur (kapı paspası) hadisesine se- bep olmuştur. Kendisini nahoş bir. vaziyetten kurtarmak için yapılan münakaşa talihsizlik eseri olarak bir saat ka- dar üzamışlır. Münakaşanın. «0 nunda Mister Bornes keyfi kendisine söylemeğe gittiği val M. Hendersonu küplere binmiş bir halde bulmuştur. Parise gitmezden evvel olduğu gibi artık istifasını vermesi varit değildi. Bilâkis kabineyi kendi: nün istifasını talep etmeğe sevk ve tahrik etmek ordu. Halbuki böyle bir talepte bulunmak sonu- 'na kada rarzuetmediğim bir şeydi. Kendisini harp kabinesinde alı- koymak istediğimizi açık bir su- rette anlattık: Parlâmentoda me- selenin en muvafık yolda nasıl ida- re olunacağımı birlikte tetkik etik. Parlâmente kendisine karşı has- mane bir vaziyet almağa hazırlan- mıştı. Lâkin kendisini hararetle müdafaa ettiğimden en tehlikeli noktayı selâmetle atlattık. Bunun la beraber M.'Hendersonun inadı ve meydan okuyan tabiati henüz bertaraf olmadığından yeni hadis selerin zuhuru muhakkaktı. Bir adamda hiddet ile hasst yet birleşirse teskin kolay olmaz. Hakikaten çok geçmeden tekrar Henderson ile harp kabinesinin arası açıldı. Kabine, İngiliz mu- rahhaşlarının Stokholmda akti ta- savvur olunan konferansa iştirak etmesi aleyhinde karar vermişti. Buna karşı Henderson ise beya- natta bulunarak hâlâ Stokholma İngiliz murahhaslarının gönderil- mesine taraftar olduğunu söyledi. O gün toplanacak İngiliz &mele konferansında Stokholma murah- haslar gönderilmesi filerini müda- faa etmeği tasmim eylediğini de ayni zamanda anlattı, Bu hal harp kabinesinde büyük hayretle kar- şılandı. Amele fırkası ve kabine M. Hendersenun iltizamı üzerine İngi feransı bire karşı üçten fazla rey Stokholma murahhaslar gön- derilmesi lehinde karar verdi. Harp kabinesi bu vaziyeti ks men o günün akşamı tetkik ve mü- zakere etti, Bu içtimada M. Hen- derson hazır bulunmamıştı. Amele konferansının bu k rina karşı harp kabinesi İng murahhaslarının Stokholma git mesine müsaade etmemeğe karar verdi. Sonra Petrograttan - gelen ve mister Thomas tarafından kı- raat edilen bir telgrafnamede Rus hükümeti muvakkatesinin Stok- holm konferansı ile alâkadar ol” madığı ve hatâ M. Kerenekinin “konferansın aktedilmemesini arzu. eylediği bildirilmi (Arkası var) mine

Bu sayıdan diğer sayfalar: