6 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

6 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

me aid İngiliz - İtalyan anlaş- den ii iye kolaylaştırılan wmeseleler- kal Sağra » İngillere Habeşis” anda evvelce akdettiği muahedelerle ettiği menjfaaileri ve bahusus Nİ- ve membularından birini teşkil une gölüne aid hakları muha- ettikten başka Mswrdaki kapiti- İsyonlarar, İM ara e geçmesi €den, faza ist vardir. Ecnebi müesseselerden Ma İtalyanlara ciddir. İtatye kapiti- VE in feragat etmekle hakika- re Püyük fedakârlikta bulunuyor. düz ve Tunus meselelerinde görül sie vr İtalya Akdeniz sevahili- Biz gi noktasında olursa lebaası- ini, İğ ve ahdi tmtiyazların ehem- * itibarlle temin etmiş olduğu kolay kolay feragat etmez bunların tersine çalışırdı. Lâkin Habeşistanda doğrudan doğ- #gülerenin zararına olmasa da ettiği istifadelere bir karşılık üzere Mimrdaki kapttiilâsyon rından: feragat etmeğe esas itiba ei olmuştur. de; EDİtINASY oy, hakkını haiz diğer on temin. olmal; gi daha vardır. Fakat bunlardan YÜZLÜKLER mai diyarda yüş yaşını tamam- Şinsen varsa hemen hemen hep- İsimleri gazetelere akseder. meali Düğüne kadar yüz yaşında in- HM nerede çokluk olduğu yani- . Bolivyada, 4000 rakımlı bir Üni yaşıyan Kırmızı derili insan- Yorma. yüz yaşından fazla yaşı- O diyarın arazisi biç münbit değil .. Büraret çok defa sıfırdan aşağı ogi düşüyor. Kırmızı derililer bulaş alübelerde yaşayıp garib bir $ Yiyorlar, Ama yüz yaşma kadar yaşıyorlar, ye Poe Uzun ömürlü olmak için ora- pe Mg gerekse, varsın gene “ uzun ömürlü olsun!.. DİKENSİZ GÜL e EDtiz. gül olmaz derlerdi... İdi < SYlüyoruz, çünkü Amerikalı bir SİSekçi dikensiz güller yetiştiriyor. e) İŞİ yapmak için de uzun boylu Ye girişmemiş. Diyor ki: gül Rasgele bir fidandan dikensiz Yetiştirmek kabil oluyor. Bilmem bu bir muvaffakiyet mi- iz Kimbilir, belki de gülleri sevme- düm erinin hatırı içindi. Ma in Ya bir söz daha yardır: Gülü 60- katlanır derler, Madem- Sonra katlamlacak diken Güllerin kıymeti azalmıya- acaba?, BÜYÜK ŞEHİRLER TARİHTEN BİR YAPRAK ,, 1867 Pari i rn 1 ak bar pe i ik fÜ Napolyon sergiyi gezdi, du, a aşi gördü, hayran ol- nişan verdi, ve bımdan telin etiş, Fransa için. çalışmasını “re başlıdı. Anlaşma imza ber ai, kia Bismark pazarlığı ha- edi VE Gplormasi yolile ber işi ön. Suya dürtü, “ Fransanın anlaşması | Mısırda kapitülâsyonların kaldırılması hiç biri ne İtalyanınkt kadar geniş me: nafii vardir, ne de sonuna kadar ayak direyecek vaziyettedir. Misirdekt kapitlâsyonların ilgası işi, yeni Boğazlar mukavelesinin müzakere ve imza edildiği, İsviçredeki Möntreux şehrinde toplanacak konferansta ka- rarlaştırılacaktır. Alâkadarların tesir yapmalarına imkân Külmamas için konferansın Misir topraklarında akde- dilmesi Misır ve İngiliz hükümetleri ta- rafından muvafık görülmemiştir. Mi sırm Mületler cemyistine kabulil işi bu konferanstan evvel olacaktır. İtalya , Mısırm bu milesseseye kabulüne de müşkülât çıkarmamağt İngiliz anlaş- ması ile taalihüd etmiştir. Kapitütâsyonların ilgast Misir için yalnız milli şeref meaelesi değil ayni 2a- manda mali ve içtimai gayet mühim bir| iştir. Benebi milesseselerine vergi tar- hsile zengin mali menabi temin edile- cektir. Her ecnebi müessesesi müstah- deminin yarısını Mısırlılardan. alaca- ından suyıları jevkalâde artan wü- nevperlere geniş maişet sahası açıla” caktır. Bu suretle kapitülüsyonlarım i- gası Misir için hayali ve beynelmilel politika için çok mülrim bir mesele bu- Tunuyaor. NN SERÇE DURMUYOR Almanyada Harz vilâyetinde he- vasile meşbur bir köy vardır: Alte- no köyü. Bu köy 455 metre yüksek- Miktedir. Bu köyde her şey var, yalnız serçe kuşu yok. Bir kaç kere serçe yetiş trmek istediler, muvaffak olamadı- lar. Serçeler o köyde durmuyorlar, kaçıp gidiyorlar. Sehebi? Sebebini anlamağa gelen bir kaç bilgin işin içinden çıkamedılar... Bu ravamma çözülmedi. ELMAS Anversiz bir elmas sergisi açıldı. Bu sergide 500 milyon liralık mücev- her teşhir ediliyor. Ama biliyorsunuz ki bu para, yani 500 milyon frank, bir sene zarfında elmas işçilerine ücret olarak veril miştir... Elmasçılık sanıldığı kadav kârlı bir iş değil Neyse, 'şin dikkate değer tarafı patronlarla amele arasındaki karşı Tıklı emniyettir. Gerek borsada, gerek atölyelerde, elmaslar elden ele dola- şır ve kaybolmaz. Zabita sergiye gi- venleri tarassut eder, fakat sergide- ki ameleler her türlü kontroldân âza- dedir. FİLİ İSTİYEN VAR MI? Son günlerde İngiliz gazetelerinde şöyle bir lân çıktı; sİki fil ile, sulanda yaşamağa. alış- tırılmış bir gergedan satılıktır. İsti- yenler *** adresine müracaat etsin- ler...» : İşin garibi #iilerle gergedanı sat- mek istiyen adim daha ilân çıktığı gün yirmi mektup aldı. Herhalde iki fil ile gergedanını satmış olacak, Sa» tin alan filleri salonlarınz: gergedan de banyoya rm oturttu dersinizi. İKİNCİ KÂNUN Senenin ilk ayı İkinci kânun su hun muhafızı Janüse ithaf edilmiş tir. Seneyi ilk defa İkinel kânunda başlatan 9 uncu Şarldır. Bu hususta emri # ağustos 1564 de verdi. Ondan evvel senebaşı sık sık değişirdi. Cumhuriyete Fâbre Eylantinin yaptığı takvimde ikinci kârun Pluvi- ese oldü. Yağmur ayı demektir. Sanaaaameeas sere sene EREN YET EMNEEBAAE İktisad ve tasarruf cemiyetinin teşekkürü Ankara 5 (Telefon) — Yedinci yerli mallar haftası münrsebetile C, H. P. ve müesseseleri tarafından gösterilen yardım ve aJâkadan dolayı İktisad ve tasarruf cemiyeti kâtibi umumiliği Halk purtisi genel sekreterliğine teşek» kürlerini bildirmiştir. Torik akını devam ediyor Balık çok çıktığı halde alıcı vardır 'Torik akını devam ediyor. Bilhas- sa dün çok balık çıkmış ve hararetli satışlar olmuştur. Son bir ay zar- fında: Balıkhanede yapılan umumi ba- hk satışı 250,000 liralık kadardır. Önümüzdeki aylar zarfında da bu ha- raretli satışların devam edeceği ve hattâ artacağı muhakkak gölü- lüyor. Dün 40 metör torik çıkmıştır ki, 30.000 çifti bulmaktadır. Bu balıkla” rın hepsi saat dörde kadar satik miştir, Limanımızda beş İlalyan ve Yu- nan gemisi balık bekliyordu. Bunlar- dan ikisi dün torik yükliyerek mem- Ieketlerine gitmişlerdir. Diğerleri de balık beklemektedirler. Fiatler toptan çifti 30:35 kuruş arasında olmak üzere çok iyidir. To- Yiğin az çıktığı günlerde de ayni fk atten alici bulunuyordu. Dünkü 'faz- la istihsale rağmen fiatlerin yüksek İiğini muhafaza etmesine sebep ta- leplerin çokluğudur. Torik avının mârta kadar devam edeceği tahmin edlilyor. Çünkü ba- Uıkcıların söylediklerine göre torik Adalar eivaripı kendisine yatak yap- Muş bir vaziyette bulunmaktadır. Uskumru az çıkmaktadır. Bu yüz | | deni dün fiztler yeniden yükselmiş ve toptan 49-40 kuruşa yükselmiştir. Pe- rakendeci balıkçılar taze uskumru- Jarı 65 kuruşa kadar satmaktadırlar. Bugün fazlaca tutulduğu takdirde uskumru flatlerinin obir kaç kuruş geriliyeceği zannolunuyor. Ancak to- rik böyle fazla tutuldukça uskum- runun da © nisbette azalacağı söy- leniyor. Çünkü uskumru torikten kaçtıkça avlanması da güçleşmekte- dir. Bu ciheti göz önünde tutan ba- Yikçılar uskumru akınının bu sene çok geçikeceğini ve belki de torik bol- luğunurn arkası kesilmediği takdirde mu sene pek az uskumru mevsimin böylece geçeceğini yorlar; tutularak söylü- Ihracat hararetli Bu sene portakallarımıza da fazla istek var İhracatımız inkişaf m hassa portakallarimız üzerine & T günden güne artıyor. İspanyadaki ka- rışıklıklar ve İtalyanın da umumi ihti- yacı karşılayamaması dolayısile Türk portakallarına karşı isteklerin daha da artacağı tahmin ediliyor. İhraç mevsimine girdiğimiz birkaç aydanberi umumiyetle ihraç madde- lerimizin alıcısı tadır. Senebas şi ve yorlular münasebetile son 15 gün» lük durgunluk istisna edilirse bütün mmahsullerimizden ehemmiyetli miktar: da ihracat yapılmıştır. Sevkiyat hemen bütün yükleme İskelelerimizde hara» retli geçmiştir. Tiftik satışlarındaki canlılık stokla» rı çok azaltmış; bu münasebetle tiftik aylık Mracatımız da 646,000 tira ile bi- rinci gelmiştir. 328,000 Tira ile ham de ri ve 238,000 lira e de findik tifuği ta- | kip etruişlerdir. Fırıncıyı tehdid ederek paralarını alan yakalandı Bundan dört ay evvel Hulüsi adın- da biri Cerrahpaşa civarında fırıncı Mustafanın üst katındaki odasına girerek Mustafayı bıçakla, tehdit et- miş ve ellerini bağlıyarak altı yüz li- rasını alıp kaçmıştı, Vakadan biraz sonra polis ikinci şube müdürü suçlu Hulüsiyi yakalıyarak müddelumu- miliğe teslim etmiş, fakat Hulüsi tah- kikat esnasında bir kolayını bulup jandarmanın önünden tekrar kaç- mağa muvaffak olmüş ve bir müddet izini kaybetmişti. Zata tarafından yapılan sıkı bir araştırma nelicesinde Hulüsi Hoca- paşa civarında bir kahvede otuxur- ken yakalanmıştır. Hulüsi dün evra- kile birlikte xaüddelumumiliğe teslim edilmiştir. şehir : Hudutta kalan tarihi m ŞA Edirne Bin bir felâketli günlerden sonra şehir kendini toparlamağa başladı Istanbul - Edirne sosesi önümüzdeki ikinci teşrinde bitecek - Belediye fakir halka yardım işile çok meşgul oluyor e Edirmenin en büyük âbidesi: Selimiye camii Edime hakkmda seyyahlar için hamlanan broşürde: «İstanbuldan trenle gelirken şehre yaklaştıkça uzaktan kesif bir yeşillik, ormanlık Arasında mimar Koca Sinanın ölmez eseri olan Selimiye ahenktar dört minaresi, azametli kubbesile ziyaret» cileri selâmlar» cümlesi var. Mevsim kış olduğu için Kesir yeşil lik yoktur. Ağaçlar çıplak, Tunca, Ar- da, Meriç nehirleri donmuştu. Geniş ovaya yayılmış olan şehir boz bir ren- ge bürünmüştü, Osmanlı imparatorluğunun en ge- niş topraklara malik olduğu, hüdüt- ları Avrupa tarafinda ta Viyanaya kadar dayandığı devirlerde devlet merkezi olan Edirne tarihi eserlerle doludur. Camiler, köprüler, medres8- ler, sebiller ve bunların başında mi- mar Sinanın Son eseri «Selimiye cü» müs geliyor. Edirneye gidip de Setlmiye camnisi- ni gezen bir kimse muhakkak «Ters lâle» hikâyesini bilir. Eğer bilmiyor- sa camii gezdiğine kimseyi inandır» mez. Selimiye camisine girdiğim zaman mimar Sinanın bu muazzam şahese- Ti hakkında izahat veren memur bu zarureti bildirerek bana evvelâ Ters lâle hikâyesini anlattı: «İkinel Selim bu camff yaptırma- ya karar verdiği zaman bir ferman neşrederek' caninin kurulacağı sa- hadaki arsaların sahiplerinden satın alınacağını bildirmiş, Herkes arsas- ni satıp çekilmiş; fakat burada, dört beş metre murabbalık ufak bir arsa- daki küçük kulübede oturan Lâle baba ismindeki bir ihtiyar, padişalın. memurlarına arsasını satmak niye- tinde olmadığını, padişahın cami İçİn başka bir yer aramasını söylemiş, Pa» dişah tekrar çıkmasını emretmiş, Lâ- Je baba bu sefer daha ters bir cevap verince inatçı Dâle babayı kolundan tutunca arsasından atmışlar ve ca- mi de yapılmış. Çok sevdiği arsasını kaybettiği için fena halde mütressir olan Lâle baba. bir gün padişahın huzurunü. çıkarak. hiç olmazsa bu arsada kendisinden hatıra olarak bir lâle resmedilmesini rica etmiş, İkinci Selim gülmüş ve Lâle babanın caminin tem ortasına. isabet eden arsasında yapılan sütüm lardan birine ters bir lâle hakkedil mesini irade etmiş.» Tâle babanın garib hikâyesini din- ledikten sonr tarih! bir tereliğin ha- tarası olarak kalan başaşağı lâleyi uzun uzun seyrettik. Köca Sinamın ihtiyarlık günlerin- de, 79 yaşında iken yaptığı, ve nasıl inşa edildiği yirminci asır mimari sinde henüz çözülmemiş bir düğüm | olarak duran Selimiye âhidesi sey- | yablardan başka ecnebi mimarlar ta- rafından da sik sık ziyaret edilmek- tedir, Edirnelilerden öğrendiğime göre, Belimiyenin desteksiz. duran muaz- zam, kubbesini hayranlıkla seyreden meşhur bir Alman mimarı: «Bu âbi- deyi gördükten sonru Avrupada şim» diye kadar yaptığımız" eserlerle öğün- mek insana ulunç veriyor. Ne yazık “ki bugünkü mimari henüz böyle bir kubbeyi havada durdurmaktan, ve Selimiye gibi bir eser vücude getir. mekten âcizdir.» demiş. Selimiyenin meşhur üç merdivenli minaresinin bütün plân ve hesaplari malüm olduğu halde sadete yenide inşası için bir «deha» 'âzım olduğu dünya mimarlarmca kabul edilmiş- tir. Hey Koca Sinan! EDİRNE ŞEHRİ Yüz yıllar görmüş bu tarihi şehir geçirdiği bin bir felâketli günlerden, acılardan sonra hentiz kendini topax- lamağa başlamıştır. Vali Osman Şa- hinbaş şehrin *marı için büyük bir gayretle çalışmaktadır. Edirnenin ik» tisadi hayatında ehemmiyetli bir de» ğişiklik yapacak olan İstan! - Edir- ne asfalt yolu önümüzdeki teşrinisa- nide şehre kadar gelecektir. Bu su- retle İstanbuldan Edirmeye yedi saat- te gitmek mümkün olacak, Edirne, İstanbula hiraz daha yaklaşacaktır. Yeni bir stadyom yapılıyor, ve eski yolar da tamir ediliyor. Edime halkı fakirdir, Belediye rei- sini ziyarete gilliğim zaman kendisi- ni İşkir halka kışlık odun dağıtmak- la meşgul buldum, Belediye varidatı- nım ktlayetsiz'iğine rağmen bu sens iki bin yoksula odun dağıtılmış, Belediye reisinin yenmda Kaldığım bir saat içinde müracaat eden bir çok fakir halka odun, hastalara ilâç, ufak çocuklara süt, yoksullara para yertidi, Edirnede belsdiye düşkünle- rin yarasını ihtimamla saran müşfik birenne elidir. Edirnenin iktisadi ve içtimai kal- kınması için yeni bir ufuk açılmış bu- Tunuyor. Şark demiryollarının devlet taza- fından salın alınması Edime için büyük bir hâdisedi. Bu yollar üze- rinde Edirneye doğvu hareket eden ilk devlet troni bütün Trakyada, uzak köylerden akın akım gelip istasyonla- ra dökülen yüz binlerce Türkün se- vinç tezahürleri vs alkışları arasın- dan: geçdikten sonra nihayet Edir. neye ulaştığı zaman bu çok mihnet görmüş şehir en unutulmaz günlerin- den birini yaşıyor, bayram yapıyor- du. Haklıdırlar. Çünkü Şark demir- yollarının “devletin eline geçmesi hâ- disesinin derin xoânasmı Edirneli iyi ânlar. Onun için 1 kânumüsami 937 Edimmenin kurtuluş bayramından $00n- ra gelen on büyük sevinç günüdür. Devletin eline geçen bu demiryok Jarı Edirneliye emniyet, refah va saa det götürecektir. ŞER AKBA Ankarada her dilde gazete mecmua ve kitapları bötün mektep kitapları ve kırtasiyeyi” ucuz olarak AKBA müesse- selerinde tedarik edebilirsiniz. Telefon : 3377

Bu sayıdan diğer sayfalar: