23 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

23 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siz tavşan derisi içine para saklan- dığını duydunuz mu?. Hayır değil mi?. | Halbuki bay Tokmak paralarını bir tav-| şan derisinde saklardı. O gün bay Tokmak mlami sâttı. Ma- lı alan bay Cömert eli açık bir adam- | dı. Bay Tokmakla uzun uzüri Bâzarlık | etmedi, istediği parayı verdi, Hışır hı- | şır tam bin yüz kâğid saydı. ra alsaydı gene Yâr edecekti. Bin yüz 1- ra alınca ne kadar kazandığını anla» yınız. Bay Tokmak eve dönerken düşünü- yordu: TELE — Karim iyi kadın; höş kadın, ev ka- dınıdır. amma; çok pintidir. Kâzarci- mı alır ve bana gündelik verir. Beri verdiği gündelik işe yarasa. Ancak si“ TAVŞAN DERİSİ gara yetiyor. Benim de biraz eğlenmek hakkım değil mi! Bunun için ona yedi yüz elli lira aldım diyeceğim, üst taarfını saklayıp kendi keyfime harcarım. | Eve gelince karısına yedi yüz elli 1i- | ra verdi. Kadın bu paraya çok sevindi. İş üst tarafını saklamağa kalıyordu. Bahçede, erik ağacının dibini kazıp pa» Taları koymaktan başka care yoktu. İ Amma bu gece ne yapacaktı?.. Mut- | bakta bir tavşan derisi vardı. Gitti,| paraları derinin içine sakladı. Ertesi sabah komşusu acele onu ça- | gırdı. Bir işi vardı, yardım istiyordu. Bay Tokmak gitti, eve döndüğü zaman karısı çarşıya çıkmıştı. Paralarını ak | mak için tavşan derisini aradı, yerinde yeller esiyordu. İ Gördünüz mü siz İşi!... | Bay tokmağın aklına köylü dayı gel. | di. Köylü dayı her sabah çarşıya gider, | tavşan derisi satın alır, öğleye doğru ge- lirdi. Hemen ona koştu, Köylü dayı o gün de dört tavşan derisi almıştı, am- ma o gün hangilerini aldığını bilmiyor- Gu. Bunu anlayınca bay Tokmak teklif etti; — Bana tavşan derilerini satar mı- sm?. — Satarım. — Kaça?.. — Ne verirsen ver, sen yabancı de- ine korka korka döndü, Karısı gel mişti. Neşeliydi, keyifti idi, yüzü gülü- yordu. Üstünde yeni güzel bir manto vardı — Beğendin mi mantomu?, LE — Yeni mi aldın?. — Evet, hem de bedava., — Anlamadım!. ep T iç — Bu sabah köylü dayıya satmağa götürdüğüm bir tavşan derisinin için- de iki yüz elli lira buldum. Hemen koş- tum, kaç zamandır göz koyduğum bu mantoyu satın aldım. Bu sözleri duyan bay Tokmak ken- gilsin. Yoksa tavşan derisi ticaretine Mİİ dini tutamadı: — Ne diye parayı bulduğunu söy- lemedin?. Ben de tavşan derilerini sa- tın aldım.. başladın! Kaç tane istiyorsun?, — Hayır, benim için değil, bir ahba- bım istiyor, kaç tane varsa ver, Saydılar, tam doksan altı tane tav- şan derisi vardı. Derileri yirmi beşer kuruştan aldı ve hemen bir el arabasi- na koyup bir klübeys gitti, derilerin arasında İki yüz elli lirasını aradı, Yok- tu, bu derilerin hiç birinde paraları yoktu. Allah Allah!... Karısı herhalde deri- yi satmak için alıp gitmişti, deri alı cısı da yalnız köylü dayı idi. Bu sefer hem iki yüz elli lirayı kay- betmiş, üstelik te 25 er kuruştan 96 tav-| Karısı yeni manto aldığı için o ka- Şan derisinin parâsını ödemişti. Bu | dar memnundu ki, kocasile kavga et- parayı da karısının çekmesinden çal- | medi. mışta, İş bütün bütüne çatallaşiyordu. Her neyse, eğer tavşan derisine ihti. ia yacınız varsa, bay Tokmak yirmi beşer Karısı çekmesinden para eksildiğini İ kuruştan satıyor... Şunu bilmeliyiz ki... EVLENMEK tini erkeğin kendisile evlenmesi şart olur... Bünun için bekârların çobün köpek- leri vardır. uğraşıyorlar. G sanların gördük- sleri rüyaların f0- toğrafını. çekeceklermiş sister misi- | niz bunda muvaffak olsunlar da, rü- | “ ya bile görmekten korkalım!,. ” DENİZ tehlikesi” Baltık denizidir. en çok yapur o, denizde batmışlır. O de nizde sönede mu- ç hakkak: bir ka- za olduğunu tesbit ettiler, GÜLMEK Londra < sine- malarındaki se seyrederler iken gülmeleri,. bağır- maları, . alkışla” maları da filme çekildi, . Şimdi sinemalarda bu filim güsteriliyor. Balina iskelefi Nev-York tarihi tabii müzesinde dün yanın en büyük Balinasının iskeleti teş- hir ediliyor, Bu balığı tutan resimde gördüğünüz zattır. Uzun boylu, iri bir adamdır. Mukayese ederseniz iskeletin ne kadar büyük olduğu epemej kir edinebilirsiniz. ye Tarih — 23 Kânunusani 1937 <Olduğun yerde dur: 3 harf — «Ha» ber edatı: 3 harf» — «Zamir: 2 harf, Bunları bir araya getiriniz, iki yanda- ki yol olsun. “" Bilmecemizi doğru halledenlerden bi. rinciye; Fotoğraf makinesi, ikinciye; Masa elektrik feneri, üçüncüye: As- yadan bir güneş doğuyor eseri, ayrıca 200 kariimize muhtelif hediyeler veri- | lecektir, Biliyor musunuz? Yavru bir Kan- guru iki santim boyunda 28 gram ağırlığındadır. Fakat büyü- yünce boyu iki metreden (o fazla uzar, ağırlığı 95 kiloyu bulur. TAHLİL Kimya tahlil leri çok garib şeyler meydana çıkarıyor. Mese lâ gül esansı ile havagazı - ayni maddelerden vü- cut buluyor. İkisinde de döt atom karbon, dört atom da idrojen var, FIÇI Almanyada, Heydelbergde bir fıçı vardır. Bu fi çı 226.500 litre su alır. Bu fıçı dün- yanm en büyük fıçısıydı.. Fakat bugün rekor elinden gitti, San - Fran- siskoda 362,400 litre bira alan bir cıçı yapıldı, İkramiyeli | 10 tra, 1 ka hediye edeceğ dokuz kişinin resimleri konacaktır. nize M deriniz. Londrada Kristal palasta bir sergi: de teşhir edilecek olan bu tavşan An- kara tavşanıdır. Bügüne kadar muh- telif sergilerde bir kaç altın madal- kazanmıştır, Aükâra tav$âninin tüylerinden ç0- cuk şapkaları, boyun atkısı, sveler gi- bi şeyler yapiliyor. Kedi köpek . San - Fransiskoda oturanlar, Bel çika köpeği Hobonun, sırtında bir ke- di taşıyarak sahibinin peşi sıra gitti- Zini görürler. Bu kedi sahibinin kedi. sidir. Sehircilik Hollandada mimari tarzı asrileşk- yor. Fakat Hollanda kübik üslübu ka- bul etmiyen yegâne memlekettir, Re- simde gördüğünüz ev yeni mimari tarzında yapılmıştır, Fakat üslüb ge- ne eski Hollanda üslübudur, müsabakamız “Çocuk Dünyası, yazı müsabakâsı hazırladı Dört mevsimi yazı ile en sade ve en güzel anlalâcâk 1 kariimize nakden nakden 5 lira, ayrıca & kariimize de zarif birer kalem . Birinci gelenin yazısı resmile beraber neşredilecek, : — Yaz sıcaktır, insan bunalır, terler, gölge yerler, serinlikler arar. Kış soğuk ve karlıdır; ön büyük zevk evde sıcakta oturmak veya karda spor yapmaktır. Sonbahar rüzgârlı, fırtınalı, ükbahar güneşli, aydınlık serin ge- çer. Bu mevsimleri neden seversiniz? Neden sevmezsiniz?, Bize bu dört mev- sim intibalarınızı (250) kelime ile anlatınız ve beraberce de fotoğrafınızı gön- Müsabaka müddeti: Müsabakâya gönderilecek yazılar 10 şubat çarşamba günü akşamına kadar gazetemize gönderilmelidir. Aüres: Akşam gazetesi, Çocuk dünyası müsabaka memurluğu. güzel yazı karilerine bir güzel diğer Bu deniz feneri İngilterede Lemsor kıyısındadır. Bu fener, o kıyıda bat- maş olan pamuk yüklü bir vapurun üzerine kurulmuştur. Kalkütalı bir Hintü yürümeyip oturmak inadına kapılmış, 40 sene denberi hiç yürümemiştir Bugün ayakları tamamile durmuş- tur, artık istese de yürüyemez...

Bu sayıdan diğer sayfalar: