18 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

18 Şubat 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Şubat 1937 SİYASİ İCMAL İspanya “işlerinin Avrupa sulhünü tehdid eden mahiyeti bir parça azü- leyor. . Londradaki beynelmilel ademi müdahale komisyonu İspanyaya si- lâh ve mühimmat verilmesi üzerine konulan iyetin bu memleket- teki harbe iştirâk için ecnebi gönül- Hülerin gönd sine de teşmiline karar vermiştir. Bu yasak gelecek cu- martesinden başlıyacaktır. Ayni 20- manda gerek silâh, gerek gönüllü memnuiyetinin tatbiki için kontrol vazedilmesi de kararlaştırılmıştır. Lâ- kin bunun fiilen icrasi gelecek aya bırakılmıştır. Bu kararların beklenmiyen bir 2d- manda verilmesi sebepsiz değildir. Şimdiye kadar bu yoldaki kararlara daha ziyade İtalya ve Almanya ve küçük bir faşist devlet bulunan Pof- tekiz muhalefet ediyorlardı. İtalya ile Almanya son zamanlarda general Prankoyu askeri vaziyete hâkim ola- cak derecede silâh ve mühimmat ve bahusus mükemmel talim ve terbiye görmüş gönüllülerle takviye etmiş ol- duklarından İspanyadaki işlerin. 80- nundan emin bulunuyorlar. Bunun için yeni memnuiyet ve kontrol karar- larına artık itiraz etmiyorlar. Bundan başka her iki devlet Avru- ear i BAJIŞİŞİ VEREN KİM? Arkanjel yolu üstünde küçük bir garaj var, Bu öyle bir garaj ki, sahi- bi: Damlıya damlıya göl olur! Fehva- sınca gül gibi geçinip gidiyor. O yoldan geçen otomobiller, bu ga- rajın önüne gelince duruyorlar, bir türlü yol. alamıyorlar “ve çaresiz gâ- raja baş vuruyorlar. Garaj sahibi, şoförle beraber otomobili itiyor, iti- yor.. ve biraz sonra otomobilin motö- | rü işlemeğe başlıyor. Otomobil sahip- leri garaj sahibine dolgun bir bahşiş verip gidiyorlar. Nihayet hükümet #neseleyi inceli- yor. Meğer garajın önüne tesadüf eden toprak miknatisli imiş, cazibe motörü durduruyormuş. . Garaj sahibi mesuliyetten kurtul- muş amma, yolun istikametini değiş- tirmişler! YAZIN KAR YAĞACAK 1937 sergisini Fransa şişirdikçe Şi- şiriyor. Paris matbuatı durub dinlen- meden bu serginin görülecek harika- larından bahsediyor. Dün de bir haber okuduk: Sergi- de, yaz ortası, kar yağacakmış... Bu pek yeni bir şey değildir. Çar 2 nci Nikola Parisi ziyaret ettiği za- man, heykeltıraş Çarın misafir ola- cağı binanın kapısı önüne iki heykel yapıp dikmişti. Bu heykeller iki ayı heykeli idi Heykellerin içine konan bir asit sülfirik cihazı işliyor ve ayıları karla örtüyordu. Bunu gören 2 nci Nikola- nın hayretten ağzı dört karış açık kaldı! 19T7 Paris sergisinde yağan Karı (görenlerden bakalım kimlerin ağız- ları açık kalacak? Manzara mi Amerikada, bizim Nasreddin hoca fıkraları kadar meşhur bir fıkradır. «Boston» dan «Nevyorks a - giden şosede bir olomobil durmuş. Bu yo- | lun manzarasi harikulâde güzeldir. Başka bir otomobil, bir Amerikalı- nın otomobili, yolda duran otomobili ve bu otomobilin içindeki yabancıla- rı görünce, o da durmuş ve Amerikalı sormuş: — Lâstik mi patladı? — Hayır. Kapı açmak derdinden Ispanya işleri hakkında son anlaşma yanın ve dünyanın diğer yerlerinde kendilerine taallük eden meselelerde ve bahusus Avrupanın ortasında ve | şarkındaki o meselelerde İngilterenin | hayırhahlığını temin için İngiliz po- | litikasının çok hassas bulunduğu Ce- | belüttarık boğazı civarındaki milbkem ve karışık vaziyeti devam ettirmeğe taraftar bulunmuyorlar. Almanya daha siyade İngiltereyi memnun elmek için bu devletle deniz silâhlarının ve harp gemilerinin çap ve hacimlerini tahdid için yeni bir anlaşma yapmağa razı olmuştur. Bu hususta Londrada başlıyan müzake- reler esas itibarile neticelenmiştir. İn- gillere bahusus denizde müdafaa kuv- vetlerini arttırmak için büyük feda- | kârlıkta bulunduğu bir sırada harp İ gemilerinin ne kadar büyüyeceğini ve topların çapları ne kadar artacağını bilmediğinden çok müşkül bir mev- İ kide bulunuyordu: Almanya ile ya- İ plması tekarrür eden yeni deniz an- laşması İngiltereyi büytik bir yük ve endişeden kurtaracaktır. Hulâsa İn- güliz politikasını her taraf kendi men- faatini temin için gözetmek istediğin- | den Avrupanın gerbinde suhü tehdid | İ eden vaziyet bir parça salâh buluyor. bi Feyzullah Kazan mma REKLÂM i gitmiyen bir berber, Nevyorkta işi İ; günlerden bir gün gazetelere bir ilân veriyor, diyor ki: — İşsizlerin saçlarını bedava kese- çeğim. Saçını kestirmek ve tıraş ol- mak istiyen İşsizler, filân tarihte, sa- bah dokuzda dükkânına gelsinler!... O gün tam iki yüz kişi dükkânm önünde sıra bekliyor ve berber bu iki | yüz kişiyi öğleye kadar, yani üç saat içinde tıraş ediyor, bu iki yüz kişinin | İ saçlarını kesiyor. İ | Tasavvur ediniz, Amerikalılar gibi vakitleri nakit olan insanlar, üç saatte iki yüz kişiyi tıraş edip saçlarını ke- sen berbere gitmezler de hangi ber- bere giderler?.. O berber pek yakında, seksen katlı bir apartıman yaptıracakmış! .. KUTU İLE MEKTUP GÖNDERMEK Polinezyada, Tonga adalarında pos- | ta senede bir keredir. Bu posta da tu- haf bir postadır: Adaların kıyılarına yakın bir yöne çinko kutular atılır. Sardalya kutularına benziyen bu ku- tuların içinde mektuplar vardır. Dal galar kutuları kıyılara götürür, Ada halkı da toplar, herkes kendine ald olan kutuyu alıp açar. Ancak kutuların üstünde özel bir pul vardır. Bu pulun üstünde Tin - Can - Mail yazılıdır, Bu: «Çinko ku- İ tu postaları» demektir, Bon senelere kadar üç yüz mektub alan “Adalar, son zamanlarda üç bin mektub alıyor. Sebebi mi? Gayet ba- sit Pul kolleksiyoncuları bu teneke İ kutu postalarının pullarını biriktir. meğe başladılar. ? Odane? — Benzin mi bitti? — Hayır. — Motör mü bozuk. — Hayır. peş Ya ne diye duruyofsunuz! — Manzarayı seyretmek için, Amerikalı gaza basmış, son hızla en yakın telefon merkezine gelmiş ve hemen zabıtaya haber ulaştırmış: — Boston - Nevyork şosesinde de- liler var!.. kurtulunuz. Kapınızı ELEKTRİKLE AÇMAK TERTİBATINI SA Veresiye yapar T-E-G AKŞAM keli Başvekil cumartesi İzmire gidiyor Iktisad vekili kendisine refakat « edecektir Bir müdde eri şehrimizde bur lunan başvekil İsmet İnönü önü- müzdeki cumsrtesi günü Ege vapur rile İzmire hafeket edecektir. Şehri- mizdeki deniz müesseselerinde esas- lu tedkikler yapmakta olan iktisad vekili bay Celâl Bayar da başbakana refakat edecek Beşvekile nd vekilinin İzmir- de de bilhassaşlimana ald işlerle meş gul olacakları haber verilmektedir. Ticari hareketlerde mühim rolü olan tatımil, tahliyâ işlerinin İstanbul )- manında olduğu gibi İzmirde de da- ha fazla kolaylaştırmak ve bilhassa sürati temin etmek için modem tesi- sata ihtiyaç hissedildiği anlaşılmıştır. Bundan başka âsri bir liman için lü- zumü ölen her türlü tesisatın İstan- bul: Kmanile beraber İzmir limanın- da da yapılacağı söylenmektedir. Başvekille iktisad vekilinin tedkik- lerinden sonra İzmir Hinanının müs- takbel vaziyeti hakkında yeni karar- lar verileceği anlaşılmaktadır. Boluda köy muhtarlarının bir toplantısı eni Bolu 16 (A.A) — Vilâyet merkezi- nin 65 köy muhtarı bügün umumi meclis salonunda - toplandılar. İlbay Büyük Şefin köylü hakkındaki yüksek görüşlerini anlâtarak vekâletin köy kalkınması içini yaptığı ilk beş yıllık kalkınma progi bu yıl başlayan bilmek için köy sandığına varidat te- Deli mi, akıllı mı? Mahkeme salonunda heyete işaretler yapıyor! İzmir (Akşam) — Eşrefpaşada kah- veci Kadri ve Remziyi öldürmekle maznun İnce Mehmedle suç ortaklar rının şehrimiz ağır ceza mahkemesin- de cereyan etmekte olan muhakeme- müşahede altına alınmıştı. Müşahede neticesine dair raporda, İnce Mehme- din akli hiç bir hastalığı bulunmadığı bildirilmişti. Son celsede İnce Mehmed, gayri tabii hal ve hareketler göster- miştir. Yarı çıplak ve yalın ayak bir halde mahkeme salonuna getirilen maznun, ellerile sakalını sıvazlıyor, gülüyor, mahkeme heyetine muhtelif işaretler yapıyor, avukatına bağırıp çağırıyor: — Sen kim oluyorsun? Benim na- mıma ne hakla söz söylüyorsun? di- yordu. Doktor Faik Muhiddin, müdafaa şahidi sıfatile dinlendi, İnce Mehmedi, iddia edildiği gibi bundan yedi, sekiz yıl evvel muayene ve tedavi ettiğini hatır- Uuyamadığını söyledi. Umümi hapisha- ne baş gardiyanı İsmail Hakkı, maz nun İnce Mehmedin hapishanede bir çok gayri tabii hal ve hâreketlerini gördüğünü, diğer mevkuflara hücum. ettiğini, onları boğmak istediğini, ye- mek yemediğini, bu yüzden münferide alındığını söyledi. Maznun Mehmed, mahkeme salo- nundan çikarıldıktan sonra iki elleri. ni havaya kaldırdı, evvelâ çifte telli oynamağa ve sonra da hora tepmeğe başladı ve jandarmalar tarafından gö- türüldü. Muhakeme, başka bir güne bırakıldı. Samsun kültür direktörüne veda çayı Samsun (Akşam) — Sekiz yıldan- beri Samsunda ve beş yıldanberi de Halkevinde çalişan ve bir çok işler ba şaran değerli kültür direktörü Cemal Gültekin Sivasa tayin olunmuştur. Bu münasebetle Halkevinde şerefine verilen çayda hitabeler söylenmiş ve geç vakte kadar dans edilerek eğlenil. miştir. Izmir Kızılay balosu çok parlak oldu 1 - Vali, belediye reisi, Kızılay kurumu başkanı ve diğer davetliler, $ - Piyange heyeti, 3 - İncesaz köşesi, 4 - Amerikan bar köşesi İzmir (Akşam) — Kımlay kuru- munun yulık büyük balosu, hükümet rağbet görmüştü ki, bütün salonlar davetlilerle hıncahınç doltı idi, Saat yirmi üçte eğlence ve neşe ke- mal haddini buldu sabaha kadar de- vam etti, Kadril oyunu, bu seneki balönun en güzel bir numarası idi. Türk ve ec- nebi aileler, haftalardanberi hazırla” dıkları varyet# numaralarını, balo gö cesi coşkun bir neşe ve alkış içinde Yusuf reisin kemikleri dün ihtifalle biye kabristanına nakledildi Dünkü ihtifalden Iki enstantana z Kasımpaşada Çürüklük mezarlığın- da medfun namlı denizeilerimizden Yusuf relsin mezarının bulunduğu sa- ha yol için kesilecektir. Bu sebeple deniz komutanlığı büyük denizcinin kemiklerinin Piyalepaşa kabristanın- da hazırlanan makbereye nakline ka- rar vermiştir. Dün öğleden sonra Kasımpaşada ri, gedikli okulu talebesi ve bir bar» domüzika bulunuyordu. Buradan me- zarlığa gidilmiş, Yusuf reisin ve di- ğer bazı denizcilerin kemikleri çıkarı» larak sandukalara konulmuştur. San- dukalar hürmetle Piyalepaşa mezar- lığına nakil ve burada hazırlanan me Bedreddin polis karakolu önünde tep-| zarlara defnedilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: