20 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

20 Şubat 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© 20 Şubat 1937 — AKŞAM se Sia Mens kli 2 Sahife — SİYASİ İCMAL Bir sahtekârlık Ingiliz meclisinde omanyadaki hadiseler davası X aldıkları hü- İ nda çök has- | sastırlar. K anyada & ilerde ta- haddüs eden diplomasi ti namında yazdığı eser R mentosunda dah sağ partilerin Masarı dikkati celbetmeleri üzerine bü- yük gürültü koparmıştı. Çünkü bu eser» de Çekoslovakya ile Sovyetler ârâsın- | daki Romanya arazisi ve havası üzerin- | deki Romanyanın hükümrani hakkı he- saba kalılmamıştı. Sonradün'bu hddisey&' bir yenisi in #mam. etti. İspanyada general Fran- Ko ordusunda gönüllü olarak harp edeni Romanyadaki müfrit sağ parti demir muhafızlara mensup gönüllülerden maktul düşen iki derin Bükreşe geti- | rilen cesedlerinin cenaze merasiminde İtalya ve Almanya sefirlerinin resmi Üniformaları ile hazır bulunmuş olma- | ları bu defa da sol cenah partilerinin nazarı dikkati celbeylemeleri üzerine büyük gürültü koparmıştır. İki ec nebi elçinin bu hareketleri Romanya- nin hükümrani hakkına muhil sayıl- #uştar. nya parlâ- İ büyük hizmeti dokunduğunu ve bir ya hükümeti gayet dürüst hareket ede- rek gerek Çekoslovakya gerek İtalya ve Almanya ile olun dostane münasebet- | lerin müteessir olmasına meydan ver- iş Hariciye nazırı M. Antongsko in Romanyanın teslihatında suiiniyeti olamayacağını izah etmiştir. İtalya ve Almanya sefirlerinin de ha- reketi teamüle uymadığı tahkikat ne- ticesinde sabit olduğu takdirde bu ha- reketleri şahsi bir iş aayılıp metbuları bulunan hükümetlere malümat veril- mekle iktifa edileceğini bildirmiştir. Romanya hükümeti Sovyetlerle kar- şılıkk yardım. iltifakı tasavvurundan kati olarak feragat etmekle beraber müt- tefiki Çekoslovakyadan ayrılmak iste- mediğini isbat ettiği gibi İtalya ile dost- luğunu kuvvetlendirmeğe ve iktisadi münaşebatını artlırmağa ehemmiyet vermektedir. Bu maksadla ahiren Ro- manya ile İtalya arasında 600 milyon liretlik eşya mübadelesi için dir ticaret mukavelesi imzalanmıştır. Bu miktar mühm bir şeydir. Sön hâdiseler belki alâkadar sefirlerin istifa eylemesinden başka bir netice vermiyecektir. M, Se- ba'nın şimdiden istifasını vermiş olma- sı da bunu gösteriyor. Fakat henüz Çe- Fakat her iki hâdisede de Roman- hazırlanan tedkikine başlandı Tophanede Çinili Rıhtım hanile Mer- kez Rıhtım hanı arasındaki sahada 300 bin lira sarfile yapılacak modem yolcu Salonu binası için yerli ve ecnebi mi- marlar arasında açılan müsabakaya On dokuz mimar iştirak etmiş ve bun- ların hazırladıkları projelerden bir ta- nesini seçecek olan jüri heyeti dün sa- At on dörtte Güzel sanatlar akademi- | Sinde ilk toplantısını yapmıştır. Dün toplanan jüri heyeti İstanbul valisi, Reşid Saffet, Yunus Nadi, W- man umum müdürü Raufi Manyasi, Denizyolları müdürü Sadettin, Ticaret; odösı umumi kâtibi Cevad Nizami, İs- tanbul polis müdürü namına beşinci şub emüdürü Hasan Şükrü, Liman İş- letme müdürü Zihni, Gümrük başmü- dürü Mustafa Nuri, Gümrük muhafa- 75 müdürü Hasan, Güzel sanatlar aka- demisi mimari profesörü Brouno Taut, Mühendis mektebi profesörlerinden M. Dep'den mürekkepti. Jüri heyetine da- hil bulunanlardan bir kısmı gelmemiş- t. Dünkü toplantıda yerli, ecnebi 19 mis mar tarafından teklif edilen projeler sarmasına Yolcu salonu için İ sanatlar akademisi mimari profesörü İ bi mimari profesörü Dep, profesör koslovakya cumhurreisi bu istifayı ka- maketlerin üzerinde idari ve teknik bakımdan ted- kikler yapmak üzere iki komisyon teş- kil edildi. İdari komisyona Liman umum mü- dürü Raufi Manyasi, Emniyet müdürü Salih Kılıç, Gümrük başmüdürü Mus- tafa Nuri, Teknik komisyona da Güzel Taut, profesör Sırrı, Mühendis mekte- Prost, İmar müdürü Ziya ve Liman mi- marı Fakih seçilmişlerdir. Bu tâli komisyonlar projeler üzerin- de yapacakları tedkikleri 10 marta ka- dar bitirerek birer rapor hazırlıyacak- lar, jüri heyeti 12 martta ikinci bir top- lantı yaparak komisyonların raporla» rmı tedkik edecek ve bundan sonra 19 projeden birini seçecektir. Jüri heyeti azaları dün komisyon $6- çiminden sonra güzel sanatlar akade- misinde mimarların hazırladıkları ma- ketlerin bulunduğu salona geçerek bunları da tedkik etmişler ve plânları gözden geçirmişlerdir. Yolcu salonu için hazırlanan maket. ler arasında modern ve çok güzel tipler vardır. Sohbet (Baş tarafı 3 üncü sahifede O mahsus, herkes tarafından anlaşıl- mamak için «muzlim» şürler yazmış- tır. Zâlen fevkalâde ince bir nazariye- &i idi amma büyük şair olduğu Söy- Tenemez; mütemadiyen aramış ve ara- dığını bulamadan ölmüştür, Ufacık bir kitah o birakmışlır. O, Bandelaire'in | tabiri ile, «birkaç kişi için meşhur» | (eölöbre pour guelgues uns) kalmağa | mahkümdüur. Belki eseri hiç bir za man birakılmıyacak, unutulmıyacak- tır; belki her asırda onun manzume- | lerini en saf, en ince sanat eseri $a- yanlar bulunacaktır. Fakat bunlar, İ «the happy few», bir avuç insandan | ibaret kalacaktır... Öyle manzumeleri | vardır ki insan onları okuduktan son- | Ta şiirin en büyük eserlerini kusurlu bulur; «Sanat, asıl sanat işte budur» | der Fakat onların xevkini tatmak | için mütemadiyen şiir ve nazım mese- | leleri ile meşgul olmak lâzımdır. Mal | larmö şairlerin, edebiyatçıların, ka- palı bir muhitin şairidir; herkesin de- gil... Bunun içindir ki hiç bir zaman nam KANSIZLI | Ne ananeye uymuş, ne de akademi- | ları, bütün kafdeleri, dilin bütün iti- tam şöhrete eremez, * Mallarme'nin en büyük kıymeti bir ferdiyet ihtilâlcisi olmasındadır. | O, son zamanlarda çok kullanılan bir tabirle, bir «non - conformişter tir, - lere uymuştur. Her şeyi, bütün kalıb- yadlarını kırmak istemiştir. Un coup de dös n'a bolira jamais le hasard man- zumesine bir bakın; anlaşılmamasın- | dan bahsedecek değilim; onu açtığı” | mız zaman kitab, yazı, dil, kelime, şiir, her şey hakkındaki fikirlerimiz altüst olur. Mallarme sanatinde yal- mız ferdini düşünmüştür, sırf ferdi, | şahsi bir eser vermeğe çalışmıştır. Nazariyeleri kendi için doğrudur, onları kimseye kabul ettirmek iste- mez. Eşsizdir ve eşsiz olmak ister... | Bunun içindir ki «Acadömlie Mallar- mâ» tabiri bana pek garib geliyor, ! Fakat ilk âzaları olarak gösterilen on kişinin çoğunun eserine hayranım; onlardan fena bir şey çıkmıyacağına kaniim. Nurullah Ataç Nörasteni, zailyet ve Chiorose benizsizlik icin yegâne deva kani ilya eden mapa arlımdan rip dimi. SIROP DESCHLENS, PARIS | bulunacak ve bir nutuk söyliyecektir, Balkan andlaşması Suçluların müdafaalarını hazırlamalarısiçin mahke- me başka güne bırakıldı Dün ağır ceza mahkemesinde Po- zant adında biri tarafından Hırant Papazyan, Cemil ve Kenan adlarında üç kişi aleyhine açılan bir sahtekârlık davasına bakılmıştır. Evvelce mahke- raede dinlenerek suğlular aleyhine ifa- de vermişken bilâhate noter huzurun- da verdiği yenibir ifade de eski sözle- rini değiştirdiğini bildiren ve bundan sonra da tekrar mahkemeye müracâat ederek noterdeki ifadeden malümatı olmadığını iddin eden şahid Hasan Fe- rid'dün tekrar dinlenmiştir. Hasan Ferid dünkü ifadesinde no- terde tanzim olunarak suçlular tara- fından mahkemeye verilen ifadeden ha- beri olmadığını, mahkemedeki ifadesi üzerine bir gün suçlulardan Cemli ile Papazyanın sokakta kendisine içirdik- leri bir sigara ile şuurunu kaybettiğini ve'ne yaptığını bilmediği bir zamanda kendisi notere götürülerek bu İfadesi- nin oradâ ve kendi ihtiyari hilâfına tanzim ödilmiş olduğunu söylemiş, bu- nun bir kıymeti olamıyacağını, evvel- ce mahkemede suçlular aleyhine ver- diği ifadesinin doğru olduğunu bildir- miştir. Suçlular müdafaalurını hazırlama” ları için muhakeme başka güne bıra- kılmıştır. Mantar tabancası! Bir sarhos Beyoğlu caddesinde heyecana sebeb oldu Cemal isminde birisi, evvelki gece son derece sarhoş olmuş, eline bir mantar tabancası almış. yerleştirdiği mantar- ları Beyoğlu caddesinde ata ata ilerile- meğe başlamıştır. İşi kavrıyanlar gülmüşler, fakat an- lamıyanlar bu adamın elinde tabanca ateş ede ede yürümekte olduğunu gö- Tünce heyecana düşmüşlerdir. Nihayet iş zabıtaya aksetmiş, polisler. Cemali yakalamışlar, sarhoş ve istirahati umu miyeyi selb suçlarile, Beyoğlu cürüm meşhud müddelumumi!liğine teslim et- mişlerdir. Atatürk (Baş taratı İ inci sahifede) BAŞVEKİL VEKİLLERLE GÖRÜŞTÜ Başvekil İsmet İnönü dün bir ta- tür, Vekiller saat üçte saraya gitmiş- lerdir. Başvekille vekiller arasındaki görüşme akşama kadar devam et- iye ugün İzmli Başvekilin b: re hareket etmesi muhtemeldir. İsmet İnönüne bu seyahatinde iktisad vekili Celâl Ba- yar ile iktisad vekâleti deniz ve hava müsteşarı Sadullah refakat edecekler- dir. İktisad vekâleti başmüşaviri Fon Der Porten de birlikte gidecektir, Baş- vekilimiz ile iktisad vekili ve arkadaş- ları şehrimizde olduğu gibi İzmirde de İzmir liman vaziyeti etrafında tetkik- lerde bulunacaklardır. DAHİLİYE VEKİLİ BU AKŞAM GİDİYOR Dahiliye vekili ve parti genel sekre- teri Şükrü Kaya bu akşam Ankaraya hareket edecek, halkevlerinin yıl dö- nümü münasebetile yapılan törende (Baş tarafı 1 inci sahifede) ROMANYA HARİCİYE MÜSTEŞARI İSTANBULDA Balkan andlaşması konseyinin mü- zâkereleri bittiği için murahhaslar memleketlerine dönmek üzere Atina- dan hareket etmişlerdir. Romanya ha- riciye müsteşarı M. Radulescu deniz yolu ile seyahat ettiğinden dün öğle- den sonra Romanya kumpanyasının. Daçia vapurile şehrimize gelmiştir. M. Radulescu bugün öğleden saonra Köstenceye hareket edecektir, Silâhlanma hakkında mühim bir müzakere Muhalifler şiddetli hücumlarda bulun- dular, hükümet bunlara cevap verdi Neticede silâhlanma için istikraz akti lâyıhası 145 reye karşı 329 Londra 19 (A.A) —Dün öğleden sonra amele fırkasına mensup me buslardan eski bahriye nazırı M. Alek- sandr, avam kamarasında silâhlanma, müzakerelerini tekrar canlandırmış» tar. Mebus, hükümeti, bütün bir nesil için İngiliz milletinin hayat standar. dını azaltan bir kanun kabul etmiş olmakla ittiham ederek demiştir ki; «İşçi partisi, yalnız Milletler cemi yeti mukavelenamesinin çerçevesi da- hilinde bir müşterek emniyet için lâ- sm olan silâhlanma tahsisatını ka- bul edecektir. Hükümetin teklif ettiği silâhlanmağa kahinesi de Hitler gibi miişterek em- niyeti temin etmek için değil, mili siyasetini yürütebilmek için silâhlan- maktadır.» : HÜKÜMETİN CEVABI Hükümet namına cevab veren lord- İnskipp, demiştir ki: «Masraflarımızın hangi yeküna ba- iğ olacağı şimdiden kestirilemez. Memleketimizin, düşmanın her türlü taarruzunu tardedebilecek bir vazi- yette bulunması lâzımdır. Taşıdığı işme lâyık olan her hükümetin, vazi- fesi yabancı bir düşmanın memleke- te galebe etmemesini temin etmektir. Büyük Britanya, müstemlekeleri- nin müdafaası için para verecektir. Dominyonlar da kendi hisselerine dü- şen müdafaa hazırlıklarını kendi ceb- lerinden para vermek suretile yap- maktadırlar. İşçi partisi, Milletler cemiyeti mu- kayelenamesi alıkâmı mucibince, mü- dafaa kuvvetlerinin, memleketin me- suliyeti ile mütenasib olması hakkın- da bir karar sureti kabul etmiştir. Bu parti, müdafaa kuvvetlerimizin mil letlerin haklarını, hüriyetlerini ve de- mokratik müesseleri koruyacak bir va- siyette olmasını ve beynelmilel ka- nuna riayet edilmesini istemektedir. Fakat bu memleket, müdafaasız ka- lacak olursa, demokratik müesseseleri- mizi, kim müdafaa edecek? İngiliz siyasetinin bütün hedeflerini biliyorsunuz. Bu hedefleri; M. Eden, açık surette Larif etmiştir: > Avrupaya aid umumi bir hal sureti bulmak maksa- dile müzakerelere girişmek arzusunda- yız. Mületler cemiyetinin nüfuzunu takviye etmek istiyoruz. Siyaset saha- sında sükünu tesis etmek için bütün. milletlerle beraberce çalışmağa ve ik- tisadi sahada mesai birliğinde bulun- mağa hazırız, — Hatib nutkunu, amele fırkası men- suplarına hitap eden bir İki kelime ile hitama erdirmiştir. YENİ TENKİDLER | Müteakiben liberal mebuslardan sir | Francis Ackland, hükümetin takib et- | mekte olduğu siyasetin, kolektif em-.| niyete istinad etmekte olduğunda şüp- hesi olduğunu söylemiştir. | Amele: fırkası mensublarından Al | bay Wedgwood, ezeümle demiştir ki: | <Bizim için tehlike, Japonya değildir. | Eğer günün birinde bir tehlikeye ma- ruz kalacaksak, bu tehlike, Alman teh- likesi olacaktır. M. Hitlerden kurtul mamız için paramızın mümkün oldu- ğu kadar iyi bir şekilde sarfedilmesi- ni istiyoruz. İngiltere ile Fransanın erkânı harbiyeleri arasında görüşme- ler yapılmalıdır, Alman tehlikesinden korkan diğer devletlerle de umumi bir istişare yapmak imkânı mevcud olüp olmadığı hakkında görüşülmek icap eder, Böyle bir istişare yapılmakta ol- duğu hakkında bize teminat verilebi- lir mi?> Sosyalist birliğine mensup sir Staf- ford Cripps, İngiltere ve Almanya hü- kümetlerine karşı şiddetli hücumlar- da bulunmuş ve her iki hükümetin si- yasi teminat vermekte ve fakat emper- yalist bir siyaset takib etmekte olduk» reyle kabul edildi Münakaşayı açan. Hükümet namı eski bahriye nazırı (Ona cevap veren Alexsander Lörd İnskipp larını söylemiştir. Hatib, taleb olunan kredilerin ka- bulü lehinde rey vermiyeceğini biyan Liberallerden M, Mander, ezcümle demiştir ki:; «Gerek biz ve gerek diğer memle- ketler, elimizde kendimize ald müs- temlekeler bulundurdukça, Almanya- mm müstemlekâta sid metalibatta bulunması haklı olacaktır. Muhalif gmele partisi namına söz söyliyen M. Attlee, İngiltere hüküme- tinin vaziyetten mesul olduğunu söy- lemiştir. M. BALDWİNİN NUTKU İstikraz akdi teklifinin 145 reye karşı 329 reyle kabul edilmesi sure- tile kapanan celse sonunda M. Bald- win söz alarak muhaliflere cevab ver- miş, İngilterenin Milletler cemiyetini bırakmıyacağını tekid etmiştir. Baş- vekil, demiştir ki: ti yoktur. Sadece istediğimiz şey, her hangi muhtemel bir mütecavizi teca- vüz niyetinden vaz geçirebilecek bir hale gelmektir. Bugün istemekte ol- ğumuz kredlerin müsaadesi niİsbetin- de kuvvetlerimizi — arttırmadıkça, ne kendi emniyetimizin, ne imparator- Tuğun emniyetini temin edebilir, ne de cihanda sulh ve emniyeti muhafa- za içinde herhangi bir rol oynayabili. Tiz» M. Baldwin, İngiliz ordusunun, İn- «Hükümet, Lokamo misakının ve- rine bütün eski Lokarnocu devletlerin iştirak edecekleri yeni bir itilâf ika- me etmek ümidini kaybetmemiştir.» Başvekil, kollektif emniyeti şu su- retle tarif etmiştir: «Kollektif emniyetin gayesi şudur: İntizamı temin eden kuvvetler, İnti- zamsızlığa bais olan kuvvetlerden faz- la olmalıdır. Ben, şu mütaleadayım: İntizamı temin eden kuvvetler, hiçbir mütearrızın harekete geçmesine İm- kân bırakmıyacak kadar fazla olma- lidir.» M. Baldwin, İngilterenin ve İngiliz milletlerinin emniyetini temin için bugün fedakârlıkta bulunması zaru- retine işaret etmek suretile sözlerine hitam vermiştir. i Ekseriyet, başvekili alkışlamış ve celse, reye müracxatı müteakib kapa- talmıştır. M. EDEN BİR NUTUK SÖYLİYECEK Londra 19 (A.A.) — Hafta sonunda İngiltereye dönecek olan M. Eden hür riçi siyeset hakkında mühim bir His tuk söylüyecektir. | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: