14 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

14 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehircilik hislerinin Klüpcülük hislerine galebesi İzmir Klüplerini birleştirdi İzmirde de milli kümeye ayrılacak iki klübü meydana çıkarmak üzere yapılan müsabakalar neticesinde Ak tay ve Göztepe milli kümeye ayrıldı. Mili küme müsabakalarına başlama» dan evvel İzmir klüplerinin âni bir kararla birleşerek kuvvetli üç klüp teşkil edildiğini İzmir havadisi olâ- rak bütün gazeteler kaydettiler. Bu sü- retle İzmride milli kümeye iştirâk ede- |“ Cek Altay ve Göztepe, İstanbul ve An- kara takımları karşısına kendilerine iltihak eden ve yahut kendilerile bir- leşen diğer klüp oyuncülarile kuvvetli bir halde çıkıyorlar. Senelerdenberi İzmirliler bilhassa İstanbulla âyni kuvvette olduklârmı, İzmir futbolünün İstanbul futbolün- den aşağı olmadığını iddia etmekte, İzmir gazeteleri ve İzmir efkârı umu- miyesi bu nokta üzerinde ısrarla dur- makta idiler. Bunun münakaşası s8 nelerce sürdü, İstanbulla İzmirin. yaptığı - karşi- laşmalar, İzmirliler arasında bir har dise oldu. İzmir futbolünün İstanbul futbolünden aşağı olup olmadığını veya ayni kuvvette olduğunu biz bu yazımızda münakaşa edecek değiliz. Bu birleşmenin ve kuvvetli birer ta kım halinde İstanbul ve Ankara ta- kımları karşısına çıkmanın bizi se vindirdiğini kaydetmek isteriz. Müsa- bakalar hiç şüphe yok ki ne kadar kuvvetli takımlar arasında olursa O nisbette verimli ve alâkalı olur, Bir Altay - Fenarbahçe karşılaşmasile üç klüp futbolcülerini arasına alarak teş kil edilmiş bir Üçok - Fenerbahçe karşılaşması muhakkak ki daha çe tin, daha alâkalı olur. Bu suretle alı- nacak neticeler merakla beklenir, İzmir futbol efkârı umumiyesinin İstanbul futbolü efkârı umumiyesin- den dahâ ziyade bu iki şehir karşı laşmasına, ehemmiyet vermesi İzmir- Mlerin şehircilik meselesinde dahâ titiz davrandıklarını bize açıkça gös- teriyor, Nitekim İstanbulda yapılan Altay » Fenerbahçe — karşılaşmasile İzmirde yapılan bu iki klüp karşılaşması şüp- he yok ki İzmirde daha fazla bir se- yirci kütlesi toplamakta, daha çok alâka uyandırmakta idi. Buda İz mirlilerin kendi takımlarile diğer ş$€- hir takımları karşılaşmalarına ne bü- yük bir ehemmiyet verdiklerine bir misal teşkil eder. Mili küme müsabakaları İzmirliler üzerinde derhal şehircilik hislerini canlandırmış ve klüplerin birleşmele- rini temin etmiştir. Bu suretle İzmirde klüpçülükten zi- yade şehircilik hâkim olduğu bir de- fa daha kendini göstermiştir. Ne hisle olursa olsun İzmirliler bu birleşme kararile en doğru hareketi yapmış oluyorlar. “Bu suretle İzmir takımları, İstanbul ve bilhassa Anka- Yüâğiyet almaktadırlar, İzmir takımlarının, iki üç sene var - Berlin olimpiyatları dolayısile İstanbulda yapılan: bir turnuvada yaptıkları muhtelit karşılaşmaları ha - oyunlarını görmedik. Bu turno- vada İzmir muhteliti Viyanalılar kar- şısmda çok güzel bir netice aldıktan sonra Ankara muhteliti karşısında mağlüp olmuştu. Bundan başka çok fena teşkil edil- miş ve oyunun başından sonuna ka- dar on kişi ile oynamış bir İstanbul muhteliti karşısında ve yarım kalan oyunda berabere kalmıştı. Bir de geçen senenin İzmir şampi- yonu Altınorduyu Ankaradaki yeni stadın açılış merasimi dolayısile yapı- lan dörtler turnuvasında Fenerbah- çe karşısında gördük. Bu karşılaşma- larda gördük ki İzmir futbolü eskisi- ne nazaran yükselmemiş, düşmüştür, Bilhassa Ankaradaki karşılaşma bu düşüncemizi, bu görüşlerimizi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. Şehirciliğin klüpçülüğe daha »iya- de hâkim olduğunu yukarıda da kay- dektiğimiz İzmirliler futbol vaziyefle- rinin düne nazaran düşük olduğunu anlıyarak İstanbul ve Ankara takım- klüpleri birleştirmek yolunu en kes- tirme çare olarak düşünmüşlerdir. Demek oluyor ki İzmirin Altay ve Göztepesi İstanbul ve Ankara takım- ları karşısına bir kaç klübün muh- teliti şeklinde çıkacaklardır. Bizce bu ları daha çok alâkalı olacaktır, Gene tekrar edelim ki yukarıda ne hisle olursa olsun diye bir kayıd yap- tık. Bütün düşünce şehircilik titizli- Einden ileri gelmektedir. Biz bu yazımızla İzmirlileri tenkid değil, takdir ettiğimizi anlatmak isti- yoruz. İzmir sporcuları hiç şüphe €te mesinler ki İstanbul klüpleri de,. İz- memnun olacaklardır. — — > Mini küme maçlarının ikinci hafta sında Beşiktaşı, İzmirde, birleşmeler- le kuvvetli bir hale gelmiş takımlar karşısında göreceğiz. İzmirliler bu karşılaşmaları nasıl | büyük bir alâka ve sabırsızlıkla bek- Wiyorlarsa İstanbullular da ayni alâ- ka ve sabırsızlıkla : beklemektedirler. Tabildir ki İzmirliler, İzmirliler hesa- bına çok doğru yapılan bir hareketle kuvvetli bir halde çıktıkları için neti- ceden ümitli, İstanbullular da kuv- vetli iki İzmir takımile karşılaşmanın daha ziyade kesbi ehemmiyet ettiğini müdriktrler, Şu gösteriyor ki milli küme maçla- nnn daha ikinci haftasında heye- canlı devresine girmiş oluyor, Bu mipi küme maçlarını heyecanlı devreye Sokan; İzmirlilerdeki şehircilik hissi- nin klüpçülük hislerine galebesile-ya- pılan bu birleşme hareketidir. Yalnız yazımızı bitirirken şu noktaya işaret etmek isteriz. Bu birleşme hareketi milli küme maçlarının sönuna kadar İstanbul ve Ankara takımlarına karşı iyi bir netice almak için, yarın tekrar ayrılmak üzere şimdilik yapılmış mu- vakkat bir birleşmeden Ibaret kalma- sın. M. Kemâl Paris sergisi turnuvası Paris sergisi münasebetile sergi spor komisyonu mayıs sonunda başlamak, haziran sonunda bitmek ve finali Pa- riste oynanmak üzere sekiz klüp ara- sında bir futbol tumuvası tertip ete miştir, Bu sekiz klüp, Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, Almanya, İtal- ya. şampiyonlarile -İngiltere namına Chelsea ve 1937 mevsimi Fransa şampiyonu ve Fransa kupası galibidir. İtizar İttihad ve Terakkinin son de- virlerinde suikasdler ve entrika- ları karşısında iyi bir netice almak için birleşmelerden sonra milli küme maç- hele bir sonunu bekliyelim ! Üç gün evvâ, geç vakit spor | mahafilinde bir şayla çıktı: Fut- bol federasyonu relsi Sedad Rıza istifa etmiş... Tahkikine vakit mü- tiyat kaydile yazmış ve ertesi gün 9) de Sedad Rızânın kendisinden yaptığımız tahkikat neticesinde bunun doğru olmadığını memnu- niyetle bildirmiştik. Dün Ankaradan gelen bir ha- berde federasyon relsihin istifası || haberi teyid ediliyor ve asbaş- kan Nasuhi Baydarın milli kö-ğ me İşlerini tedkik etmek üzere İs- tanbul ve İzmire hareket edece- ği bildiriliyordu. ) Dün Sedad Riza ile tekrar biz- zât görüştük ve böyle bir istifa- | nın katiyen mevzuu balhisolmadı- f Zını öğrendik. Esasen Sedad Rıza istütâ için ortada hiç bif sebep Boks şampiyonluğu Askeri mektepler boks şampiyonasını Kuleli kazandı Kuleli takımı Askeri mektepler boks şampiyona- sının son müsabakaları dün Maltepe Wisesindö yapılmıştır. Bü müsabake- lar takımların puvân vaziyetini tesbit etmek bakımından büyük bir ehem- miyeti haizdir. Kuleli boksörleri bü- yük bir enerji göstererek bü sene de bo kazanmışlar- psi neticeleri bildiriyoruz: Sinek sıkletten: 1 nci Gedikli Ha- san, 2 nci deniz lisesinden Münip, $ üncü Maltepeden Sedad. Horoz sıkletten: 1 inci kuleliden Orhan, 7 nci deniz lisesinden Nejâd. Tüy sikletten: 1 inci deniz lisesin- den Ferid, 2 nci Maltepeden Ali, 3 ün- cü Kuleliden Mehmed, Hafif sikletten: 1 inci deniz lisesin- den Kâğri, 2 nci Kuleliden Nuri, $ tn- cü Gedikliden Şerafeddin. Yarı ortadan: 1 inci Küleliden Ke- mal, 2 nci Gedikliden Muammer, $ üncü Maltepeden Şemsi, Ortadan: 1 inci Kuleliden İbrahim, 2 nci Maltepeden Osman; 3 üncü Ge- dikliden Mustafa. Yarı ağırdan: 1 inei Kuleliden Se- dad, 2 nci Maltepedeni Zühtü, 3 Üncü | Deniz lisesinden Ercüment, Puvanlar: Kuleli 15 puvanla birin. el, Deniz lisesi 11 puvanla ikinel, Mal tepe 8 puvanla üçüneü( Gedikli 7 pu- vanla dördüncüdür, salt olmadığı için bu haberi ih-fl — Osmanlı devletinin her hangi bir devetle muharip bulunması ihtilâl # SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibâs hakkımahfuzdur. TTetrika No. 846 pe için en muvafık bir fırsat olur. An- © cak her şeyden evvel komiteciler için ( ihtilâlde muvaffak olunacağına iman * şarttır. Muş ve Sason taraflarında faali- yet göstermiş olan Adanalı Hampar- | sum Boyacıyan tam böyle beli E lâlei tiptir. Boyacıyan ihtilâle en müsait pe düğü Muş ve Sason hâvalisini ken- | disine üssülhareke ittihaz eylemiş, İ kendisine çok iyi yardımcılar da bul | muştu. Hele Muşda Amerika tebaasından | yardımcıların başına geçmişti. Bu misyoner gümrük resminden | protestan misyoneri mister Jorj bu | | muaf olarak muayenesiz geçen misyon Yunuyordu! Vergi vermemekle ve tahsildarları katil ile başlıyan Sason ve Muş isyanı Rusya ve İrandan gelen fedai- lerle takviye edildikten sonra Boyacı- yan bir beyanname neşrederek Er- meni hükümetinin tesis olunduğunu Babıâliye bir telgraf manlı imparatorluğundan alâkasını kestiğini, fazla kan dökülmemesi için Hınçak komitesinin tekliflerinin ta- mamen kabul edilmesini istemişti! Se- faretlere de bu yolda tebliğlerde bu- Yunmuştu. Asker sevkinde ve sevkolunan as- kerin silâh istimalinde tereddüdünü gören Boyacıyan gittikçe cüretini art- tarıyordu. Abdülhamid askerin Ermenilere karşı silâh kullanmasını İngilizlerin fırsat ittihaz ederek donanmalarını boğazdan geçirmeğe Okalkışmaların- dan korkuyor, Sason ciheti kuman- Paşaya, - Tah- ran elçiliğinde bulunan, bay Hüsrevin babası - ateş emrini veremiyordu. Boyacıyanın çeteleri askere hücum ettiği halde askerin iradesiz silâh kullan- maması hamiyetli Mehmed Ali paşayı kahrediyordu. Bizzat telgraf makins- si başında hünkâr ile ettiği muhabe- re ile bile bu iradeyi almasına imkân olamamış, nihayet bu sıkıntı ile fel- ce uğramıştı. Mehmed Ali paşa sedye le Arzuruma naklolunarak Erzurum hastanesinde vefat etmiştir.) Sason isyanı böyle ..vehimlerle ve Kürd - Ermeni mukatelelerile hayli zaman sürmüş, Abdülhamid silâh kullanmaktan başka çare olamıyaca- ğına, büyük bir teşevvüş çıkmasından. çekinen Avrupanın fiilen müdahale etmiyeceğine kanaat getirdikten son- Tâ Âsilere karşı askerin silâh kullan- masına müsaade etmiş, isyan nihayet yatıştırılmıştı. Hamparsum Boyâcıyan Muş taraf- Jarında çalışırken kız kardeşi Siranuş Boyacıyan da Kilikyada komitecilik te kardeşinden aşağı kalmamağa gayret ediyordu. Biranuş gayet güzel bir kadındı. Bomba vakasında faaliyetini görmek- te olduğumuz Nadejda Datalyan —Ro- bina Fayn kendisini Allah tarafindan Ermeni istiklâline çalışmağa memur edilmiş bir bakire gibi satıyordu. Siranuş -Boyacıyan -ise ihtilâle fe- dai bulmak için yalnız fikrini, ruhu- nu değil, vücudünü .de-tahsis eyle- mekten çekinmezdi, Onun için komi- tesinin maksadı uğruna feda .edile- miyecek hiç bir şey yoktu! Hükümet ne Hamparsum Boyacı- yanı, nede Siranuşu birtürlü ele ge- çirememiştir. O zamanlarda İstanbul- da lâstikli arabalar çok değildi; ancak bazı maruf zevat tarafından getiril Ripsin getirttiği arabanın lâstikle- ri de diğer araba lâstiklerine benze- miyordu. Bu lâstikler hem dört köşe- li, hem de içleri dolu idi, O günlerde böyle herkesin dikkatini celbedecek bir araba tedarik edilmesi komite he- sabına şüphesiz ki bir ihtiyatsızlıktı, Fakat tertibatın her noktasında, bü- tün teferruatında tam ihtiyata rla- yet edilmesini aramak ta fazla Olur; hususile zabita ve belediye memurla- rının gafleti-inçeteleyip sik dokumâ- ğa lüzum baralahadığı düşünülecek olursa... Lipa Rips ve karısı Sofi, Jorris ve karısı Anna bu arabaya binörek bir kaç defa gezmeğe çıkmışlar, hattâ 'bir defasında. sürlara kadar uzanmış- Jardı. Karl Yüvatloviç de bu araba ile bir defa (Cendebe) de Öjeninin gazi- nosuna gitmişti. Böylece Beyoğlunda peyda olan bu yeni araba yalniz'arabacı esnafından bir kaç kişinin merakını celbetmekle kalmıştı! Selâmlık töreni hakkında komite- ce yapılan tetkikler esnasında bu tö- rene iştirak'edem' askerlerden büyük kısmının hünkârih camiden avdetin. den evvel yerlerine gönderildiği gö- rülmüştü. Bomba ye gulkasi içi lacağına göre şimdi. araba ile, tecrübeler yapılmak de ye Lipa Rips ile Röbina Fayn yim beleri de yaptılar; Robina Iki defa yal nız olarak da sölâmlığa gitti. Saat elde hesap edildiğine göre pa- dişahın camiin binek taşında görün- mesinden diş kâpısma kadar varma- $1 için bir dâkika'kırk iki saniye geçi göre kurulması “icab ediyordu. Vaks- dan üç hafta evvelki cuma günü lâs- tikli arabanın selâmliktan sonra bir süvari alaymı takiben Hamidiye mer danından hâteket ettiği bazı arabacı- lar tarafından görülmüştü. O gün arabaynüstünde arabacı e bisesile uzun boyfu Jorj idâre ediyor- du; içinde de Lipa Rips ile Karl Yu- yardıma kostalar. Jorj ların yardımile' arabayi şöyle, böyle tamir ettiler, Körl Yuvanoviç Kaza- nın vukuile"beriker bir kira arabasi le savuşmuştu." Tamir bitince araba da Sişliye hareket etti. Bu kazanın komiteye zarar verecek bir neticesi olmadı. Mühim gün, yaklaşınca Lipâ Rips Jorrise yakm bülunmağı daha muva- Jorrisin Yeniçarsıda oturduğu Mu- Tadoviç apsrtımanı vanında gene ma- dam Muradoviçe sit küçük bir eyi 1 temmuz 1908 tsrihinden itibaren a)- tı aylığı 18'liraya kiraladı; kirayı da pesin verdi. Bufevde mobilya bulun- madığı için. Jotris evvelce. Samuel Favne tahsis-ettiği odalarındaki eşya- sından bir kısmını Ripslere verdi, 14. pa Rips ile karım ve matmazel Elen Volf — Robina hep birlikte “buraya naklederek 21 temmuz suikast günü- ne kadar bu evda kaldılar, Lipa Rip- sin evvelce lâstikli arabada arabacı- nın oturduğü yeri geniş yaptırmak istemesi şu-tasavvurdan İleri gelmiş- ti: Burava bir, orabanın icinde ve âr- kada oturulan “vere de diğer birce hennem makinesi yerlestirilecekti, >

Bu sayıdan diğer sayfalar: