20 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

20 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 12 Sah” Milli küme haricindeki klüpler Ajan Zeki Rizanın beyanatı Müli küme haricinde kalan 8 klü- bün muattal bir vaziyette kalmama- ları için İstanbul kupası namı altın- da maçlar tertibini ilk defa gazete- « miz ileri sürmüştü ve futbol ajanı da bir program hazırlandığını bildirmiş- ti, fakat Klüpler kendi aralarında toplanarak fikstür yaplıklarını gaze- teler kaydettiler, Yapılan programın futbol ajanlığından geçmesi Jâzım geldiğini düşünerek hem şild maçla- ri hem de bu İstanbul kupası mesele- si üzerinde futbol ajanı Zeki Rıza ile konuştuk bize şunları söyledi: — Klüpler kendi aralarında topla- mp kararlar vermişler. Bugüne ka- dar bu program bana gönderilmedi. Bu program gönderilmediği takdir- «de derhal klüpleri davetle halk parti- sinin koyduğu şild turnuvasına baş- uyacağız. İngiliz antrenörü Ankaradaki antrenörün mukavelesi bozuluyor Futbol federasyonu tarafından An- kara için getirilen İngiliz antrenörün ortadan kaybolduğu bildirilmiş ve bilâhara habersizce İstanbula geldiği anlaşılmıştı. Spor durumunâ bir mu- Kavele ile bağlı bulunan antrenör de böyle habersiz olarak vazifesini ter- ketmesi üzerine mukavelesinin feshe- dilmesine federasyonca karar verik miştir, Nizameddin Kırşan ile Nasuhi Baydar İzmirde İzmirdeki son birleşmelerden sonra klüpler arasında ihtilâf çıkmış ve bu işin halli için genel merkez ikinci başkanı Halid Bayrak davet edilmiş. Halid Bayrak da işlerinin çokluğu do- Tayısile bu işin tedkik ve halli için NE zameddin Kırşan ve futbol federasyo- nu ikinci başkanı Nasuhi Baydan göndermiştir. Nizameddin Kırşan, Nasuhi Baydar bir hal çaresi bulmak için İzmirde çalişmaktadırlar. Genel merkez başkanı tedaviye ği Genel merkez ei genersl AY Himket Ayerden uzun zamandanberi rahatsızlığı dolayısile -İstirahate çe kilmiş bulunuyordu. Bir müddet Ba- ikesirde istirahat eden general İs- tanbula gelmiştir. Tedavi için den seçtikleri bir komiteye vermişlerdir. şehirler arası maçları içinde federas- yonet bu iş bir mütehassısın eline bi- takılmıştır, Gündüz bu hafta Galatasaray* takımında oynıyacak Voleybol ve Basketbolun kalkınması için voley ve basketbol federasyonu dün federasyon başkanı Tokad sayla- vi bay Süreyyanın Taksimde Siraser- vilerdeki evinde bir toplantı yapılmış ve bir çay verilmiştir, Vefadan ayrıldılar mı? Bundan evvel Vefa merkez muha» elimi Gazinin Klübünden ayrıldığını yazmıştık. Son günlerde daha bası oyuncuların ayrılmak üzere oldukla- Yını duyduk. Klüpcülükle kabili telif olmıyan bu hareketlerin doğru olma- ığını Vefanın yetiştirdiği bu gençle- ,Be hatırlatmak isteriz. 4T SPORA A Ecnebi hakem Milli küme ilk hafta maçlarını bir Bulgar hakem idare edecek Futbol federasyonu mahalli müsa- bakalarda o hakemlerin (o oynıyacak klüplerin metalibile olmasını kabul etmişti. B. İ. T. O. K mensup olan bu dört klübümüz kendi aralarında bir anlaşma yapmışlar ve bu haftaki maçlarını idare etmek üzere Bulga- ristandan eskiden İstanbulda Galata- saray Fener muhteliti ile Yunan muhteliti maçı idare eden Kaçefi dar vet etmişler ve bu davette Bulgar hakem tarafından kabul edilmiştir. Fenerbahçe - Beşiktaş, Güneş - Ga- Istasaray maçlarını dün de yazdığı- miz veçhile bay Kaçef idare edecek- tir, B takımları arasında Birinci kümenin B takımları ara- sında milli küme maçlarından evvel yapılmak üzere bir kupa maçları ter- tib edileceğini ve bunun için bir pro- gram hazırlanmakta olduğunu bazı selâhiyettar kimselerden (duyduk. Gençlere ehemmiyet verilmesi nok- tasından bu haberin tahakkukunu bekleriz, İlhami basketbol antrenörü Eski idmancılardan obasketbolcu Ali İlhami basketbol federasyonu tar rafından antrenör olarak angaje edil- miştir. Senelerdenberi Y.M.C.A spor muallimliği yapmakta olan İlhami- nin basketbol federasyonu tarafından angaje edilmesini sevinçle karşılar kendisine muvaffakiyetler dileriz. Hakem raporları, ihtar cezaları ve cezaların tatbiki hakkında TT. &. K. futbol federasyonundan: Milli küme maçları için oyunculara ve bu maçları idare edecek hakemlere tamim: Hakem raporları: Her mijli küme maçının ertesi gü- nü hakem raporları sit olduğu ajan vasıtasile futbol federasyonu adare- sine gönderilecektir. Maçın teferruatı bütün tafsilâtile hakem raporlarında yazılacaktır. Ra- porlarını noksan yazan hakemler me- Sul tutulurlar. ihtar cezaları; Bir maçta hakemden ihtar alan o- yuncunun siciline, aldığı bu ihtar te- rihile kayıt edilir. Ve maçlarda sık sik ihtar almağı itiyat haline getiren ©- yunculara federasyonun tayin edeceği muhtelif cezalar verilir. janları ve federasyonun tebliğlerini ehemmiyetle takip ve tat- bike mecburdurlar. Mıntaka ajanları federasyonun ver- diği cezaları, cezaya çarpan oyuncu- lara ve diğer klüplere bildirmek sure- tile ilân ederler, Federasyonun vetdiği cezalar kati ve gayri kabili itirazdır. AJANLIĞIN TEBLİĞİ 'T. S.K. İstanbul Futbol ajanlığın- dan; 21/3/937 tarihinde icra edilecek Gü- lerden bay Kaçef idare edecektir. Yan hakemler: Güneş - Galatasaray, Sa- mim Talu, Feridun Kılıç. Beşiktaş-Fenerbahçe. Burhan Atak, Şazi Tezcan, Mürakabe heyeti içtimai Galatasaray Spor Klübünden: Mart içinde toplanması mutat yük- sek mürakabe heyeti içtimai, 27 mart 1937 cumartesi günü saat 14'de Klüp lokalinde — yapılacağından, Yüksek Murakabe heyeti âzasının behemehal gelmeleri rica olunur. , Diyarıbekirde bir maç Diyarbekir (Akşam) — Burada ay ve Yıldız takımları arasında yapılan maçı Yıldız takımı 3-0 kazanmıştır, AKŞAM Klâsik türk mimarisi Mimar Kemal Altan Halk- evinde bir konferans verdi Halkevinde mimar Kemal Altan «Klâsik Türk mimarisi» mevzulu bir konferans vermiştir. Mimar Kemal bu konferansında klâsik Türk mimarisi- nin ana hatları teşekktll edincöye ka- dar geçirdiği safhaları sırssile izah etmiş ve en eski âbidelerimizden baş- yarak klâsik Türk mimarisinin en karakteristik eseri olan Yeni..mle kadar bütün eserlerin. derece derece gösterdikleri tekâmülü izah etmiştir. Konferançsı diğer mimarların ilk klâsik mimarimizin örneği olarak Beyazıd camiini göstermelerini ten- kid etmektedir. B. Kemal Altana na- zaran ilk klâsik örnek Edirnedeki üç şerefeli camidir. Konferansçı demiş- tir ki: «Camiler ilk zamanlarda dört duvar üzerine bir kubbe oturtmak suretile yapılmakla iken ilk defa mimar Hay- reddin merkezi kubbeye bitişik nısıf kubbeler yaparak ibadet sahasını ge- nişletmiş ve Koca Sinan birinel bü- yük eseri olan Şehzade camiinde mer» kezi kubbe etrafında dört geniş nısıf kubbe yapmak suretile bu janrın bir şaheserini vücude getirmiştir.» Konferansçı bundan sonra Koca Sinanın Türk mimarisine verdiği in- kişafı anlatmış, onun mimarideki kudretini sayıp dökmüştür. Bay mimar Kemal Yenicaminin yüksek sanat kıymetini anlatırken başkalarının bu camide mimar Kası- mın hiç bir alâkası olmadığı yolunda- ki fikirlerini katiyen reddettiğini ve Kasımın dördüncü Murad zamanında baş mimar bulunduğunu ve bu ince sanat eserinin meydana gelmesinde en büyük hissenin mimar Kasıma aid olduğunu söylemiştir. Mimar Kemal konferansından son- ra abidelerimizden bir kısmını ve plânlarını projeksiyonla göstererek geniş izahat vermiştir. Dayak davası Dört memur hakkındaki davaya dün başlandı Bir esrar kaçakçılığı tahkikatı es- nasında kaçakçılıktan suçlu ve hap- se mahküm bulunan Hüsnü adında birini dövmekten süçlu polis müdi- riyeti kaçakçılık bürosu memurların- dan İbrahim, Cafer, Zeki ve Şevketin muhâkemeleri dün ağır ceza mahke- mesinde yapılmıştır. Davada şahid olarak dinlenen Ziya ifadesinde: — Ben bu memurlar aleyhine usu- Ie muhalif olarak hürriyetimi tahdid ve hakaret suçlarından dava açmış bulunuyorum. Hüsnüyü dövdüklerini de biliyorum. Bir gün bizi polis ka- çakçılık büresina © götürmüşlerdi. Biz koridorda beklerken Hüsnüyü bir odaya soktular ve biraz sonra Hüsnü bağırmağa, ağlamağa başladı. Sonra da iki memur kollarından tutmuş ol- duğu halde topallıyarak odadan çı- karıldı. Kendisinde dayak yemiş bir adam hali vardı. Demiştir. Buna karşı suçlulardan Cafer itiraz ederek; — Bu adamı biz kaçakçılıktan ya- kaladık ve mahküm oldu. Bize karsı garazi vardır ve kendisi kaçakçıdır. demiştir. Şahid Ziya buna itiraz etmiyerek: — Evet ben kaçakcılıktan mahküm oldum. Fakat işlettiğim heroin fabri- kası bana aid değildi. Dinlenen diğer şahid Haydar da aynı şekilde ifade vermiştir Diğer taraftan heroin kaçakçılığın- dan mahküm bulunan Muiz adında bir adamla arkadaşı Kemal tarafla- rından kaçakçılık bürosu memurla- rından Neşet, Hilmi ve Hakkı Şinasi adlarında üç kişi aleyhine açılan iş- kence davasına dün ağır ceza mah- kemesinde bakılmıştır. Davacılar, ka- baklarında tahkikat ya- pıldığı esnada yukarda isimleri yazılı suçlular tarafından dövüldük- lerini iddia etmişlerdir. 'Davacılardan Kemalin karısı Ha- miyet şahid olarak dinlenmiş ve me- murların Moizle Kemali dövdükleri- nl kendisi de gördüğünü öyle Diğer şahllerin çağırması için m: hakeme başka güne bırakılmıştır, Yazan: SÖLEYMAN KÂNİ İRTEM SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tetrika No. 849 Avusturya hastanesinde bulunan patla- yıcı maddeler, bir komitecinin intiharı Avusturya hastanesinde bulunan fitiller ve patlayıcı mağdeler Ellerindeki Rus pasaportlerile ve ezani saat yarımda Sirkeciden Viya naya hareket eden Konvansiyonel trenile İstanbuldan çıkıp gittiler, Bu pasaportları almak için komitelerin Rusya sefaretinde ve konsülatosunda elleri olmamak kabil olamazdı. Rüs musevilerinden olan sefaret baştercümanı Mandelstam Osmanlı hükümeti aleyhinde çevrilen bin tür- Tü siyasi entrikaların başlıca âmille- rinden biri idi. Sefarette onun adamı olan Ermeni Teon Hacıbiyar da Os- manlı hükümetince tanarşlstiik işle- rinde parmağı bulunmakla» (1) şüp- hell idi. Fakat kendisine ilişilise Rus- ya sefareti kıyameti koparırdı. .Cenevredeki Ermeni ihtilâl federas- yonu Sarat diye de anılan Jean Jacob isminde birisini ihtilâl icraatına riya- set etmek üzere İstanbula gönder- mişti. Suikastten matlub netice hasıl olamayınca « yani Kızıl sultan öldü- rülemeyince - bu adam da İngiliz pa- saporlile İstanbuldan kaçmağa mu- vaffak oldu. Bu ihtilâlcinin ramcayı iyi bilir Krist namile bir muavini de yardı (Bu Saratın İstanbula geldiği, mev- kuflar arasinde bir muavini bulundu- ğu tahkikat komisyonunca sonradan elde edilmiş mektuplarda görülmüş- tür. Ancak bu muavininin kim oldu- Ku, İstanbulda iken kendisinin ne işler gördüğü, suikast meselesine na şekilde müşareket eylediği anlaşıla- mamıştır.) Edvar Jorris infilâk vukubulduğu esnada Singer kumpanyasında işinin başında idi. Kumpanyanın memurla- rı bu anda Jorrisin yüzünde hiç bir telâş ve endişe alâmeti görmemişler- di. Jorris akşam vakti arkadaşlarının boş bıraktığı eve girdi. Kendi eşyası- ni buradan kaldıracaktı. Masa üstünde (bırakılmış tezkere ile rovelverleri gördü; üldı. Evde ta vuk yoktu. Madam Ripsin «tavuklar re bu rovelverler olacaktı. Jorris, Yi- pa Rips ie karısının ve Robinanın İs- tanbuldan kaçtıklarını onlamış ise de yanlarındaki diğer birisinin kim olduğunu lâyıkile tayin edememişti. Bu Jorj mu yoksa başka birisi mi idi? Jorjun skabetine merak ettiği için Cenevredeki 'Troşak ihtilâl ko- milesi merkezine Adöle Berehler ad- resile bir mektup yazdı; arabacı Jor- jun Ripsler İle beraber gidip gitme- diğini sordu; bir de İstanbulda icrâ" at komitesinden kimse kalıp kalma- dığını öğrenmek İstedi, İstanbula gön- derilecek âzaya kendi gdresinin veril- mesini de tavsiye etti. Ermeni ihtilâleilerine yardunda bundan sonra da devam edecekti o. Suikast teşebbüsünün Abdülhamidin şahsı itibarile akim kalması Ermeni ihtilâl komitelerini dehşet içinde bi- rakmıştı! (1) Kara Şemsi Turos et armeniens devant Thistoire, Boş yere bunca masumun kanma , Komitenin 300,000 frangı da Abdül hamid yerine havaya uçmuştu! Ken- dilerince ne fedakârlıklara, ne ümid- lere mukabil ne berbad, ne maküs bir netice idi bul Aksi felek komitenin emellerine en- geller çıkarmaktan zevk alıyor gibi görünüyordu! Şimdi kızıl sultanın mukabelesi na- sil olacaktı? Hafiyeler, külâh kapmak istiyenler böyle bir fırsatı kaçırmıyacaklardı! Kim bilir kaç masumun daha canı yanacak? Kimin kime bir hursı, kini varsa tam tatmin edebileceği zamandı! Filânın veya felânın bu işte par- mağı bulunduğuna dair Jurnallar yar Eıyordu. Bu arada Baytar mektebi- nin en muktedir ve haysiyelii mual- limlerinden miralay Minas bey... mek- tebinin,.. Memuru binbaşı M1... efendi tarafından sırf taltif edilmek ümni- yesile (sulkastellerle müşterektir) de- nilerek jurnal edilmişti. Minas bey ile M... efendi müştere- ken kiraladıkları bir arabada her gün berber gidip geldikleri görülecek de- recede ahbap idileri Minas bey tev- kif edilerek hayli tazyik gördü; fakat sonra suikastçilerle szerre kadar bir münasebeti olmadığı anlaşılmasile tahliye edildi. Bu yolda daha pek çoklarına eza- lar çektirildi. Bu, işin dahili safham idi. Ermeni ihtilâlelleri için asıl mü hira sayılan cihet akim kalan bu te- şebbüsü Avrupa efkârı umumiyesinin nasıl karşılıyacağı idi. Herhalde artık İstanbulda büyük müesseseleri uçur- mak teşebbüslerini fiile çıkarmak ümidlerinden vazgeçmek lâzım geli yordu. Tahkikat komisyonu İstanbul- da kalmış komitecileri birer, ikişer avlıyordu. Jorris Ripslerin evinden aldığı ro- velverleri yanında - tutmağı tehlikeli görüyordu. 'Tevkitinden üç gün evvel bu silâh- larla bunların 240 fişeğini bir paket yaptı. Kendi masasında yer olmadı. ğından bahsile muhafaza etmesi için Singer okumpanyası muhasebecisi Charles Betehe tevdi etti. Cbarles Betehe, Jorrisin tevkifin- den beş gün sonra bu paketi hatırlı- yarak açtı; içinde rovelverlerle fişek- ler olduğunu görünce direktörün de reyini alarak paketi Almanya konso- Tosuna götürdü. Tahkikat komisyonu bu paketi konsülatodan celbetti. Tokantacı Nişan Ohannesvan ka» pıcı Manok Ümidyanın kendisine ku- tu içinde vermiş olduğu fki paket ba- Tutu vakadan iki gün sonra gene Ma- nokun ihtarile bir'gaz tenekesi için- de suile karıştırarak kahvesinin önündeki lâğım iskarasına döktü. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: