28 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

28 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

h Bahçeler Ankarayücünü 41 yendi Başbakan da maçta bulundu. Oyunda onbine yakın bir seyirci kütlesi vardı Fenerbahçeliler bundan evvelki Ankara seyahatinde Kaleyi Ankaragücü kazandı. Rüz- gâr ve güneşi lehlerine aldılar. Oyuna Fenerlilerin hücumile başlandı. Der- hal Güç kalesine inen sarı lâcivertli- ler Güçlülere bir tehlike geçirttiler, Belli ki Fenerliler iyi bir netice ak mak azmile oynuyorlar, Bilhassa Fenerbahçe iki açığı çok tehlikeli oluyorlar, Oyun Güç nısıf sahasında oynanıyor. Güç müdafaa sı birbirini takip eden Fener hücum- larmi defetmekte çok güçlük çeki- yorlar, On sekizinci dakikada idi Na- ci topu Fikrete geçirdi. Üç kişiyi at- lâtan Fikret güzel bir Şütle ilk golü kaydetti. Bu sırada pantalonu yırtılan Fikret oyundan çıktı Bu arada bir Ankaragücü hücumu ve körner “ol du. Kornerden gelen top kargaşâlık arasında Fener ağlarına takıldı ve beraberliği temin ettiler, Fikret tekrar oyuna girdi, Fener- bahçe oyuna hâkim, Sağdan bir hü- cumda bugün çok güzel bir oyun Oy- nıyan Şaban uzaktan ve güzel bir şütle ikinci galibiyet golünü de yaptı. Ve devre de Fenerbahçenin hâkimi- Çok güzel bir oyun seyrediyorduk. Sarı lâcivertlilerin hücum hattı An- | Karanın bugüne kadar a2: gördüğü seyyal bir oyun oynüyor. Her dakika | Güç kalesi gol tehlikesi geçiriyor. 38 inci dakikada idi ' Naci dördün- cü golü de yaptı, Ve maç ta4.1Fe nerin galibiyetile neticelendi, Maçlan sonra Fenerbahçelilerin oğlu olele gelerek çocukları ayrı ayrı tebrik etti ve beraber çay içildi. Kafile başkanı B. Sabri Celâle maç hakkında şunleri söyledi: — Bizim takım bugün 4-1 galip gelmesine rağmen vasat bir oyun oy- madı. Mühacim hattı canlı idi. Bi- hassa Şaban ve Fikret güzel oyna” dılar, Kaleci güzel kurtarışlar yaptı, iyi 1di. İki cenah hafı güzeldi. Yaşar ve: Lebip güzel bir oyun oynadılar, Takım kaptanı Cevad — Canlı bir oyun oynadık Hasımlarımız da iyi oy- nadılar. Hücum hattımız bilhassa bu- gün canlı oynadılar. Fikret ve ilk mak için tabii çalısacağız. Sekiz klüp turnuvası Bugün Şeref stadında yapılacak Sekiz klüp turnuvası tertip heye- tinden: 1 —'Turnuvamıza dahil klüplerden Vefa klübü, evvelce girmiş olduğu bir taahhüdü ifa zarureti ile İzmite bir spor seyahati yapmak için Türkspor kurumu Istanbul bölgesinden ve ter- | tip heyetimizden mezuniyet almış ol- | duğundan bu haftanin son mağı olan İstanbulspor - Vefa maçı tehir” edil- miştir. 2 — Hafta programında ve maç saatlerinde başkeca tadilât yoktur. Bu haftanın son maçı olarak İstan- bulspor takımı, birinci kümenin ye- di klübünün seçilmiş bir muhteliti ile bir dostluk karşılaşması yapacaktır. 3 — Bu haftaki ilk maçlarına, klüp- ler yekdiğerine karşı dostluk ve spor kardeşliği merasimi ile başlıyacaklar- dir. 4 — Umumi duhuliye (on beş ku- Tuş) olarak tesbit edilmiş olan bilet- ler, turnuvaya dahil sekiz klüp mer- Galatasary klübü yüksek mürakabç'ğ | Ankarıda er dilden kitap, ge: 21 Mart 937 cumartesi günü top- lanacak olan yüksek mürakabe ho- yeti, ekseriyet olmadığından, içtimaı- .mı 3 Nisan 937 cumartesi günü saat , Mide talik etmiştir. Arkadaşların muayyen günde gal başkanı adiiye vekili B, Şükrü Seraç- | tneleri rica olunup, Beşiktaş Müd Üçoka 1-0 mağlüp oldu İsmir 27 (Telefon) — Mil küme maçlarına bugün Alsancak stadında devam edildi. Sahada on beş bine yar kın seyirci vardı. Alkışlar arasında herikitakımsa- haya çıktılar ve halkı selâmladılar. İki takım karşı karşıya geldikleri vakit şu şekilde oldukları görüldü; Üçok — Nejad - Ali, Riza - Şükrü, Enver, Âdil - İlyas, Said, Saim, Basri. Beşiktaş Hakkı ve Şerellen mah» rumdular. Şöyle bir kadrolle çık- Mehmed Ali - Hüsnü, Faruk - Fey- di, Enver, Salâhaddin, Hayati, Rıd- golle neticelendi. Bu gol çılgınca al kış topladı. Vaziyeti kurtarmak için Beşiktaşlı- lar derhal hücuma geçtiler. Fakat İzmir müdafaasının, bilhassa kalcisi- nin güzel oyunları gol kaydine mâ- ni oluyordu. Birinci devre böyle 0-1 Üçokun galibiyetile neticelendi. İkinci devre ğı zaman Be şiktaşın bu hâkimiyeti kaybettiği ve Üçokun bu golün verdiği kuvvei ma- neviye ile daha canlı oynadığı gö rüldü. Fakat biraz sonra Beşiktaş gene oyuna hâkim oldu. O kadar gü- zel bir oyun oynamağa başladılar ki büyük bir farkla maçı kazanacakları hissi seyirciler üzerinde uyanmağa Fakat Üçoklular gene kendilerini topladılar. Bu defa hâkimiyeti on- kak denecek goller kurtard. Ve oyunun son on beş dakikası Üçokun hâkimiyeti altında devam etti ve maç ta 0 - 1 Üçokun galbesile neticelendi. Üçok bugün çok güzel bir oyun oy- nadı. İzmir takımı eski takımlara nazaran çok fena imişl... Maçtan sonra Beşiktaş antreönü B. Refik Osman bana şunları söyledi ; — Hakkı, Nâzım, Muzaffer, * Şeref gibi en iyi dört oyuncudan mahrum olarak sahaya çıktık. Onun için bun- dan başka bir netice alamazdık. Esa- | sen geçen hafta Fener maçından oyuncular çok yorgun çıktılar. 1 B. Refik Osmana sordum; — Üçok takımını nasıl buluyorsu- nz?. — Eski takımlara nazaran çok fe- na buldum. Maahaza içlerinde müs- taid elemanlar vardır. Fakat şüt ka- biliyetleri yoktur. Beşiktaşlıların ek- serisi talebe ve memur olduklarından seyahatlere İştirik edemezler ve ya- bancı sahalarda daima mağlüp olurlar. Şunu temin ederim ki; İstanbul sa- hasına gelecek takımları büyük fark- larla yeneriz. Bugünkü oyun çok samimi geçti. İzmirliler çok misafirperverlik gös terdi, bundan dolayı müteşekkiriz. Akba müesseseleri zete, mecmua ve kirtasiyeyi ucuz olarak AKBA müesseselerinde bu- labilirsiniz. Her dilde kitap, mec- gazeteleri için ilân kabul, abone kaydedilir. -Undervodd yazı ve he- sap makinelerinin Ankara acentesi, Parker dolma kalemlerinin Ankarada satış yeridir. Telefon: 3377, SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Telrika No, 854 Abdülhamidi korkutan bir haber - Polisi ıslah için mütahassıs getirtiliyor Bomba hâdisesinden sonra müte- casirler araştırılırken Atina elçisi Ri- fat paşaya verilen bir ihbarnamede Jak Haronaçi efendinin bu meselede Güya bomba hâdisesindeki muvaf- fakıyetsizlik üzerine komitece verilen son bir karara göre: Sözde kömür getirmek için Jak efendi tarafından kiralanan bir şilebe Maşin Enfemali havi ve melinitli bombalar yetle mabeyin başkitabetine bildirmiş başkâtip te hünkâr arzeylemişti. Abdülhamid ehemmiyet ve süratle tahkikat icrasını, her saat başında kendisine malümat verilmesini irade etti! Bomba hâdisesini tahkik eden ko- misyonca Jak Haronaçi efendi hemen tevkif olundu; istievabına başlanıldı; evinde, yazıhanesinde araştırmalar yapıldı; fakat bu suikaste temas ede- cek hiç bir vesika bulunmadı; yalnız Ereğliden kömür getirecek bir şilebin icar kontratosunda (Jak) imzası bu- lunduğu görüldü. Böyle bir icar kontratosunun mev- cudiyeti bu son teşebbüsün ciddiyet ve sıhhatinde Abdülhamidde şüphe bırakmadı! Hünkâr hayatında ancak bir, iKi defa görülmüş bir telâş ve endişeye düştü. mutad olan otur- ma ve yatma itiyadlarını değiştirdi! Öyle yal Kendi Yıldızında hiç umulmıyan bir suikaste uğrıyalı daha ne kadar za- man olmuştu? O müthiş infilâkın gü- rültüsü hâlâ kulaklarmda uğuldu- yordu. Şimdi artık vâhimesinin ihti- mal vermiyeceği hiç bir cinayet teşeb- büsü olamazdı! Ancak tahkikat komisyonundaki müdekkik hukukşinaslar hünkârı en- dişelerinden az zamanda kurtarmağa muvaffak oldular, Atina elçisi Rifat paşa da bir kaç gün sonra komisyona şu malümetı verdi: (Pire polis idaresince bazı hal ve hareketlerinden dolayı tevkif edilen I£on -Aparyanın üstünde" çıkıp sefa- retçe tercilme ettirilen kâğıtlar ara- sında Jak efendi aleyhindeki ihbarna- menin ayni bulunmuştur. Bunun hünkârı todhiş etrnek, komitenin İzi- ni saklamak için yapıldığı anisşılmış- tar.) Diğer taraftan (M. Jak) namma her ne kadar bir şilep kiralanmış ise de bu adamın ötedenberi kömür tica- Cereyan eden tahkikat Abdülha- mid nazarında polis nizamnamesinin kifayetsizliğine kanaat getirmeği icab eden sebepleri ortaya çıkarmıştı. Bu tahkikatın safhalarından komisyon- ca kendisine muntazaman malümat verilipdi, Silvio Riçi gibilerin - işlerine nasıl gelirse öylece türlü, türlü namlar al. meleri, bazılarının da evlerin ti odasında misafir veya kiracı sıfatile saklanıp hareketlerini, izlerini gizli- yebilmeleri, Viyanadan celbedilesi lâs- tikli arabanın Beyoğlu dairesince mukayyed bulunmaması Abdülhami- din dikkatini celbeylemişti. Bu hal karşısında oteller, hanlar dan başka mobilyalı, mibilyasız oda Kiralıyan vv, apartıman, pansiyonla» rın hususi bir nizama tâbi olmuları- na, hiç bir evin buna mugayir su- rette kiracı kabul etmemesine, bu gi: bi yerlerin hepsinde muntazam kayıt defterleri tutulmasına, bu defterlere nüfus tezkerelerile pasaportlar, yolcu ve kiracıların nereden geldikleri hak- kında izahat verilmesine irade çıktı, Abdülhamid komitecilerin icraatı- nı öğrendikçe: — Siyasi zabıtanın tekemmülü a$- rın icabatından olmak üzere mübrs- miyet kesbetmektedir. Cürümlerin şekilleri pek şeytanetkârane olduğu görülüyor. diyordu. Rumeli umumi :aüfettişi Hüseyin Hilmi paşa vakadan sonra şüpheli Ermenilerden Iki erkek ve bir kadının ellerinde müstear namlar ile birer pa- saport ve doğum vesikalar olduğu halde Selânikten tren İle İstanbula gittiklerini arzetmisti. Tahkikat neti- cesinde bu yolcuların İstanbul gâirma çıkacak yerde Çekmecede vagondan inip kayboldukları ve izlerini butmak ta mümkün olamadığı anlaşılınca Abdülhamid: — Memlsketimizde polisin noksanı- na bundan büyük bürhan olamaz. âiyerek teessüf izhar etmişti. Polis teşikilâtının tanzimi artık kati bir lüzum haline gelmesile bu mak- satla Fransanın en meşhur polis er- kânından Paris sabık polis müdür muavini M, Bönin'e Fransız sefareti vasıtasile Osmanlı polisinin tensikine dair bir lâyiha tertib ettirildi; bir müddet sonra M. Bonin etahsisatı hafiye ile İstanbula getirti'di. Bu mütehassıs ile birlikte çalışmak üzere zaptiye nazırı Şefik paşa, Ham- di ve Şürayi devlet âzasından Nazif Sürüri beylerle hukuk mektebi rausi- Wmlerinden Yanko Vitinos efendiden mürekkeb bir heyet teskil olundu. 8 receb 1325 - 17 ağustos 1907 tarihli polis nizamnamesi işte bu teşebbüsün neticesi olmuştur. Yıldızda bomba patladığının ertesi günü İstanbul gazetelerinin kullan- dıkları lisan pek garipti, Yıldızda bir «cinayet» hâdisesi ol- muştu. Bu esnada zatı şahane haiz olduğu «kuvvei kudsiyai hilâfet» te- $irile «harikulâde bir mekânet> gös- termişti! 'Hâdise esnasında telef olan biçare- ler bakkında heyecan verir diye hiç bir kelime yazılmıyordu. Bütün gazeteler Abdülhamldin ine- ziyetlerile günlerce sütunlar doldür- dular. Tahkikat komisyonu âzasına nişanlar, rütbeler ihsan olundu. Padişabın «savnı samadani» ile ma- sun kaldığından dolayı kiliselerde dualar edildi. Fakat ayni zamanda bombanın he- defini bulamamasından doğan tees- sür ile kalbleri çarpan Türk münev- ver vatanperverleri arasında gizliden gizliye Tevfik Fikretin meşhur( Bir güruhu sur Bir maşeri vazii temaşa... Haşin, akur Tırnaklarile bir yedikahrın didik, didik Yükseldi gavrı cevve bacak, kelle, kan, kemik... Ey darbei mübeccele... Ey dudı müntekim Kimsin? Nesin? Bu savlete snik, sebep ne, kim? Arkanda bin nigâhi tecessüs. ve sen nihan Bir desti gaybı andırıyorsan, rehafeşan! Malik sesin o sureti radini gayza ki Her yerde hissi hakku halâtın muharriki,, Sadmenle payı kahr titret tegallübün (Devamı 9 uncu sahifede) İİİ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: