1 Nisan 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

1 Nisan 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM Hava muh arebeleri için keşfedilen yeni silâhlar Uçan bombalarla bir şehir uzaktan bombardıman edilebilecek, hava torpil Hava hücumları için mütehassıslar, di tayyare mühendisleri buna karşı tedbirler (almışlardır. Tayyarelerin dört etrafına konulan bıçaklar, bu tel- örgüleri kesebilecektir. Uçan bombalar Fakat buna hacet kalmadan şehir etrafına gerilen tellere yanaşmadan tayyareler bir şehri uzaktan bombalı yabileceklerdir. Mühendislerin tecrü- belrini bitirdikleri ve ismini «Uçan bomba» koydukları bombalar uzaklar- dan atıldıkları halde tıpkı top küllele- r gibi bir şehre düşürülebilecektir. Tayyare bu suretle bombalamak iste diği mevkiin üzerinde amud olarak uçmak külfetinden kurtulacak ve ay- ni zamanda şehir etrafında tayyare Mhücumlarına karşı alınan tedbirler, kurulan dafi tayyareler bataryaları- nın tesirinden üzik kalacaktır. Uçan bombaların mekanizması ga- yet basittir. Tayyarelet süratle bom- bayı ileri doğru fırlatıyor, tıpkı bir tor- pil gibi, bombada muvazeneyi temin eden jiroskop vardır. Jiroskop, dalga- lı denizlerde vapurların Sallanlısına LG K Guy de Maüpassant -—Y— Bir tayyareden karşı muvaffakıyetle kullanılan bir â- lettir. Bu jiroskop sayesinde bomba amud olarak düşmez meyilil seyreder, Yapılan tecrübe ve hesaplara göre her 300 metre irtifada bomba bir mil me- safe kateder. Meselâ 5000 metre yükseklikte uçan | bir tayyare bir düşman şehrini 15 mil uzaktan bombalıyabilecektir. : 'Tabit bu kabil bombaların isabet ih- #lmalleri amudi bombalar gibi büyük Çeviren Selâmi İzzet Sedes Bozgun ordu döküntüleri bir kaç Yiğit lâkablı çeteler: «Bozgun inti- gündür ardı ardına şehirden geçip gitmişti, Katar deği), düzensiz dağın- tilerdi. Uzamış tıraşları kirli, ünifor- maları üstlerinden dökülüyor; alay- #z, bayraksız ve dermansız yol ah- yorlardı. Hepsi de ezgin, iki büklüm; karar vermeğe, tek şey düşünmeğe yetsiz gibiydi; ancak alışkanlıkla yürüyorlar, durur durmaz da yor- gunluklan halsiz düşüyorlardı. Hele göze görünenler, seferberler, tüfek yükü altımda ezilmiş, kavga ile alış- verişi Olmıyanlar, gelirlerile zahat yeşıyanlar; çabuk coşup pek çabuk korkan, hücuma hazır oldukları ka- dar kaçmağa da hazır tetik duran eratçıkla"; sonra bunların arasında, zorlu bir kavgada parçalanmış bir bölüğün kırmız pantalonlu kılicâr- tıkları, çeşitli oyayaklarla dizilami, tasahı topçular; arada bir de sıram sram yürüyenlerin uçer adımları peşind> güçlükle giden lâğar adımlı ği A e | | | kamcıları; - «Mezar hemşerileri: - «Ölümü paylaşanlar» - onlar da si- rasile, haydudlar gibi geçip gittiler. Şefleri, eski manifatura veya hu- bubatçı; sabık yağ ve sabun te- cimeri iken durumun vuruşkan etli- $İ, biyıklarının uzurluğu ile kestleri- nin luğuna göre subaylığa yükseltilmiş, dişlerine kadar silâhlı, fanilâ elbiseleri şeritli, tınlıyan ses- lerle konuşan, savaş plânlarından ötü- Tü çekişen ve farfaracı omuzlarının can çekişen Fransaya tek destek oldu- ğu sanısını güden insanlardı. Ancak, her kötü işe yatkın, çok kere son de- Tece yiğit, talancı ve yeyinci olan ken- di erlerinden ödleri pstlıyordu. Almanlar Ruana girecek deniyordu. İki aydır, yakın ormanlarda öngüö- rülü açılamalar yapan, arada bir kendi gözcülerini vuran, çalılıklar- da küçük bir tevşan o kımıldayınca cense hazırlanan muhafız alayı. kış- leri ve ayarlı bombalar Meni torpil atılırken değildir. Maamalih şehirlere karşı çok müessit oldukları kabili inkâr değil dir, Bilhassa Ney-York gib yüksiek bi- nalara sahip beldöler için başlı başina bir felâket$ir. Tayyare tehlikesini nazarı itibare alan Le Corbusleş ve Vouthler gibi meşhur ve moderfi mimarlar bu tehii- keyi mümkün mertebe azaltmak kay- gusu ile ince uzun binaların inşasını tavsiye ediyorlardı. Halbuki smüdi bambalar için, yerinde olan bu tavsi- ye uçan bombalarin çıkmasından son- ra kıymetini kaybetmiştir. Çünkü uçan bombalar bilhassa böyle binâla- ra karşı müessir olacaklardır. Hava torpilleri Uçan bombaların bir başka nevi de tayyare torpilleridir. Tahtelbahir tor- Pitolarının gördüğü vazifenin aynini gören bu torpliiler deniz muharel rinde bilhassa ehemmiyet kazanacak- fir. Çünkü bunları koyuveren tayyare- leri düşman gemilerinin dafi tayyare bataryaları ateş sahalarına girmeleri- ne hacet kalmaz. ? Pilotsuz Robot tayyareler 'Maamafin radyo ile idare edilen pi- Jotsuz Robot tayyareler ile mukayese edilince bunlar hiçtir. Robot tayyare- lerin şimdilik ancak tayyareye karşı endahât taliminde kullanıldıkları ma- Jümdur. Yerden radyo ile idare edilen bu tayyareler istikbalde havadan da diğer pilotlu tayyareler gibi idare e- maları bir zamanlar büyük şosele- rin çevresini tirtirtitrelen bütün o ölüm avadanlıkları yok olmuştu. Nihayet son Fransız askerleri de, Sen-Sever ve Burg-Aşardan Pon-Odö- mere gidebilmek için Sen nehrinden geçti; ve hepsinin gerisinden, umu- du kalmamış, bu darmadağın yığın larla hiç bir şeye girişemeyen gene- Tal, iki yaveri srasında yürüyordu; o da dillere destan yiğitliklerine kör- lük aitedilen, yenmeğe alışmış bir milletin afat gibi bozgunu önünde kendinden geçmişti, Nihayet şehrin üstünde, korkulu bir bekleme, derin bir sessizlik ürper- di, Tecimle idişlenmiş, göbek sallıyan bir alay Burjuva, mutfak bıçaklarile, kebaplık şişlerin! silâh saymasınlar diye titreyerek, yenenleri ıstırapla bekliyorlardı. Sanki hayat durmuştu; dükkânlar kapalı, yol dilsizdi. Arada bir, bu ses- sizlikle ürken biri, duvar boylarmca hazlı mzlı tüyüyordu. Bekiemenin elemi, düşmanın biran evvel gelmesi isteğini veriyordu. Fransız müfrezelerinin gittiği gü- Dün akşamı, nereden geldikleri belli- 8iz bir kaç mızraklı Alman atlısı şe- hirden hızla gelip geçti. Derken, biraz sonra. Sent-Katerin yam ASKERLİK BAHİSLERİ: Guadalajara muharebesi ve neticeleri Askeri muharririmizden: Geçen yazımdaki otahminlerimde hayli yarılmış bulunduğumu itiraf ederim. Madrid cephesinin şimal yar nında bulunan İtalyan kıtalarının ta- Arruza başlamasından ve 40 kilometre kadar ilerilemesinden sonra ve fakat milislerin mukabil taarruzu başlama» dan evvel yazılan bu yazıda Madridin geri ile irtibatının kesilmesi ihtimalin- den bahselmiştim. Hatlâ belki de bir Madrid muhasarasına şahid olâcağız demiştim. Yanılmışım. Amma bu y&- mılmskta galiba yalnız değilim, Bak- sanıza bay Mussolininin bile bu işte dehşetli surette yanıldığı ve küplere bindiği söyleniyor. Kaldı ki, bu yazımın sonunda bu yar nılmamı affeliirecek derecede mühim bir kehanet de vardı. Diyordum ki: Bu 80 bin gönüllü de bu işi başarı mazsa İtalyadan tekrar bir 180 bin mi gelecektir? İşte bu kehanet şimdi zu- hur eyledi ve hakikaten 180 binin gek mesini icap ettirecek vaziyet te hasıl oldu ve hattâ bu yüzden bütün Avru- pa da ciddi olarak harb tehlikeleri ge- çirip durmaktadır. Çünkü; İtalya ken- | di prestiji namma bu mağlübiyetin Altında kalmıya tahammül edemez. Diğer taraftan Fransa ve İngiltere de İspanya yarımadasında yüz binlik İtalyan kuvvetlerinin tahaşşüdüne göz yumamazlar, Birisi için Fas, Fransa yolu, diğeri Için Cebe hayati ehemmiyeti h Binaen- aleyh dananın kuyruğunun kopma tehlikesi her an mevcud bir zaman- de yaşıyoruz. Bu işin tasasını B. Eden ile B. Delbos'a bırakarak biz işin as- kerlik tarafını inceliyelim: Nasıl oldu da 40 kilometre ilerliyen ve nerede ise Madridin nefes almakta olduğu son deliği de tıkamak üzere bulunan hayli muntazam İtalyan kuvvetleri birdenbire tersyüzüne dön- düler, Aldıkları yerleri tamamen ter- kettikten başka 1300 esir ve herhalde bunun birkaç misli zaylat verdiler? Bunun cevabını İtalyan kıtalarının fena hareketine hamledenler varsa da dilmiyecekleri ne malüm?. O zaman pilofsuz bir tayyare filosu kilometrelerce arkâdon gelen diğer bir tayyare tarafından idare edilebile- cek ve düşmanın cephanelekilerini, münakale hatlarını, kışlalarını istedi- ği gibi bombardıman edecektir. Saatli ve ayarlı bombalar Bir yere konularak istenilen zaman- da patlaması için ayar edilen bamba- İmr son olarak zikredelim. 'Tasavvur edin ki birdüşman tayyaresi bir li- man ağzına böyle ayorh bombalar atıyor. Bu limanı ayarlı bomba patla- yıncaya kadar kullanmağa kim cesa- ret eder. Hattâ düşman böyle bir bom- ba almamış bile olse yalnız attığın ilân etse gene ihtiyatlı davranmak Tüzumu hissedilecektir. ve Byagiyor” yollarında da salgıncı iki dalga peydah oldu. Salgıncılar şehri bükülmez disip- linlerine baş eğdirmekle beraber © anlı korkularını salmadıkları için hal- ka cesaret geldi ve tecimerlerin yü- reklerine alışveriş #steği düştü. Pir çoğunun, Fransız ordusunun İşgalin- de bulunan Havrede çıkarı büyük iş- leri vardı, bunun için karadan Diye- pe gitmek ve oradan vapurla o !ima- na ulaşmak istiyorlardı. 'Tanıştıkları Alman subayların kuy- veline başvurdular, komutandan izin koparıldı. Bunun üzerine bu yolculuk için dört atlı bir araba kiralandı, on kişi yolculuk için isimlerini yazdırdılar ve bir salı sabahı, herhangi bir top- lantıya yer birakmamak için tanyeri ağarmadan gilmeğe karar verdiler. Kaç zamandır ayaz toprağı katılaş- tarmışlı, pazartesi günü, üçe doğru, kuzeyden gelen kara bulutlar kar ge- tirdi, bütün gün, bütün gece yağdı. Sabahm dört buçuğunda yolcular arabaya, binecekleri Normandi oteli- nin avlusunda toplandı. Daha uykularını alamamışlar, pal» tolarının içinde soğuktan tütriyorlar- dı. Karanlıkta biribirlerini iyi göre- ilân ettikleri seferberliğin tesirini gös“ termesine atfedebiliriz. Yoksa şimdi- ye kadar bizim alıştığımız şekil milis- lerin yalnız adamakıllı ve kahramana» ne bir mukavemet göstermeleri ve mü“ dafaada kalmaları şekli idi. Şimdi ye hİ teşekkül etmiş kıtâlarile taarruza geçiyorlar ve karşılarındakinin en yâ- man kuvvetlerini hezimete uğratıyor» Jar, Müdafaa; başıbozuklar ilede yö pılabilir, Siper içerisinde en karışık kümeyi dahi bir derecede tutmak mümkündür. Fakat İaarruz için muf- Jaka karşıdaki kadar olsun munla zam, disiplinli ve mücehhez Kita ister, Milisler şimdiye kadar bu kudreti gös- terememişlerdi. Kendilerinden pek az ve fena vaziyette olmalarına rağmen Toledo (Alkazar) müdafilerine karşı gösterdikleri aciz meydandadır. Şimdi i Cumhüryetçi ordu taar“ yapıyor ve muvaffakıyet kaza- niyor. Bunun ük ifade ettiği mâna bu ordunun keyfiyet itibarile değişmi: kuhanda makamlarının, ve orgai törlerin tesirlerini göstermiş oldukla rıdır. Fiihakika yeni alman haberler cum- buriyetçilerin geride teşekkül eden kıs talardan başka cephede 5 enternasyo- Dal ve 10 İspanyol livası teşkil ettik- lerini, bunların tek bir emir ve ku- siya ile Barselonda teşkil olunan yeni fırkaların ise cepheye sürülecek dere cede talim ve terbiye edildiklerini, te hizat aldıklarını haber vermektedi Şimdi bülün hesapları şaşırtan bu gi- bi teşekküller, kıtalar ve Madrid cep- hesinin tek bir el (General Miaja) a tına girmesidir. Bu yeni zafer bu yeni teşekküllere ve milislerin kendilerini toparlayıp daha mühim hamleler yap- masına sebep olacaktır. Asıl mesele işin bundan sonreki safhasıdır, Eğer general Franko diye kadar olduğu gibi gene dışardan yardım, hem de insan yardım ve terbiye görmüş asker ve suba; i dımı görmezse bu işte muvaffakıyeti şüphelidir. Diğer taraftan alman yeni abloka tedbirleri ve bilhassa İngi Fransızların artık hariçten İspa: ya asker yığmaya müsaade edemiy& Cekleri hakikati karşısında bu yardımı da Frankonun zaferinden daha şüp” helidir. O halde bütün iş B. Mussolini" nin son emri vakii kabul edip etme mesinde kalıyor. O'da önümüzdeki şi birkaç gün zarfında anlaşılacaktır. Hülâsa; Guadalajarada İtalyan 14“ arruzu başladığı zaman bu taarruzu” neticesi hakkında yaptığımız tahmin“ lerde ben ve B. Mussolini birlikte si dandık amma, çıkan neticeden sonf# işin tasasını çekip düzelmeğe uğraşa bereket versin ben değilim. ( M. Şevki yana birikmesi, bütün bu vücutlerk uzun cübbeli semiz papazlara benz€” tiyordu. Ancak iki kişi biribirlerini tanıdılar ve bir üçüncüsü onlara yak” Taştı, konuştular; biri: — «Ben karı? dr götürüyorum; dedi. — «Ben d€ götürüyorum» — «Ben de.» İlki ve elti; —eBir daha Ruana dönmiy€” ceğiz, eğer Almanlar Havreye yakl” şırlarsa İngiltereye geçeceğiz» - HEP” sinin projesi bir örnekti, çünkü hep” sinin huyu birdi, İyi amma arabayı koşmuyorlard* Arada sırada bir seyisin elindeki KÜ çük bir fener karanlık bir kapıd” çıkıp başka bir kapıdan kayboluyd”” du. Eşinen hayvanların ayak see ri yataklıkların gübrelerinde #9” yor; ahırın derinlerinden, beyik re söyleyen ve söven bir erkek * geliyordu. Çıngırakların hafif ısı koşumlarm ele alındığını b verdi, Bu mırıltı git gide, hayvanın e duran ve sonra birdenbire donuk bir nal sesi ve şiddetli bir sera yeniden başlıyan birteviye Kami” hışlarile ardsız (Oarasız Gürü i ürperti oldu. Va gö X abe * N il Kapı birdenbire kapandı. Bü ğ “e barjurali* dur” Tültüler kesildi. Donan sustu; kımıldamadan dimdik g

Bu sayıdan diğer sayfalar: