13 Nisan 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

13 Nisan 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NEZ Yaz geliyor Dikkat edilmesi lâm gelen bir kaç nokta Yaz geldi mi kadınlar yüzleri, elle- ri ve ciltleri ile daha fazla uğraşma- Za başlarlar. Kış aylarının yağmurlu ve loş günlerinde kürk yaka çehrenin çilleri (eau tri - oxygönde) oksijenli 8u İle ıslatmalı, silmeden kurumağa bırakmalı. Sonra ayni mıktar gül suyu, çiçek suyu ve İhlâmur menku- hu karıştırılarak bir pamuğu ıslatms- Jı ve yüzü silmeli, Uzun müddet de- vam edilirse çok faydası görülür. Cildin beyazlığı ve berraklığı için haftada bir 90 gram arpa unu 35 gram bal ve bir yumurtanın akını karıştır. malı, Yüze pomat gibi sürmeli, Yarım saat sonra ik su ile yıkamalı, Eller için biraz yulaf unu içine li- mon Suyu İle gül suyu karıştırmalı, pomat yapmalı, gece yatarken sürme- idir. Tırnakların kırılmaması için haftada iki defa on damla sirke,on malı, tırnakları bunun içinde beş on dakika tutarak banyo yapmalıdır. Saçlara gelince baş yıkanıp güzelce çalkandıktan sonra son suyu, içine ya bir fincan limon suyu, ya sirke karış- tırıp çalkalamalı, Saçların suyu hav- 3u ile alınmalı, ellere biraz briyantin akıtmalı uvşturmalı. Sonra saçlara, bilhassa köklerine sürmeli, Saçlar yaş iken sürülen briyantin yağlı durmaz, fakat saçların kurumasına mani olur, Örülmüş bluzun yünü yeniden nasıl kullanılır? Örülmüş bir bluzun, “bir sveterin yününü tekrar kullanmak için bluzu sökmeli. Yününü bir sandalyenin ar- kasına sararak çile haline getirmeli, Üç dört yerinden yünü bağlamalı ve sabunlu su içinde yıkamalı. Bol su- mandalâ tutturarak asmalı, Kurut- malı, Tekrar yumak gibi sararken eğer yün düzleşmemiş kıvırcık ise eli hafifce nemleterek yumak yapmalı, Esad Mahmud Karakurd. Mahmud Karakurd a VU a/ Bu yaz giyilecek iç çamaşırlar ga- yet sadedir. Gece gömlekleri sade ol- makla beraber elbiseyi andırmakta- dır. Pijamaların biçimide basitleş- miştir. Dantel ile feston en çok kulla- nılıyor. Bir kaç model dercediyoruz: 1 — Sarı tualdösuadan pijama. Et- rafına beyaz ipekliden biye geçirilerek feston yapılmıştar. Le) 2 — Pembe Triplivualden gecelik. Kolları dante'dendir. Kemeri pembe krep satendendir. 3 — Leylâki triplvualdan gecelik. Kolları iğneden geçerek büzülmüştür. Yakası önden çaprazlanarak bele do- landıktan sonra önde bağlanmakta- dır. 4 — Pembe triplvüaldan gömlekle NN NN NANA e 2 numaradaki geceliğin takımı- — — Mavi krep satenden gecelik. Yakası, kolları feston ve kabartma be- nekler işlenmiştir. Belinde ayni renk ensiz bir kurdele, kemer vazifesini gö- rüyor. 6- Bn geen g0 ER lotu. Peynirli kek 4 yumurta, 125 gram tereyağı, 125 gram patates unu, 125 gram rende- lenmiş gravyera peyniri, bir tatlı Ka- şığı baking almalı. Tereyağını elle katar köpürte meli, yumurtaların akını sarısından ayırmalı. Sarlarını telle vurduktan sonra içerisine peyniri katmalı, karış- tırmalı, tereyağını da ilâve ederek güzelce karıştırmalı. Patates unu ile bekinği bir arada elekten gejirmeli ve kaşık kaşık te- reyağlı peynir içine atarsak karıştır- malı, Nihayet telle vurulup sertleşti- rilmiş yumurta aklarını ilâve ile hep- sini hafilçe karıştırıp hallettikten sonra yağlanmış ufarak kalıba döke- yek kızgın fırında pişirmeli, SON GECE!.. — Çavuş; gelin kaldırın bu cese- l.. Askerler merdivenleri çıkıyorlar... — Yavaşça alıp onu aşağıda bir 0- daya yatırıni... Üzerini örtün ve ba- şında sabaha kadar silâhlı bir nöbet- çi bekletin!... Etraf aydınlanır aydın- lanmaz bahçenin münasip bir yerin- de derhal bir mezar kazdırısınız!... Onu yarın gitmeden evvel bir düşman — Bu bedbaht ihtiyar muhakkak ki, hürmete lâyık bir askerdi, Bir düş- man zabitine yatağını vermemek için canını veren bir adamı kim olursa ol- sun biz ancak hürmetle selâmlarız... Başında da sabaha kadar ışık yakın!... Haydi dikkatle kaldırın şimdi onu!... Tefrika No. 4 No. 4 Yüzbaşı so tarafa doğru dönüyor... Yürüyor... Ağır ve korkak adımlar... Kız, hâlâ perişan bir halde tahtaların üzerinde baygın yatmaktadır... Be- A e Ar SL SİNLEŞİ Saat on MES almamalı — Hayır yüzbaşım!.. Zabit, ağır ağır çamurlu dizlerini tahtaların üzerine koyarak çömeli- yor... Kızı omuzlarından tutuyor, ya» vaşça kaldırıyor, başım kollarının — Ahmed; çabuk bana lak bir bez, ve biraz su!... i Kızın yüzüne dökülen saçlarını ya- vaşça parmakları ile tutarak arkeya doğru akıyor... Duvar gibi bembeyaz bir yüz... Ve bu yüz üzerinde kıvırcık gölgeler yapan siyah kirpikler!... Ge- celiğinin açık kalan yakalarından nın titrek ışıkları altında gölgelenen bu küçük kadın göğsü, mermer bir heykelin her nasılsa kopmuş iki ucu gibi esrarengiz bir güzellikle kımıldı- yor... Gözleri hâlâ kapalı. Dudak- Cildin güzelliği Evde yapılması kabil olan bir krem Cildin beyaz ve kadife gibi yumu- şak olması büyük bir nimettir. Tarif edeceğimiz krem uzun müddet kul- lanılırsa çok istifade edilir. Biray sonra çok fark görülür. “ Çiçek soğanı satılan bir dükkân- dan yahut çiçek pazarından bir mik- tar beyaz zambak soğanı almalı. Bun- Tarı soymalı, su ile yıkamalı ve havan- da dövmeli. Bir tülbentten sıkarak su- yunu süzmeli. 50 gram soğan suyunu temiz bir kap içine koymalı, (Kaç soğandan 50 gram su çıktığı belli olmaz. Bu tec- ları arada sirada buruşuyor.. ve alni- nın üzerinde çizgiler beliriyor.. — Buyrun efendim!... Nefer elinde bir matra ayakta dur- maktadır... Zabit hemen mendilini neferin ge- Üirdiği suda ıslatarak, kızın alnına koyuyor... Ağır ağır oğuyor!... Bir dakika.. iki dakika. tüç daki- kat... Bütün bunlardan bihaber, zabitin dizleri üstünde uyuyan kız, o aralık birdenbire kollarını gererek kendini arkaya doğru çekiveriyor... Dizleri bükülüyor... Dişleri biribirine vuru- yor... Küçük kırmızı dudaklarının ü- zerinde bir damla kan... Yavaşça kir- pikleri kımıldıyor... Gözlerini açi- "Mehtaplı bir gecenin yapraklar ara- sından görünüşü gibi koyu yeşil bir çift iri göz!.. Lâmbanın ışıkları gözleri- nin içine giriyor... Kıvır kıvır kıvrıla- rak açık esmer yüzünün üzerine dö- külen siyah kirpikleri, bu yeşil gözle- Hin altında, bir papatyanın ıslanmış küçük yaprakcıkları gibi, pınl pırıl Gözleri, bir aralık zabitin gözleri- ne ilişiyor,.. Hayatında daha ilk de- fa bir insan görüyormuş gibi hay- retle, dehşetle bakıyor... Biran. silki- nerek yerinden fırlamak istiyor. fa- kat ayakları burkuluyor, başı dönü- rübe ile öğrenilir). Porselen bir ta- bağı sıcak kıvılcımlı kül üzerine koy- malı, içine 25 gram saf beyaz balmu- mu koyarak eritmeli. O zaman soğan suyunu ve 50 gram süzme bal ilâve etmeli, tahta bir kaşıkla karıştırma- hk. Hepsi biribirine karşıp hallolunca küçük krem kavanozları içine taksim etmeli, soğumağa bırakmalı. Her gece bu kremden yüze sürüp masaj yapmalı, sonra tülbentle yüzü kurulamalı. Ayrıca yüzde kırışık olan yerlere sürülürse kırışıkları geçirtir. rından yakalıyor... ca ile: — Matmazel; müsaade edin, yar- dım edeyim size!... Kız büyük bir gayretle yücudünü zabitin kolları arasından çekerek aya» ğa kalkıyor.. merdivenin parmaklık- larını tutuyor... Gözleri büyük ve du- manlı... Hâlâ hayret ve dehşetle za- bite bakıyor... Biran öyle duruyor ve susuyor... Sonra beklenilmiyen bir hamle ile birdenbire zabitin üzerine atlıyor ve onu yakasından yakalıyor... Bütün kuvvetile hıçkırarak bir deli gi- bi haykırıyor. — Söyleyin babamı ne yaptınız, ba» bam nerede?!... İsli ışıklar altında, büyük ve battal bir kilise avlusu gibi gittikçe esrarla” şan, derinleşen bu koca salonda, şim- di yalnız, can evinden haykıran bir kızın feryadlarını işitiyoruz... — Baba!... Baba!... Güzel bir alman- ağa çalışıyor... Yüzünde, iztırap do- Tu çizgileri... — Matmazel sakin olun biraz!... Anlatacağım hepsini 8izel... — Bırakın beni!... Dokunmayın ba- nal... — Peki, fakat bir yudum su için, tıkanıyorsunuz!... . IR Hi CE © IR Nisan 1937 Moda haberleri Düz renk elbiseye dantelden yahut başka renk kollar takmak çok taammüm etmiştir. Siyah el- biseye beyaz, yeşil, pembe, yahut mor kollar takılıyor. Elbise kahve rengi ise kolları lâlin çiçeği ren- gi, lâciverd ise mavi olmalıdır. 4 Koyu renk şapkalara da ye- şil sarı veya mavi vualet çok Tağ- bet bulmaktadır. 4k Omuzdan fazla şişik ve uzun kolların modası geçmiştir. Hafif büzgülü ve kısa kollar giyilecek- tir. Belde kemer yeri yükselmiş, kemerler enlileşmiştir. A Linon yahut batisten yapıl- miş İnce pliler ve valânsien dan- teli ile süslenmiş bluzlar yazın çok giyilecektir. Koyu renk elbiselere sarı veya yeşil ince fötrden yaka düğme ke- mer yapmak yazın taammüm ede- cektir. 4 Metro ile ince hasırdan örü- len büyük şapka ve çantalar plâj- larda kullanılacaktır. Saç boyası ve tırnak kırılması İzmir Nadide U. R: Saçlarımız kızıla yakın sarı ise başka renge boyatmağa teşebbüs etmeyiniz, Şimdi en moda olan saç rengine maliksiniz demek, Yüzünü- ze hafif okr (ocre) denilen renkte pud- ra, yanak ve dudaklarınıza mandalina rengine yakın kırmızı kullanımız. 27 Sizin yaşınızda zayıflamak için perhiz etmek obüytük bir hatadır. Vü- cutten düşersiniz ve kış mevsiminde hig kuru olmalarından ileri gelmektedir. Geceleri yatarken adi zeytinyağı içeri- risine tırnaklarınızı batırıp beş on daki- ka banyo yapınız. Çok iyi gelir. Banyo ve e kokusu Maçka Leylâ M: Yapılan banyonun sükünet vermesi için su ılık olmalıdır. On dakika banyoda durduktan sonra şezlong üzerinde, yahut yatağınız üze- rinde yarım saat istirahat ediniz. 2 — Fazla sigara içildiği zaman oda- da kalan tütün kokusunun zail olması için kurutulmuş portakal kabuğu yakı- mz. Yediğiniz portakal kabuklarını sak- lyıp kurutunuz. Çıra gibi yanar. Koltuk altı terlemesi Harbiye Adile: Koltuk altı terlemesi- nin en birinci çaresi temizliktir. Her Kolonya ile siliniz ve talk pudrası sürü- müz. Elbiselerinize her yerde satılan (subra) lardan koyunuz. En nihayet bir gok eczunelerin mustahzeratından tere karşı olan ilâçları koltuk altlarına sürüm müz. — Bırakın beni diyorum izel... Söyleyin babamı ne yaptınız, nerede babam?. — Söyliyeceğim matmazel!... — Nerede?, — Aşağıda!... Kız; içinde binbir ışığın, binbir ren- gi yanan yeşil gözlerini açarak, zabi- tin gözlerine bakıyor... Küçük, soluk dudakları üzerinde belirsiz bir kımıl- dayış... İnce, hasta bir ses duyuyo- TUZ, > — Yaşıyor mu?. Gziebisi er am “ — Csyap' verin. anki size!.. — Matmazeli... Kızın birdenbire başı öne doğru dü- ler... Yanaklarında iki sıra gözyaşı. « dudaklarını titretiyor. — öldürdünüz demek onu?... — Matmazel inann; bu müessif hâdiseden biz de sizin kadar şimdi İz- tırap çekiyoruz... Kız tıkanır gibi oluyor... Bir an sus suyor... Sendeliyor ve sonra birdenbi- re hıçkırarak dizlerinin üzerine yıkis diyor... — Babacığım! ,.. Babacığım!... Be- nim zavallı babacığım!... (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: