April 14, 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

April 14, 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Nisan 1937 —— Bikkatleor: ——— ———— HER ŞEY YERLİ Burada «yerliz tabirile «milli» mâ- nasını kasdetıniyoruz. İstanbul e$- nafının ağzında «yerli Kelimesi İs- tanbulda, İstanbul civarında yetişen demektir. Alışverişte bu kelime kadar Süiistimale uğrıyan ve halkı aldatma- ğa hizmet eden bir kelime daha bul- mak zordur, Meselâ, Karadenizden uzunca bir seyahat neticesinde İstanbula gelmiş yacaklarını anlamağa kâfidir. Acaba eyerlis olmayan bir balığı eyerli> diye satmak bir nevi tağşiş, bir nevi iğfal sayılmaz pu? Hakikat hilâfında lâkır- dı söylemekte o kadar pervasız dav- ranıyorlâr ki «yerli olmıyan bir mahsulün üzerine koca bir eyerib levhası bile asıyorlar. Tatlıların halis şekerden yapıldığını ilân etmeyi satı- cilara bir mecburiyet olarak tahmil eden usul ve nizam yerli olmıyan ba- lıkların da menşeleri gösterilerek sa» tılmasını mecburi kılamaz imi? Bu fena âdeta yalnız balıkçıları» mızda tesadüf edilmez, Zerzevatçılar da sebzelerini yerli diye takdim eder ler. Ne kadar enginar görürseniz hep- si «Bayrampaşa» dır! Sanki hiç büş- ka yerde enginar çıkmaz. Marullar hep «Yedikule», hiyarlar hep «Lân- gas dır, Aymi aldatma illeti yemişlerimize de tatbik olunur. Müşküle üzümleri- ni sokaklarda avaz avaz «halis çavuş» diye satarlar. Armutların hepsi «Ak- çe» dir, elmaların büyük ekseriyeti «Amasya» dır. Halbuki bu bir isimden ibaret kalmıştır. «Çavuş» demek üzüm demek olmuştur. «Akçe» ve «Amasya» kelimeleri de sadece armut ve elma mânasına kabul edilmiş gibi- dâir. Eğer bu usul halkı aldatmak kasti- le tatbik olunmasaydı bir şey denile- mezdi. Fakat zannederiz ki her malt hakiki adile ve hakiki menşeile sattir- mak yolunu bulmak lâzımdır, ... SON «OK ATICI» Gazetelerin verdiği malümata gö- re, eski ok atıcılarımızdan bugün yet- miş yaşlarında tek bir adam kalmış! İnşaallah çok ömürlü olur, fakato ramızdan kaybolduğu gün cok atı- cılık» hüneri de mezara girmiş ola caktır! Amerikada bile son zaman- larda «ok atıcılık» moda bir spor ha- Jini alırken bizim bu-imili sporumu- zun ebediyyen sönmesi çok hazin bir felâket olmaz mı? Sonra Avrupadan bir mütehassıs getirterek öğrenmeğe mecbur olacağımız ok atıcılığını henüz fırsat tamamen mahıvolmadan kendi milli bir ananemiz ve marifetimiz ha- dinde ihya etsek ne kaybederiz? Spor teşkilâtlarımız ve bilhassa Halkevle- rinin sporculuk şubesi için ne iyi bir faaliyet sahası, Fakat çabuk davran- malı, zerre kadar vakit kaybeime- meli, rem Kale duvarları üzerinde gezen bir çocuk düştü, bacakları parçalandı Yeşildirekte oturan Samı adında bir çocuk dün Çatladıkapı civarm- da kale duvarları üzerinde ken müvazenesini kaybederk düş müşlür. Taşlar üzerine yuvarlanan çocuğun .iki bacağı parçalanmıştır. Çocuk baygın bir halde hastaneye kaldırılmıştır. AKŞAM Gümrükte kurs Yeni memurlar iki ay kursa devam edecekler İstanbul gümrükleri baş müdürlü- gü, yeni vazife alan memurlar için gümrük dairesinde bir kurs açmışlar. İki ay devam edecek olan bu kursa şimdiden 30 memur alınmıştır. Me- murlar iki aylık zaman içinde güm- rük muamelâtına aid formaliteleri ve bilhassa kanunları öğrenecek, kurs hitamında sıkı bir imtihana tâbi tu- tulacaklardır. Bu imtihanda muvaffak olamıyan memurların sicillerine işaret konacak, bü suretle terfileri gecikecektir. Mü- vaffak olanlar daha çabuk terfi et- mek hakkını kazanacaklardır. Şimdi- Tik dersleri baş müdür bay Mustafa Nuri vermektedir. Küçük sanayii himaye Küçtük sanayii himaye eden kanu- nun Kamutaya bir an evvel sevki ve bu sene tatbikine geçilmesi için çalışılıyor, Kanun meriyete girdikten sonra esnaf cemiyetlerinin hepsi lâğvedile- cek ve yerlerine yeni baştan, ka nunun icap ettirdiği şekilde birlikler kurulacaktır, Ayrıca bu birlikler kendi araların- da yaplıkları yıllık toplantılarından başka her toplu bir halde umu- mi bir kongreye davet edileceklerdir. İtbalât serbestisi Tarifelerdeki tetkiklerin mühim bir kısmı bitti İtbalât serbestisi için genel ithia- Jât rejimi listelerinde ve gümrük ta ritelerinde yapılmakta oln tedkikle- Tİn © mühim bir kısmı bitmiştir. İthali yasak eşya listesindeki mad- delerin serbes listeye alınması ve y anayil himaye için ağır güm- rük resmi konması etrafındaki tek- Miflerden sonra illi sanayi birliği diğer listelerin muaddel şekillerini de bu hafta içinde tesbit edip neti- cesini gene teklif mahiyetinde Vekâ- dete bildirecektir. İzmir sanayicileri, İstanbul sanayi birliğinin bu husustaki tedkiklerile yakından alâkadar olmuş ve kendile- rinin de bazı dilekleri olduğunu bil dirmişlerdir. Bu münasebetle de İz- mir sanayi birliğile İstanbul sanayi birliğinin bu mevzu üzerinde teşri- ki mesal etmeleri muvafık görülmüş ve İzmir sanayi birliği kâtibi umu- misi B. Mehmed Rüşen Akgün bu maksatla şehrimize gelmiştir. B. Meh- med Ruşen Akgün milli sanayi birli- ğine gelerek kâtibi umum! B. Halid Güleryüzlü ile görüşmüş ve birliğin genel ilhalât serbestisi üzerindeki çalışmaları etrafında izahat alarak dün akşam Ankaraya gitmiştir. 'B. Mehmed Ruşen Akgün, Ankra- da İktisadi Vekâletile temaslar yapa- cak ve birkaç gün sonra tekrar şeh- rimize dönerek İstanbul sanayi bir- Mği kâtibi umumisi ile çalismalara başlıyacaktır, Komünistlik tahrikâtı Bir makinist bir sene 'Türkiye cumhuriyeti teşkilâtı esa- 8iye kanununu tagyir maksadile teşek- kül eden bir cemiyete iştirak etmek, komünistliğe tahrik mahiyetinde ev- rak yazıp dağıtmak ve memnu ko- münist gazeteleri dağıtmaktan suçlu 29 yaşında makinist Remzinin mu- hakemesi dün ağır ceza mahkeme- sinde bitirilmiştir, Muhakeme neticesinde Remzinin 1 sene müddetle ağır hapse konulması- na ve o kadar da emniyeti umumiye nezareti altında bulundurulmasına karar verilmiştir. Bir kayık battı, içindekiler kurtarıldı Ziya, Nazif ve Tahsin adlarında üç balıkçı dün bir kayığa binerek Haliçte balık tutmak üzere Balıkha- ne sahiline gitmişlerdir. Bunlar ba- lk tutmakla meşgulken Hasan kap- tanın idaresindeki motör hızla gele- rek balıkçı kayığına çarpmışlır. Ka- yık parçalanarak batmış, üç balıkçı denize dökülmüşlerse de boğulma- den kurtarılmışlardır. Kazayı yapan motör kaptanı hak- kında tahkikât yapılyor. Üç yangın Plâka resmi Şoförler indiril- mesi için belediye- ye baş vurdular Belediye kamyon ve kamyonet gi- bi nakil vasıfalarından alınan plâka resimlerinde tenzilâi için tedkikat yapıyordu. Bunu haber alan şoför- ler alâkadar makamlara ve bü ara- da belediyeye de müracaat ederek kamyonlardan ziyade kendilerinden alınan plâka resimlerinin çok oldu- ğunu ve müteaddit müracatlarına rağmen henüz bir netice elde edile- mediğini bildirmişlerdir. Belediye, şoförlerin bu müracaat larmı da tedkik etmektedir. Emlâk birliğinin teşebbüsü Dün bir gazete, yeni teşekkül eden emlik birliğinin şehirde boş apartı- manlar dururken ipotek suretile yeni- den apartıman yapılmasına mâni olun- mak için tesebbüsatta bulunacağını yazıyordu. Emlâk birliğinin bu hare- keti belediye mahafilinde mânasız gö- rülüyor. 11 ay 20 gün hapis Çatalcada geceleyin Fatma adında bir kadının pencere camını kırarak zorla evine girip kadına taarruz et- meğe kalkışan Kemal adında biri dün Itfaiye yetişerek üçünü de) ağır ceza mahkemesinde muhakeme çabuk söndürdü Dün gece İstanbulun muhtelif semtlerinde üç yangın olmuştur. Sa- matyada Hacıhüsrev mahallesinde Adalet adında bir kadın evinin ap- teshanesine bir mangal ateş bira karak yatmşıtır. Gece saat dört s- ralarında mangaldan sıçrıyan kıvıl- cım tahtaları tutuşturmuş ve evin her tarafı alevler içinde kalmıştır. Yangını derhal itfaiye haber ala- rak yetişmiş, evin bir kısmı yandık- tan sonra söndürmüştür. Beyoğlunda Kumbaracı yokuşun- da Baronun marangozhanesinden yangın çıkmışsa da söndürülmüştür. Aksarayda Lâleli civarında Osma nın &vinde soba kurumları tutuş- mak suretile yangın çıkmışsa da sön- dürülmüştür...... 19 mayıs spor bayramı hazırlıkları 19 mayıs spor bayramının bu sene geçen yıllardan çok daha parlak geç- mesi için hararetli çalışmalar göze çarpmaktadır, Bu hüsusta büyük bir program hazırlamak üzere bir komis- yon teşkili de kararlaştırılmıştır. Ko- misyonda şehrimizde mevcud bütün teşekküllerden birer aza bulunacak- tar. Bugün saat 14,5 da valinin riyase- tinde bu hususta görüşmek üzere bir toplantı yapılacaktır... Profesör Navinin cenazesi dün kaldırıldı Üniversite profesörlerinden bay Na- vi'nin cenazesi dün merasimle kaldı- rılmıştır. Cenaze önce hayvanat ens- titüsüne getirilmiş ve burada nutuk- lar söylenmiştir. Söylevleri müteakib cenaze önde şehir muzikası ve müte- addid çelenkler olduğu halde üniver- sitenin önünden geçilerek Sirkeciye getirilmiş ve vapura nâklolunmuştur. Profesörün cenazesi dün memleketi- ne götürülmüştür. Bay Amcaya göre... edilmiştir. Kemalin bu suçu sabit ol- duğundan 11 ay yirmi gün müddetle kapsine karar verilmiştir. Maslak faciası Temyiz şoför Cafer hak- kındaki kararı bozdu Kurban bayramının ikinci günü Maslak yolunda şoför Mikailin idare- sindeki tuğla yüklü kamyon Büyük- dereye doğr giderken karşıdan gel mekte olan şoför Caferin su kamyo- nu ile çarpışmış ve çarpışma esna- sında Caferin otomobilinin çamurlu- ğunda duran jandarma Bektaş yara- lanarak ölmüştü. Üçüncü ceza mahkemesinde yapı- lan muhakeme neticesinde ölümle neticelenen bu kazada suçun yüzde yetmiş beşi şoför Mikailde olduğu tes- bit edilmiş ve bunun bir sene hap- sine, jandarmayı otomobilin basa- mağına bindirmesi yüzünden suçun yüzde yirmi beşi de şoför Caferde ol- duğu kanaatına varılarak Caferin de sekiz ay müddetle hapsine karar ve- rilmişti. Mahkemenin bu kararı temyiz edil- miş, temyiz mahkemesi tedkikat ne- ticesinde bunlardan şoför Mikailin bir ettiği noktasına istinaden şoför Cafer hakkında verilen sekiz ay hapis kara» Tm Caferin lehine olarak ğ Evrak bu suretle mahkemeye iade edil. miştir, Karabükte bir gümrük dairesi yapılacak Görülen lüzum üzerine Karabü- Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Koskoca adam ne oldu ? Tramvayın ön sahanlığında balık istifi gibi biribirlerine sıkışmış yolcu- ları yara yara kan ter içinde kapıdan girdi, Çenesinden akan terleri man- tosunun yakasına silerek hiddetle bi- letçiye bağırdı: l — Yazık senin gibi biletçiye. Ace len ne oğlum, krala esir kellesi mi götürüyorsun? Gördün ki, bay bindi, arkadan da elbet bir binen olur. He- biletçiye döndü: — Hani, bizimki nerede?, Ayol, bi- zim bay ne oldu?. Şimdi beraber tram» vaya bindik. Kaşla göz arasında ne- reye gitti koskoca adam?, Hadi ba- kalım, çabuk, bizimkini bul. Biletçi de epiyce sinirlenmişti. — Bayan, fazla gürültü yapma Sizinki kimmiş, ne bileyim nereye gitti, — Ayol, şangır şangır zil çalıp tramvay yürütmesini biliyorsun da, koskoca adamın ne olduğunu bilmi- yor musun? Siyah paltolu, orta boy- Ju, tıknazca bir adam. İsmi bay Rıd- vandır. Sinema oyuncularının enta- rilerine bakıp da örnek alayım diye adamcağızı zorla sinemaya sürükle dim. Ve lâkin şimdi senin yüzünden biribirimizi kaybettik. Para çantası da onda kaldı, evin anahtarı da, Böy- le gece vakti ben yalnız başıma nere- — Ayol sana söylüyorum. Şöyle et- rafı araştırıp ta bulsana bizimkini, Onu bulamazsan bilet de almam ha, Para yok ki bilet alayım. Bunlar kapmın arasında çekişir. lerken arka sahanlıktan da bir gü- rültü koptu. İmdad işareti verir gibi arka arka- ya zil çınlıyor, bir adam acı acı hay- kırıyor: Yanlış binmişim, Bizim bayan istas- yonda kaldı, Kadıncağızın cebinde para da yok ki, başka tramvaya bin- — Kalabalık şehirlerin âdet ve te lkkileri gibi cürümleri de başka tür- daha gelişiyor galiba ki şeytanın ak- lü bay Amca... na gelmiyen işer yapılıyor, lm li ar mma li ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: