14 Nisan 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

14 Nisan 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Nisan 1937 — ma — AKŞAM — —— SİYASİ İCMAL “© Belçikadaki " Belçika Avrupanın. küçük bir dev- leti olduğu halde coğrafi mevkiinin ve siyasi ve iktisadi kudretinin ehemr miyeti dolayısile bu alanın umum politikasında milhini bir âmil bulun- maktadır. Ahiren bu devlet Fransa We ittifakına ve İngiltere üs hususi taahhüdlerine nihayet verip yeni Lo karno misakından uzak kalacağını ve mutlak bitaraflığa döndüğünü ân ederek Avrupanın garbindeki -emni- yet sistemini alt üst etmişti, Bu su retle İngiltere ile Fransa büsbütün yeni bir vaziyet karşısında kalmışlardır. Avrupa politikasındaki ehemmiye- ti ilibarile Belçikanın yalnız harici değil ayni zamanda dahil siyaseti de bütün dünyanın dikkatini o celbedi- yor. Zaten bu devletin yeni dış politi- Kası dahildeki siyasi cereyanların ta- bil bir neticesi bulunuyor. Belçikanın yarı halkını teşkil eden ve Cermen i- kına mensup bulunan. Flaman'ların zoru üe Belçika mutlak bitaraflık politikasına dönmüştür, “Flaman m''liyetperverleri ile Rek- | sist'lerin ckiren ittifak etmiş olma- | 1929 senesinde en çok otomobil yapan diyar Amerika, sonra Fransa Adi. Yedi sene zarfında otomobil sana- yüini ilerileten diyarlar Kanada, İn- glitere, “Almanyadır. 1929 danberi bunlardan hiç biri Amerikayı geçe- medi ama, Fransa ikincilikten beşin- ciliğe düştü. Japon nezaketi İki Japon tayyarecisi Fransada Bourget tayyare meydanına indiler, Bu ziyaret, Fransadaki Japon ko- lonisini Bourget meydanına topla- muştı. Tayyare.yere indi. Tayyareciler toprağa bastılar ve milletlaşlarının önünde, iki büklüm olup yerlere ka- dar iğildiler, Tayyarecileri karşıla- mağa gelen Japonlar da ayni suretle, iki büklüm olup, bu selâma mukabe- 1s ettiler, Japonyada hürmetkâr selâm, bizim eski zamanda yaptığımız gibi, iki büklüm yerlere kadar iğilerek verili- yor. Garip bir abide Kousasın zengin çifçilerinden bay Davisin 1930 © snesinde karısı öldü. Bu sene bay Davis karısı namına bir âbide yaptırdı. Bu âbide on bir bü- yük heykelden mürekkebdir. Heykel- lerden ikisi bay Davisle karısını ni- şanlanma töreninde gösteriyor ve di- gerleri hayatlarının muhtelif safha- larını temsil ediyor, sonuncusu da bay Davisi tek başına düşünür gös- teriyor. Bu âbide için bay Davis bütün ser- vetini sarfetmiş. Ye; leri diyor ki: — Çocuğu yoktu, servetini bize bi- | rTakmamak için bu-âbideyi yaptırdı! Kilise vagonu | Yemek vagonu, yataklı vagın olur | da, neden kilise vagonu olmasın?.. Bu da oldu, Sudanda yaşıyan İn- gilizler, kiliseye gidemediklerinden şi- kâyet ettiler. İngiltere hükümeti de, Sudanda işliyen hatlara bir vagon koydu: Kilise vagonu. Tren her İstas- yonda duruyor ve oradaki hıristiyan- lar bu vagona girip dua edi Konya ovasının yağmura ihtiyacı var Konya (Akşam) — Konya ova- sının yağmura ihtiyacı fazladır Çit “çilerin gözü hep havadadır. Belediye meclisi, toplanarak vari- dat ve masraf bütçelerini tedkike başlamıştır. Belediyenin 937 yılı va: Tidat ve masraf bütçesi tevazün et- tirilerek 218,000 lira olarak tesbit edilmiştir. Belediye, faaliyetine devam ediyor, | İstasyon caddesini ile. döşet- meğe devam edi, Mezbaha etrafı- na da 150 küsur ağaç - dikilmiştir. Bu sene mezbahada bir de lâbora- tuvar tesis edilecektir. son seçim ları Belçikânın dahilinde büsbütün yeni'bir vasiyet doğurmuştur. Evvelce beraber hareket edemiyen sosyalist, Hberal ve katolik unsurları şimdi bir safta hareket ediyorlar. Bu beraber- Uk Brüksel intihap dairesinde Baş- vekil Van Zesland ile Reksistlerin U- deri Degrelle arasında ahiren yapilan. intihap milcadelesinde daha açık gö- İ rülmüştür. Başvekil hiç bir parliye mensup bu- lunmadığı halde sırf demokrasi. ve parti ve mil birlik sistemine taraf- tar bulunduğu için payıdahtta bu par- Hlerin yardıms ile reylerin yüzde yet- miş beşini almıştır. Degrelle yilzde yirmisini almış ve yüzde beş nisbetin- de boş pusula verilmiştir. Fakat bu muvajfakıyet, kahir ekseriyeti Valon olan bu şehirde olduğundan Flaman milliyetperverlerin bir hezimeti sayı- lamaz. Bülâkis Belçika şimdi ırki ve siyaset mezhebi cihetinden iki mu harip cepheye ayrılmış bulunduğun- dan bundan sonraki mücadeleler da- ha şiddetli olacaktır. : Feyzullah Kazan Ceza kanunları Her ceza kanunu başkadır. İşte misaller: Cenubi Afrikada, Nilstrumda, bir yerliyi öldüren on beş yaşında bir çocuk sekiz değnek yemeğe mahküm edildi, Amerikada, Demurde 3,000 dolar çalan bir hırsızı 28 dolar para ctza- sına mahküm ettiler, Jamaikte, Kingston şehrinde on dört yaşında bir mektep talebesi, ar- kadaşlarından birinin boynunu câm- | Ja kestiği için, yüz kere: «Arkadaşi- mın boynunu kesmemeliyim: cümle- sini yazmağa mahküm edildi. Kabul edilen dualar Los Angeleste, Samuel Vitaker adında biri karısını öldürdü, müeb- bed kürek cezasına mahküm edildi. Katil, hüküm tefhim edilince, mah- keme salonunda ellerini havaya kal dınp dua etti; — Eğer bu menfur cinayeti ben iş- ğ ledimse, hapishaneye gitmeden Allah canımı alsın!.. Mahkemeden çıktı, hapishane ara- basına bindi ve hapishanenin önüne gelince, kalb sektesinden öldü. Birmingamda, Jorj Valter isminde biri, bir zenciyi öldürmek suçundan tevkif edildi, Adamın anası bu habe- ri duyunca: — Eğer oğlum bu cinayeti işledise Allah canımı alsın! dedi. İki gün sonra öldü. Kadın istipdadına karşı Amerikalı erkekler, karılarının is- tibdadile mücadeleye karar verdiler, Ne zaman evlerine geç dönseler, karılarından © süpürge sopası yiyen bu kocalar, «mazeretçiler klübüs adi- İ lebir klüb.açtılar, Evlerine geç döndükleri zaman, yanlarına bu klüb âzasından bir ar- kadaş alacaklar ve bu arkadaş kadı- nm hiddetini bastırmak için bir mar zeret uyduracak. İstiyen kocalar da, geç kaldıkları zaman, klübe telefon edip: — Gene geç kaldım, karıma ne ma- zeret bulup söyliyeyim? Diye saracak, öğrenecek ve karısı- na bu mazereti söyliyecek... miş? Polis Hasan Basrinin kati ceza mahkemesine verildi. ; Birkaç ay evvel Çemberlitaş civa- rında Piyerloti caddesinde hırsızlık maksadile evine girdiği polis - Hasan Basriyi öldürmek ve üç bekçiyi de ya: rTalamaktan suçlu Nâzım — hakkında birinci istintak dairesince yapılmak» ta olan tahkikat bitirilmiştir. Suçlu Nâzım hakkında Türk ceza | | kanununun 450 nci maddösile son tahkikat açılmak üzere evrak ağır ce- za mahkemesine verilmiştir. Bu mad- denin gösterdiği ceza tdamdır. Yakın- da Nazımın ağir cezada miuhakeme- sine başlanacaktır, Şarapçılık ıslah Büyük Şaire edilecek Şarap fiatlerinin de İnhisarlar idaresi memlekettş şa- rapçılığı ıslah etmek üzere faaliyete geçmektedir. Gerçi memleketimizde i muhtelif cins şaraplar imal ve bun- lar seneden seneye ıslah edilmekte- | “ir. Fakat bugünkü tekniğin kâfi ol- madığı anlaşılmıştır. Bir gazete Avrupadan şarap müte- hassısı getirtileceğini yazıyordu. İn- hisarlar idaresi bu hususta henüz kati bir kârar vermemekle beraber tetkiklerini derinleştirmek maksadi» le Fransız mütehassıslarının fikirle» rini almayı muvafık görmektedir. Şarapçılığın ıslahı sırasında bilhas- sa şarap cinslerinin çoğaltılmasına çalışılacaktır. Memleketimizde Muh- telif cins üzümler yetişmekte, fakat bugünkü teknikle bu mahsulün ekse- risi şarap imalinde kullanılamamak- tadir. Üzümlerin taşıdıkları adlara göre muhtelif cins şarap imali fabri- kalarda da esaslı tadilât ve yeni tesi- sat kurmağı icab ettirmektedir. Bütün bu işler yapıldıktan sonra şarabın memlekette diğer içkileri ge- ride bırakması için flatler imkân nis- betinde indirilecektir. İnhisarlar ida- resinin istatistikleri, son zamanlarda imal edilen misket şarabının ucuz fiatle piyasaya çıkarılmasından son- ra istihlâkin azızamanda artmakta olduğunu göstermektedir. Karamanın bir köyünde esrar- engiz bir cinayet Karaman (Akşam) Çumra nın Dinek nahiyesine bağlı «Cicek» köyünde Ali Rıza adlı birisi çifte ile ödlürülmüştür. , Yapılan tahkikata nazaran Ali Rı- zanın hayvanlarını sulamak için önünde durduğu sarnıç içinden siper alan meçhul bir şahıs tarafından atılan iki kurşun zavallıyı yarala- mıştır. Yaralı 15 metre kadar yürü- dükten sonra düşüp ölmüştür. Ali Rızanın, aralarında eski bir husumet olan vö kendisi tarafından babası yaralanan biri tarafından öl- dürüldüğü iddia edilmekte ise de bu şahsın bu işi yapamıyacağı ve belki de yaptıracağı söylenmektedir. Müd- delumumilik işe el koymuştur. Keçiburluya kar yağdı Keçiburlu (Akşam) — Mevsim icabı uzun günlerdenberi devam eden sıcak ve güzel bahar havnları- nın tesirile bağ ve bahçelerde çi- çek açan ağaçların üzeri akşamdan başlıyan şiddetli bir fırtına ile ka- rışık saatlerce yağan yağmurdan sonra sabaha kadar bora ve tipi ha- linde yağan bir kar tabakasile her taraf örtülmüştür. Köylüler bilhassa bu yağan kara çok sevinmekte ve ziraat“için çok büyük faydası olduğunu söylemekte» dirler. Fakiliye yağmur ve kar Fakılı 11 (Akşma) — Köyümüz ve civarında pazartesi gününden itiba- ren başlıyan bereketli yağmurlar de- vam etmektedir. Havalar birden bi- re soğuduğundan bu gece kar yağ- mıştır. Hava bir kış manzarası gös- termektedir.. Sobalar tekrar kurul muştur, Köylü bu vaziyetten çok memnundur. İzmir vilâyetinde bu sene 1000 sile göçmen yerleştirilecek İzmir (Akşam) — Geçen sene Romanya ve Bulgaristandan İzmire getirilen göçmenler için vilâyetimi- zin muhtelif köylerinde 671 tek ve 62 çift ev inşa ettirilecektir. Evlerin İnşası için lâzım olan kereste, De. nizli ormanlarından temin edilecek- tir. Bu sene de İzmirin muhtelif yer- lerine 1000 aile göçmen iskân olu- © MÜVASALAT ZOE MODA EVi Bugünden itibaren Parisin bütün yenimodellerini teşhire başlayacağını muhterem müşterilerine tebşir eyler Beyoğlu İstiklâl caddesi 292 numero 2 nci kat ucuzlatılması düşünülüyor Sahife 5 aid hatıralar Hâmid, bayan Lüsyenle beraber Zavallı Abdülhalik Hâmid, Süley- man Nazif öldüğü zaman: — Onun cenazesini takip eimek- ten utanıyorum. Bunu beri ona yap- mıyacaktım, o bana yapacaktı. de- mişti, Cehüb Şahabeddinin ölümünde gönderdiği mektupta: «Senin ölümü- Ta bende idi.» Ondan: sonra Sami Paşazade Sezai öldü. Abdülhak Hümid gene müteessirdi. Arkadaşlarından birinin ölümünü gördü diye. Abdülhak Hâmide son zamanlar- da garip bir haleti ruhiye gelmişti. Kendisinden biraz genç bir edip ölse büyük şair etrafındakilere; — Hakikaten yaşamaktan artık w- tanıyorum.. diyordu. '... Hâmide dair kırık dökük hatırala” rımı toplarken aklıma bir tarih geldi: 6 mayıs tarihi... Mayısın altıncı günü Hâmidle Lüsyenin © evlenmelerinin tam 25 inci yıldönümüdür. Bu bir çeyrek asırlık evlilik hayatını büyük Şairle zevcesi tes'id edeceklerdi. Ba- yan Lüsyen bundan bir ay evvel ken- disile görüşürken bana: — Yirmi beş yıl.. ne çabuk geçti... Hakikaten bugün için küçük bir prog- ram yapmak ve kutlamak istiyoruz... demişti, Zavallı Hâmid.. zavallı Lüsyen.. ve zavallı 6 mayıs. . Hâmidin son zamanlarda en büyük iztırabı yürümekte çektiği müşkülât tı.. yürümek istemek ve yürüyeme- mek... Büyük şairi işte en büyük azaba sokan bu idi... Bir ay evvel bayan Lüsyen diyordu: — İçi çok genç kaynıyor. büyük bir enerjisi var. Fakat bu enerjiyi ona yaptıracak maddi kuvvet yok... İşte Hâmidin en büyük iztırabı... O men- fezi olmıyan bir yanar dağ gibi için İçini kaynıyor... Hâmid zam; en şık adamı idi. Gençlik Sami Paşazade Se- zai anlatmıştı: — Bir gün Pariste bir kabarede 0- nü görmek bana acı verdi. diyordu, | 6 mayısı kutlamağa hazırlanıyordu turuyorduk Bir ressam yanımıza yaklaştı. Ve bana fransızca sordu: — Bu şik adam kimdir?.. Cevap verdim: — Bir türk şairi. — Hayret. hayret.. müsaade eder | misiniz bir resmini yapayım. İ © VePransız ressamı Hâmidin pek be- ğendiği giyinişini, zerafetini en ince noktasına kadar tesbit için onun ga- yel güzel bir Tesmini yaptı... ... Hâmid son zamanlarda nazlı bir ço- cuk haline gölmişti. En beğendiği ye- mek pişirtilse: | — Ben bundan yemem.. diyordu. İ Ozaman birotomobile atlanıyor, 10- kanta lokanta dolaşılıyordu. Doktorun tavsiye ettiği uyku saati geldiği zaman büyük şair sızlanıyor- İ du: — Ben yatmıyacağım!. O zaman Hâmid bin bir güzel sözle yatağına yatırılıyor ve istirahat et- mesi temin ediliyordu.. Hâmid çok gezmiş, dünyanın birçok yerlerini görmüş bir adamdı. En sön görüştüğüm zaman sormuştum: — Genç olsanız ne yapardınız?. 2 Gezerdim.. gençliğimde gördü- güm yerleri tekrar görmek daissılası “içindeyim... Hindistan, Londra, Pa- ris ...İstediğim kadar dolaşırdım.. ... Hâmidin gençliği Sami Paşazade Sezai ile birlikte Çamlıcada geçmiş- ti. Hattâ büyük şair ilk aşk hislerini — Aman demişti, beni Çamlıcaya götürün.. orada gençliğimi hissedi- yorum.. beni Çamlıca tepelerine çıka- rın.. Hakikaten Hâmid Çamlıcaya götü- rülünce iyileşmişti. i Hâmid Çamlıcadan bahsederken: — İstanbulun en güzel yeri.. derdi, şiirler fısıldayamıyacak, — H.F, Izmir elektrik. ve su şirketleri Gelibolunun bir köyünde yangın Nafia komiserliği tedkikât| 8 ev, 37 samanlık yapmağa başladı İzmir (Akşam) — İzmir elekirik ve su şirketlerinin halkın aleyhine 0- lan bazı hareketleri üzerinde İzmir Nafıa komiserliği tarafından tedkikler yapılmaktadır. Komiserlik, elektrik ve sü şirketlerinin abonmanlarına mukavele imza eltrirken tatbikin! ka- bul ettirdiği bazı şartlar üzerinde durmuştur. Su şirketinin abonmanlar için hazırlattırdığı matbu muka velelerde öyle maddeler vardır ki, bun- lara hayret etmemek imkânsızdır. Meselâ, (Su şirketi, abonmanın en küçük hatası üzerine derhal suyu ke- sebilir ve abonmanını susuz bırakabi- lir. Su şirketi memur ve müstahdem- lerinin tutacakları zabıt varakaları, resmi dairelerle mahkemlerde tutu- lan zabıt varakaları mahiyetinde ve muteberdir.) 'Nafın komiserliği, bilhassa bu ka- yıd üzerinde durmuştur. Hükmi şah- siyeti haiz bir şirketin memur ve müs- tahdemlerinin tuttuğu veya tutacağı zabıt varakaları, resmi bir daire ve- ya mahkemece tutulan zabıt varaka- sı kıymetinde addedilebilir ve mute- ber olabilir mi? Bu takdirde şirket, resmi bir daire sayılmaz mı? Abonma- nın en küçük hatasının tahdid edil- mesi, tasrihi lâzım değil midir?, Naa komiserliği, bu mesele ile bu gibi diğer bazı meseleler hakkında bir rapor hazırlıyarak Nafia vekâletine göndermiştir. Halkı, bir tazyik altına almağa matuf bu gibi hareketler ber- tara edilecektir. Trabzonda ke esl âçılasak Trabzon 1 (Akşam) — Gelecek yıl Trabzonda bir kız lisesi açılacaktır. ve ahır yandı Gelibolu (Akşam) — Geliboluya üç saat mesafede Tayfur köyünde çıkan lodos rüzgârının çok şiddetli esmesi yüzünden az zamanda tevessü ederek birkaç saat içinde (8)i mesken ok mobille hareket ederek yangının sön- dürülmesini ve köyün kâmilen yan- maktan kurtarılmasını temin etmiş- lerdir. İnsanca zayiat yoktur, yan- gının sebebi hakkında tahkikat de- vam etmektedir. Yangının köy fırının» dan kazaen çıktığı zannı kuvvetlidir. Müstahdeminin muayenesi Halkla temas halinde bulunan eş- nafın her üç ayda bir muayenesi icap etmektedir. Belediye müstahdemin Şubesince bu hususta yapılan muame- dan çok mühim olan bu işin süratle görülmesi için müstahdemin şubesi teşkilâtının takviyesi icap etmekte - dir. Belediye bu şubeye bir müdür ta» yin etmeğe karar vermiştir. Yeni müdür tayin edilip vazifesine başladıktan sonra müstahdeminin muayenesi daha sıkı bir şekilde takip edilecektir. : MÜVASALÂT Bayan LONGİNOTTİ Yeni modellerini getirerek sön seya-. hatten avdet ettiğini muhterem

Bu sayıdan diğer sayfalar: