22 Nisan 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

22 Nisan 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1937 AKŞAM L ondra faaliyet içinde.. Kralın taç giyme merasiminde nut- kunu 750 milyon insan dinliyebilecek Kral ve kraliçenin başlarına konacak taçlarda 3200 iri pırlanta bulunacak İngiliz kralı altıncı Corcun taç giy- me merasimine pek az zaman kal mıştır. Bu sebeple İngilterede ve bü- tün İngiliz imparatorluğunda tam ile büyük bir faaliyet ve ha- lik görülmektedir. Yeni kralm kendisi ve kraliçe bile bu faaliyete iş- tirak etmek mecburiyetinde kalmış- tır. Bütün İngilterede numarasız oto- mobil münhasıran krala aittir, Bu numarasız lüks otomobilin sık sik şu veya bu mağazanın önünde durduğu ve içinden kralın ve kraliçenin çıktığı halkın nazarından kaçmamaktadır. Ziyaret edilen bu mağazaların baş- lıcası kralın mücevherci başısı Garad kumpanyasının büyük mağazasıdır. Bu ziyaretin sebebi merasim günün- de kralın ve kraliçenin ve kızları iki küçük prensesin giyecekleri murassa n bu mağazanın imalâthane- yapılmakta olmasıdır. ta hükümdarın ve zevcesi- nin ve kızlarınm başlarına konulacak taçlar en kıyme r madenlerden ve taşlardan son derecede zarif olarak iyor. Bu taçlarda 3200 parça iri rlanta ve 12,000 parça plâtin kuk lanılmaktadır. Kraliçe ile kızları Royal elişleri mektebini de sık sık ziyaret ediyor- lar. Burada merasime mahsus gayet ince ve sanatkârane elbiseler yapılı yor. Kraliçenin kendisi elişlerinden çok iyi anladığından roblar hakkında bizzat kendisi talimat vermektedir. Kral ile kraliçe taç giyme alayının geçeceği caddeleri, ve burada alınan tertibatı, seyircilere tayin edilen yer- leri bizzat gezerek tedkik ediyorlar. Taç giyme merasimi Westminster kilisesinde yapılacaktır, Fakat ayni zamanda İngilterenin ve İngiliz im- Paratorluğunun on bin kilisesinde ay- ni merasim yapılacaktır. Yalnız diğer kiliselerde kral ve kraliçe hazır bu- lunmıyacaktır. Dualar ve merasim ayni olacaktır. Westminster kilisesin- deki merasime 7,700 kişi davetli bu- lunuyor. Dükler ve düşesler, lordlar Ve leydiler, nazırlar, baş piskoposlar kendilerine tahsis edilen yarımşar metrelik hususi mevkilerde buluna- Caklardır. Her taraf yeni kralın armeleri ile Süslenecektir. Bu arme sureti mahsu- Sada yapılmıştır. Kilise dar . olduğu halde muvakkat posta kişeleri, tele Ton merke , hafif yiyecek ve içe- cek tevzi eden mahaller vücude geti- rilmiştir. Kilisede İngiliz devlet adam- ları ve generalleri ve amiralları yanın- da Hindistandan ve Malagadan ge den sultanlar ve prensler yer alacak- lardır. Bunlardan biri şarki Afrika Mın yarısına hâkim olup İngiltereye tâbi bulunan Zengibar sultanıdır. Gerek kilisede gerek alayın geçece- Ü yollarda emniyet ve asayiş ve inti- * İçinde tac giyme merasiminin Yapılacağı Westminster kilisesi İngiltere kralının tacı j zamı muhafaza etmek işi çok nazik ve mühimdir. Bu işi meşhur İngiliz za bita merkezi Scotland Yard memur- ları deruhte etmiştir. Mayısın on bi- rinde gece yarısından 12 mayısın ge- cesine kadar bütün yollarda müna- kale durdurulacaktır. Yalnız hususi vesikası olanların otomobillerine mü» saade verilecektir. 'Taç giyme merasiminin mühim ter- tibatından biri de telsiz neşriyatına aid bulunuyor. Westminster kilisesi içine bütün dünyaya kralın sesini işit- tirecek mikrofonun konması için ay- lardanberi birçok ustalar çalışıyorlar, Neşryat öyle bir surette yapılacaktır ki iki milyar nüfusa beliğ kürrei ar- zın sekenesinden 750,000,000 kişi kra- lın sözlerini ve merasimdeki hitabele Ti dinliyebilecektir. “İngiliz imparatorluğunda on bin ki- lisede telsiz tertibatı yapılmıştır. Bun- larda yapılacak taç giyme merasi- minde ve âyininde hazır bulunanlar kralın sesini Londradan dinliyecek- lerdir. Gazetecilerin bütün dünyaya gör- 'düklerini haber verebilmeleri için ki- Msedeki gazetecilerin husust mevkiin- de ayrıca posta ve telgraf ve telefon ve telsiz şubeleri hazırlanmıştır. Me- rasimde bulunanlardan rahatsız olan- ları ve bayılanları süratle hastaneye Kilisenin içeriden görünüşü nakil için bir düzüne tahlisiye otomo- bili ve ona göre hastabakıcı ve ilk te- davi alet ve ilâçları hazırlanmıştır. Gerek kralın gerek hanedanın gerek ecnebi hükümdar ve misafirlerin ha- yatını muhafaza ve asayişi korumak için Scotland Yard polis idaresi en muktedir taharri memurlarını ve on bin polisi seferber etmiştir. Yeni kral için şimdiden pullar çıkarılmıştır. —P Kütahya (Akşam) — Bu ders yılı içinde yetişen kızlarımız ortaya koy. dukları biçki ve dikiş işlerile bir sergi vücude getirmişlerdir. Sergiyi vali- miz B, Sedad Erim açmışlardır. Büyük zevk ve sanat kabiliyelile hazırla. nan bu eserler övünülecek bir haldedir, Yukardaki resim bu sene yurdu bitiren bavanlarınmzı okul Direktörile bir arada göstermekteğiğ, “Ittihad ve Terakki, Tefrika No. 78, Suikasdlar ve entrikalar nin son devirlerinde Yazan: Mustafa Ragıb Said Halim paşa istifa ediyor Talât bey sadarete getiriliyor Talât bey, Enver paşadn gelecek tehlikeyi Said Halim paşaya bu su- retle tebarüz ettirdikten sonra son günlerce Amerikan seliri Morgonla- vin müracaatlarından bahis açlı ve sefirin tehdid edici sözlerini muhata- bının maneviyetini sarsacak surette | anlattı. Talât bey, kendilerine olduğu gibi sefirin bir gün Enver paşayı da görerek ayni tehdidleri savurması, ih- timali olduğunu ve hiddetine hâkim olamıyan Harbiye nazırının bu teh- didler karşısında sefiri tahkir etmeğe kalkışmasından korktuğunu, böyle bir hâdise üzerine Amerikanın -velev- ki yalnız Türkiye aleyhinde olmak üzere- harbe iştirak etmesi ihtimali bulunduğunu, belki de Amerikanın günün birinde harbe gireceğini düşü- nen Almanların buna kendileri sebe- biyet vermek istemedikleri için Ame- rikanın harbe girmesi mesuliyetinin Türkiyeye yükletilmesi hakkında En- ver paşayı el altından teşvik ettik- lerini anlattı ve harbin bidayetinde Rus limanlarının bombardıman edil- mesile Harbiye nazırının nasıl emri vakiler meydana getirdiğini misal o- larak gösterdi. Sadrazam, Meclisi vükelâda istifa edeceğini söylüyor.. Talât beyin bu sözleri Said Halim paşa üzerinde kâfi derecede tesir yap- mıştı: O günlerde hakikaten siyasi vaziyet de büsbütün nazik bir safha“ ya girmişti. Çünkü Almanya ve müt- tefikleri, İtilâf devletlerine sulh teklif ettikleri halde bu teklif kabul edilme- mişti. Diğer taraftan Amerika Relsi- cumhuru Vilson Amerika âyan mec- lisinde sulh lehinde mühim bir nu- tuk söylemiş, sulhe tavassut edilmesi lüzumunu tebarüz ettirmiş olduğu halde, diğer taraftan Amerika efkârı umumiyesinin de günden güne Al manlara aleyhtar bir vaziyet aldığı ve Amerika siyasetinin kKârarsız bir safhaya girdiği görülüyordu. Said ya ve müttefikleri aleyhine harbe gir- meleri ihtimalini çok kuvvetli görü- yordu. Böyle bir hâdiseye Enver paşanın bir hareketi sebep ve âmil olmasa bile Amerikanın cephelere yeni kuvvetler göndermesile harp talihinin büsbü- tün itilâf devletlerine döneceğini dü- şündü. Baid Halim paşa, bir taraftan En- ver paşanın nasıl bir harekette bulu- nacağı malüm değilken, diğer taraf- tan vaziyetin gittikçe müşkül bir saf- haya girdiğini görürken artık daha fazla iktidar mevkiinde kalmağı doğ- ru bulmadı Maamafih sadrazam, Talât beyle o gün yaptiğı mülâkatta kararını Dahiliye nazırına söyleme- di. Esasen Talât bey de Said Halim paşaya çekilmesi lüzumunu ima tari- kile olsun söylemiş değildi. Aradan iki gün geçti, Said Halim paşa, toplanan Meclisi vükelâda ken- disile Talât bey arasında geçen mü- lâkata hiç temas etmiyerek son yapı- lan sulh teşebbüslerinin de suya düş- tüğünü, bu itibarla harbin daha çok uzıyacağını, kendisinin en buhranlı ve müşkül zamanlardan beri sadaret çekilmek zaruretinde bulunduğunu söyledi. Talât bey, Said Halim paşadan iki gün mühlet aldı Talât beyden başka, diğer nazırlar, daha düne kadar böyle bir fikir besle- diğini görmedikleri sadrazamın bu sözleri karşısında şaşmışlardı. Her- kes nasıl mukabele edeceğini düşü- nürken ilk söze Talat bey başladı. Dahiliye nazırı, Said Halim paşanın hizmetlerinden, büyük fedakârlıkla- rından uzun uzadıya bahsetti, bu is- tifaya taraftar olmadığını söyledi. Fa- kat sadrazam, bir defa kararını ver- mişti. Nasırlar bu kati karar karşısında Srar etmeği doğru bulmuyorlardı. Esasen onlar için Said Halim paşanın iktidar mevkiinde kalması ve yahud çekilmesi o kadar mühim değildi. Çünkü yeni teşekkül edecek kabine- nin gene bir ittihstçı hükümeti ola- cağı muhâkkaktı. Ancak Talât bey, zahiren güya sadrazamı fikrinden vaz geçirmek için, bir iki gün daha düşünmesini rica etti. Said Halim pa- şa da bu ricayı kabul etti, Talât beyin bütün maksadı arka- daşlarının, bilhassa Enver paşanın fikirlerini yoklamak ve kendisinin sâ- | darete geçmesine muvafakatlerini is- tihsal etmekti. Şunu da ilâve edeyim ki, Talât bey, sadaretin alayışına, fü- sununa kapılarak sırf şahsi ihtirasın- dan dolayı hükümetin fiilen “başına geçmek istemiyordu. Dahiliye nazırı, işlerin günden güne nazik bir safha- ya girdiğini, bilhassa devlet umuru- nun Said Halim paşanın el altından idaresi suretile görülemiyeceğini an- lıyor, Enver paşanın emri vakilerine karşı koymak ve vaziyete büsbütün hâkim olmak için sadarete geçmeği zaruri görüyordu. Enver paşa, sadrazam olmak istemiyordu, çünkü. Meclisi vükelâ dağıldıktan sonra (Merkezi umumi) de'-Enver paşa ile kabine erkânından çoğunun iştiraki- le- bir toplantı yapıldı, Bu toplantıda Said Halim paşanın çekilip çekilme- mesinden ziyade yeni sadrazamın kim olacağı görüşüldü. Talât bey, veziye- ti hülâsa ettikten sonra azım ve ira- de sahibi bir arkadaşın hükümet ri- yaseti başına geçmesini ileri sürdü. İçtimaa işlirak edenlerden hemen hepsi sadarete Talât beyi muvafık görüyordu. Enver paşa da bu içtima- da bulunduğu halde hiç kimse Harbi- ye nazırının sadarete gelmesi için hiç bir fikir ileriye sürmedi, Enver paşaya gelince: O, Talât be- yin kendisine esas itibarile muarız ol- duğunu bilmekle beraber onun son günlerde çok dürüst ve samimi davran» masının sebebini şimdi daha iyi anlı-. yordu. Maamafih Harbiye nazırının sadarete geçmeğe şimdilik fikri yok- tu. Çünkü -bilfarz- kabine riyasetini üzerine aldığı takdirde Harbiye ne- zareti ile başkumandanlık vekâletini de dahil olduğu halde bütün bu işleri başaramıyacaktı. Enver paşa, baş- kumandanlığı başka bir arkadaşına vermek fikrinde değildi. O, sık sik cep- helere gidiyor, hattâ nezaret işlerile de doğrudan doğruya meşgul olamıyor- du. O derecedeki Harbiye nezareti İş- lerinin çoğaldığı bu zamanda bir de müsteşar muayinliği ihdas etmek mecburiyetinde kalmıştı. Gerçi Talât bey, kendisine pek dost ve yar değildi, fakat umumi siyasi cephelerde hiç bir noktada ayrılma” dıkları bu eski arkadaşı dururken başka birinin sadarete geçmesi doğru olamazdı. Bu itibarle Enver paşa da Talât beyin sadaretine tareftar oldu- ğunu söyledi. Talât bey, artık gayesi- ne vasıl olmuştu. Bu toplantıdan #on- Ta Harbiye nazırı Enver paşa ile meö- si mebusan reisi Hacı Adil bey, Said Halim paşayı ziyaret ettiler ve (Merkezi umumi)ce istifasının tees- süfle karşılandığını ve yeni kabine nin de Talât bey tarafından teşkiline karar verildiğini söylediler. Nihayet Said Halim paşa istifa etmişti A AAMNN, si akşamı Sultan Reşadın huzuruna giden Said Halim paşa, yorgunluğun- dan, istirahate ihtiyacından bahsode- rek padişaha istifanamesini verdi. İh- tiyar hükümdar, hiç beklemediği bu istifaya hayret etmişti. O, daha düne çekileceğinden bahsetmemişler- di. Hattâ bir gün evvelki cuma selâm- lığında cami mahfelinde kabul etti ği Nafıa nazırı Abbas Halim paşa da kardeşinin istifası ihtimalinden hiç 'bahsetmemişti, Maamafih padişah bü kabil tekliflere itiraz etmek ve hattâ «İtihad ve Terâkkisce itlihaz edilen bu gibi kararların içyüzünü öğren- mek fikrinde değildi. Sulan Reşad Sa- id Halim paşanın istifasını teessüfle Kabul ettiğini söyledi, ancak yeni sad» Tazamın kim olması münasip olacağı (ava iyi), 0pa08 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: