11 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

arı kız için üğün elbisesi Duz kısa ve za- Ya enis tuvalet yiymekler. YARGEŞİ- Siz bu iki tuvalet modeli arasında beğendiğinizi intihap ediniz. İkisi de sade ve kibardır. Birincisi mavi yahut pembe taftadan yapılmıştır, Eteği dar ve uzundur, Bluzu şömizet biçimidir, Yalnız düğmeleri elmas tekildidir. Bteğin üzerine kloş ve bol yere kadar uzun ayni renk kalın ipekli tülden di- Eer bir eteği vardır. Bu elbiseyi ayni renk ipekli iskarpinle giymelisiniz. İkinci elbise beyaz ipekli organdi- den yahut muslindendir. Bluzu düz- dür. Yakası ve kolları renkli küçük yapma çiçeklerle süslenmiştir. Eteği- ne dar valansiyen dantelleri tir. Dantellerin üzerine bluzdaki ayni çiçekler serpme olarak şuraya bura- ya dikilmiştir. Bu elbise ile çiçeğin renginde ipekli ayakkabı giyilmeli- dir. İki elbisenin üzerine arkalarının nasıl olduğunu gösterir küçük model yapıştırılmıştır. Tereyağını muhafaza Hava ısınınca sabah yenilen tere yağını tâze olarak muhafaza etmek güçtür. Eğer tereyağında bayat ko- kusu varsa İki bardak su içine iki çor- ba kaşığı bikarbonat dö sut karıştırıp ezmeli ve bu su içinde tereyağını iki buçuk saat bırakmalı, Sonra çeşme altında temiz #u ile yıkayınca tere- yağı taze olur. Tereyağının üzeri daima temiz su De örtülmelidir. Camların temizliği Her sabah odalar temizlenip tozu aimirken pencerelerin camlarının iç ve dış taraftan da tozunu almak cam- ların daima temiz görünmesini temin eder, Esad Mahmud Karakurd Bursadan Emel Altuğ O imzasile İpekle, yünle yahud simle elbiseleri İşlemek modası günden güne rağbet buluyor. Bu tarzda işlenen birkaç el- bise ve tabi! büyüklükte iş modeli neşrediyoruz: 1 — Yeşil ince yünlüden elbise. Yar Tiz are Tm — kası ve kemeri simle işlenmiştir. 2 — İnce alpaktan elbise ve bolero, Boleronun etrafı beyaz ipekle İşlen- miştir, Jilesi beyaz ipekli pikederdir. 3 — Siyah krep marokenden elbise, Kemerin yukarısındaki parça sarı simle işlenmiştir. 4 — Kahverengi ince Yyünlüden etek ve kazak. Yakanın etrafı ve önü sarı yünle işlenmiştir. $ — Lâcivert tayör. Yakası, rever- leri ve kol kapakları beyazla işlenmiş- tir, Reçelli torte 250 gram ince Amerikan şekerini 8 yumurtanın sarısı ile bir çeyrek sa at vurmalı. 125 gram unla 125 gram patates ununu azar azar ilâve ederek vurmalı. Nihayet ayrıca köpürtülen sekiz yumurta akını karıştırmalı yağ- lanmış tepsiye dökerek fırında pişir- meli, Kalıptan çıkıp soğuduğu zaman & inden üç dört parçaya taksim et meli, Her bir parça üzerine başka bir reçel sürerek katları üst üste koyarak eski halini vermeli. Reçeller, çilek ka- SON GECEL, — Matmazeile bir meseleyi müna- kaşa ediyorduk dal... — Ya öyle mi?, Kız, Maryoraya bakıyor... — Merak edilecek bir mesele değil Maryora!... Yüzbaşile bir kurunu vüs- ia hâdisesini tedkik ediyorduk dal... Maryoranın cevap vermesine vakit bırakmadan başile zabiti selâmlıyor... — Tekrar dans edeceğiz değil mi yüzbaşı?... — Hay hay efendim!... Hemen dönen çiftlerin arasina ka- rişip gidiyor... Maryora ile yüzbaşı; Üstü halılarla örtülü duvarın köşesin- de yalnız kalıyorlar...Maryora tama” mile lâkayıd görünmeğe çalışıyor. — Çok sevimli, zeki bir kız değil mi?. — Sizi tanımamış olsaydım eğer!.. Kız, zabitin sözünü kesiyor... — Rica ederim yüzbaşı; gene başlar mayınız!... — Matmazel Maryors; niçin be nir... — Başlamayın diyorum sizel.., — Bazan o kadar kalbsi2, o kadar Tefrika No. 32 insafsız oluyorsunuz ki!... Kız, yüzbaşının söylediklerini işit- miyor sanki!... Gülüyor.. dudakların- Ga bir akşam güneşinin kızıllığını yü karak gülüyor... — Bırakın diyorum size bu saçma- ları şimdi!... Sonra başını kaldırıyor... nin dalga dalga kıvrılan, bükülen saçlarına bakıyor... Gözlerini seyredi- | yor.. — Faruk bey; bakışlarınız, büyük bir zaferin, gururun ışıklarını ver- meğe devam ediyor... Bütün bir salo- nun, daha doğrusu burayı dolduran bütün genç kızların kalbine hâkim oldunuz bu gece!... Zabit, likayıd dudaklarmı bükü — Neye yarar matmazel; bütün genç kızların kalbine hâkim olmak!,., Ben şu anda bütün dünye kızlarının kalbine hâkim olmaktansa, tek ve mağrur bir kadının küçücük bir Di fatına nail olmağı tercih ederdim. — Rica ederim söyler misiniz bana yüzbaşı; kim öğretti size böyle saçma Yüzbaşı ZE“ İm Fazla tuzu gidermek Pişirilen bir yemeğe fazla tuz atıl- Kaşsa bunu hafifletmek için ateşten indirilmiş olan tencerenin ortasma bir çay şekeri koymalı 40 saniye dur- duktan sonra kaşıkla çekeri çıkarma- h. Yemeğin tuzu epeyce hafifler. A yisi, portakal, olmalıdır. Tortenin üzerine hafifçe kayisi mar- melâdı sürmeli, bol makineden geç- miş tuzsuz Şamfıstığı serpmeli. Arzu edilirse bu tortenin üzeri kremi şantiyi ile süslenebilir. sapan konuşmağı?,.. Hem siz asker mi- siniz, yoksa şairliğe yeltenen bir orta mekteb kaçkını mı? Ne olduğunuzu bir türlü keşledemiyorum!... — İbraile asker olarak geldiğimi biliyorum anma, giderken he olaca- kımı şimdiden kestirmeğe imkân yok matmâzel!... — Madem Xi ne olacağınızı şimdi- den kestirmeğe imkân yok! o halde dalma dikkatli bulunmağa çalışmalı. sınız!,.. Nenize lâzım hem; siz asker bir adamsınızi... Öyle sonu müphem ve karışık işlere girmeniz doğru değili, Sonra korkarım, bir tehlikeye maruz kalirsınız!. — Tehlikesis hayatın hiç sevki yok- tur matmazel; birçey ne kadar zor ka» sanılırsa o kadar kiymetlidir!... — Amma kazanılıma kıymetlidir değil mi? Ya binbir güçlük, binbir gah- met içinde çalışır, çalışır da sonunda da kazanamazsanız. — Ben bu kubbenin altinda çal gap da kazanılmıyacak şeyin mevcud diöuğuna inanmiyorum! ... — Çok mağrursunuz!... Çok kendin Bize güveniyorsunuz yüsbaşı!... 'Tam bu sırada tlerden gene İnce biy Kadın sesi yükseliyor... — Yüzbaşı. yüzbaşı geliniz sizinle dans edeteğiz!... Uzun boylu, ince bilekli, kumral yüzlü bir kır!... Tıpkı eski Yunan gü- zellerine benziyor... Üzerinde beyaz Kek yaparken Kek yapıldığı zaman Umumiyetle içine atılan üzümler dibine durulur. Buna mâni olmak için kek hamuru hazır olunca evvelce çöpleri ayıkla» nıp hazırlanan üzümleri 87 un içeri- sinde yuvarlamalı, kekin içine atip karıştırmalı, yağlanmış kalıba döke- rek çok kızgın fırında pişirmelidir. Pı- rın çok sıcak olursa üzümler dibe du- rulmaz. Bir kaç dakika sonra kekin Üzeri pembeleşince bir kâğıd kapama- hı ve pişirmeli. tül elbiseler... Yüzbaşı yanına ko- şarak geliyor... Zabiti bileklerinden yakalıyor... — Müsasdenizle matmazel Maryo- ral... Faruk beyin, bir tek söz söylemesi- ne meyden yok... Çekip götürüyor o- nu O sirada muzik ağır bir Viyana va. sine başlamıştır. Hemen kollarını se bitin omuzuna atiyor... Başlıyorlar dönmeğe!... Maryora; güne üzerinde geniş Ik mon yaprakları sarkan büyük saksi- hin arkasında yalnız kalmıştır... Urun boylu, ince bilekli, kumral yüzlü Kıs, gözlerini zabitin gözlerine dikmiş, eteklerinin uçlarını uçurarak — . Biz demi Öyle buluyorsunuz eendim?., — Ya; başkaları da imi ayni şeyi söyv Tediler?... — Burada Adet anlaşılan bu, Mat mazel!,., »w— Hakikaten ciddi söylüyorum; ben hayatımda bu kadar heyecanla dans ettiğimi bilmem... Zabit, gözlerini kırparak gülüyer.... »—8iş Rumen kızları, ne kadar biri birinize benziyorsunuz matmaveli... Moda haberleri Muhtelif venkte çizgili #pekli kumaşlardan bluz giyilmektedir. Ayni çizgili tafta kurdeleden şap- Kalara garnitür yapılmaktadır. X Elbiselere konulacak odüğ- meler için sedef çok kullanılıyor, A Kısa kollu elbiselerle renkli tülden uzun eldivenler giyliecek- tir, A Tayörün cebinden bluzun renginde büyük bir mendil sorkıi- mak modadır. k Tepesi başka kenarı buşka renk hasır şapka giymek çok ta- ammüm etmiştir. Yağmurlu havada kullanı- lacak şemsiyeler ekmek kabuğu renginde şeffaf yağlanmış tcjta- dan olmalıdır. Göğse kadar inen ve şapka Üstünden atılarak bütün başı ör- fen vualetler modadır. A Giyilen ipek çorap ne kadar ince ise rengi o nisbette ko, ş malıdır. Avni kola sekiz on bile: kıldığı çok görülüyor, karşı Çilli yüz: Çilleri tamamile geçiren ilâç yoktur. Yüzünüze oksijenli suyu bir pa- mukla sürüp kurumağa bırakınız. Sonra ürünüz. Krem yerine zeytinyağı 4 bir madde sürmek icab eder. Yüzünüz- deki çiller güneşten oluyorsa şu ilâcı tesiri olur: Bir avuç acı bademi, iç ince kabuklar nnı ayıkladıktan sonra havanda dövü. müz, sonra bunu bir miktar gülsuyu ile sulandırarak süt sulu bir mayı haline getiriniz. Bu mayü bir tülbentten süzerek bir gişeye koyunuz. Her gece yatarken bir pamukla bu ilâçtan çillere sürüp öy- ece yatınız. Yulaf unundan bisküi Ankara Yenişehir Çelik: Yulaf unu He rejim üiti yapılabilir. Bir çorba kaşığı & imi hafifçe ısıtınız. İçer ne bir veya bir buçuk kaşık ince toz $e- ker ve bir tutam dövülmüş yeşil anason atınız. Karıştırınız ve yulaf ununu azar azar ilâve ediniz. Merdane ile açılabile- sek bir hamur elde edince güzelce yo- Burduktan sonra yarım parmak kalınlıs ğında açınız. Kahve fincanı ile küçük bis- küiler kesiniz. Yağlanmış tepsiye dize rek hafif fırında yirmi dakika pişiriniz * Ortaköy 5. Z: Kedinizi bir b Ta gösteriniz. ta Yalnız renkleriniz değil, konuşmunız, gözleriniz de ayni!.. Zabit; kuvvetli bir erkek ağzının bütün ihtiras ve güzelliğini kalın ve kırmızı dudaklarının üzerinde top- Miyarak gülüyor... — Hem siz, bana söyler misiniz ri ta ederim matmazel!... Bütün Ru men kızları hep sizin gibi böyle şuh ve şapkın mı olurlar?... Kız, hiç lâkaydısını bozmuyor... —E!... Aşağı yukarı!... — Doğru söylemiyorsunuz, mest. 14 ben hiç çapkın olmıyan bazı Ru men kizları da tanıyorum... Kiz gözlerini kaldırarak Mmânalhı zabite bakıyor... — Kimi tanıyorsunuz?. Meselâ Mağ» yorsa gibi mi demek istiyorsunuz?.. w Yovo!... Meselâ o da olabilir... m Ne biliyorsunuz, onun çapkın olmadığını?... w Bilmez olur mıyım, evlerinde & furüyorum!... h m Evlerinde oturmak kâfi Onun asıl göynünde oturmalısınız çapkın olup olmadığını bilesiniz!.., w Onun göynünde oturmak Bettiğiniz kadar kolay olmasa ge matmazel!... Uzun boylu, ince bilekli, kumru yüzlü kız, içi, ışıl ışıl yanan gözlerini babitin gözlerine dikmiş bakıyor... dArkesı Vaz” münalş ul

Bu sayıdan diğer sayfalar: