4 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

4 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 AKŞAM Dün Maslak yolunda |Mmanya, Ispanyol bir otobüs devrildi Beşi ağır, Üçü hafif olmak üzere sekiz o yolcu muhtelif yerlerinden yaralandılar N el MİZE Kaza mahallinde tahkikat yapılıyor Dün Maslak yolunda yine feci bir otobüs kazası olmuştur. Şoför Remzi- nin idaresindeki otobüs içi yolcu do- Ju olduğu halde Yenimahalleye git- mek Üzere Taksimden hareket etmiş- tir, Otobüs, Ayasağa köşkü önündeki virajı dönerken birdenbire ön teker- İeğinin lâstiği patlamıştır. Otobüs virajı süratle dönmekte ol- duğundan birdenbire lâstik patlayın- ea direksiyonun muvazenesi bozulmuş ve otobüs bütün hızile yan tarafa doğ- ru saparak yolun kenarındaki ağaç- lardan birine çarpmış, ön kısmı hen- değe girmiştir. Hamidiye hareket etti Hamidiye kruvazörü ve amlral Şükrü Dost Yunan ve Yugoslav llmanları- ni ziyaret edecek olan Hamidiye mek- tep gemisi dün 12,30 da llmanımızdan hareket etmiştir. Gemide bu sene de- niz harp okulunu bitiren 48 genç de- nizcimiz vardır. Hamidiye Iptida Pire yanındaki Faler limanına gidecek, ors da iki gün kalacaktır, Falerden sonra Otobüsün makinesi | dır. parçalanmış, camları kırılmıştır. Otobtistin içinde bulunan yolcular- dan Ayşe ve Emine adlarında !ki ka- dınla polis Lutfü, Cemil, İrfan, Se- dad, Andon ve Ferid adlarında beş er- kek yaralanmışlardır. Kazayı haber alan Sariyer Jandarması yetişmiş, ya- ralıları derhal hastaneye kaldırmış- lardır. Beş kişinin yarası oldukça ağır- | dır. Yaraları hafif olanlar pansuman- ları yapılarak serbes bırakılmışlardır. Kaza adliyeye bildirilmiş, “otobüs $0- förü yakalanmıştır. Müddelumumllk kaza etrafından tahkikat yapmakta- — Okan genç denizcilere nutuk söylerken Korfoyu, Dalmaçya sahilinde Dubroy- nik Yugoslav lmanını ziyaret edecek- tir. Dönüşte Girid adasına ve Akdeniz #ahillerimize uğrıyacaktır. Dün sabah Donanma kumandanı amiral Şükrü Okan Hamidiyeyi ziya- ret ve teftiş etmiş ve genç denizcilere hitaben bir nutuk söylemiştir. Pariste yeni bir gazete Paris 3 (A.A.) — Liberte gazetesi, Echo de Pari gazetesinin eski direk- törü B. Henri Simond bazi eski arka- daşlarile birlikte 9 hazirandan itiba- ren Epogue isminde yeni bir gazete çi karacağını haber vermektedir. Çin sularında bir vapurda kolera çıktı Penang 3 (A-A.) — 2,000 Çinli ame- leyi Penanga götürmekte olan Ellenga vapurunda kolera çıkmıştır. 11 kişi ölmüştür. Gemi, karantına «ltına alınmaıştır. Bugün matinelerden itibaren: Lehistanda bir köyde 210 ev yandi Yarşova 8 (A.A.) — Nevel köyünde çıkan bir yangında 210 ev yanmış ve 55 hayvan telef olmuştur. ŞİLE PLAJLARI Gazino ve Lokantası Yeşil Şilenin meşhur plâjının ga- zino ve İokantası yeniden tanzim ve İnşa olunarak iki veya Üç seneli- ği kiraya verilecektir. İsteklilerin Şile Belediyesine müracaatları, TÜRK sinemasında 2 büyük film birden: ) PALYAÇO 2) SAADET JOE BROWN şaiaama ŞARL BOYER - GABY MORLAY sularına denizaltı gemisi gönderiyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) T Fransa, Almanya ve İtalyanın adö- mİ müdahale komitesine avdetlerini temin edecek her nevi plânı kabule bazır olduğunu yarı resmi surette bi Girmişlir. Maamafih teknik güçlük ler, bilhassa kollektif tenkil meselesi anlaşma husulüne mâni olmaktadır, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtal- yaya bir sualname göndermek niye- tindedir. Bunda kontsol vazifesini ya- pan filoların emniyeti için ne düşün- dükleri sorulacaktır, Güçlükler şu noktalardadır: 1 — Kontrola beynelmilel mahiyet izafesi için gemilere ecnebi müşahid- ler alınması, bü suretle İspanyolların bahane ihdas edememeleri düşünül- müştür, Fakat Bahriye nezareti İngi- Mx harp gemilerine ecnebi müşahid kabul etmiyor. 2 — Emniyet mıntakaları tesisi. Ba- xi kimseler bu suretle bazı gemilerin hükümet kuvvetlerine, bazılarının da asilere haberler verebileceklerini ileri sürüyorlar, En büyük müşkül olan üçüncü müşkül, İspanyollar tarafından yapıl- ması muhtemel bir taarruzu müşle- reken tenkil meselesinde mündemiç- tir. İngiliz nazırlarının birçoğu, böyle bir sistemin İngiltereyi İspanyol ihti- lâfına pek fazla sürüklemesinden en- dişe etmektedirler, Bu nazırlar, dört milletin sıkı su- rette teşriki mesâlde bulunmalarının Büyük Britanyanın aleyhdar olduğu- nu evvelce ilân etmiş bulunduğu bir nevi dörtler misakı teşkil etmesinden de endişe etmektedirler. Diğer taraftan İspanyada ihtilâf halinde bulunan !ki taraftan birine ve- ya diğerine sempatisi olan devletler, kendi dostlarına karşı alınacak mu- | kabelebilmisil tedbirlerine iştiraki ka- bul etmiyeceklerdir. Almanya ve İtalyanın vaziyeti Roma 3 (A.A) — Ecnebi gazetecile- rinin bir kabulü esnasında, Amerikan gazetecilerinden biri Mareşal Fon Blombergin dün yaptığı konuşmalara telmih ederek Almanya ile İtalyanın İspanya işlerine doğrudan doğruya müdahale edip etmiyeceklerini sor- muştur. Kendisine şu cevap verilmiş- tir: Doğrudan doğruya bir müdahale şimdilik hiç bir veçhile derpiş edile- mez. Her şey ademi müdahale komi- tesinin kararın& bağlıdır. Mareşal Fon Blomberg'in ziyareti İspanya iş- lerine müdahale bakımından bu işle katiyen alâkadar değildir. İtalya ade- mi müdahale komitesinin kâfi temi- nat vermesini istiyor. Esasen işlerin alacağı cereyan Bolşevik taarruzları- nın tekerrürüne bağlı bulunacaktır. .|. Ingiliz - Türk (Baş tarafı 1 inci sahifede) Berlin - Bağdad demiryolu projesi gibi bir hareketin yeniden hayat bul- masına İngiltere hiçbir zaman göz yummaz. Bu itibarla B. Edenin son günlerde Türkiye başvekili ile vaki olan mülâkatı bilhassa kayde değer bir ehemmiyet taşımaktadır. Britan- ya Imparatorliğunun ticaret ve em- niyeti İtalyadan çok daha Ziyade Tür- kiyenin alacağı vaziyete bağlı bulun- maktadır. Cumhuriyet Türkiyesinin devlet re- isi Atatürk, diğer liderlerde görmeğe alışmadığımız kiymetli vasfı kendi şahsında toplamış bulunuyor: Tava- gu, ehliyet, muvaffakıyet. Atatürk, sessiz, sadasız, hiçbir gös terişe kapılmadan Avrupanın hasta adamından kuvvetli bir yeni Türkiye yaratmiş ve yakm şarktaki küçük devletlerin mukadder lideri olan bu yurda ateşli bir milliyetçilik Ve aynı taman da münevver ve müterakki hir mahiyet vermiştir. Onun barışçı ve tecavüz emelleri beslemiyen dış poli- tikası garpta Balkan antantının te- şekkülünde yeni ve mühim bir âmil olmuş ve şarkta da İran ve İrak İle anlaşmaları meydana getir. » Gönünüyor ki, Türkiye kuv- bir bitaraf blokun nivesini teş- kül ediyor; 'Türk dostluğu İngilterenin hayati münakalât hatlarrını emniyet altın- © 4 Haziran 1937 Dük de Vindsorla madam Varfieldin nikâh resmi dün Gandede yapıldı (Baş tarafı birinci sahifede) girmesine meydan vermemek üzere | 120 polis memumuüru' bulunuyordü. Bunlar bütün yolları nezaret altina almışlardı. Bunlardan başka Skotland- yardın (İngiliz polis müdürlüğü) iki memuru ve bir çok korucular da in- zibatın muhafazasına yardım ediyor. lardı, Düğün resmi münasebetile şatonun etrafında 200 gazeleci ve fotografcı toplanmıştı. Bunlar İçeriye girerek Mmikâh resmini görmek istiyor- lardı, Polisler buna mani olmuşlar ve sabahtan öğleye kadar gazetecilerle mütemadiyen uğraşmışlardır. Gazeteclierden bir kısmı yasağa rağmen bir sandal bularak şatonun içinden geçen bir suyu takib ederek içeri girmişlerdir. Fakat derhal kendi- leri keşfedilmişler ve şatodan dışarı çıkarılmışlardır. Şatoda hazırlık Düğün münasebetile şatonun kır- mızı müzik salonu hazırlanmıştı. Evvelce Windsor dükü ile Anglikan kilisesinin arası açıktı. Fakat son dâ- kikada bir anlaşma olmuş ve papas Anderson Jurdin dün akşam Fransa- ya hareket etmiştir. Papas bu sabah saat sekizde Cand& şatosuna vasıl ol- muştur. Bu suretle dini merasimin yapılması da kabil olmuştur. Dokuzu kırk geçe bazı İngiliz mu- teberanı şatoya girerek tebrikte bu- Junmuşlardır. Saat on birde belediye reisi doktor Mercier beraberinde me- rTasimde bulunmağa davet edilen beş gazeteci olduğu halde şatoya gelmiş- tir. Nikâh resmi Saat on biri otuz beş geçe nikâh resmi yapılmıştır. Salonun ortasında bir masa, masanın bir tarafında Iki koltuk vardı. Belediye reisi masanın diğer tarafında bulunuyordu. Gelin ve güvey salona birlikte gir- mişler ve güler yüzle hazırlanan kol- tuklara doğru ilerlemişlerdir. Gelinin elbisesi çok sade idi. Windsor dükü de sade bir elbise giymişti. Belediye reisi iptida evleneceklerin, sonr şehidlerin isimlerini sormuştur. Dükün şahidi binbaşı Metcalfe, Ma- dam Varfieldin şahidi B, Rogers idi, Dr. Mercier, bundan sonra Fransiz kanunu medenisinin 212, 213 ve 214 üncü maddelerini okumuştur. Saat 11,47 de belediye relsi, heyecan tesiri- le boğuklaşan bir sesle ananevi suali sormuştur! — Mistres Wallis Warficldi zevceli- ğe kabul ediyor musunuz? Ve sonra Mistrex Warflelde dönerek: — Son Altes Dük dö Windsoru zevc- Hğe kabul ediyor musunuz? Dük, azimkârane bir eda İle «Evet» diye cevab vermiştir. ş Mistres Warfleld «Evet> diye cevab verirken sesi heyecandan titriyordu. Bunun üzerine Dr, Mercler, şöyle de- miştr: — Sizin izdivac rabıtası ile birbiri- nize bağlı olduğunuzu ilân ederim. Müteakiben şu küçük bitabeyi söy- lemiştir: «—- Mukadderat, çiftlerin en zari- fini çiçeklerin arasında ve güzel mavi göğün altında Fransa toprağına sev- 'ketmiştir. Bu ahval ve şerait altında, kalbden gelen, menfaat duygusundan uzak ve şecaatten nişan veren hâre- ketleri her zaman hayranlıkla tak- dir etmiş bulunan memleketimi tem- sil etmek benim için bir şereftir. Dost bir milletin kralı olmuş olan prensi, A da bulunduracağı gibi Türkiyenin de İngiltere ile tesis ettiği bu iyi müna- sebattan zarar değil, fayda göreceği Aşikârdır. İyi malümat alan mambalardan büyük memnuniyetle öğrendiğimize göre, B. Eden ie başvekil İnönü sra- sında geçen görüşmeler son derece samimi bir hava içinde cereyan et- miş ve Türkiyenin de İngiltere ile ya- kın ve daimi bir anlaşma tesisi arzu- sunda olduğu tebarüz ettirilmiştir. Journale de Geneve'in geçenlerde sor- duğu şu suali birçok kimseler büyük bir alâka file sormaktadır: «Acaba geçen sene kral 8 inci Ed- vardın temellerini attığı ittifakın bu- gün neticelenmekte olduğunu gör- mek Üzere mi bulunuyoruz? l | Fransa namına salâmlarım. da memleketim, gerek şahsım hi sizlere en sâmimi saadet temennileri ni &rzelmeme müsaadenizi rica rim, Şimdi sizden isafını istiyeceğim bir arzu izhar etmeme müsaade «Sizleri sik sık Touralnede görmek.* Bundan sonra yeni evliler kırmıl salondan çıkarak mütalea salonuna geçmişlerdir. Burada Londradan gelen papas dua ve kendilerini takdis etmiş" tir. Dük ve Düşes bunü Müteakib tek- râr kırmızı salona dönmüşler ve teb- rikleri Kabul etmişlerdir. Tebrik resmniden sonra şatoda bir öğle ziyafeti verilmiştir. Yemeği mü- teâkib Dük ve Düşes dairelerine çekik mişlerdir. Tuvaletlerini değiştirerek akşam Tours istasyonuna gidecekler» dir 12 davetli Paris 3 — Nikâh - resminde 12 kişi bulunmuştur: İndre « et - Loire Prefesi B. Senet, Dr. Mereler, Nantedaki İn- giliz general konsolosu B. Graham, giliz general konsolosu B. Graham, binbaşı Metealfe, Monsieur ve ve ma» dam Ropers* Wallisin teyzesi Mrs. Merryman, ve beş gazeteci, "Tebrik telgraflar Paris 3 — Dük de Windsor ve zevcesi dün bütün gün tebrik telgraflarım ve gelen hediye paketlerini açmakla meş* gül olmuşlardır, Bugün şato üstünde bir polis tayyaresi uçmuştur. Nereye gidecekler? Belgrad 3 — Vreme gazetesinin ha- ber verdiğine göre Dük de Vindsorun hususi kâtibi Bagusaye gelmiştir. Burada bir şato kiralıyacaktır. Dük ve Düşes Vindsor balaymı bu şatoda geçireceklerdir. Son hazırlıklar Paris 3 — Nikâh merasminde maâ- dam Warfield Dükün hediye ettiği ek mas bir sorguç takmıştır, Bu sorguç sureti mahhusada Pariste yaptırıl- muştı, Ortasında dört büyük elmas bulunuyor. El şeklinde yukarıya doğ- ru küçük elmaslar kıvrılmaktadır, Bi- maslar İnce bir plâtin tabakası üzeri- ne raptedilmiştir. Madam Warflejd geçen hafta çektirdiği düğün resimle- rinde ilk defa olarak bu sorguçu tak- mıştır. Madam Warfielin mavi renge karşi merbutiyeti o kadar çoktur ki, bütün cehizi muhlelif mavi renklerde ku- maşlardandır. Ropları, elbiseleri, ge- celikleri, iç çamaşırları eçik mavi ile koyu mavi arasında tahavvül et- mektedir. Madam Warflel dün hususi berbe- ri Antinioya saçlarını tekrar yaptır mış, saçların biraz daha öne doğru a» lınmasını istemiştir. Berber Antinio- ya, Amerikaya gidip modeller üzerin- de madam Warfielde yaptığı kuafürü tatbik etmek için iyi teklifler yapıl- mıştır, Madam Warfleld merasimden evvel bütün vaktini merasim hazırlıklarına nezaretle geçirmiştir. Yemeklerin lis- tesini bizzat kendisi tanzim etmiştir. İzdivaç pastasının şeklini ahçıya © tarif etmiş, içilecek şarabların nevini kendi intihab etmiştir. Musiki, çiçek- ler, hattâ sandaleyeler bile onun târa- fından seçilmiştir. Merasim sabahı yeni manikür yap- tırmış, yüzüne mesaj ettirmiştir. Nikâh merasimi 12 dakika sürmüş- tür. Bizzal merasim beş dakikadır, Monts belediye reisinin nutku da ye- di dakika sürmüştür. 100 bin liralık sened Deyli Ekspresten: Dük dö Windsor, öldüğü takdirde Madam Warfieldin ve doğacak çocuklarının geçimini temin etmek için yüz bin İngiliz lirası tahsis etmiş ve senedi imzala, ir. Bu para Dükün 500,000 İngiliz lirasına baliğ olan şahsi servetinden ayrılmıştır. Bir peskoposun protestosu Londra 3 (A.A.) — Fransadaki An- giikan Kilisesi üze e hakkı kazası bulunan Fulham peskoposu, Dük dö Windsorun dini izdivacını akdederek olan rahib Jürdine'e bir telgraf çeke- rek kendi muvafkati olmaksızın bu guretle bir izdivacı akdetmeğe kıyam etmiş olmasını protesto etmiştir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: