13 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

13 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM Sahife $ 13 Ağustos 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA Spordaki bozukluk yalnız stadyomda ve klüplerde mi? Bir anne, yana yakıla dedi ki: — Ah, bilseniz, bütün ümidlerimi bağladığım evlâdım birdenbire nasıl bozuluverdi. Halbuki on iki, on üç yaş- larına kadar onu baskı altında tutabil- miştim. Mektepte cevher gibi parlıyor- du. Derslerini mükemmelen biliyordu. Şimdi iki senedir arka arkaya dönü- yor. Okumaktan sıdkı sıyrıldı, Kafasi- na birşey girmiyor. Hazik bir doktor gibi derhal sor- dum: — Futbole pek mı meraklı”, Teşhisim doğru çıkmış!.. Anne: — Pek... dedi: pek meraklı... Ve sonra, ekser ebeveynin malüm 0- lan şikâyetini yükseltti. Bunları tek- rarlamıyorum, Kim işitmemiştir? “ İnsanın şu meşhur osağlam kafa, sağlam vücudde!» mütaarifesinden âdeta şüpheleneceği geliyor. Yoksa, insanın kudreti, bir nehrin suyuba mi benziyor? Öyle bir nehrin suyuna ki, kafaya giden kanalın yolunu açarsan zekâ inkişaf edip beden zayıf düşmek- te, yahud da, bilâkis, adalelere cere- yan versek kafa boş kalmaktadır. Birçoklarında bu şüphe samimiyetle uyanmıştır. Fakat, biz bunu kabul et- mek istemiyoruz. Eskilerin «Sahibi sey ve kalem» dedikleri tip, nasıl hem bedene hem fikre taallük eden işlerde müsavi olarak sivrilebilir idiyse, şim- di de, gençlik hem manevi âlemde, hem de sporda kendini gösterebilir di- ye kani bulunuyoruz. ... Bakınız, Falih Rıfkı Atay, son yazı- larından birinde nasıl bir manzara tas- | vir ediyor: «Geçenlerde Boğazda misafir olduğum | Yalının yanındaki fıstıklı boş arsaya bir | kaç kik, ve bir güzel yelkenli yanaştı. Tengi, yağsız ve çevik vücutlu gençler Ka- raya çıktılar; iki çadır kurdular. O günü | geceyi, belki bir kaç günü orada geçire- Geklerdi. 3 Rv sahipleri; — Keşke bir kaç gün kal- Salar... diyorlardı. İlk yüzmelerini yaptılar; bir kaç yarış küreği çektiler; tuzlandılar, kurudular, nihayet fistiğin altına çekilerek yemek pi- sirmeğe koyuldular. Sıra, konuşmağa gelmişti. Kulaklarıma | o ne küfür, | inanamıyorum: O ne türkçe, ne ağız! O ne facia! En hafif keltme, avurt dolusu bir cuuulaan.. Bir aralık erkekler yanımızdaki kadınlara bakamaz oldu. Hayır hayır, biz spordan bunu değil, efendi genci bekliyoruz. Klüpler, azalari- ha, kikten evvel biraz terbiye versinler.» ... Bu satırları bütün klüplerin kapıla- rına yazmalı. Başvekilin spor işini ciddiyetle muk- | tedir eline almakta yerden göğe kadar hakkı var. Spor işindeki bozukluk zan- nedildiği gibi, stadyom çerçevesi için- de raslanan azgınlıklardan ibaret de- Bildir. Ancak orada sıkı bir temas va- ki oluyor da acı hakikat görülüyor. Spor, felsefesinden tatbikatına, ilk okul çocuğundan yaşı ilerlemişlerin klübüne, tenisinden denizine, alfasın- dan omegasına, elifinden yesine kadar yıkılıp yeniden yapılmağa ihtiyaç gös- teriyor. Mercimek kafalı herküller yetiştir- | meğe ne lüzum var?, Akşamcı a Maarif müdürü geldi On gündenberi Ankarada bulunan Maarif müdürü B. Tevfik dün şehri- Mize gelmiştir. Maarif müdürü, yeni ders senesi Münasebetile Vekâletten talimat al- Elime bir şenlik programı geçti de Gördüm bay Amca... İ rine bırakmış, 24 saatte 9 tifo vakası Bunların. üçü “Beyoğlu kazası dahilindedir Evvelki gün tifo vakaları beşe indi- A halde son yirmi dört saat içinde, maalteessüf, hemen bir misli denecek derecede artmış, dokuzu bulmuştur. Bu dokuz vakadan ikisi Eminönü, ikisi Fatih, üçü Beyoğlu, biri Bakır- köy, biri da Ramide kaydedilmiştir. Tifo vakaları şimdiye kadar daha zi- yade Fatih ve Eminönü kazalarında görüldüğü halde, Beyoğlunda 24 saat | içinde üç vaka çıkması dikkate şayan- dır. Mamafih glâkadarlar, son 24 sa- at içinde vakaların yeniden artmasına rağmen hastalığın artık eski şiddetini kaybettiğini ve bundan iki ay evvelki | adede çıkmıyacağını ümid ediyorlar, Bununla beraber, tifonun kati su- rette önünü almak için yeniden tedki- | kat yapılmasına lüzum görülmüştür. Şimdiye kadar tifo vakalarının te- mastan ileri geldiği tedkik edilerek anlaşılmıştı. Şimdi yapılacak tedkik- ler neticesinde temastan başka âmil olup olmadığı 'da araştırılacaktır. Rami otobüsleri Sirkeciye kadar inecekler Rami ile Sultanahmed arasında İş- liyen otobüslerin Sirkeciye kadar in- meleri için belediyeye müracaat ede- rek müsaade istenmişti. Belediye bu müracaati yerinde bulmuş Ve otobüs- lerin Sirkeciye kadar gitmelerine müsa- ade vermiştir. Eski Rus parasını lira diye sürmek istemiş Şevket adında biri dün Yeniçarşıda börekçi Hayrinin dükkânına giderek börek yemiş ve dükkânda bulunan çı- rak Haşime: — Beş liranın üzerini getir de para- nı vereyim, demiş, çırak Haşim çekme- ceden bir lira çıkararak tezgâhın üz€- tekrar para çıkarmak üzere eğildiği sırada Şevket elindeki bir kâğıdı tezgâhın üzerine atmış ve çırağın bıraktığı İlrayı da alıp kaçmış” tar, Çırak Haşim başımı kaldırdığı 78- man Şevketin tezgâh üzerine bes lira diye bıraktığı kâğıdın eski bir Rus pa- rası olduğunu görmüş ve polise haber vermiştir, Zabıta, biraz sonra Şevketi yakalıyarak Adliyeye teslim etmiştir. Asliye dördüncü ceza mahkemesin- de yapılan muhakeme neticesinde Şev- ketin suçu sabit olduğundan, bir ay hapse ve 16 lira para cezasına mah- küm edilmiştir. Şevket mahkemede tevkif edilerek Tevkifhaneye gönde- rilmiştir. Araba vapuru iskeleleri tamir edilecek Kabataş ve Üsküdardaki araba va- puru iskelelerinin çok harap olduğu belediye tarafından göz önüne alın- mış ve bu iskelelerin bu halde bıra- kılmasının tehlikeyi mucib olacağı nazarı dikkate alınarak İskelelerin behemehal tamir edilmesi için bele- diye tarafından Şirketi Hayriyeye mevsimin en eğlenceli gecesi olacak) diye yazılı!... vu (14 ncü geğe - Yanl yarın gece - |. ... İyi amma, olacak bir şeyi evvel- Haklı şikâyetler Taksim meydanına da çiviler lâzımdır! Bu seferki şikâyetimiz halktan- dır. Dikkat ediniz; Taksim mey- nında, Galatasaraydan Şişli isti- kametine giderken heykelin sa- ğındaki mukavves yol, bilmec- buriye otomobillerin geçmesine mahstıstur; halkın, mantıkan, bi- naların yanından yürümesi lâzem gelir. Ancak tramvay beklemeğe gidenler, düz bir hattı takib ede- rek, durak yerine varmalıdırlar. Fakat, değil bazı müstesna cahil ve dikiatsizler, hattâ aklı başın- da baylar ve bayanlar bile, her an kendilerini tehlikeye koyarak ve otomobillere engel olarak, mey- darı, tam orta yerden düpedüz geçerler ve Ayaspaşaya sapan yo- la kadar böylece yürürler... Köprü üstüne Belediye reis ve- kilinin mıhlattığı çiviler pek mu- vafıktır, Fakat asıl onlardan bu- raya ister! NOT: Karilerimizden gelen. şikâyet mektuplarını 8 inci sahifemizde okuyunuz. Yağmurdan sonra. Termometre geceleri 18 - 20 dereceye düşüyor Son yağmurlar üzerine havalar epeyce serinlemiştir. Gündüzleri termo- metre 26-27 dereceden yukarı çıkma- maktadır. Geceleri 18-20 derece ara- sındadır. Bu sebeple geceleri rahat- ça uyumak kabil oluyor. Son yağmurlar bostanlar ve bağlar için çok faydalı olmuştur, Bu sene yük sek olan sebze fiallerinin düşmesi bek- leniyor. 14 üncü gece şenliği proğramının esasları Tepebaşı Belediye bahçesinde 14 cü gece şenliği için hazırlık devam edi- yor. Bahçe ziyadar sütunlar, gizli ışıklar ve büyük projektörlerle süs- lenmektedir. Sahne programı saat 22 de başlayıp saat 1,30 a kadar de- vam edecek 1,30 dan sonra sabaha kadar dans ve danslar arasında var- yete ve davetlilerin de iştirak edecek- leri muhtelif eğlenceli oyunlar yapı- lacaktır. Şenliğe iştirak edenlerin dö- nüşleri için vesaiti nakliye temin edi- lecektir, Çakmak hırsızı 5 ay 25 gün hapse mahküm oldu Sümer Bank idare heyeti âzasın- dan B. Haşim, Yerli mallar sergisinde dolaşırken Vasil adında biri yanma sokularak cebinden çakmağını çalıp kaçmış fakat B. Haşim bu hırsızlığın farkına vararak polise haber vermiş- Yerli mallar sergisi kapandı Birinci gelen pavyon sahiplerine kupalar verildi Dokuzuncu Yerli mallar sergisi dün akaşam kapanmıştır. Bu münasebet ledün saat 16 da sergide beğenilen pavyon sahiplerine merasimle - kupa tevzi edilmiş; yi merasimde vali mu- avini Hüdai Karataban, İzmir Beledi- ye reisi Behçet Uz ve daha birçok kim- seler hazır bulunmuştur. Birinci gelen müesseselere kupalar Sanayi birliği relsi tarafından veril- miştir. Muhtelif sahalarda birinci gö- len müesseseler şunlardır: İş bankası dekorasyonda, Sümer bank teşhircilikte, Nurkalem, Kara- mürsel fabrikalarile Eti bank ta kendi branşlarında birinci olmuşlar ve ku- pa kazanmışlardır. Ayrı bir tasnife tabi tutulan bahçe- deki pavyonlar arasında da İnhisarlar teşhircilikte, Milli Reassürans ta deko- rasyonda birinci sayılmışlardır. Kupa tevzi merasimi bittikten son- ra davetliler, İnhisarların büfesinde izaz edilmişlerdr. Sergi komiseri B. Halid Güleryüz | gazetecilere demiştir ki l — Sergiyi 483 bin kişi ziyaret et- | miştir. Sergi için 78 bin lira sarfedii- miştir. Sergiye geçen sanelere nisbet- le daha az firma iştirak etmiştir. Fa- kat bu seneki sergi teknik sergiye doğru atılan ilk adımdır. İstanbul da bir sergi sarayının temelini atma- ğa bu seneki sergi vasıtasile muvaf- fak olacağız» Talihliler Bu defaki keşidede büyük ikramiyeyi kimler kazandı? Tayyare piyangosunun bu keşi- desinde muhtelif ikramiyeleri şunlar ardır: Elli bin liralık ikramiye: İzmirde bayan Zeyneb ve arkadaşları, Polat- uda pasta ustası Ahmed, Kalyoncu- kulluğunda 46 numarada Aleko, Ba- likesirde Memiş oğlu Cemil, Ankara- da Akkese bağlarında 34 numarada bayan Sabahat ve kardeşi Sabir, On beş bin liralık ikramiye: Ankara- da binbaşı Remzi kızı Ayten, Tarlaba- şında Peşkirci sokağında Eleni, Mar- puççular 35 numarada Nafiz. 12 bin liralık ikramiye: Şişhanede Tozkoparan civarında Lusid a 4 numarada Kemal, Pangaltıda Alem- dar caddesinde 174 numarada kahve- ci Abdullah ve Nazif, Şehremininde Tatlıkuyu sokağında 36 numarada Raşid, Babaeskide Sadık. On bin liralık ikramiye: Bursada Çekirge otelinde garson Ömer, Yavuz zırhlısında kaymakam Abdi, Tarsusta tuhafiyeci Celâl, Kumkapıda 170 nu- marada Agavni, Tramvay şirketinde tir. Zabıta biraz sonra Vasili yakala- mıştır. Sultanahımed birinci sulh ce- za mahkemesinde yapılan muhake- mede Vasilin suçu sabit olduğundan beş ay yirmi beş gün hapse mahküm edilmiş ve mâhkemede tevkif edil- miştir. den bilmek kabil olsaydı gazeteler birer rasathane... kontrol memuru Ahmed, Osmanlı bankası memurlarından Kemal, İzmir Enternasyonal Hatırlayış 'Tuhafdır, Gördüğüm bazı manzâ- ralar benim aklıma büsbütün başka şeyler getirir. Meselâ caddeden hızla geçen, borusunu canavar gibi öttüren bir «Cankurtaran otomobili nin geç- tiğini görsem ne hatırlarım bilir mi- siniz? Tahmin edemezsiniz. Herkes Cankurtaran otomobilinin geçtiğini görünce «acaba bir kaza mı var?» «acaba bir cinayet mi oldu?» diye dü- şünürken ben kendikendime sora- rım: — Aacaba bugün futbol maçı mı var Cankurtaran otomobili gidiyor... * “ Ben «Cankurtaran otomobili» ge çerken kendikendime: «Acaba futbol maçı mi var?» diye soruyorum. Lâkin herkes böyle düşünmüyor. Geçen gün böyle yıldırım süratile Babıâliden bir Cankurtaran otomo- bili geçti. Yanımdaki iki edipten biri arkadaşına sordu: — Acaba bir yerde edebiyat müna- kaşası mı var?... “ Yolda ihtiyar bir at veya merkep görsem ne hatırlarım bilir misiniz? Hiç te münasebeti olmıyan şey.. İhtiyar bir merkep görür görmez hikmeti hüdâ gözlerimin önünde dizi dizi çocuklar sıralanır? Neden acaba? İhtiyar merkeple di- zi dizi çocukların münasebeti ne... Amma işte gelin de bana anlatın... * — Bir yerde bir «Karagöz kelimesi yahut festival vesaire dolayısile bir Karagöz ilânı görsem hatırıma kim geldiğini bilmezsiniz. Belediye avukatı bay Rami... Sonra bay Ramiyide görünce gözümün önünde herşeyi İle bir Karagöz canla- nır. ” Bu benim garip şeyler hatırlamam, çok fena... Meselâ dışarıda süteü: — Süüüüüt!.. Diye bağırsa gözümün önüne oluk oluk akan bir Terkos çeşmesi geliyor. HE çalıştıranlar Geçenlerde iş mıntaka müfettişle- ri, Eminönü, Sirkeci ve civarında ge- ce çalışan müesseseleri dolaşarak iş kanununa muhalif olarak geceleri kadın ve çocuk çalıştırıp çalıştırma. dıklarını tedkik etmişler ve bu teftiş sırasında tesadüf ettikleri kadın ve çocukların bilâhare çalıştırılmaması için müessese sahip ve müdürlerine ilk defa olarak ihtaratta bulunmuş- Tardı. Müfettişler, şehrin diğer semtle- rindeki fabrika ve müesseseleri de gezmişler ve bu bakımdan kanuna muhalif olarak çalıştırılan kadın ve çocukları tesbit etmişlerdir. Mıntaka müfettişleri bundan son- ra bir umumi teftiş daha yapacaklar ve kanuna muhalif olarak geceleri kadın ve çocuk çâlıştıran müessese- ler hakkında ceza vereceklerdir. Avcılar bayramı İstanbul Avcılar bayramı ve Ambar- lı alanının açılma resmi 22 ağustas pazar günü yapılacaktır. Fuar Komitesinden: 20 ağustosta açılacak İzmir Enternasyonal Fuarı için neşe veren bir tango gütlesi ve bestesi hazırlıyanlara ellişer lira ikramiye verilecektir. «2668 .. Gazeteciler birer kâhin olurlardı! Bu nasıl mümkün değilse yarın gece, Tepebası bahçesindeki eğlencenin de güzel olacağına hükmetmek müm- <494B

Bu sayıdan diğer sayfalar: