11 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

11 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T ; 11 Eylal 1937 AKŞAM Fransada şimendiferin 100 üncü yılı Parlâmento Kralın bu tehlikeli seyahat vasıtasına binmesine müsaade etmedi! Nazırlar da trene binmeğe taraftar değillerdi Kraliçenin gösterdiği cesaret üzerine bunların Fransada şimendiferin yüzüncü yıldönümü geçen hafta Pariste me- resimle kutlanmıştır. Bu münase- be.le yüz sene evvelki lokomotif ve vagonlar, saklandıkları hangarda zi- yaret edilmiş, ilk şimendifer hattına ait hatıralar anlatılmıştır. Fransada ilk şimendifer hattı Pa- risle Saint Germain arasında yapıl mıştı. Parisle Saint Germain arasın- daki mesafe 18 kilometredir. Bunun için bugün Saint Germain Parisin bir mahallesi gibidir. Pariste işi gü- cü olan bir çok kimseler Saint Ger- mainde otururlar, ber sabah işleri ne gidip akşamları dönerler. Aradaki istasyonlarda durma müddeti de da- hil olduğu halde trenler iki şehir arâsındaki mesafeyi 25 dakikada katederler. Halbuki bir zamanlar Paristen Saint Germaine gitmek mühim bir mesele idi, Yola çıkacaklar, âdets uzun bir seyahate gideceklermiş gibi büyük hazırlıklar yaparlardı. Saint Germain çok güzel bir yerdir. Geniş bir ormanı vardır. Manzarası da mü- kemmeldir. Uzaktan Paris, Sen ve Marn nehileri görünür. Yaz gelince bir çok kimseler gidip ormanın serin- liğinde bir kaç saat vakit geçirmek isterler, Fakat eskiden bunu ancak zenginler yapabilirdi. Sabahleyin şâ- fakla beraber arabalara binerler, dört beş saatte Saint Germaine gider- ler, burada eğlendikten sonra ak- şam geç vakit Parise dönerlerdi. Şi- mendifer hattı bütün bu güçlükleri ortadan kaldırmıştır. 28 Ağustos 1837 Paris - Saint Germâine hattı 28 ağustos 1837 tarihinde işletmeye açıl- mıştı. Bu hat için 9 temmuz 1835 de imtiyaz verilmişti. O zamanlar Na- fıa Nazırı olan meşhur Fransız hü- kümet adamı Thiers şimendiferin büyük bir muvaffakıyet temin edece- gine inanmıyordu. Bunun için Paris- Je yakınındaki bazı şehirler arasın- bir kısmı açılış resminde bulunmağa mecbur oldu Pariste ilk şimendifer istasyonu da işlemesini, uzun hatlar yapılması- na kalkışmanın çılgınlık olacağını söylüyordu. Şimendifer hattının açılış resmi çok parlak olmuştu. Merasimde bir çok hükümet adamları ve kraliçe Marie Amelie bulunmuştu. Kral Louis Philippe de şimendifere binmek iş- temişti. Fakat parlâmento böyle bir tehlikeli nakil vasıtasına binmesine müsaade etmemişti. Nazırlar da şimendifere binmeğe taraftar değillerdi. Fakat kraliçenin karşısında korkaklık göstermemek için bir kaç nazır ilk trenle seyahate razı olmuştu. Bayraklarla süslenen trende 600 davetli bulunuyordu. 'Tren bir kaç istasyonda durduktan sonrâ Saint Germaine vâsıl olmuş, burada bir ziyafet verilmişti. Akşama doğru gene merasimle Parise dönülmüştü. İlk trende bulunanlar şimendife- rin rahâtını, çabukluğunu anlata an- İlk lokomotif ve ilk yagonlardan biri lata bitiremiyorlardı. Halbuki o z&- man tren ancak saatte 30 - 35 kilo- metre süratle gidiyordu. Vagonlar da bugünkü trenlere göre çok rahat- sızdı. Trene binen binene! Açılış resminden sonra trene müt- hiş bir rağbet başladı. Gündeenaz 20 bin yolcu naklediliyordu. Saint | Germaine gidip gelmek moda olmuş- tu. O zaman çikan Magasin Pitto- resgue adında bir mecmua diyor ki: te geziyormuşum gibi rahatça nefes ala- biliyorum.» Bir başkası: «Odamda oturu- yormuşum gibi rahatım» diyordu. Bir yol- cu trenin çabukluğuna hayret ediyor, hattın Iki tarafında çalışan çifçiler de #wz olarak geçen bu araba Kalarına hay- retle bakıyordu.» İlk şimendifer hattının gördüğü rağbet üzerine diğer bir çok hatlar yapıldı, bunlar birbirine bağlandı ve nihayet bugünkü müthiş şimendi- fer şebekesi vücude geldi. Bir kadın yemek pişirirken etekleri tutuştu Yedikülede Kâzliçeşmede oturan Ahmedin karısı Nazmiye, dün ocakta yemek pişirirken eteklerinden tutuş- muş, ateş vücudüne sirayet etmekte iken yetişenir tarafından kurtarılmış- tır. Eminönü ba Eminönü Halkevi için yeni bir bina yapılacağını yazmıştık. Yeni bina Yzımgelen her türlü tesisatı ihtiva edecektir, Yeni binanın ilk katında en aşağı 100 atletin faaliyette bulu- nacağı bir jimnastik salonu, müte- addid soyunma ve düş yerleri, üst İ Sahife 9 Almanya mektupları Leipzig son bahar panayırı açıldı Leipzig belediyesi büyük bir sergi binası Berlin (Hususi muhabirimizden) — Beynelmilel bir mahiyeti haiz olan ve senede iki defa, yani ilk ve son- baharda ticaret âlemine kapılarını açan «Leipzig panayırı bu sefer de açıldı. «Leipzig» büyük, temiz, güze bir şehirdir. Ticaret sahasında da ol dukça şöhreti vardır. Fakan en bü- yük noksanı, sergi dairelerinin, in- sanın beynini allak bullak edecek, ayaklarında takat bırakmıyacak ka- dar birbirinden ayrı ve uzak bulun- malarıdır. Bu paviyonlar ikiye bö- lünmüştür. Memleket haricindeki paviyonlarla, şehir dahilindekiler... Memleket harleindeki paviyonlar, da- ha doğrusu sergi daireleri bir ziyâ- retçiye heybet verecek, iyi bir tesir bırakacak bir tarzda inşa edilmiş, muazzam ve muhkem dairelerden mü- rekkeptir ki, bu sonbahar panayırın- da kısmı âzamı kapalı durmaktadır. Yalnız inşaata müteallik eşyanın teş- hir edildiği biricik ve büyük bir pavi- yon kalmıştır. Burada bir eve ait olan bilümum eşya, tahtasından çi- visine, banyosundan ocağına, merdi- veninden damına, pencere camına kadar, asrın ihtiyaçlarına göre bü- tün yeniliklerile, bütün icadlarile teş- bir edilmiştir. Maamafih satış faali- yeti; İlkbahar alış verişlerile kıyas ka- bul etmiyecek derecede durgundur. Yaptığım tahkikat bunu gösteriyor. Şehir dahilindekilere gelince, bun- lara, sergi namını vermek, sergi mef- humile eğlenmek demektir. Çünkü, bunlar, doğrudan doğruya bazı bü- yük binalar içinde, sırf sergi zaman- larına tahsis edilen ve birbirinden ayrı ve uzak, irili ufaklı dairelerdir ki, muhtelif ticaret evleri, mevkileri- ne göre, bir kaç günlük bu dairelere yerleşerek eşyalarını teşhir ediyorlar. Sırf merak saikasile zahmet ihti. yâr ederek gelenler için «Leipzig Yeni binanın alacağı şekil Katında da 500 kişiyi alabilecek ge- | rlarak inşa edileceği için İleride eski niş bir tiyatro salonu, artist odaları, | bina yıkıldığı takdirde dahili tertibas ayrıca büyük birer kütüphane ve mü- | talda salonları, lisan vesair dersler | Janacaktır. İnşaata biran evvel başlat için geniş sınıflar, idare için odalar | ması ve yeni binanın açılma törenle nin 23 nisan milli bayramına yetiştir vesaire bulunacaktır. yaptırmağa karar verdi Leipzigde yeni sergi binasının plân hakikaten tâhammülfersa bir mem lekettir. Hele memleketin tamamer yabancısı iseniz, ya kesenize, veyahu' ta bacaklarınıza kuvvet vermek mec. buriyetinde bulunursunuz. O zaman sergi sizin için bir eğlence ve istifa- de yeri değil, bir işkence yeri olur Bu mahzurlarin İzalesi için, «Kö nigsberg» belediyesinin verdiği ka rara benzer bir karan, «Leipzig: be lediyesi de vermiştir. Sergi daireleri. nin bir arada olarak tevsline dair olan bu kafar, mevcut noksanı telâfi edecektir itikadindayım. Panayır ön grupa ayrılmışlar: 1 — Cam ve teferrüatı, 2 — Oyun cak ve spor edevatı,3 —bDeri we onun mütemmimatı, 4 — Mücevhe- rat ve aksamı, 5 — Tenvir ve mobil ye eşyası, 6 — Kâğıd ve yazıhaneyt müteallik eşya, 7 — İlân ve paket yapmak sanatı, 8 — Tekstil yani dokumacılık, 9 — İspençiyari alât ve edevatı, 10 -- İnşaat levazımatı... Resmi istatistiklere nazaran sergi- de eşya teşhir eden ecnebi firmaları geçen seneye: nisbetle görülebilecek bir surette artimıştır. Ayni zamanda ecnebi mübayaacı unsurlarının da art tığı resmi bey&ata atfediliyor En ziyade faaliyet gördüğüm grup, porselen daireleridir. Ziyaret etti gim bir çok paviyonlarda faaliyet he- men hiç mösabesindedir. Ecnebi memeleketlerden panayıra iştirik edenler; Bulgaristan, Roman- ya, Yunanistan, Estonya, Litvanya, Cenubi Amerika, PFinlândiya, Avus- turyadan ibaretti. İki yataktan başka bir konforu olmıyan bir odaya 12 mark, sabah kahvaltısına da bir buçuk iki mark arasında bir flat tayin eden «Leipzig» sergi müdüriyeti, memleketinin muh- taç olduğu propagandasına iyi bir hizmette bulunmuyor sanırım. Z.B. ü Halkevi binası tını bozmamak şartile inşaatı tamam» Bu bina şimdiki eski binaya yanaştı” | rilmesi düşünülüyor, i

Bu sayıdan diğer sayfalar: