14 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

14 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

” # m ye a e öl - A ydi 1937 SİYASİ İCMAL: Akdeniz konferansının kararları ) Akdeniz konferansı her türlü inti- zarın hilâfında çok kısa bir zamanda milsbet neticelere vardı, bu denizde beynelmilel seyrüseferin o emniyetini muhafaza edecek müessir tedbirler alındı. Konferansta verilen kararlar bu toplantıya iştirak eden devletler arasında bir uzlaşma ve tesviye €s€- ridir. General Frankonun muhariplik hakkı tanınmasına Sövyet Rusyanın asla razi olmıyacağı muhakkak. oldu- ğundan İspanyada harp etmekle bu- Bunun. iki'larafın müstakil birer dev- let” oldukları ve açık denizlerde €c- nebi gemilerine karşı abloka vezet- meğe salâhiyettar bulundukları * ta- nınmamıştır. Diğer taraftan Sovyet harp gemile- rinin Akdenize çıkarak açık denizler- de kontrol yapmaları kabul edilme- miştir. Küçük devletler daha doğrusu Balkan anlaşması heyeti bilyük der- letlerin arasına girmekten mütevellit tehlikelerden uzak bulunmaları için açık sulara karşmayıp Akdenizde Radyoda Japon kurbağaları Amatörler biran evvel radyo ile kur- bağa-sesleri neşrediisin diye sabırsız- Kurbağu seslerini Tokyö verecek, Alman, İngiliz, istasyonu Amerika merkezleri nakledecek Bu konser 16 eylüldedir. Operatör bir sandalla Sangam gö- | lünün sazlıklarında en muvafık yeri buluncıya kadar dolaşacak, Kurba- ğası bol bir yerde duracak, mikrofö- nu su sathma indirecek've Japonla- Tın çok sevdikleri kurbağa Konserini bütün dünyaya dinletecek. Hız Geçen hafta İngilterede bir tren dünya hiz rökörunu kırdı, Bu tren Glaskov ile" Londra arasında işliyen ve Londradan Glaskova 6 buçuk sa- atte giden trendir. İlk tecrübe seferinde Östen ile Krev arasında saatte 182 kilometre hızla yol almıştır. İki sene evvelki rekor. bu rakkamdan İ kilometre 600 eksikti. Geçen ay Almanyada yapılan şi- mendifer jübilesinde bir tren saatte 172 kilometre yol almıştı. Almanyada köpek kalmıyacak General Göring dört senelik bir plân hazırladı. Almanyada bütün köpekler imha edi- lecektir. Alman Fiyaziyecileri hesap etmiş- ler: Almanyada köpekleri beslemek için sarfedilen bir senelik para ile Alman donanmasına bir hafif kru- vazör ilâve etmek kabil olacakmış!... Grip ismi ne zaman çıktı Grip çok eski bir hastalıktır. İlk grip Sâlğın 1239 da başladı. O 7a- | manlar vefiyat vermezdi Kayde şayan olan gri 1403, 1411, 1427, 1510, 1557, , 1780 ve r. 1918 salgını çok Bu hastalığa grip ismi rildi / Bu müddet zarfında | 1743'de ve- | | yalnız karasularında zabıta vazifesini derihde etmek hususunda israr €i- mişlerdir. Açık denizde seyrüseferin ve bey- nelmilel ahkâmın muhafazası ve tah- telbahir harbine aid 1936 senesinde dexletler arasında verilen kararların tatbiki İngiliz ve Fransız donanması” na bırakılmıştır. İspanyada harbeden taraflar bu memleketin karasuların- da yerli ve yabancı ve açık sularda İ yalnız kendilerine aid gemilere karşı İ hareket yapmakta serbes olacaklardır. Konferans mukarreratının buna işti- rak eden devletler tarafından tasdik edilmesi için Kısa bir milddet tayin edilmiştir. Tasdik muamelesinin 24- manında yapılacağı muhakkaklır. Yalnız konjeransa iştirak etimiyen iki devletin yani İtalya ile Almanya- nin vaziyetleri ne olacağı heniz belli değildir. İtalya bu mukadderatı ka- bule resmen davet edilecek ve Alman- yaya da malümat verilecektir. Feyzullah Kazan Çok yazmak nereden çıktı? | Londranın sisi bazı zaman olur ki işi gücü durdurur. Güz gözü görmez. insanları İzaç eder. Amma iş güçte, | alış verişte mühim bir terakki ham- | lesi bu sis yüzünden doğdu: Banka çeki sis yüzünden icad edildi. 19 uncu asrın başlangıçlarında Londrada sis çok kalın ve çok sık olu- yordu. Bulanık suda balık avlamak istiyen haydutlar, bu sisten istifade ederek. geleni geçeni, bilhassa tahsik darları soyuyorlardı. Bunun Üzerine maliyecilerden biri çeki icad etli. Çek sayesinde sokağa parasız çıkmak, para alıp vermemek kabil oldu. “Hırsızlardan korku- kal- madı, Mazereti kabul edilmedi Hindi Çinide, İraunddi nehri ke- narında 340,000 nüfuslu büyük bir şehir vardır; Ravgun. Bir gün, şehrin büyük caddelerin- den geçen bir otomobil birdenbire hızlandı, kaldırıma çıktı, bir dükkâ- nın camekânından içeri girdi. Şoför tahkikat sonucu mahkeme- ye verildi. Reis sordu: — Söyle bakalım bu kazayı nasl sakptın?... > —Birdenbire önüme bir hayalet çıktı, bu bir cadı idi, cadıdan kork- tum, kaçmak istedim, bü korku ile kazayı yaptım!.. Mahkeme yirminci asırda cadıdan bahseden şoförün mazeretinde esbabı muhaffefe değil, esbabı müşeddede büldü ve Şoförü 4 sene ağır hapse mahküm etti. İnsan hizi Meşhur koşucu zenci Ben 7: nson yeni bir dünya rekoru kırdı. mbda 100 metreyi 10,1/5 de koştu. | Bu hesaba göre atlet saniyede 9 metre koşmuş demektir. Saatle 35 ki- 1ometre 280 eder. Beşer makinesi için mühim sürat. İsterseniz bir tec- | İ rübe ediniz! Ko- lol Fuhuşla mücadele Bulgar hükümeti şiddetli tedbirler alıyor Solya 11 — Bulgaristanda fuhuş çoğalmıştır. Bunun önüne geçilmesi İçin burada sıhhat müdürlüğünde bir toplantı yapılmıştır. Toplatıda, fu- huş yapanların sürgün edilmesi kâfi gelmediği bildirilerek fuhuşla şiddetle mücadele edilmesi kararlaş- tarılmıştar. Diğer yandan bir müddet Sofyada hizmetçilik yapıp ta ahlâkı bozulan köylü kızların köylerine döndükle- rinde fuhuşun köylere de yayıldığı görülmüştür. Buna kârşı da tedbir alınacaktır. /Kutup denizinde Levanevskiyi ârayan tayyare denize m Barrow 13 (A.A.) — «Alaska» - İ sil Zedkoft ole idare ei i mekte olan Soyyet tayyaresinin, Le vanevsky'yi aramak üzere yaptığı bir uçma esnasında Şimal Kutbu de- nizinde düşmüş olduğu söylenmek- tedir, Bir otobüs bir lere çarptı İ © Edirne ile İstanbul arasında işliyen ve şoför Ahmedin idaresindeki “oto- büs Küçükçekmecede asfalt cadde ü- zerinde asker Mehmede çarparak ba- şından ağır surette yaralamıştır, Şoför Ahmed, hâdise üzerine Meh- | medi otobüse alarak guraba hastane- sine getirmiştir. Tahkikat yapılıyor. AKŞAM İKTİSADİ MESELELER: —————— Kumaşlar daha ucuza satılabilir Geçenlerde, iktisad Vekâleti umum Sanayi müdürü B. Reşad, Sanayi bir- liğinde fabrikatörlerle bir hasbihal yapmıştı. Söz arasında B, Reşad, ku- maş fabikatörlerine şu sözleri söyle- miştiz — Siz, bizden şimdiye kadar birçok dileklerde bulundunuz. Her istediği- nizi yaptık. Şimdi de biz, sizden fiatin ucuzlamasını istiyoruz, bunu bekle, Tiz. Toplantıda hâzır bulunan kumaş fabrikatörleri bu söze karşı bir itiraz- da bulunmağa sebep görmemişlerdir. Bundan da anlaşılıyor ki, Sanayi umum müdürü, pek haklı olarak bu- günkü flatlerden şikâyet ediyordu ve fastlerin ucuzlaması için pek yerinde bir teklifte bulunuyordu. Sanayi erbabı bizde çok himaye gö- ren bir zümredir. Nitekim Sanayi Bir- liği umumi kâtibi, Yerli mallar sergi- sinin küşad resmini yaparken bunu Şu suretle İtiraf etmişti: — Eğer Teşviki Sanayi kanunu, ve mevcud himayekâr gümrük tarife- leri olmasaydı, Türkiyedeki sermaye- darların buğünkü fabrikaları ağma- sina imkân yoktu. Bu itirâftan da anlıyoruz ki, Tür- kiyede bugünkü fubrikalar, 927 sene- sinden itibaren tetbik edilen Teşviki Sanayi kanunu sayesinde kurulmuş- tur. Devlet, bu fabrikaların teessüs ve in- kişaf etmesine'âmil olduktan sonra pek tabil olarak fiat meselesine mü- dahale edecekti. Himsyeler,, gümrük tarifelerile, Teşviki Sanayi kanunun- dan ibaret değlidir, Devlet her gün sanayi erbabını himaye etmek için bir tedbir ittihaz etmektedir. Nitekim iki gün evvel Vekiller heyeti, endüs- iride kullanılan elekiriğin İstihlâk resminden yine tenzilât yapmıştır. | Yeni tarifeye göre, mensucat fabrika ları kilovat başına 0,80 nisbetinde daha az resim verecektir, Bu yeni himayeden sonra da, flat ler ucuzlamazsa fabrikatörlere tav. | siye ve ricadan ziyade, maliyet flatini kontrol edip kanun vasıtasile işe mü- dahale etmek lâzımdır. H.A Kuş yok! İstanbul avcıları bu sene bıldırcın bulamıyorlar Bu sene İstanbul avcıları büyük bir teessür içindedirler. Buna sebep kuş bulunmamasıdır. Mevsim tamam bil- dırcın mesimidir. Her sene bu zaman- larda avcılar bol bol bıldırcın aylarlar- dı. Hele bazan o kadar çok kuş bu- Iunurdu ki hangisine ateş edecekleri- ni şaşırırlardı. Bu sene hemen hemen hiç bıldır- cın yoktur. İlk zamanlar bu havaya atfedildi: «Henüz akın başlamadı» de- nildi. Fakat başka yerlerden gelen ha berler, bıldırcınların geçmekte oldu- İ ğunu bildirmektedir. Anlaşılıyor ki kuşlar bu defa başka yoldan cenuba gidiyorlar. Bu yol de- öiştirmesi yüzünden İstanbul avcıları her gün elleri boş dönüyorlar, Tektük avlanan bıldırcınlar 20-25 kuruşa sa- tılmaktadır. Vali ve belediye reisinin meşgul olacağı işler Vali ve belediye reis B. Muhiddin Üstündağ, belediye rets muavinlerinin. meşgul olacakları İşleri © ayırmış ve bir tamim ile alâkadarlara bildirmiş- tir B. Muhiddin Üstündağ, bizzat ken- disinin meşgul olacağı belediye işleri- İ ni de tayin etmiş ve bir tamim yaza râk alâkadarlara bildirmiştir. Bu işler şunlardır: Memurlarla müstahdemlerin tayin ve terfileri, sınıf tenzilleri bütçe münakaleleri, omunzam (tahsisat işleri, bütçede yeniden açılması ka- bul edilen servislerle gerek maji se- nenin, gerek beş senelik proğramlara dahil işlerin tatbiki, Muavinler bu işlerle alâkadar olmı- yanaklar.” 5» Sv Karadenize işliyen vapurlar Hopaya da uğrıyacaklar Karadenize işliyen vapurlardan bir kısmı Hopaya işlemiyordu. Bütün va- Sahife 5 | purların Hopaya uğramaları denizyol- ları idaresince kârarlaştırılmıştır. Izmirde belediye faaliyeti Mezbaha, vapur, elektrik belediyenin malı olmalı tramvaylar kaldırılmalıdır Kadifekaleden İzmirin panoraması Maddi ve manevi sahalarda cumhu- riyetin neler yaptığını, asırların sene- lere nasıl sığdığmı anlamak için men» leketi dolaşmak ilk ve esaslı şarttır. Okumak ve dinlemek güzel bir şeydir, Fakat görmek te lâzımdır, hattâ ek zemdir. İstanbul - İzmir - Manisa - Dumlupınar - Afyon - İstanbul çem- berini yapan bir yolcu, bü küçük daire içinde bile büyük bir ümranın maddi delilleri karşısında sevinç güzyaşları- nı tutamaz. «Hedefiniz Akdeniz» emrini alan Türk ordusu, İzmiri bir harabe halin- de ele geçirdi. Altı yüz yılda kurulan İzmir altı günde yanıp kül olmuştu. On sene içinde Cumhuriyet yanan İz- miri yine mamure yaptı. İzmire ayak basanlar Devlet elinin kudretli yardı. zını derhal görüyor. Devlet, İzmire iki milyon lira verdi, ana caddeleri Nafıa yaptı ve bu suret- le 88 mahaileli, 14 kazalı, 5 müstakil nahiyeli İzmirin 8 mahallesi temizlen- di, bulvarlandı, diğer kısımları ise ışık- landı, Şaşal memba suyu şehre indi- rildi, Yanıp kül olan 12 bin hanelik bir sahaya Kültürpark yapıldı. Bizim bir çırpıda yazıverdiğimiz bu şeylerin bir kısmını altı yüz yıl içinde yapama- mışlardı, On senede Cumhuriyet yap- tı, demek te dile ve kaleme kolay... .. İzmir belediyesi de, kendi faaliyet sahasına göre fakir sayılır. Bütçesini tedkik edemedik, Belediye reisi ile gö- rüşemedik. Ancak ne tramvaylar, ne körfezde işliyen vapurlar, ne elektrik, Ağamemnun ılıcalarında otel 'ne de mezbaha Belediyenin olmadığı- | na göre, fazla bir varidâtı ve kendine yeter bir bütçesi olmasa gerektir... V. bunun içindir ki, asıl faaliyet sahası da otomobil İle bir saatte dolaşabili- nebek düz kısımlara inhisar etmiştir. | Filvaki yukarı taraflarda çocuk bah- çesi yapılmakta, tektük inşaat göze çarpmakta amma, bariz bir faaliyet henüz başlamamıştır. Belediye daha ziyade güözönü yerlerde kendini gös- teriyor. Kokaryalıdan Konağa, Konaktan Kordonlara ve Kordonlardan Karşıya- kaya kadar (Karşıyaka dahil) - Konak- tan Çarşılara kadar - her yer temizdir. Bu temizlikle halkın Belediyeye büyük yardımı olduğu da muhakkaktır. Bir | kere buralarda kesif halk kalabalığı yoktur. Yalılardan Karşıyakaya kadar olan cadde üstünde sıra ile aralıksız güzel evler, hanlar, klüpler, ticaret müesseseleri, oteller, konaklar vardır. Bütün bu güzel binalar sakinlerinin de temizlik kadri bilen insanlar oldu- gu şüphesizdir. Bu itibarla Beledi- ye ancak atlı nakil vasıtalarının güb- vesini kaldırmakla iktifa ediyor. Çarşı içlerinde ise her köşede bir Belediye zabıtası memuru görüyorsunuz. Dük- kânlar ve lokantalar sıkı bir teftişe ta- bi tutuluyor. El altı ve göz önündeki mıntakalarda Belediye cezasından kaç mak ve kurtulmak mümkün değildir. İzmir Belediyesinin takdire şayan bir faaliyeti de seyrüseferin intizamı- dır. Belediye zabıtası İzmirin tram- mez. Hiçbir şoför, tramvay veya olo- büs durak yerinde bir tramvay veya otobüs durunca yolcuların ineceği tar raftan geçemez, dır. Güzelyalı ile Konak mevkii ara- sında işliyen tramvaylar kaldırılmalı, o yolda da sade Belediye otobüğ işlet- melidir. Bizce Karşıyakada işlemekte olan tek atlı tramvaylar o sahada İş- lemekte devam etmelidir. Ahtika bir görüsü vardır amma, hiç te çirkin dö- Eildir. Karşıyakaya bu atlı tramvaylar yakışıyor. İzmirin derdi ve dâyası bir değildir. Dâva yukarı mahallelerin imarı ile kahalizasyondur. Bir kere İz- miri panorama halinde İnsanın gözü önüne seren Kadifekale yolunun bir an evvel yaptırılması turizm bakımın dan çok lüzumlüdür. Kalenin içi de güzel bir bahçe haline konabilir, Yu- karı mahallelerin muntazam parke dö- şenmesi İzmiri tozdan kurtaracaktır. Yalıların ve Kordonboyunun deniz kokusuna inzimam eden lâğım koku- sunu gidermek için kanalizasyon yap- mak, mecraları içeri akıtmak ve ocak- larda gübre yakmağı da İzmir beledi- yesinin belli başlı işlerinden sayıyoruz. Fuar taraflarını da tatarcıktan kurtar» rak için mücadeleye başlamalıdır. Ağamemnun adını alan Ağamem- non ılıcaları da daha rahat ve daha temiz oturulur bir hale konmalı, sıh- hi şartlara daha fazla itina gösteril- melidir. Bornovasile, Bucasile, Kozağaç te- pesi, Kozak ve Gölcük yaylaları ile, meydanları, parkları, âsarı atikalarile İzmir en güzel şehirlerimizden biri ol- mağa namzeddir. Selâmi Sedes Arnavutluğun milli marşı Tiran 13 (Akşam) — Armavudluk hükümetinin müracaati üzerine, Ar. navudluğun milli marşı, İtalyan müs, sikişinas ve bestekârları cemiyeti tü» rafından Seçilen bir İtalyan bestekdire tarafından tertib edilecektir. Bestes kâr bugünlerde Tirana gidecektir, —

Bu sayıdan diğer sayfalar: