14 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

14 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A ami Kış için cilt nasıl hazırlanır? Sonbahar geldi, sayfiyelerden dö- nüş başlıyor. Kadınlar için deniz ve güneş banyosundan yanan, sertleşen ciltleri kış için hazırlamak, tedavi et- mek zamanı geldi. # Cildi yumuşatmak pek basittir. Avuç içerisine biraz lanoline almalı. Bu yağı, yüzü, kolları vücudü, elleri her tarafı masaj yapar gibi uvalıyarak sürmeli, Ellerin tırnakları etrafını da bolca yağlamalı. Banyoyu açmalı, s- cak akan su ile banyo doluncıya ka- dar beş on dakika böyle yağlı olarak durmalı. Otuz yedi, otuz sekiz derece sıcaklıkta banyo İçerisine iki çorba kaşığı amonyak ilâve etmeli, Suya gi- rerek sert banyo fırçası almalı, fırçayı sabunlıyarak bütün vücudü fırçala- malı, Cildin sertleşen, kepekleşen kısmı lanoline ile yumuşadığı için sıcak su- da fırçalanınca tamamile dökülür, al- tından yumuşak atlas gibi deri çıkar. Ellerin, ve saçların icabına mani- kür ile berber bakar, Yüzün makiya- Jına gelince, on kişiden dokuzu pud- Ta bile sürmesini bilmez. Kimi cildine yaraşan rengi intihap edemez Kimisi pudrayı pek fazla sürer. Muntazam dır: Yüzü yıkamalı, hafifçe kurulamalı, daha rütubetli iken krem sürmeli. Cildin kremi içmesi için yüzü olduğu gibi bırakmalı, ellerle meşgul olmalı, ellere krem sürmeli, tırnakları parlat- malı, beş on dakika geçince tekrar yüze avdet etmeli. İnce sigara kâğıdı ile yüzü silerek kremin fazlalığını al- malı, açık renk bir pudra ile yüzü pudralamalı. Kirpiklere rimel sürmeli, kaşları biçime getirmek için fırçala- malı, sonra yüzü hafif bir tülbentle silmeli, yanaklara kırmızı sürmeli, Bundan sonra ası! koyu renk pudra ile yüzü pudralamalı. Gözlerin, ağzın, burunun etrafını silmeli, kirpikleri kaşları tekrar fırçalamalı, dudakları boyamalı. Makiyaj bitmiştir. Gün arası kullanılacak pudranın rengi, yüze sürülen ilk açık pudra İle sonra sürülen koyu pudrayı karıştır- makla olur. İkisinden ayni miktar bir kutu içine koymalı, içerisine ufak bir çocuk bilyası atmalı kapağını kapı- yarak sallamalı. Pudrâlar gayet İyi hallolur, Pudranın rengini tayin etmek için ne gözlerin nede saçların renginin ehömmiyeti yardır. Asıl mesele cildin rengidir. Bu da bir kaç renk pudrayı sürdükten sonra tecrübe ile anlaşıla- bilir, Genç kız sükünet buldukça, tabil hale avdet ettikçe bu sebebi de unut- mağa başladı. Doktor Naci bu kadar sinsi ruhlu, bu kadar zalim bir adam olmazdı. Buhran geçmisti. Herhalde teşhisi konmıyan bir sinir gâfı onu birkaç saat tahrip ettikten sonra kaybolup gitmşiti. Her ihtimale karşı o gece birkaç damla Bromür alp yatağına uzanan genç kız sekiz saat sonra gözlerini aç- tığı zman kendini pek iyi buldu. Dün akşamki sarsıntıdan eser kal mamıştı, Dipdiri idi. 4 Yatağından bir lâstik top gibi siç- radı. Her sabahki beden hareketlerini yaptı. Aynanın karşısında yaptığı bu el, bacak ve beden hâreketleri onu bir saman meşgul etti. Hele bacaklarını bütün alâstiki hareketlerile kaldırıp Jndirirken doktor Naciyi hatırladı. O düzgün ve uzun bacakları pek beğen- diğini bir kadın hastanın muayenesi sırasında söylemişti. Ve hattâ Dolma- Sayfiye dönüşü düzgün bir makiyaj şöyle yapılmalı - ; (AKŞAM) iz edebi romanı Mektep arkadaşları Bir kaç İpekli elbiselerde büzgü çok kulla- mılıyor. Modelde görülen elbiselerin hepsinin bluzları büzgülü ve dropedir. 1 — Yeşil ipekli faydan elbise. Rag- lan kollar ve bluz büzgülüdür, Altı lame kaplı geniş ve önde bağlanan kuşağı vardır. Fötr şapkalar nasıl temizlenir Kış yaklaşıyor. Fötr şapkaları hazır- lamak zamanı geldi. Eski fötrleri ye- nilemek için sert bir fırça ile her ta- rafinı güzelce fırçalamalı, tozdan eser Kalmamalıdır. Sonra ilik asitborikli su hazırlamalı, yumuşak bir fırçayı bu suya batırarak şapkanın her tara- fını, bilhassa lekeli ve yağlı yerlerini | fırçalamalı. Şapkanın her tarafı temizlendikten sonra fırçayı yıkamalı ve tekrar temiz ılık suya batırarak bir daha şapkanın her tarafını fırçaladıktan sonra göl- geli bir yere asarak kurutmalıdır. Ayakkabıların fazla dayan- ması için basit bir çare Yeni alınan ayakkabıları uzun müddet dayandırmak için daha giy- mezden evvel altlarına bir kat vernik sürmeli, kuruyunca bir kat daha sür- meli, bu da kuruduktan sonra giy- melidir. Kundura iki misli dayanır. Bu vernik şişelerde satılan alelâde vemiktir. Bürhan Cahid | bahçe yolunda, otomobilde konuşur. | darken gözlerinin yüzünden fazla ba- caklarında dolaştığını da hissetmişti. Fakültede zaten onun gözlerile ba- cakları güzellik ölçüsü olarak gösteri- liyordu. Muhtelif tesadüfler ve frsat- larla genç kızın kulağına yetiştirilen bu dedikodular onun hoşuna gitmiyor değildi. Fakat kompilimandan hoşla- nan her güzel kadın gibi oda bu takdirlerin uzaktan gelmesinden zevk alıyordu. Ve bunun içindi ki sırnaşık- lık etmek istiyen bir kaç talebe arka- daşına ve asistana karşı aldığı şiddet- li cephe ile kendini tehlikeli bir akın- taya düşmekten kurtarmış ve bu sa- yede daha üstün mevkide olanların bile ciddi hürmetini, takdirini kazan- mışta. Fakat bu sabah gene aynanın kar- şısında beden hareketlerini yaparken erkek gözlerinin bü güzelliği beğen- mekte haklı olduklarını kendiside itiraf etti, Şüphe yok ki kusursuz de- gil, bedii ölçüleri ifade eden güzel bir vücudü vardı. Bu genç kız hem kendi- ni seyrediyor, hem şimdiye kadar ken- 14 Eylül 1937 a il «€ Kv za 3 2 — Köhriba rengi sarı krep Ro- men elbise. Bütün elbise-biyeden ya- palmıştır, Kollar ve blüzün bir kısmı büzgülüdür. Kemeri mor kadifeden- | dir. : 3 — Lâcivert jerseyden yana topla- nıp drape elbise. “ZAHER,, 150 grehi Tendelenmiş Yanilyalı çi- kolatayı bir kaşık su ile ıslatarak ateş- te eritmeli. Ateşten indirilerek iyice karıştırıp içerisine 150 gram taze te- | reyağı, 6 yumurtanın yalnız sarısı, 150 gram makine şekeri ilâve edip tekrar iyice karıştırmalı. Sonra buna 6 yumurtanın telle vurularak köpür- tülmüş akları ve 150 gram amerikan unu karıştırmalı. Yuvarlak bir küçük tepsiye, yahut torte formasına beyaz kâğıt koyarak içine hamuru doldur- malı, Orta ateşli fırında bir saat ka- dar pişirmeli. Fırından çıktığı zaman soğumağa bırakmalı; Diğer taraftan 100 gram çikolatayı | makineden geçirmeli. 100 gram ince | şekeri iki üç kaşık su ile ateşte koyu kestirmeli, çikolatayı da bir iki çorba kaşığı su ile ateşte az pişirmeli ve şe- kerle karıştırarak bir iki defa ateşte fıkırdalmalı, Sonra ateşten indirme- dine karşı dile gelen erkek gözlerinin bakışlarını hatırlıyordu. Eskiden gü- Yünç bulduğu bu hatıralar bugün göz- lerini ve dudaklarını çiçeklerdiren bir leziz rüya gibi avdet etmişlerdi. Genç kız şimdi kadınlığı ilk defa hissetmiş gibi vücudünün bütün dişi hatlarını tetkik ederken başı haklı bir gururla kalkıyor ve gözleri her erkek gözünü şimşeklendirecek bu nefis vü- cudü derin bir lezzetle seyrediyordu. Çaya inmesi için teyzesinin gönder- diği hizmetçi kız kapıyı vuruncıya ka- dar bu tatlı temaşa içinde hayal ve hakikat arasında kalan Cevvale aşağı indiği zaman gene o hislerile değil, fikirlerile yaşıyan genç kız olmuştu. ... Cevvalenin son üç aylık hayatında ikinci büyük hâdise, dördüncü sınıfa geçmesi olmuştu. O artık imtihanları heyecanla bek- yordu. Muallimler onu öğrenmişler- di, Cevap alamıyacakları sual yoktu, O hattâ kendi sınıfına ait derslere de- gil daha yüksek sınıfların tecrübeleri- ne giriyordu. Şimdi etüd sahası daha genişlemişti. Program çok dolgundu. | "Tedavi, adl! tıp, marazi teşrih, akliye, asabiye, hariciye, cildiye, dahiliye, ni- | balye poliklinikleri artık onun etüd Genç kız tatil devresi başladığı hal- de hastaneyi barakmıyordu. Şimdi bü- ipekli elbise modeli TU Nİ gi FR 4 — Şarabi krep marokenden elbi se. Önden çaprazlanan yakalar arka- da kemer gibi bağlanır. 5 — Gri ile mavi arası krep saten | elbise. Omuzlar üzerinde kollar büzül müştür. 6 — Bej rengi krepten elbise, Omuz parçası altında bluz büzülmüştür. Tortesi li içine bir çorba kaşığı taze tereyağı ile iki taze yumurtanun yalnız sarısı- ni karıştırmalı ve tortenin üzerine ve yanlarına sürmeli. Tamamile soğu- madan üzerini badem içi, yahut şam fıstığı, meyva şekerlemesi ile süsleme- u. Tortenin üzerine sürülen bu glasü- rün iyi tutması için arzu edilirse tor- tenin üzerine önce kayısı marmelâdı sürmeli. İnce bir tabaka kayısı mar- melâdı üzerine sürülen pişmiş çikola- ta çabuk kurur ve parlak olur. Kaşları uzatmak için Moda, M. H.: Kaşlarınızın sıklaşması ve uzaması için şü ilâri bir defa tecrübe ediniz: İ gram lâneline, 2 gram kakao kaymağı, 3 gram (baume de tolu), 4 gram parafini bir eczaneden alınız. Tahta ka- şikla karıştıarak ateşte eritiniz, atesten İndirerek içine 30 santigram (pilokarpine) ve bir damla gül esansı ilâve ediniz. Her gece kaşlarınızın köklerine bu ilâcı süre- rek masaj yapınız. JAN Moda haberleri Açık renk elbise üzerini ko- yu, koyu renk elbise üzerini açık renk sutaşla işlemek modadır. | 4 Kurşuni etek üzerine şarabi tayör, bej rengi etekle zeytuni ta- yör, siyah etekle kırmızı veya çi- vidi tayör çok giyilecektir. * (Emprime) biçimi yanı beli olan elbiseler bu kış giyilecektir. * İki renk kadifeden sarık gibi sarılarak tepesi stvri şapkalar mo- dadır. * Büyük cepli spor mantolara kemer konmuyor. Bunların sırit bir parça kloş ve bolca yapılmak- tadır. k Öğleden sonra giyilecek elbi- seler umumiyetle siyahtır. X Senelerdenberi çamaşır . içi en fazla pembe renk kullanılırdı. Bu sene açık mavi ile açık yeşil da- ha çok kullanılıyor. 4 Sabâhlıkların boyu uzamış- lir. Bunlar yerle bir olarak giyii- mektedir. * Çam yeşili denilen renk kışın çok giyilecektir. Yaz sebzelerini kışa muhafaza Daday, Salâhaddin Gökaydın: Sebzele- Tin salamura ile muhafaza tarzlarını bir çok defalar tarif ettik. Geçen haftaki nishada kırmızı domatesin tuzlu ve tuz- suz olarak nasil muhafaza edildiği yazı- hıdır. Dolmalık taze biberi salamuradan 1s0 fasıla ile bir ipe bağlıyarak diziniz ve gü- neşe asarak kurulunuz. Bunjar kızarır ve kurur. Rütubetsiz bir yerde muhafaza ediniz. Pişirmek istediğiniz zaman sicak suya atarak hafifçe haşlaymız. Biberler şişer taze halini alır, Bamya salamurası şöyle yapılır: Sekiz on kilo taze ve körpe bamya almalı. Sivri uçlarından küçük bir parça kesmeli, Bir gaz tenekesi içerisine bamyaları bir kilo tuzia karıştırarak koymalı tenekenin ağ- zna kadar su doldurmalı, Üstünü örterek böylece on çün bırakmalı, Bu müddetten sonra teneke içiriden bamyaları ç bol su ile yıkamalı. Ya- Pışkanlıkları #amamile geçince tekrar te- mekeye bir kat bamya bir kat tuz olarak istif etmeli. Aralarına toz halinde azaş Azar limon tuzu da serpmeli, En üstüme asma yaprağı örtmeli, Bunun üzerine Tahta, tahtanın üzerine de taş koymalı, Böylece uzun kış durur. Yenileceği zaman tenekeden çıkanlar bamya bol su ile yıkandıktan sonra iki gün su içinde duracaktır. Bu Suretle tu- za çıktıktan sonra pişirilecektir. tün zevki ameliyathanede mühim Ya- Kaları görmekti. Fakat artık bütün hastanelerde pro- fesörler tatile girmişler, yerlerini do- çentlere bırakmışlardı. Buna rağmen gene enteresan vaka- ları kaçırmak istemiyen Cevvale ara- sıra hastaneye uğrayıp poliklinikleri ve hariciye ,akliye, asabiye paviyanla- rını dolaşıyordu. Bu yaz pek yalnız kalmıştı. Süheylâ le doktor Naci küçük bir seyahate çıkmışlar, deniz mevsimini geçirmek için otomobille Varnaya ka- dar gitmişlerdi. Oradan hemen her postadan bir kart, bir mektup alıyor- du. Arkadaşına karşı eski canlı sami- miyetini muhafaza eden Süheylâ bu seyahate onu da götürmek için ısrar etmişti. Fakat yeni evlilerin bu başba- şa seyahatlerinde onlârı yalnız bırak» mayı daha doğru bulan Cevvale bir çok bahaneler ileri sürerek kabul et- medi. İzmiri artık unutmuştu. Annesini bile görmek istemiyordu. Âsüdeden, Nilüferden, Ferihadan, Elyandan ara- sıra mektuplar alıyordu. Âsude ikinci kızını büyütmekle meşguldü. Öteki- ler de çoluk çocuğa karışmışlardı. Cevvale yalnız kardeşini özlemişti, Onu tatilde İstanbula göndermesi için annesine yazdı. Fakat annesini Tazı edemedi. Annesi haklıydı. O artık .Cevvaleden ümidini kesmiş göründü- ğü için dört elle kardeşine sarılmıştı. Annesile âdeta iddialı bir bahse gir- mişler gibiydi. O hâlâ cevvaleyi ev« lendirmek, evlerini bir erkeğin hima- yesine almak fikrinde ısrar ediyordu. İstanbulda geçen hâdiseleri, doktor Naci vakasını işitmiş olsaydı muhak- kak ki çok üzülecek, böyle hayırlı kıs- metleri teptiği için Cevvaleye neler, neler söyliyecekti. Onun sınıf geçişlerine hiç ehemmi- yet vermiyen annesi bir izdivaç tekli- fini kabul edişini kimbilir ne sevinçle karşılıyacaktı. Böyle arkadaşlarını birer birer kay- beden, annesinin şefkatini unutan genç kız arasıra geçirdiği ruhi ve asa- bi buhranlara rağmen her gün biraz daha genişliyen, çetinleşen ve onun maddi, manevi varlığını kuvvetlendi- ren meslek ve tahsil hayatından ce- saret alarak etrafındaki menfi" cere- yanlara mukavemet ediyor. Gururu- nu okşıyan hocaların, profesörlerin teşvikleri içinde pek uzakta olmıyan idenline yaklaşmak için çalışıyordu. Artık okuduğu dersler, gördüğü tec rübelerle hayatı, uzviyeti; maddeyi daha iyi kavrıyan genç kız cinsi te mayüllerin, ruhi zâafların arasıra, nöbet halinde hissettirdiği krizlere de mukavemet etmeğe alışmıştı. > (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: