3 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

3 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ar dda len ŞE SIYASI İCMAL: Çinde Japonlar rahat '- rahat yerleşiyorlar İ Uzak şarkta askeri ve siyasi vazi- yet süratle inkişaf ediyor. Şanghayı gapteden Japon ordusu bu şehrin Du- Tunduğu yarımadanın gerisindeki Çin- Herin payıtahtı muhafaza için viücu- de getirdikleri son mildafaa hattını ve Mavi nehrin huni gibi olan ağzı- yan dar bir yerinde binlerce gemiyi bağlıyorak yapmış oldukları seddi yar- dık n şimdi dört koldan serbes- çe » rine yürüyorlar. Çin hükümeti daireleri kısmen Hankoya ve daha ziyade denizden 2000 kil metre geride Çunking'e naklı Japonlar askeri vaziyete hâkim ol- | dukları gibi siyasi ve ü zi yete de hâkim olmağa çalışıyorlar. Moğolistanda müstakil bir Moğol | devleti kurulmasına yardım etmişler- di. Şimdi de şimali Çi kümetin tesisi için hazırlık Honan eyaletinde böyle bir h #in temeli şimdiden atılmıştır. Japonya bütün Çinin iktisadi ve ma- | U menabüni eline geçirmektedir. Çi. | nin hariçle ticaretinin yarısından 2i- | yadesi Şanghay üzerinde yapıldığın- | | böyle bir hü- vardır. dan Japon askeri kuvvetleri ve me- murları İngiliz ve Amerikan ve Fran- siz imtiyazlı mıntakalarına girip bü- tün gümrükleri ve Çinlilere aid posta 2aptetmişlerdir. Hollanda harp ge sanaARNAaN ve telgraf tesisatını Amerikan, Fra: mileri müdahale etmek istediklerin- den Japon askerleri bu ganbotları zap- tederek alıp götürmüşlerdir. Gemile- rin bayrakları yırtılıp denize atılmış ve Amerikan, Fransız ve diğer ecnebi devletlerin bandıraları yerine Japon beylik sancağı çekilmiştir. Bu arada Japonya ile dost ve müt- tefik bulunan İlalyanın ve Portekizin harp gemileri ve ticaret vapurları da yanlışlıkla ayni muameleye uğramış- tır. Lâkin bu hâdise İtalya ile Japon- ya arasındaki dostluk ve tesanildü mü- ieessir etmemiştir. Çünkü bu hâdise- nin akabinde İtalya devleti Japonya- nım yardımı teşekkül eden Mançukuo imparatorluğunu tanıyarak merkezi Hsin King'e sefir tayin etmiştir. İngiltere «Amerika hareket etmi- yor» ve Amerika ise «İngiltere çeki- iyor» diye biribirine mesuliyeti atarak Uzak şark işlerine Çini müdafaa için karışmaktan imtina eyledikleri Brük- sel konferansı ile Paristeki son görüş- melerden anlaşılmış olduğundan Ja- ponya askeri ve siyasi sahada tama- mile serbesçe hareket etmektedir. İk- tisadi sahada da mümkün mertebe istifade temin etmeğe çalışıyor. Devlet- ier doğrudan doğruya kendi ticari menfaatlerinin muhafazasına çalış- makla iktifa ediyorlar, Feyzullah Kazan aaerasan sanaansasam > e Yabancı tarihten fıkralar CESARET | İsveç kralı 12 nci Şar! çok cesurdu. Rusya seferinde iken, karargâhında yaevrine bir emir yazdırıyordu. Bu sı- rada evin damına bir bomba düştü. Kral hiç oralı olmadı, fakat yaveri sa- rardı, elinden kalemi düştü. Kral soğukkanlılıkla sordu: — Ne var?.. Neye yazmıyorsunuz?.. — Bomba düştü de... — Bundan size ne?. Size yazdırdı- ğım emirle bombanın alâkası yok; de- vam ediniz... ROLLER M üncü Lari çocukluğunda arkadaş- Kibritle ürkütülen kurdlar | Finlândiyada haftalardanberi kar vardır, Kurdlar aç kaldığından yolcu- Yara hücum etmeğe başlamışlardır. Ge- çen gün bir ormancı köyüne giderken | yolda yirmi kadar Kurd tarafından ta- | kip ediliyor. Hayvanlar iyice yaklaşın- ca ormancı kurdların ateşten korktuk- | Yarını hatırlıyarak kibrit kutusunu çı- | karıp birer birer kibrit yakmağa baş- | iyor, ayni zamanda yoluna da devam | ediyor. Kurdlar kibritin ateşinden ür- küyorlar, ormancıya yaklaşamıyorlar: Ormancı bir taraftan kibrit yakarak di») ğer taraftan süratle yürüyerek köyüne yaklaşıyor, pârçalanmaktan kurtulu- yor 86 yaşında bir merkep İngilterenin Bödfondshire şehrinde | Mister Western'in 86 yaşındaki eşeği geçen gün ölmüştür. Bu kadar ihtiyar bir eşeğin emsaline hiç tesadüf edilme- diği için vaka Times gibi ciddi bir ga- zetedö gündelik siyasi haberler arasın» da neşredilmiştir. Hayvan bundan on sene evvel eski ve yeni nakil vasıtala- Yını gösteren bir sergide teşhir edildik- ten sonra hayatını hep ahirımda rahat ve huzur içinde geçirmiştir! dirildi, - KANSIZLIK e eni Yüz sene evvel Çocuk düşürme âdeti nasıl menedildi ? Her nedense müthiş bir çocuk düşürme cereyanı başlamıştı. Bu cere- © İ) yan şu cümle ile ifade ediliyor: «İskatı cenin beynelâhali âdet hükmüne girmişti.n Çocuk düşürmek için satılan ilâçlar da hemen her dükkânın en çok müşteri bulan ilâçlarındandı. Dâha fenası: «Ekser tabib ve ebeler bu habasete âlet olup hususile bunun için mahsus karılar bulunurdu.» | Umuru Nafıa meclisi, şiddetli bir kararla çocuk düşürme âdetini me- nettiğini bildirdi ve bütün ilâç satan esnaf, tabib ve ebelere yeminler ver- larfle tiyatro oynar ve kendisi muhak- kak uşak rolü alırmış. Luinin uşağı küçük efendisini bu sevdadan vaz geçirmeğe teşebbüs et- miş, bunun için de 14 üncü Luinin ya- nında şapkasını çıkarmamağa başla- mış. Küçük Lui annesine uşağını şikâyet edince uşak kraliçeye: — Madem ki Sa Majeste benim mes- leğimi tercih ediyor, benim de Sa Ma- jesteyi taklid etmem gaiz görülmeli- dir! demiş. O günden sonra küçük Lui bir dâha oyunda uşak rolü almamış. Detektif kayınbaba Milânoda şehir halkını çok güldüren İ bir vaka olmuştur. Geçen gün güzel Emma yatak odasında yatarken bal- konunda garip bir gürültü duymuş, derhal zabıtaya haber vermiş, yetişen polisler balkonda ihtiyar bir adam ya- kalamışlar. Bu ihtiyar meğerse biri- cik oğlunun evlenmek üzere seçtiği Emmanın harekâtnı tarassud etmek için günlerdenberi onu takip ediyor- İ muş. Nihayet geceleri evinde ne yaptı- ğını merak ederek balkona kadar çık- mağa ve oradan kızı tarassud etmeğe | demuvaffak olmuş, fakat kızın namu- suna kanaat getirdiği anda yakayı ele vermiş. İtalyanlar kızlarını ve oğulla- rını evlendirecekleri zaman pek sıkı tahkikat yaparlar. Fakat bu kadarı da fazla değil mi?.. İngilizlerin piposu tarihe karışıyor Zamanın değişmesile âdetler de bi- rer birer ortadan kalkıyor. Günden gü- ne artan sürat hayatı da beraber sü- rükleyip götürüyor. Onun için İngiliz- ler de artık saatlerce ağızlarından çı- karmadıkları pipolardan vaz geçmeğe mecbur oluyorlar ve onun yerine siga- ra İçmeğe başlıyorlarmış. Çünkü mü- temadiyen pipo ile meşgul olmağa va- kit kalmıyormuş. En çok ihtiyaç duyulan ham maddeler muhtelif memleketlerde ne kadar var? Ham madde meselesi bugün dünya politikasında en mühim mevkii işgal ediyor. Avrupa devletleri arasındaki ih- tilâfın başlıca sebeplerinden biri ham maddenin her tarafta kâfi derecede tedarik edilememesidir. Bilhassa sa- nayii ilerlemiş olan memleketlerde ham maddeye ihtiyaç çok fazladır. Bugün sanayi için en çok lüzumlu olan ham maddeler kömür, petrol, maden cevherleri (bilhassa demir), kereste, pamuk ve keten, kauçuk ve deridir. Bu ham maddeler İngiliz im- paratorluğunda, şimali Amerika dev- letinde ve Sovyet Rusyada boldur. Halbuki sanayii çok ilerlemiş olan Al- manyada pek azdır. Yeryüzünde kauçuk istihsalâtının yarısından ziyadesi yani yüzde elli se- kizi İngiliz imparatorluğuna isabet ediyor. Pamuk istihsalâtının da yüz- de (40,9)u Amerikaya, yüzde (18,9) u İngiliz imparatorluğuna ve yüzde (74)ü Rusyapa isabet etmektedir. Petrola gelince dünyastihsalâtının yarısından ziyadesi yani (504) ü şi- mali Amerika devletine, yüzde (11,7) si Rusyaya isabet ediyor. Bakırın yüz- Arkadaşının yedi lirasını dolandırmış Suçlu kendisine atfedilen cürmü inkâr ediyor Üçüncü ceza mahkemesinde garip bir dolandırıcılık vakasının muhake- mesine başlanmıştır. İddiaya naza- ran, Kasımpaşa civarında oturan Ah- med adında biri geçenlerde arkadaşı Nedimle konuşurken: — Maaşı aldım, Evkafa on lira bor- cum vardı. Onu verecektim: Fakat ma» aştan ancak yedi lira kaldı. Onuda eve bıraktım. Evkaftan gelip isterler- se yedi lirayı vermeleri, evdekilere tembih ettim. Eğer tahsildarlar bunu kabul etmezlerse, ne yapaca- ğım, diye düşünüyorum. Demiştir. Arkadaşı Nedim bunu duyunca bir kolayını bularak Ahme- de, evinin adresini de sorup öğren- miştir. Akşam üzeri*Ahmed eve gittiği za- man evdekiler, gündüz Evkaf tahsil- darı gelip parayı aldığını söylemiş- lerdir. Ahmed makbuzu sormuş, ev- | dekiler, tahsildarın makbuz bırakma- dığını, parayı alıp gittiğini söylemiş- lerdir. Makbuzsüz para tahsil göilemiyece- gini bilen Ahmed, meraka düşmüş, ertesi gün Evkaf idaresine gidip araş- tırmâ yapmış ve paranın Evkaf tah- sildarları tarafından alınmamış ol- duğunu öğrenmiştir. Adamcağız bir hayli araştırmadan sonra işin içyüzünü öğrenmiştir. Ahmedin iddiasına nazaran, arka- daşı Nedim, evde Evkaf parası bulun- duğunu haber alınca adersi öğrenmiş ve biraz sonra Ahmedin evine giderek | karısına: — Ben Evkaf tahsildarıyım. Vergi borcunuzu veriniz. Demiş, karısı paranın tamam olma- dığını, evde ancak yedi lira bulundu- ğunu söyleyince, Nedim: — Yedi lira olsun, onu veriniz de gerisini de sonra gelip alırım. Diyerek paraları âlıp savuşmuştur. Bunun üzerine Ahmed zabıtaya mü- racaat emiş ve Nedim yakalanarak üçüncü ceza mahkemesinde muhake- me altına alınmıştır. Ahmed vakayı yukarıda yazdığımız şekilde anlatmış ve Nedimden dayadı olduğunu söylemiştir, Nedim ise suçu inkâr ederek: Nörüsteni, zafiyet ve Cblorose isi SIROP DESCHLENS, PARIS — Yalan söylüyor. Beni eve, Ahmed. kendisi gönderip parayı aldırdı, Bu işi hüsnüniyetle yaptım. Onu dolan- dırmadım.. demiştir. Mahkeme, şâhidlerin çağırılması Kömür, petrol, maden cevherleri, pamuk, ke- ten, deri, kauçuk gibi ham maddeler rokta- sından en zengin mem- leketler Amerika ve İngilteredir. de (43,6) sı Rusyaya, yüzde (28,2) si İngiliz imparatorluğuna ve yüzde (20,7) si de Fransaya isabet etmekte- dir. Kurşunun yüzde (43,18) i İngiliz imparatorluğuna, yüzde (20,9) u Şi- mali Amerikaya isabet ediyor. Kalayın yüzde 34.8 i İngiliz impara- torluğuna, yüzde 29,4 ü Şimali Ameri- ka devletine isabet ediyor. Ham madde cihetinden en fakir memleketler Almanya, Japonya ve İtalyadır. Almanyada ham madde ola- rak yalnız kömür, demir, bakır, kalay ve kurşun vardır. Bunlardan en mü- himi kömür olup dünya istihsalâtının yüzde 26,5 unu teşkil ediyor. Yüzde 32,2 kısmı Amerikaya, yüzde 23,9 kıs- mı de İngiltereye isabet ediyor. Demire gelince, Almanyaya yüzde 3,8 i isabet ediyor. Yüzde 20,7 si Fran- saya, yüzde 19,9 u Amerikaya ve yüzde 18,2 si de Rusyaya isabet ediyor. Almanyanın bakırdaki hissesi yüzde 2,1, kalayda yüzde 9,4 ve kurşunda yüzde 4,3 tür, Japonyaya kömür yüzde 3.1, > rol yüzde 0,2, kalay yüzde 1/7, pamuk yüzde 0,6 isabet ediyor. İtalyâya gelince, demir yüzde (4, bakır yüzde 0,3, kalay yüzde 2,9, kur- şun yüzde 1,4 isabet ediyor. Bütün dünyanın demir mevcudu 76,664,000,000 tondur. Bundan 40 mil- yar tonu, yani yarısından ziyadesi Amerika devleti toprağındadır. 10 milyar tonu Brezilyada, 2,250.000,000 tonu İngiliz imparatorluğunda, 2 mil- yar tonu Rusyada, 2,020,000,000 tonu İsveçte, 4,370,000,000 tonu Fransada- dır. Almanyaya 1,275;000,000 ton isa- bet ediyor. F. Yüzüğü Geri Vermek Bay Tahir bayan Mahire ile ni- şanlanalı daha üç ay olmuştu. Ne olduysa oldu ayrıldılar. Lâkin kayınpeder işi aklınca sağlama bağlamıştı. Kızı ile evlenmekten imtina halinde (3000) lira tazmi- nat, verilmesine dalr müstakbel damadına bir senet imzalatmıştı. Böyle bir şart kanunen muteber olmadığı için bu cihetten bir pâ- ra almasına imkân yoktur. Hiç kimse evlenmeye icbar edilemez. Yalnız: (1) Nişanlılardan her biri diğerine verdiği hediyeyi ge- ri isteyebilir. Hediyeler aynen mevcud değilse tazmin olunur, (2) İki taraftan biri muhik bir sebep yokken nişanı bozduğu tak- dirde veya iki taraftan birine atfe- dilecek bir kusur yüzünden nişan bözulduğu takdirde kusuru olan taraf diğer tarafa, ana ve babası- na, veya bu hususta onlar gibi ha- reket eden sair kimselere hüsnü- niyetle ve nikâhın icra olunacağı kanaati ile ihtiyar ettikleri mas- rafa mukabili münasip bir tazmi- nat vermeğe mecburdur. Bu mad- di tazminattır, (3) Manevi tazminata gelince; si kusursuz tarafın şahsen muta- zarrır olmasını ve zararın da fâhiş Gaz tehlikesine karşı yapılacak yardım teşkilâtı etrafında itfaiyede mun- için muhakemeyi başka güne bırak» | tazam talimler yapılmağa başlanmıştır. Resimler, itfaiyede maskeli ve maskesi gaz talimlerini göstermektedir. Glee EN e sü i Sa a ağlar ir

Bu sayıdan diğer sayfalar: