7 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

7 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİYASI İCMAL: Fransız har Fransa Hariciye Nazırı Delbos Şar- ki ve Orta Avrupaya yapmağı kararlaş- tırdığı seyahate başladı ve ilk merha- le olarak Varşovayı ziyeret etti. Le- histanın mukadderâtını idare eden devlet adamları ve bahusus mütevef- ja mareşal Pilsudski Almanya ile an- laşmak ve Sovyet Rusyasına karşı da- ima tedbirli davranarak Fransanın İ i p ; hattı hareketine bağlanmemak, ser- | taşdığı gibi diğer devletlerl de vas- bes ve müstakil bir politika takibet- mek esasını takib etmişlerdi. Harici- ye Nazırı baron Berk de bu politikaya devam ediyor. B. Delbos ziyaretine Varşovadan başlamak ile Fransanın Lehistana her devletten ziyade ehemmiyet ver- diğini isbat ettiğini nulkunda mah- susi kaydetmiştir. Lehistan Harici- ye Nazırı Fransız Hariciye Nazırının | yolda Almanya Hariciye Nazırı ile gö- rüşmüş olmasından o memnuniyetini izhar etmiştir. Her ikidevlet adamı Avrupanın gergin vaziyetinde şimdi salâh eseri bulunduğunu tesbit etmişlerdir. Bu Follivudun yeni yıldızları kaçtı Geçen hafta Hollivuta yeni yıldız- lar getirildi. Bu yıldızlar 152 tane maymundur. Bu şirin hayvanlara yeni çevrilecek bir filimde rol veri- lecekti Maymunlar hususi bir hayvanat bahçesine yerleştirildi. filimin ha- zırlıkları tamamlandı, bahçeye gidip maymunları (aradılar. (Bulamadı. Jar. Maymunların yerinde yeller esi- yordu. 152 si de, bir delik bulup sa- vuşmuşlardı... Terakkiye düşman bir kasaba Birleşik Amerikada bir kasaba var- dır ki dünyada emsaline tesadüf edilmesine imkân yoktur. Bu kasa- ba hertürlü medeni terekkiyata kapılarını sımsıkı ve muvaffakiyetle kapamaktadır. Nüfusu 2,000 kişiden ibaret olan küçük Collins kasabası yeni terakkileri şiddetle reddediyor. Onun için ne radyosu, ne sineması, ne telefonu vardır. Halk katiyen otomobile binmez. o Collinsliler yeni terakkilerin sükün ve rahatı bozdu- gunu ve sıhhati tehlikede bıraktığını iddia ediyorlar ve onları kabul et. | mektense varsın bizi mürteci san. | sinlar diyorlar. Meş'um 13 Şilinin Valparaiso şehrinde bir | üniversitelerin kız fişek fabrikası 13 numarayı fabrika- sından defetmek için teşkilâtını de. giştirmeğe mecbur olmuştur, Sebep şudur: Geçenlerde fabrika dahilinde bir infilâk olur. Bu infilâk sekiz memu- run ölümile neticelenir, Fabrika sa- hibi kazanın meşum 13 rakamından ileri geldiğini (tesbit eder. Çünkü fabrikanın sokak numarası 13 imiş, kaza 13 teşrinisanide vukua gelmiş ve kaza günü memurların adedi 11 den 13 e çıkarılmış imiş. Lehistanda bir düğünde feci bir kaza Varşova 6 (A.A.) — Jezov köyünde bir düğün esnasında odalardan biri- nin döşemesi çökmüş ve davetliler bodruma yuvarlanmıştır. Bu sırada bir de yangın çıktığından kurtarma işi mümkün olamamıştır, Kırkı çok ağır olmak üzere yüz yaralı vardır. nın Orta Avrupa gezisi Yüz sene evvel Boğaza yeni fenerler kondu ve resim alınmağa başlandı Kızkulesi vaktile gemilere yol gösteren fener vazifesini görürdü. Fırtına- lı bir gece kandil tahtaları tutuşturmuş ve bu yüzden kule yanmıştı. Karadeniz boğazında da gemilere yol gösteren Kandil fenerleri vardı. 100 sene evvel bunlar «Kârı kadim. görüldü. Çünkü ışıklarından istifade edi- lemiyordu. «Ziyası uzaktan görünür surette fenerler vazolundu ve mururu ubur eden gemilerden fener resmi alınmasına karar verildi.» iciye nazırı- tere olmuştur. Hattâ Delbos seyya- hati hangi maksadları güttüğünü İn- gütere Bâşvekili Londrada iken Fran- sa Hariciye Nazırından sormuştur. Lehistan Hariciye Nazırı kollektif yani bir çok taraflı konferans ve mü- ldkatlar ile Avrupa meselelerinin hal line taraftar olmadığını ve Lehistan doğrudan doğruya Almanya ile an- tasız müzakerede bulunmak istedi- ğini bildirmiştir. Bunun için Fransa | Hariciye Nazırı Milletler Cemiyetine | merbutiyet ve sadakatından bah- settiği halde baron Beck bundan bah- setmemiştir. Fransa Hariciye Nazırının bu daja Moskovaya gitmeyip yalnız Lehista- İ nı ve Küçük itilâf merkezlerini ziya- ret etmekte olması Sovyel Rusyası ile Fransanın yaklaşmasını hoş gör- miyen. Lehistanın ve Küçük itilâfın * bazı âzalarını memnun etmiştir. Fran- sa artık bunlar ile anlaşmak istiyor. En büyük emeli bu devletlerin Alman - Japon - İlalyan ittifakına girmeme- Fı lah Kazan Stüdyo memurları zabıtaya haber verdiler, zabıta ise kendiliğinden haber almıştı. Maymunlar sokak- larda, evlerde, bahçe ve lokantalar- da görülmüş, halkın ödünü patlat mış, ortalığı velveleye vermişlerdi. Bu afacan sinema yıldızlarının an- cak yarısını tutabildiler, geri kalan kısmını yakalamak hayli güç olacak, her halde beş on gün zabıtayı uğ- raştıracaklar. Hele MHollivut civa- rındaki dağlara kaçtılarsa, ele geçi- rilmelerine imkân yoktur. Feleğin cilvesi İngilterenin (o Pernstaple © belediye relsi yüzbaşı Wilired Slatler (Oo geçen gün «her şeyden evvel sokalarda em- niyet» mevzuu hakkında bir konfe- rans vermeğe giderken şehir civarın- da bir otomobil tarafından çiğnen- miştir. Bu kaza neticesinde belediye rej- sinin bir bacağı kırılmış, başı yara- lanmış, vücudünün muhtelif yerleri berelenmiştir, «Yalnız kalbler» klübü Amerikanın Princeton üniversite- | sinde erkek talebe tarafından bir «Yalnız Kalbler klübü: tesis olun- | muştur. Klüp âzasının gayesi diğer talebesile aşk mektupları teati etmektir. Reuter İ ajansının verdiği habere bakılacik | olursa klüp âzasının adedi günden güne artmaktadır. Rütubete karşı Bazı evler rutubetli olur, rutubet bilhassa dolap ve kütüphanelere çok tesir eder. Rutubetin tesirini gider- mek çok kolaydır. Rutubetli yerlere bir kap içinde Klorür dö Kalsiyom koyunuz bu madde rutubeti masse- der. | Büyük bir Amerikan vapuru satıldı Nevyork 6 (A.A) — Levithan İs- mindeki Amerikan gemisinin 800,000 dolara bir İngiliz şirketine satıldığı söylenmektedir. Bu gemiyi satın almak için Japon- lar tarafından vuku bulan bir teklif nazarı itibara, alınmamıştır, Sovyet Rusya Vlddivostok limanını son derece tahkim etmeğe karar verdi Uzak Şarkta vaziyet gün geçtikçe karışmaktadır. Jsponlar Mançukuo- dan-sonra Şimali Çinde ve Şanghay havalisinde yerleşiyorlar, Diğer ta- raftan Moğolistanda da Sovyet düş- manı bir hükümet tesisi için çalışı- yorlar. - Mançukuo - Sibirya hudu- dunda ve Uzak Şark sularında Ja- ponlarla Sovyet kuvvetleri arasında hadiseler eksik değildir. Bu vaziyet karşısında Sovyetlerie Japon kuvvetlerinin bir gün kati surette çarpışacakları muhakkak ad- dedilmektedir. Maamafih şimdilik iki taraf ta aceleye lüzum görmemekte dir, Sovyet Rusya, Uzak Şarktaki kuvvetlerini arttırmağa, mevzilerini tahkim etmeğe çalışıyor, Japonya ise, Çinle meşgul olduğu şu sırada ye- ni bir mesele çıkarmaktan çekiniyor. Sovyet Rusya ile Japonya arasın- da bir hadise çıkarsa en mühim ro- lü Vilâdivostok limanı oynıyacaklır. Iondradan bir Fransız gazetesine gönderilen mektupta, bundan bahisle deniliyor ki: Sovyet makamatı, muhtemel bir Japon taarruzu karşısında Uzak Şarkta Sovyet Rusyanın en mühim Umanı olan Vlâdivostoku süratle tahkim ediyorlar. Japon gazeteleri, Sovyetlerin bu tahkimat ile. Uzak Şarkta yeni bir Porartür limanı vücude getirdikle- rinden bahisle Tokyo hükümetinin dikket nazarını çekiyorlar. Vlâdivostok limanı, yüksek ve sarp girinti, çıkıntılarile deniz cihe- Uzak Şarkta Sovyet Rusyaile Japonya ara- sındaki gerginliğin bir gün bir harbe sebep olacağı anlaşılmaktadır. Bu harpte Vlâdivostok” en mühim rolü oynıya- caktır. Bunun için bu şehir etrafında büyük hazırlıklar var. küçük körfezler denizden Vlâdivos- tok iç limanını himaye ve müdafaa ediyorlar. Japonlar, bu müstahkem limanı zaptetmek için yüzlerce harp gemisini denizden ve yüz binlerce askeri de karadan hücume sevk et- mek mecburiyetindedirler, Şanghay önünde Japon donanma» sını ve ordusunu #ylarca durduran ve kanlı fedakârlıklara mecbur eden Voosung istihkâmatı eski sitem ve menzili kısa toplarla o mücehhezdi. Halbuki - Vlâdivostok son sistem uzun çaplı toplarla mücehhezdir. Sovyetler, en uzun çaplı ve seri aleşli bataryalarını, Viâdivostok etrafın- da yerleştirmişlerdir.» Japon - Rus harbini yakından ta- kip etmiş olan Amerika bahriye mü- tehassıslarından kaptan Bets ve Al- man mütehassıslarından Wagner, bütün tahkimlere rağmen Vlâdivos- duğu fikrinde bulunuyorlar. Japonlar, Vlâdivostoku Japonya nın kalbine doğru çevrilmiş bir ta- banca telâkki ediyorlar. Vlâdivostok o Moskovayı Uzak Şar- ka bağlıyan şimendifer hattının son noktasıdır. Vliâdivostok hava mey- danından Sovyet tayyareleri, Japon- yaya kolaylıkla akın yapabilirler. Japonlar, Sovyet Rusyaya karşı se- nelerdenberi yaptıkları hazirliklar. da daima müstahkem Vlâdivostok limanını hedef ittihaz etmişlerdir. Mançuride Japonlar tarafından İnşa edilmekte olar yeni şimendifer hatları, yeni şoseler ve yollar hep 'Viâdivostok istikametine müteveccih bulunuyorlar. Binaenaleyh şayet bir gün Japon- ya ile Sovyet Rusya arasında bir harp patlarsa Japonlar, Vlâdivosto- kun hinterlând ile irtibatını keş- mek ve.muhasara altına almak İçin kara kuvvetlerini hep bu şimendi- ferlerden ve şoselerden nakledecek- lerdir. Japon mütehassıslarının fikir ve kanaatine göre Viâdivostok yalnız deniz cihetinden yapılacak bir taar- ruz İle. zaptedilemez. Bu müstah- kem kaleyi ele geçirebilmek için hem denizden ve hem de karadan taarruz etmek icap eder. » Japonlar, Mançuride yaptıkları şi- mendiferlerle şoseleri bir gün Viğ- divostoka taarruz etmek veya Viâ- divostoku mahsur hale getirmek gayesile inşa ettiklerini saklamıyor- tinden zaptı çok güç bir kaledir. Bu Otoka hücum ve taarruzun kabil ol. “lar. Istanbulun bazı semtleri İKTİSADİ MESELELER Köylü ve altın Son günlerde daha doğrusu bayram- dan bir iki gün evvel, altın fiatlerin- deki yükseliş durmuştur. Son fiat 1125 kuruştu. Altın fiatinin bu rakam Üze- rinde uzun müddet durmıyacağı ve yavaş yavaş düşeceği tahmin ediliyor, Altın fiati neden yükseldi? Bunu, günlük haberlerimiz arasında izah etmiştik. En mühim sebep, köylünün altın almasıdır. Bereketli olduğu se- nelerde, köylünün altın aldığı çok gö- rülmüştür. Fakat bu meselede yanlış anlaşılan bir nokta var, Köylü elin- deki parayı altınla tebdil edip, altını bir çömlek içinde muhafaza etmiyor. Köylü allını daha ziyade altın olduğu için satın almıyor. Onu ziynet eşyası diye kullanıyor, Mahsulünü iyi bir #i- atle satar toprak sahibi bir köylü için yapılacak işlerden biri de, karısının, kızının boynuna altın dizmektir. Köy- lü arasında inci, elmas, pırlanta gibi mücevherat taammüm etmiş değildir. Köylü kadının en yüksek mücevhera- tı, altın bilezik takmak ve boynuna altın paraları dizmekten ibarettir. Piyasada altın flatinin yükselişi, köylünün iktisaden müreffeh olduğu mânasını da ifade eder. Bu itibarla altın flatinin yükselişinden köylü he- sebaıma memnun olmalıyız. Bir de bunun aksi var, Kuraklık ve kıtlık senelerinde altın fiatlerinde düşgünlük görülür. Meselâ 927 sene- sinde, Konya ve civarındaki mıntaka- larda görülmemiş bir kuraklık olmuş- tu. O zaman toprağından mahsul ala- mıyan köylü, aç kalmamak için karı- sının kızının boynundaki altınları sat mıştı. Kuraklık senesinde altın fiati de 700 kuruşa kadar düşmüştü. Altın fiatinin bu sebeplerden dola- yı sukut etmesi pek de hayırlı bir alâ- met değildir. Bu hâdiselerden şunu da anlıyoruz ki, altın köylü için bir nevi sigorta bir ihtiyat akçesi ve son isti- nad noktası vazifesini görüyor. — H, 4. ———— Polonyada 60 komünist tutuldu Varşova 6 (A.A.) — Bir kaç Polon- ya şehrinde 60 kadar komünist tev- kif edilerek Brezilya'daki tahşid kam- pına sevkedilmişlerdr. “ susuz mü kalacak ? Kırkçeşme sularını kesmeden evvel terkos tesisatı yaptırmak lâzım Sıhhiye Vekâleti tarafından veri- len emir üzerine 15 kânunueyvelden itibaren Kırkçeşme suları tamamen kesilecektir. Bu yüzden Evkaf ile Be- lediye arasında bir ihtilâf çıktığını yazmıştık. Evkaf cami şadırvanları- na Kırkçeşme yerine Terkos suyu ve- rilmesini istemektedir. Belediye İse Evkaf sularını devir almakla beraber sulara ald varidat kendisine devredil- mediğinden, şadırvanlara Terkos su- yu vermeğe mecbur olmadığını iddia etmektedir. Bu ihtilâf bir türlü hak ledilemediğinden, mahkemeye müra- caat edilecek gibi görünyor. İki daire arasındaki ihtilâfın şu ve- ya bu şekilde halli halkı o kadar çok alâkadar etmez. Halkı asıl alâkadar eden nokta, Kırkçeşme suları tama- men kesildikten sonra su ihtiyacının nasıl temin edileceğidir. İstanbulun birçok semtlerinde, bil- hassa eski yangın yerlerinde teşekkül eden mahallelerde, yani Fatihin, Ak- sarayın mühim bir kısmında Terkos tesisatı yoktur. Yangında şebeke bo- zulduğu için bu semtlerde yeniden Terkos şebekesi yapılmamıştır. Bu mahallelerin halkı ihtiyaçlarını şim- diye kadar Kırkçeşme suyu ile temin ediyordu. Kırkçeşme suları tamamile kesildikten sonra, Terkos tesisatı da bulunmadığı için, bu mahallelerde ciddi bir su buhranı başgösterecek- tir. Kırkçeşme Suları kapatılacak olan mahalleler halkı, İstanbulun nisbeten fakir tabakasını teşkil ettiği için, bun» ların ağır para fedakârlıklarına kat- lanarak Terkos tesisati yapmalarına imkân yoktur. Bu sebepten dolayı- dır ki, Belediyenin Kırkçeşme sularını kapatırken, o fakir semtlerin halkını nazarı dikate alarak Sular idaresine bu taraflarda çeşme yaptırtması 14- mağa başlamışlardır. Bir Ingiliz gazeteci Yugoslavya topraklarını terketmeğe davet edildi Belgrad 6 (A.A) — Reuter ajansı- nın ve New - York Herald güzetesi- nin muhabiri Hubert Harrison üç gün zarfında Yugoslavya toprakları» nı terketmek emrini almıştır. « tardedilmektedir, Hubert Harrison 13 seneden beri Yu- goslavyada bulunmakta idi. Yugos- lavya - İngiliz - Amerikan klübünün ikinci relsi idi. Geçen Temmuzda Harrison bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: