18 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

18 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- SİYASİ İCMAL: Yeni bir buhran İtalyanın Milletler ocemiyetinden ayrılması üzerine bu müessesenin belli başlı âzası olarak İngiltere ile Fransa kalmışlır. Bu müesseseye uzun müddet aleyhinde propaganda | ve mücadele yaptıktan sonra dahil | olan Sovyet Rusyası dahili ahvalin- den ve be ni de bir ve tadır. Mill, y tellerden bir kısmının lini almasından mühim devletler ve alı devletler de Bu derle, letlerin silâl ve mücadelele: ği yeni v nin resmi maha; nin büyük de nüyor. Lehista- 'i Milletler cemiyeti- in siyasi mezhep- ahnesi olması ihti- a tedbirler alacağını beyan etmiştir. Ekalliyetler meselesinde Lehistan Milletler cemiyetini salâhiyettar bir makam saymadiğin: ilân ederek bu müesseseye ilk darbeyi indirenlerden biri olmuştu. Şimdi de bu müessese yüzünden büyük devletlerden bir r tarafını diğer kıs na karşt de Halidi ç miyetinin demokra, len zümrenin bir cebir ve ku: ti hükmüne girdiği kanaatine gel- miştir, İsveç gazetelerinin neşriyatı bunu gösteriyor. Lehistan gibi İsveç devleti dahi Mületler cemiyetinden ndisine bir zarar gelmemesi çare- sini düşünüyorlar. Diğer devletler dahi aynı gailenin tesiri altında bu- lunmaktadırlar, Milletler cemiyeti- nin hararetli tarajdarları bulunan | devletler bile hiç olmazsa bunun kö- | künden ıslah edilerek cebir ve kuvvet değil sulh ve'salâh mülessesesi olma- sını istiyorlar, Ortaya Milletler cemi- yeti buhranı yeni bir mesele olarak çıkmış bulunuyor. Yeni usul göz tedavisi Gözleri normal hale geri getirmek #çin İngilterede de bir ilâç bulunmuştur. Bazı muayyen göz hastalıklarında bu | ilâcın çok faydası görülmektedir. İs- mi acety!-choline olan ilâç ağır göz ameliyatını müteakip kullanılmakta idi, Şimdi ayni ilâcın göz rülyetini de normal hale getirmekte muvaftakıyet- le kullanıldığı bildirilmektedir. Husu- sile orta yaşlı erkeklerin gözlerindeki | rülyet kusurları acetyi-choline'le te- 300 defa Okyanusu aştı Nevyorktan bildirildiğine göre genç-! liğindenberi gemicilik yapmakta olan | atlantik vapurunun kaptanıdır. | Kaptan ayni vapurda.300 defa Okya- nusu aşmıştır. Üçyüzüncü defasının şerefine geçen gün arkadaşları tara- fından şerefine büyük bir ziyafet ve- rilmiştir. Bir böceğin marifeti Nevyorktan bildirildiğine göre Ame- | Tikanın en büyük posta pülu koleksi- yonlarından biri kısmen mahvolmuş- tur. Mister Giostr'in malı olan bu ko- leksiyon sahibi tarafından birkaç ay- danberi yangına karşı mahfuz olan , bir sandıkta muhafaza edilmekte idi. Geçen gün bay Glostr sandığı açtığı zaman içerisinde bulunan bir böceğin «pulların büyük bi mını tahrip et- ti örmüştür. Zayiat 60 bin dolar- dır. Yılan ısıran adam Köpek kızdığı zaman insanı ısırır. sa buna tabii bir hadise nazarile ba- karız. Keza bir yılan bir insanı ısın dığı zatnan bunda da bir fevkalâde- lik görmeyiz. Fakat bir insanın bir yılanı ısırdığını İşitirsek buna hay- davi edilmektedir. Bu göz hastalıkları en ziyade fazla sigara içmekten ileri gelmektedir. Gözleri fena halde has- ta olan ve ancak en büyük harfleri se- çebilecek kadar gören 46 yaşında bir erkek hastaneye alındıktan dört haf- ta sonra kendisine yapılan acetyi-cho- yonu sayesinde tama- olmuş ve normal rüiyetini tek- hastaneden çıkmıştır. Şimal kutbu krali Geçenlerde Viyana civarındaki bir ticarethanede kendisini simal kutbu- nun kralı zanneden bir deli ölmüş- tür. Bu adam, hastanede iken mün- tazam yiyor, içiyor, saatlerce anlıya- rak kitaplar okuyormuş. Her harekâtı normal olduğu halde yalnız şimal kutbu kralı olduğunu söylediği zaman sapıtıyormuş. Kendisine deli gömleği giydirildiği nadiren vaki oluyormuş. Bu da deli adama «cenup kutbu> ha- tırlatıldığı zaman lâzım geliyormuş. İ Cenup kutbunda şimal kutbuna düş- man bir devletin mevcud olduğunu İarzeden zavallı mecnun «cenup kut- busnu işitir işilmez derhal etrafa sal- dırmağa başlıyormuş. Sefalet içinde ölen prens Finlândiyanın Vibong kasabasında geçen gün bir yük kuru otu el araba- sile taşımakta iken düşüp ölen kıya- fetsiz, kır saçlı adamın eski Rus prens- lerinden meşhur Lupuşin Demidof Aleksander olduğu biraz sonra anlağşıl- prens Demidof vaktile hassa alayı za- bitlerinden idi, akıllara hayret vere- cek kadar büyük bir servete malik bu- Tunuyordu. ret etmekten kendimizi alamayız. Hindistanda bir yılan teshircisi geçenlerde bir yılanı seyircilerin hu- zurunda oynalmakta iken yılan itaat- sizlik eder. Hindili buna fena halde kızar, o kadar kızar ki yılanı ısırma- ğa başlar. Canının kolay kolay çık- madığını bildiğimiz koca yılan Hin- linin diş yaralanna dayanamıyarak ölür. Windsor Düşesinin mücevheratı Malüm olduğu veçhile gayet kıy- metli mücevherata malik olan Windsor düşesi bütün mücevheratını Lloyds şirketine sigorta ettirmiştir. Kısmen tarihi ve sınai büyük kiymetleri olan bu mücevherat hırsızlığa ve kaybolma. ya karşı 150 bin İngiliz lirasına sigor- ta edilmiştir. İtfaiye kanunu son şekline girdi Ankara 17 (Telefonla) — Dahiliye Vekâletince hazırlanmakta olan İt- İaiye kanunu lâyihası son şeklini al- mıştır. Lâyiha bugünlerde Başvekâ- lete verilecektir. Bu lâyihaya göre, vilâyetler tara» fından hazırlanacak itfaiye bütçe “lerinin Dahiliye Vekâletinin tasdikin- den geçmesi şartlır. Hoş bir vakit geçirmek için NOVOTNİ de Müntehap bir ORKESTRA rofakatin. de Budapeşte Operet Şantözü RUDOLFFY Ne sevimli oOtenor YUNKA nın şarkılarını dinleyiniz. (Fiyatlarda xam © yoktur) Tepebaşı « Daire mıştır. Çar hanedanina mensüp olan | | l Sİ | Hakiki zenallaln nasıl olur? “e Viyanalı çok meşhur bir profesör bunu anlatıyor Viyananın meşhur profesörlerinden doktor Parges, şişmanlık, zayıflık me- selesi hakkında şu makaleyi neşret- tir: «Ekseriya normal bir insanın ağır- lığı şu kadar olmalıdır, denilerek bir tabelâya bakılıyor ve onda gösterilen boya göre muayyen bir siklet kabul olun: » İnsanlar o tabelâdaki ra- kamlara riayetle her hafta vücudla- rını tartıyorlar ve cedvelde gösteri- len rakamdan fazla veya eksik bir siklette olduklarını tespit ederlerse şişmanladıklarını veya o zayıfladıkla- rını zannederek meraka düşüyorlar, Halbuki tabelâların yazdığı o ra- kamları ve sıkletleri kati olarak ka- bul etmek dağru değildir. Onlar va- sat ağırlıkları tespit ederler. Haki- katte İnsanlar münferiden o ağırlık- lardan birkaç Kilo eksik veya fazla olabilirler. Bu hal onların sıhhatte ve normal bünyede olmadıklarına delâlet edemez. Tabelâlarda yazılı olan sıklet rakamları bin kişi, on bin kişi için vasati olarak kâğıd üzerin- de hesab edilmiş olduğundan onlarda büyücek bir inhiraf payı bırakılmış- tır, Bir kere bacaklarla gövdenin sık- Jetleri arasındaki farkı dikkate almak icab eder. Bu fark Şok değişir. Kısa bacaklılar fazlğ sıklette, uzun bacak- lar ise daha gz sikletta olurlarda gene Normal sıkletten . ayrılmazlar, Uzun veya kısa bacaklılığın sebeb olduğu bu hata menbaı bir zapıan- Jar tashih edilmek istendi ve vücud sıkletinin oturma - İrtifaile münase- beti vardır, denildi. Fakat bu sistem- lerin bir kusuru vardı; onlar da va- sati hesaplara dayanıyordu ve en dividüel sıklet paylarını dikkate al- muyordu. Halbuki şişman veya zayıf görü- nenlerini ökserisinde bu görünüş vü- cuddaki yağ taksimatının mahdud yerlerde birikmesinden ileri gelir, Meselâ vücudü şişman olmadığı hal- de yanakları şişman ve çenesinin sltı sarkık olan bir kimse şişman gö- rünür. Diğer tarafdan şişman bir in- san da yüzü, kolları ve bacakları yağ- İKTİSADİ MESELELER Silo, Antrepo, Soğukhava depoları Haliçte 1500 den fazla mavnada ti- cari eşya bekliyor. Sebebi: Antrepo- lar ihtiyaca kâfi değildir. Bazı anire- polar da tamir edilmekte olduğu için bu ihtiyaç bir kat daha artmıştır. Tüccar eşyasının, mavnalarda uzun müddet beklemesi, malın flatini art- tırmaktadır. İstanbulun ihtiyaçlarından biri de, silodur, Şehrimizde 11493 ton stok buğday var. Bu malların bir kısmı, anbarlarda bulunmaktadır. Çünkü Haydarpaşa silolarında yer yoktur. İhtiyaçlardan bahsederken, soğuk- hava antrepolarını da unutmamak | icab eder. Yumurta, yağ, peynir gibi itina ile muhafazaya tabi olan yiye- | cek maddeleri için, soğukhava depo- larına lüzum vardır. Fakat bu mad- deleri satanlar, soğukhava depola- rındaki tarifelerin pahalılığından şi- kâyet etmektedir. Bu yüzden bazı tacirler, yumurtalarını mağazaların bodrum katlarında saklamaktadır. Şu neticeye varıyoruz: Hayatı ucuz- Jatmak için eşya fiatlerine narh koy- mak, tüccarın ihtikâr ve hile yaptı. ğını iddia etmek kâfi değildir. Her şeyden evvel piyasanın ihtiyaçları büyük şehirlere mahsus olan müesse- leri arttırmak veyahud bu müessese. lerin tarifelerini makul bir hadde indirmek yollarını aramalıyız. Bunlar yapılınca piyasada antrepo buhranı veyahud müşkilâtı kalmıyacak, piya- s4 daha geniş bir yer alacaktır, Pek tabii olarak fiatlerde normal bir sü» rette ucuzluk baş gösterecektir. — H.A. Şişmanlık, zayıflık bugün en mühim meseledir. Bir çok kimseler zayıflamak için bin bir çareye baş vuruyor. Bu mesele hak- kında Viyananın çok ta- nınmış profesörlerinden biri mühim bir makale neşretmiştir. Doktor bu makalede vücud ağırlığı hakkındaki tıbbi noktai nazarını anlatıyor lı değilse çok şişman görünmez. De- mek ki şişman görünmek mutlaka şişman olmayı icab ettirmez. Bir kimsenin bir defasında yarım kilo daha şişman ve diğer defasında yarım kilo daha zayıf olması hiç bir şey ifade etmez. Bu farklar kendi kendine düzelir, Uzuvlarımızda fazla Su bulunursa sıkletimizde derhal bü- yük tahavvüller görürüz. Yemekleri- mize biraz fazla tuz ilâve etmemiz hemen birkaç kilo artmamız için kâ- fidir. Bu fazlalık fazla sudan başka bir şey değildir. Tuz suyu bırakmaz, hüceyrelerimizde alıkor, bu yüzden Ağırlığımız artar. Sudan ileri gelen bu siklet artması hiç bir zaman de- vamlı bir şişmanlık sayılmaz. Çürr kü yemek şeklini değiştirir değişlir- mez, az tuz yemeğe başlar başlamaz, vücudümüzdeki su da azalır, sikleti- miz iner, Vücudümüzdeki suyun azalması suretile birdenbire zayıflamamız ek- seriya vaki olan hallerdendir. Yazın sıcak bir günde bir dağa tırmanınız, bir gün zarfında derhal dört, beş ki- lo kaybettiğinizi görürsünüz, Fakat bu aldatıcı bir zayıflamadır. Terleme yüzünden yalnız vücudümüzdeki su makta gecikmeyiz. Şişman insanlar bunu bilmezler de her gün saatlerce terleme ameliyatı- na girişirler, ondan sonra kantarın yelkovanına bakarak bilmem kâç ki- lo kaybettiklerinden dolayı sevinir. ler. Kaybettikleri şeyin yağ değil, su olduğunu © bilselerdi, o kadar sevin- mezlerdi. Bu kısa bir zaman “sonra gene yerine geleceği için terleme zor- luklarının boşuna çekileceğini söyle- meğe hacet yoktur, Hakiki bir zayıflama kür yaparak yağların eritilmesini istihdaf etmeli- dir. Bu da perhizle temin olunur. Fa- kat bu perhiz esnasında gıdadaki albümin çok eksilmemelidir. Doktor ne zaman Ve niçin zayıflama kürü tavsiye eder? Şişmanlık sıhhati bo- zacak zararlara sebebiyet vereceği ve .verdiği sabi olduğu zaman, Meselâ fazla ağırlık mafsallara o ka- dar yüklenir ki bunlar nihayet has- talanır. Gece, gündüz arkasında ağır yük taşıyan bir adamın yorulması gibi, yağlı vücudün ağırlığı da kalbi, kan cevelânını, adale teşkilâtını bo- zar. Bundan başka kan tazytkinin faz- lahığile şişmanlık arasında bir müna- tarip olan bir hasta çok şişman hile olsa ekseriya zayıflatılır. Her halde zayıflama kürleri yavaş yavaş ve ih- tiyatla tatbik edilmelidir. Zayıflatı- lan hasta bazı yemeklerden mahrum bırakılsa bile katiyen aç kalmağa mahküm edilmemelidir. Zayıflama kürü evden ziyade bir sanatoryom- da tatbik olunmalıdır. Çünkü evde kaldıkça sofrada önüne konan her yemekten “yemeğe Kalkışır, yemesi memnu olduğu halde sevdiği yemek- Se kürün de ma- a e yandi m dar şişmanlatmak için de bazan tıb- ben kür tavsiyesi lâzım gelir. Bu iş için son zamanlamia insülin ve A vila- mikdarı azalmıştır, bir iki gün zar” : minleri kullanılıyor. İştihanın art- fında bü suyun yerine gelmesi üze- rine eski sikletimize tekrar kavuş- ırılması suretile şişmanlık temin ediliyor.» Kanun Bilgileri “Haber vermek lâzım Ev sahibi kiracısile pek canciğer olmuştu. O kadar ki kira mukave- lesinin müddeti hitame erdiği hâl- de yenisini yapmadılar, Aylar geç- ti. Nasil oldu bilinmez, araları birdenbire açıldı. Birbirlerini gör- mek bile istemiyorlardı. Bir gün ev sahibi kiracılara: «48 saat zarfında evimden çıkınız» de- di. Kiracılar çıkmadılar. Neticede mahkemeye gittiler. Hâkim konturatonuz var mı? diye sordu. Bu suale ev sahibi «ha- yır!» diye cevap verdi. Kiracı ise eskiden konturatları olduğunu ve İakat konturat müddetinin hita- mından sonra da evde ev sahibi- nin malümatı ile ve onun muha- olmuştur, Şehre bol miktarda kömür olan silo, antrepo, soğukhava depoları, | gelmektedir. Fiatler normal vaziyeti- ni almıştır. Piyasa dört kuruşla beş Kord senim EE EN KANSIZLIK £: in SR DSA benlik tea den En nnlahip Borçlar kanununun 263 üncü maddesine göre böyle hâllerde ki- Ta akdi gayri muayyen bir müddet “için teedit edilmiş sayılır; ve böys — “le müddetsiz akldler de ancak ön- Seker. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: