18 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

18 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAĞCILIK: Yeniden bağ ihdasında nazarı itibare alınacak mühim hususat hamegileridir? İlkönce, bağ ihdas olunacak eresinin, #ürülmesi, kirizma (edilmesi, mükemmel bir şekilde hazırlarıması lâzımdır. Ötedenberi hâli bir erazi ise, sonba- hardan evvel, bir defa sathi olarak pul- tukla sürülür. Bundan sonra da, şiddetli yağmurlar evvel, © havalar müsüt gittikçe, toprak tekrar derince Kirizma edilir. Bundan sonra çiflik güb- resile - hayvan gübrelerile - bolca güb- relenirse, yapılacak işten, elde edilecek muvaffakiyet daha fazla olur, şalları ibare, alıncak ikinci bir me- Bağ ihdasında en mühim iş te, asma gubuklarının, toprağın kimyevi terkipleri- ne, hükmi hassalarına göre, çubukların intihabı meselesidir. Anaç çubuk olarak, #lokseraya mukavim olan Amerikan çu- bukları tavsiye ve intihap edilir. Ancak, Amerika çubuklarmın pek çok cinsleri vardır. Bunlar da toprağın terkibindeki kireç mikdarına göre ayrılırlar. Bir kimse, bir çifçi yeni beğ ihdas ede- ceği vakit toprağından bir mikdar nü- mune alarak - bağ ihdas olunacak erazi- nin muhtelif mahallerinden alınacak hü- mune toprak karıştırılarak - bundan bir mikdarını.. bulunduğu mahallin ziraat müdüriyetine ve yahut çubukların teda- pik edileceği fidanlık müdürüne gönde- Terek toprağının terkibindeki kireç mik- darını tayin ettirerek, ona göre Ameri- kan çubuklarından muayyen bir cins alınması lâzımdır. Bunun gibi, böyle söylediğimiz Ameri- | Kan çubukları, köklü, aşılı Amerikan çu- bukları içindir. Şayel, yalnız köklü aşı- sız, Amerikan çubukları dikilecek ve bilâ- hare bunl#t yerinde takdirde dikilecek topri hassası ve hem de bilâhare üzerine aşıla- nacak yerli asma çubuklarının cinsine göre de Amerikan çubuklarının tesbit ve İntihabı lâzımgelir, ki bu cihetin, çubuk tedarik olunacak müesseseye bildirilmesi #ap eder. Onlar, dikilerek Amerikan anaçlarının cinslerini ona göre intihap ederler, Dikilecek Amerikan çubukları saf bir cins olmayıp bir takım cinslerin me- lezleridir ki, bu mevzu Üzerine bilâhare Mahat verilecektir. Çubuk cinsleri, nevileri kararlaştırı!. dıktan sonra, yukarıda izah ettiğimiz şe- kilde toprak hazırlanır ve ekilecek çu- ez şaşırtma suretile çukurları açi- Asma çubuklarını muntazam bir tarz- da dikmek için, erazi üzerinde boydan boya ipler gerilerek çubuk dikilecek ma- hallere birer küçük kazık, işaret konur. matsın, hissiyatını da gizliyebilirsin. — Pek Alâ, Teyzen hakkında izahat verde şaşırmıyayım. Ser o kadar iyi canlandırarak anlatmasını bilirsin ki... — Aliye teyze, annemin ablasıdır. Ayni zamanda büyük amcamla ev- lenmiştir. Görüyorsun ki katmerli akrabam, Pek yaşlı olmamakla bera- ber, ihtiyarlığı zamanından evvel ka» bul etmiştir. Vaktile güzelmiş, hem de pek güzel. Hâlâ da fena değil. Fa- kat eski zaman dilberliği: Uzun saç- Jarile... Başında büyük bir topuz... Yüzünde ne âllık, ne pudra... Saçları bembeyaz... Benzi uçuk... — Ben eski zamâh modasile &lay etmem ki. — Alay etmezsin ama, bıyık altan dan gülümsersin... Şimdi evini tarif ÇİÇEKCİLİK: Şık bir çiçel nasıl yetişti Anemonlar; müuh- telif renkleri, par- Jak ve Iâtf şekli Jerile, salon ve bahçelerimizi süs- Myen, yumrulu çi- çeklerin en mü- kemmelidirler. Bunlarin beyaz, kırmızı, mor, pors takal, altın sansı renginde olanları pek. makbul ve meşhurdur. Anetarilar, bilhassa bahçelerde, göbek parsellerinin ortalarına, sümbül, lâle, nergisler arasında, yetiştirildiği takdirde, bahçeyi pek hoş bir tarzda süslerler. Bunun gibi, anemonlarn serlerde, 8- cak yerlerde, bu mevsimde yetiştirilerek açtırılmış çiçekleri salonlarda, vazolar Içerisine konursu, pek hoş, tatlı renklerile #alonlarımını mükemmel denecek bir $€- kilde süsler. Anemonler arasmda, kışa, şiddetli s0- Kuklara mukavemet eden yumrulu çiçek- ler de vardır ki, bunların scak yerlerde, köklendirilmiş, uyandırılmış olanlarına bu aylarda çiçek açtırmak kabildir. Anemonlern envaı pek çoktur. Beyaz güzel çiçekli ve Anemon nemorosa İle altını sarı renginde, bu mevsimde çiçek açan Anemon ranunculoldes nevi vardır ki pek makbuldür. An. apennin açık san renginde çiçek açan, An. purpurca parlak kırmızı renkte çiçek nçan nevileri de meşhurdur. Yal- nız, bunlar biraz geş çiçek açarlar - ni- san, mayısta - yumrularının dikim mevsi- mi de sonbahardır. Anemon de Caen isini altında pek meş- hur Fransız ariemonları da, zikre şayan, meşhur nevilerindendir. Bunlar da muh- teli? renkte, alacalı renkte olanlarla bo- raber, katmerli çiçekler açan nevileri çok gösterişlidir. Bu anemonlar, çiçeklerinin daha ir! olmalarile diğerlerinden tefrik olunurlar, Bilhassa kırmızı çiçek açan ne- yileri pek makbuldür. Anemonların küçük olan yumruları, ek- geriyetle sonbahara doğru, hattâ bu mevsimlerde, ve yahut ilkbaharda iyi ha- zırlanmış bolca gübrelenmiş yumuşak topraklara dikilirler. Sonbaharda dikilenlerden bazıları, $id- detli soğuklardan müteessir olurlar, bu gibi olanların üzerleri, ekildikleri topra- ın sathı samanla veya otlarla örtülme- deri lâzımdır Anemonların sevdiği toprak ve bahçe- lerdeki vaziyetleri: Anemonlar, hafifçe, yumuşak, umuslu topraklardan hoşlanırlar. Bahçenin göl- geli yerlerini severler, fazla, keskin gü- peş ziyası anemonlara zararlıdır. Serbes, Açık, çok güneşli yerlerden katiyen hoş- lanmazlar. . “ Anemonların teksiri: Yumru soğanla- rının yanlarındaki yavru yumrulariledir. Bu küçük yumru soğancıklar, köklerden, sonbahara doğru ayrılarak ayrıca busu- si yastıklara, bir müddet dikildikten son- Tü matlüp cesameti elanlar asıl yerlerine, veya sakeılara dikliirler. Resmimiz, bahçelerde yetiştirilen ve gü- zel beyaz çiçekler açan bahçe anemonunu göstermektedir. Kışın açtırılıp elde edilen çiçeklerinin bu mevsimlerde vezolara kon- muş halini göstermektedir. Gazetemizde intişar eden ziraat yanlarının iktibası ve kitap, risale şeklinde neşri hakkı mahfuzdur. edeyim: Süleymaniyede kocaman bir konak. Yüksek tavanlı odalar, Müzey- yen ve güzel bir ev. Güneş pencereler- den hiç girmez gibi. Eski usul döşen- miş. Üç kat bina, Kendisi de hep üst katta oturur. Hiç aşağı inmez. — Bu koca ev, Halicin rütubetini çeker de, kimbilir ne soğuk olur... — Yok, o kadar değil, Çünkü her yerde sobalar yanıyor. Teyzem evine elektrik yaptırdı: Fakat bir türlü te- lefonu kabul edemiyor. — Yalnız mi yaşıyor? — Evet. İki üç eğki sadık adamı var, Çok kitab okur. Tabii eski zaman kitabları, Etrafına iyilik yapar. Vakti böylece geçer. — Çocukları? — Yok, Fahri. Evlendiğinden iki Üç sene sonra kocası ölmüş. HALA onun matemini çekiyor. — Olur şey değil. — Evet, öyle, Çok seviyormuş. — Doğru: Manevi acılar insanı öl- dürmez. Nitekim işte yaşıyabilmiş ve alışmış. — Alışmadı. Pek genç yaşında ve ikiliği ARICILIK: Arı beslemek çok kârlı ve zevkli bir iştir.. Tablatin pek ça- hşkan, faydalı hay» yanları olan ar- Jarla o uğraşmak, bunları © yetiştirip teksir etmek bun- lardan &zami şe- kilde istifade et- - mek yollârını öğrenmek, cidden çok zevkli ve faydalı bir iştir. Binaenaleyh, her bahçesi olan merak sa- hibi kimseye, köşklerinin, evlerinin bah- gelerinde, kendi ihtiyaçları nisbetinde, iki Üç kovan arı beslemesini ehemmiyetle tavsiye etmek isteriz. Arıların muntazam ve hususi yaşayış tarılarından, tabiatte ifa ettikleri mühim vasifelerden uzun uzadıya bahsetmemize gazetemizin hacmi müsült olmamakla be- raber, bu pek faydalı olan hayvanların memleketimizin iktisadi bünyesinde 0y- madığı rollerle bunların teksir ve bakım tarzlarından, okuyucularımıza kısaca bah- setmeği faydah bulduk Arılar; tabiatta mevcut çiçeklerden topladıkları o nektar, çekerli maddeleri bala tahvil eden, büyük bir bal fabrikası- nın organları, çalışkan mühim uzuvları- dırlar, Burun gibi, diğer taraftan bir çok meyva veren ağaçlarda, tşikih keyfiyetini temin eden mühim vasıtalardır. © Arıların, çiçeklerde erkek âzanın üzerin- de bulunan ve gıbarı tir dediğimiz sarı tozu dişi çiçeklerin uzvu tenisi üzerine bulaştırarak, koyarak telkih temin ektik- leri tecrübelerle sebit bir ei gi Meyva sğaçlarında olsun, diğer mebat- larda olsun, çiçeklerde erkeklik dişlik vardır. Bi üyalar neğatlarda, nebatın başka, başka, ayrı ayrı yerlerinde, aksa- mında bulunur. Gabarı'tı' dediğimiz bu tor dişi siçelin uyu tenisi üzerine te- mıns eder etmez telkih fiili vukubulur. İşte, bunu temin eden arılardır. Şu hal- de arıların telkih işinde de yardım ve faydaları çoktur. Buny her vakit mü- gahode edebiliriz. Binaenaleyh. meyva Bahçesi olan yer- lerde arıların bulunması, arı yetiştirilme- si telkih fillinin temiri bakımından çok mühimdir. Diğer taraftan, meyvalı ağaç- larda fazla nektarlardan, latifade ede- rek bala tahvil etmek cihetinden de arı- ların tabintte oynadığı rollerin çok ehem- miyeti vardır. Bahçelerinde arısı olan, arı besliyenler mutlak diğer meyva bahçelerinden daha fazin meyva alırlar. Bunun da sebebi arı hakkak olmasıdır. & Ezcümle, şeftali ve elma Bahçelerinde arı bulundurulması çok faydalı ve zaru- ridir, Arılar çalışkan, çok munis hayvan- lardır. İnsanları çok severler, onları 88- venleri, onlardan korkmıyanları anlar da sever ve muztar kalmadıkça katiyen insana dokunmazlar, Arılara karşı soğuk- kanlı olmak isler, Arılar korkaklığı, kor- kak insanı sevmezler. Yuvalarının mm eye e — , arkadaşlarımın her ne şe arma ol- sun, telef edilmesine katiyen tahammül. leri olmadığı gibi, sulniyel sahibi tah- ripkâr insanların - maksatlarını hissede- rek, onlara hücum ederler. Bu vaziyet karşısında bittabi insanları sokarlar. Maamafih sokulan insanın İz- tirabım amonyaklı su ile silerek geçirmek kabildir. Arılarla sık sık uğraşan, kendini sok- turan kimseler hem romatizmaya yal Janmazlar ve hem de bir daha sokular- larsa tesiri çabuk zall olur. Tababette anlar vamtasile kanserin tedavi edildiği de rivayet edilmekte. dir. Balın kıymet ve ehemmiyeti — Ata- çok güzelken dul kalmış. Ona rağmen bir türlü kimseyle evlenmek istemedi ve kocasının acısını da unutmadı. O devirde yirmi beş yaşındaymış. Fek gok istiyenler de olmuş. Nişanlandığı- mu kendisine söylediğim zaman, beni âdeta kucağıma aldı. Gözlerimin içine bakarak: «Onu seviyor musun?» dedi. 'Tabii: «Evet!u dedim. — Şakadan: «Hayır!» deseydin ne cevap verecekti acaba? — Kızardı. Çünkü bana o suali sor- duktan sonrada şu cümleleri ilâve etti: «Sevmek her şeyden akdem! Ben kocamın muhabbetini biran bile kal- bimden çıkarmadım. Ahrette buluşa- cağız.» — Bunlara inanmak ne iyi, — İşte teyzemi öğrendin. Hisleri içinde yaşıyan bu kadınla alay etmez- sin sanırım. — Meraklanma. Çok nazik olaca- ım. Ben zaten müzeleri severim., Teyzenin kendi de, hayatı da müze... — Aşağıda taksin bekliyor mu, Fahri? — Taksi mi?:.. Aşk olsun... San mo- del hususi ötomobilime taksi diyor! Gülüştüler. Koşa koşa merdiven- lerden aşağı indiler. Hattâ biraz faz- la koşmuş olacaklar ki, genç kızın yü- günde acı bir kırışıklık belirdi, Boğu- luyormuş gibi, elini göğrüne götürdü. TE Ada tavşanlarının barınacakları yerler nasıl olmalıdır? Bağlarbaşı B. Ah- med: Ada tavşanı beslemeniz için, ev- yelemirde, bunların barnacakları yer- lerin, © muntazam ve © muhafazalı, fenni bir şekilde Yaptırılması kizım- dır. Zira ada tar- şanları , harici te- Ül #irlerden çok mü- teessir olan ohayvanlardandır. Şiddetli Soğuk, fazla rütubet ve güneş hayvanla- Tin sıhhatleri üzerine fena tesir yapar ve hattâ bunları öldürebilir de. Tavşanların barınacakları yerler, ya ahşap ve yahut ta taş, tuğladan yapılabi- Mir. En ucuzu ahşap yapılanlardır. Hangi malzemeden yapılırsa yapılsın, yapılacak yerlerin muhafazalı olası ik- tiza eder. Tavşanlıkların farka. güneşin doğduğu cihete müteveccih olarak yapıl- ması daha doğrudur. Tavşan beslenen, barındırılan yerlerin ön taraflarında, Tesmimizde görüldüğü gibi bir de gezinecek, serbes yerlerin bu- lundurulması da faydalıdır. Yalnız, bu yerlerin tel örgülerle ayrılmış olması, di- yasama larımızın bir darbı meselini bu vesile ile burada hatırlâtmak” isterim (arisız bah- çe, balsız ev olmaz, derler) Bu süz arı- ların ve balın ehemmiyetini aşikâr bir şekilde Ifade edier. Arılar vasıtasile elde edilen bal çok kıymetli, mugaddi, besleyici bir madde- dir. Balın, balmumunun içtimal, iktisa- di hayalimızda oynadığı roller de çok mühimdir. Bütün beşeriyet balı ve ez- cümle balmumunu büyük bir kudsiyetle tanımıştır, bilhassa hıristiyanlık. âle- minin bala, balmumuna verdiği kıymet Ye ehemmiyet cidden kayde şayandır. Baldan yapılan gatolar, çörekler pek nefis olur. Bilhassa İngilizler bunu çok severler. Hattâ bizde bile vaktile bal çö- reği çok yapılır ve sarfedilirdi. İzmir vilâyetinde, Manisa ve Kasabada yapılan ve bezdirme ismi verilen tatlı maddeler çok meşhur idi. Bezdirme bal ile yuğurulan, fırında pişirilen mayasız bir hamurdur. Bal helvası da pek meş- hurdur. Balın tababetteki mevki de mühimdir. Balın hazım cihazı üzerinde pek mühim tesiri vardır. Bal vücuddeki Hrazat gud- delerini faaliyete getirir. Bal mideye se- rinlik ve hafiflik verir. Kaynatılmış ada çamına biraz sirke, bir mikdar şap, biraz da bal karıştırıla- Tak sıcak bir halde gargara yapılır en mühim boğaz ağrılarını tamamile iyileş- tirir. Yatmazdan evvel, her gün bir kah- ve kaşığı kadar bal alınır ve üzerine bir yudum su içilirse, uykusuzluğu giderir ve rahat uyku verir. Her sabah kahvaltılarında, tereyağile karışık yenen balın, balıkyağından daha fazla vücude faydası vardır. Baldan yapılan şarap, sirke de pek ne- fis olar. Tablağ arı ve bul işinde de memleketi- mize müslesna ve çok zengin vaziyetler temin etmiştir. Biz, maalesef bu vaziyet- ler, kabiliyellerden henüz hakkile istifa- de edemiyoruz. Yoksa milyonlarca kilo bal elde ederek, pek mefis ballarımızla dünya piyasalarına rekabet etmek ve mü- him ibracat yapmak kabildir. Bundan böyle, okuyucularımızın arzu- Suna binnen arılar hakkında izahat ve- receğir. — Nen var, Selma?. — Hiç... Bir sancı... Geldi geçti, Otomobile atladılar. Erkek direksi- yona geçti. Araba, caddelerden yağ gibi kayıyordu. Konağa vardılar. Bütün dekor, ha- kikaten Selmanın tarif ettiği gibiydi. Herhalde burada rütubet yazın orta- sına kadar devam ederdi. . Merdivenlerden yukarı çıktılar. Bü- yük bir odanın içinde beyaz saçlı bir kadın kitab okuyordu. Giren gençleri görünce, sevinçle: — Hele şükür... Gelebildiniz! - de- di, — Teyzeciğim. Size nişanlımı takdim ediyorum. — Dört gözle sizi bekliyordum. — Fahri, hariciyededir. — Memuriyetinden fazla şahsiyet- le alâkadar olurum... Delikanlı iğilmiş, elini öpüyordu. Başını, kaldırdığı zamen, ihtiyar ka- dının kendisini dikkatle süzdüğünü gördü. Aliye hanım, yeğenini öperken, ku- lağına usulcacık: o“ — Damadımız mükemmel. - diye fısıldadı. Sonra, delikanlıya dönerek: — Biliyor musunuz, beyefendi, yok, daha doğrusu, oğlum. Benim bir iddi- am vardır; İlk gördüğüm insanların huyunu derhal anladığımı vehmede. apılması icap eder. Ayni zaman- ds bu yerlerin etrafı yarım metre kadar taş duvarlarla örülmesi, zeminin de çakıllı yik edilmesi ve yahut ta tağ örtülmesi Hizımdır. Bilâhars bunların üzerlerine saman veya kuru ot kopabilir, Tavşanlıklarda erkek ve dişi için ayri ayrı bölmeler yaptırılmalıdır. Tavşanlık- arın çatısı meyilli tahtadan yapılması, üzerleri de ziftli bezler veya kiremitlerle örtülmesi, kışın fazlı soğuklarda, resmi- mizde görüldüğü gibi, tazyik edilmiş, örül- müş çavdar $apı samanile örtülmesi fay- dalı olur. Dişi tavşanların barınacakları yerlerin erkeklerinkinden daha geniş yapılması iktiza eder. Zira, Bu suretle dişiler yay- rularını daha serbes bir surette emzire- bilmiş olurlar. Tavşanlıkların büyüklüğü, Yüsati tavşan cinslerine, ırklarına göre değişebilir. Vasati olarak bir erkek ve bir dişi için yapılacak tavşanlıkların vüsati 100 san- timetre uzunluk, 70 santimetre genişlik, ön taraftan 75 santim, arka taraftan 60 santim irtifa verilirse kâfidir. Gezecekleri ön yerler de, barmacakla- rı yerlerin 3 - 4 misli olabilir. Tavşanların teksiri, bak'm tarıları hak- kında bundan böyle muntazam yazıları. mız intişar edecektir. Çıplak duvarları sarılıcı nebatlarla, asmalarla örtmek kabildir Eyüp, B. Mehmed: I — Yaprakları dökmiyen sarılıcı nebatlar hakkında, ga- Zelemizin bu ayki nüshalarında izahat vardır. O yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz. Toprağınızın ve bahçenizin vaziyetine göre, size, sarılıcı nebatlardan, şöceyr has İlinde olan, Hedera nam sarmaşık nebat- larmı tavsiye ederiz. Bu nebat kış, yaz yapraklarını dökmez; koyu yeşil, parlak Yapraklı olup top şeklinde yuvarlak mey- vaları vardır. Tavsiye ettiğimiz Hedera'ların nevileri goktur. -H. Helix en iyisidir. Bunlar, to- humlarile ve yahut çelik daldırmalarile teksir edilirler. Evvelâ: Çelik çubuklar köklendikten sonra asl yerlerine dikilirler, Hederuları çiçek mağazalarından, ve yahut çiçek pazarlarından - yapraklarını Gökmiyen sarmaşık - namı altında bula Buralarda bulamazsanız, Ortaköy vey& Kammpaşa çiçek bahçelerinden tedariki kabildir. Bundan başka Clemantiz Vitalba ve tapkı asma yaprakları gibi yaprakları olan ve sonbahara doğru kan kırmızısı Ten“ gini alan Ampelopsis sarmaşık nebatları- ni tavsiye etmek isteriz. Bu nebatların dikileceği toprağın, bis defaya mahsus olmak üzere, bolca hay- van gübresile gübrelenmesi lâzımdır. Di- kilen bu nebatlar tuttuktan sonra, Zâ- ruri ihtiyaç görülmezse su verilmez. TI — Duvarlara espalya şeklinde asma ve meyva ağaçları da dikmek kabildir. Ona göre çubuk veya ağaç intihabı lâ“ zamdır. TI — Ayni toprağa dikilmiş olan meye va fidanlarının zayıf gitmesi toprağınm gübrelenmemiş olmasındadır. Bu fidan- Yarın, bu mevsimde Strafları açılarak bole ca hayran gübresi ve biraz gübre şer“ beti, içerisine az mikdarda nitrit dö sud - kimyevi gübre - sulfat dö sud ve sulfai dö potas verirseniz Yena olmaz. IV — Ziraatin mühim bir şubesi olanı arıcılık hakkında da faydalı yazılarımız, pek yakında intişar edecektir. Beklemes hizi tavsiye ederiz. rim. — Aman hanımefendi. Bu, pek kor* kunç bir şey. — Siz korkmayınız. Bilâkis içiniz rahat etsin. Bu hassa bende belki çok Fahri hafifçe tebessüm ederek ce- vap verdi: — Ben aksini sanırdım, Adam seğ* oturttu. Eski zaman usulü birâz re“ mi nezaketi, manevi hararetini sön“ dürmeğe muvaffak olamıyordu. Ko nuşurken coşkunlukla gözleri canla” rıyor, yanakları kızarıyordu. Tabii haldeyken soluk olan yüzü son dere ce cazibdi. Bütün benliğinde bir genç kız zarafeti görünüyordu. Dura durü kokusunu . kaybetmiş güzel çiçekler gibiydi. Fahri, bu kadınla konuştukça €8* zibesine kapılmıştı. Bir aralık; — Okuyordunuz. Sizi rahatsız ei tik galiba... - dedi. — Eski bir kitabı tekrar gözden g€* giriyordum. — Ne kitabı, hanımefendi?

Bu sayıdan diğer sayfalar: