22 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

22 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eer Salufe 6 AKŞAM İzmir mektupları İzmirde Fuar sahasında sun'i bir göl yapılacak Yapılacak işler ve şehrin imarı hakkında İzmir belediye reisi izahat veriyor İzmir (Akşam) — Üç haftadan- beri (Ankarada bulunan, - Fuar ve şehir işleri için Başvekâlet — ile muhtelif vekâlet- ler nezdinde te- şebbüsler yapan belediye reisi B. Dr. Behest Uz, İzmire dönmüş- tür. Bu seyahat- ten “İzmir için çok mühim neti- İzmir belediye reisi celer alınmıştır. o Dr. Behçet Uz Başbakanımız B. Celâl Bayar, İzmirin ka göstermiş, bu işler üzerinde İzmir belediye reisile saatlerce görüşmüş- tür. İzmir enternasyonal fuarında yeni yapılacak inşaat ve saire için devletçe yüz bin lira yardımda bulu- nulması kabul edilmiştir. Fuar saha- sında bu yıl (Ege ürünleri müzesi) namile bir müzeinşa ettirilecektir. Bunun için Ziraat Vekâleti bütçesin- den on bin lira verilecektir. İzmir be- lediyesinin imar sahasında inşa etti- receği çocuk hastanesi binası için sıh- hat ve içtimai muavenet vekâleti büt- çesinden yirmi bin lira ayrılacaktır. Bu hastanenin inşası için geçen yıl belediye ve vilâyet bütçelerinden onar binden yirmi bin lira ayrılmıştır. Bu yıl bütçelerinden daha fazla tahsisat ayrılacaktır. Önümüzdeki fuara ha- ricden iştirak edecek ekspozanlara tevzi edilmek için yüz bin liralık dö- viz müsaadesi verilmesi de temin olun- muştur, Belediye reisinin gâzetelere verdiği beyanatına göre bu yıl fuar ziyaretçi- lerinin miktarını bir milyona çıkar- mak için şimdiden çalışılmağa baş- lanmıştır. Bu yıl yüz bin lira sarfile 3000 metre murabbaı genişliğinde sa- Jonu bulunan bir sergi sarayı binasi yaptırılacaktır, Bu bina, fuardan sön- ra her zaman için bir eğlence yeri olarak kullanılacak, lokanta, gazino ve dansing kısımları olacaktır. Bu seneki fuarda eğlence vasıtaları daha bol olacaktır. Filar sahasında vücude getirilecek suni göl için şini- diden işe başlanmıştır. Bu gölün için: de adacıklar bulunacak, bu âdalar ve gölün etrafı zarif ağaçlarla süslene- cektir. Gölde eğlence ve gezintiler için müteaddid motörler işliyecektir. Belediye reisi diyor ki: — İzmir fuarının uyandırdığı ha- reket, güzel Türkiyemizin en hücra Herhalde o, kendi saadetini her şey- den evvel gözetirdi, Zavallı baba, içini çekerek: «— Ben onun yerinde olsaydım!» dedi. Biran düşündü: Hakikati herkesten gizlese?.. Bu faciayı kalbinde saklasa?... Hâdiseleri tabi seyrine terketse,.. Fakat gene doğruluk hissi galebe çaldı: Aldata- mazdı! Onun vazifesi, Fahriye haki- kati söylemekti. Hemen © akşam gidip onunla ko- nuşacaktı. Zaten vakit te yok. Düğün davetiyeleri yollanmış, her şey hazır- lanmış. Bunun teahhüründeki sebe- bi Selmaya nasıl anlatacaklardı? Ya Fahri ayrılırsa? O zamane olacak? Bu üzüntü, Ekrem beyi büsbütün deli ediyordu. Fahriyi biran evvel görmek üzere, derhal bir oto- mobile atladı. Delikanlının evine git- ti. Söyliyeceği - sözleri bir sir halinde Muhafaza edeceğine dair kendisinden kati vald aldıktan sonra işi anlata- caktı, Ve tekrar tekrar İzah edecekti: Karsı bile bunu duymamalı, Zira, BÜYÜK AŞK Nakleden: (Vâ-Nü) köşelerine kadar slâkalı bir şekilde yayılmıştır. Bu vesileile memleket çocuklarını biribirine tanıştırma ve sevdirme hareketi çok mühimdir. İz- mire hariçlen gelen ecnebilerin de her yıl iki misli artmak suretile mem- leketimizi tanımalarına vesile oluyor. Bu hareketin meydana getirdiği alış veriş, mamulât ve masnuatımızı her sene daha iyi, daha güzel yapmak için meydana getirdiği rekabet nazarı İti- bara alınırsa İzmir fuarının memle- ketşümul olan ehemmiyet ve kıyme- ti kendiliğinden meydana çıkar. Bu fuarı, Türkiyemizin bugünkü kudret- li varlığına dayanarak daha çok ça- uşmak ve memleket, halkını ilgilendi. ren bir program hazirlamak ihtiyacı- , ; ni bu sene daha çok hissetmekteyiz. Fuar ve şehir işlerine büyük bir alâ- | Kültür Parkı ve İzmir enternasyo- nal fuarını tamamlamak için 550,000 liraya ihtiyaç vardır. Bugünkü yar- dım şekillerile bu iş, üç yılda tamam- lanacaktır. Bu yıl ecnebi devletlerin, fuara fazla miktarda iştiraklerini te- min için Hariciye Vekâleti şimdiden teşebbüslere girişmiştir. Modern hapishane Belediye reisinin teşebbüsleri neti- cesi olarak Adliye Vekâleti, belediye- nin yangın sahasında göstereceği yerde üç yüz kişilik modern bir ha- pishane binası ve bunun yanında da büyük bir Adliye sarayı yaptırmayı muvafık bulmuştur, Hapishane bina- sının inşasına şimdiden başlanacak ve bunun için yüz bin lira ayrılacak- tır. Buna mukabil şehrin en mütekâ- sif yerinde bulunan şimdiki harab hapishane binası İzmir belediyesine verilecektir, Belediye, bu binayı yıktı- rarak yerinde bir park vücüde getire- cek ve civardaki dar sokakları geniş- letecektir. İkinci Kordonun inşası meselesi için de İktisat Vekâleti nezdinde te- şebbüste bulunmuş, vekil, İzmirin bir derdi halini alan bu yerin inşasının belediyeye mi, İzmir liman işletme müdürlüğüne mi aid olacağı noktalar Tını tetkik ederek bu meseleyi süratle bir neticeye başlıyacağını vaadetmiş- tir. Ege kız enstitüsü Yangın sahasında Ege vilâyetleri ihtiyacını karşılıyacak büyüklükte in- şa edilecek (Ege kız enstitüsü) bina sının yeri ile İzmirin muhtelif yerle rinde inşa edilecek iki orta okul bine» sının yerlerini görmek ve ona göre plânlarını hazırlamak üzere Kültür Bakanlığı mütehassısı B. Navn ya- kında İzmire gelecektir. Belediye reisi, Ankarada İzmirin iki mühim ihtiyacı olan su ve elek- Tefrika No. 5 Selmanın annesi telâşçı ve hissiyatını belli eden bir kadındı. Aman bilhassa ona dikkat! Delikanlının evine vardı. Kapısını çaldığı zaman, ruhu ıztırab içindeydi. Bir kaç dakika sonra Selma'nın mu- kadderâtı mevzuu bahsolacaktı. Vahim hâdiseler önünde insanın nasıl bir hareket tarzı takınacaği pe- şinen anlaşılır mı? Ekrem bey, Fahrinin ne vaziyet ala» cağını düşünüyordu. Delikanlı, belki de, bur işi izzetinefis meselesi yaparak, bir ölüme mahküm kadının karşısın. da komedi oynamağı kabul edecek ve nişanını uzatacaktı. Fakat onun böy Je bir rol oynamasını derhal kabul etmek olamazdı. Kararını verebilme- si için bir vade koymak Tâzimdı. Onun için, Ihtiyar baba, Fahrinin er tesi gün cevap vermesini teklif ede- cekti. Bir düşünce fasılasından sonra verilecek karara herhalde daha emin olabilirdi. Hem bu tarzın daha baş- ka mânası olur, Fahri, böylelikle, Sel- ma'dan ölümüne kadar ayrılmıyaca- ğına söz vermiş bulunurdu. ” Fakat, feci haberi, nişanlıya nasl 22 Kânunuevvel 1997 Sıvas - Erzurum hattının | Koza istiksalini arttırmak inşası büyük hızla ilerliyor Dut ağacı yetiştirme işine Kış mevsimine rağmen inşaat devam etmektedir hat haziranda Kemaha vasıl olacaktır Sıvas (Akşam) — Sıvas - Erzurum şimendifer hattında inşaata büyük bir hızla devam ediliyor. Kışın gel mesi inşaatı durdurmamıştır. Bir taraftan Divrik ile Kemah arasında, diğer taraftan Erzurum ile Erzincan arasında iki koldan çalışmaya devam ediliyor. Kış mevsiminde inşaatın durmaması için lâzım gelen tedbir- Jer alınmı Şimendifer hattı haziranda Kema- ha, eylülün sonundada Erziricana varacaktır. Kemahta şimendifer is tasyonu vesair binaların inşası için hazırlıklara başlanmıştır. İlkbaharda inşaata başlanacaktır. Şimendifer hattının hergün bir pat- ça daha ilerlemesi ve Kemaha yaklaş- maâsi bu havalide büyük bir memnu- niyet uyandırmıştır. Halk Kemahta şi- mendifer düdüğünün işitileceği günü sabırsızlıkla beklemektedir. trik işleri üzerinde de temaslarda bu- lunmuştur. Belediye, su ve elektrik şirketleri tesisatını #atın almak ve bedellerini bu iki şirkete uzun taksit- lerle ödemek istemektedir. Her iki şirketin satın alınma işi için hüküme- timiz yardımda bulunacaktır. İki program Belediye reisi B. Dr. Behcet Uz, İz- mir belediyesi varidatını arttırmak ve imar işlerini kısa bir zamanda sona erdirmek için iki mühim program ha- zırlamıştır. İlk programa göre bele- diyece İzmirde bir şehir garajı ve bir merkezi hal inşa ettirilecek, belediye mezbahasına bazı tesisat ilâve edile- cektir. Şehir garajı ve merkezi halin inşa- sından sonra belediyenin varidatı ar- tacak ve üç yıl sonra bir buçuk mil yon Tirayı bulacaktır; O vakit bu pa- radan İzmir imar işleri için senede üç yüz bin lira ayırmak mümkün ola» caktır. Bu para ile de'bir ekmek fab- rikası, bir-süt fabrikası, 100 yataklı bir şehir oteli yaptırılacak, bir de be- lediye sarayı inşa ettirilecektir. Ko- naktan İnciraltı plâjına kadar yeni bir rıhtım yapılacak, şimdiki kışla bi- maları yerinden kaldırılacaktır. Şehir baştan başa teşcir edilecek, Holzler projesine göre İzmirin kanalizasyon işi tamamlanacak, yukarı mahalle- lerde yollar, parklar yapılacak, Kaâi- fekalesinde bir otel ve bir gazino inşa edilecek, stadyom, kapalı yüzme ha- vuzu, şehir tiyatrosu, çocuk bakımey- leri, şehrin müstakbel imar plânı bi- tirilecektir. Bütün bu işler için on iki milyon lira lâzımdır. Bunların başa- rılması da on beş senede kabil olacak- tır. söyliyecekti? . Delikanlı neşe -içinde, kayınpederini karşıladı. — Şimdi, si gelmeden biraz evvel Selma ile telefonda konuştuk. Beni akşam yemeğine davet etti. Pek meşe- 1. Doktorlar kendisinde bir şey olma- dığını söylemişler. Ben de ne kadar memnunum, Ekrem bey, ürkerek, başını önüne O, bu saadeti nasıl yıkacaktı? Delikanlı, kayınpederinde bir fev- kalâdelik olduğunu anlıyarak sordut — Neniz var?... Ah, anladım... Sizi hekimler teselli etmediler... Felâketle ezilmiş olan zavallı ba- ba, koltuğa yığıldı. Delikanlı onun elini avuçları içine alarak: — Kızınızı ne kadar sevdiğinizi bilirim. Bana karşı da büyük bir dost- luğunuz var, Şimdi karşi karşıya iki erkeğiz. Ağzınızı açmadan, büyük bir hâdise karşısında bulunduğunuzu ân- ladım, Peşinen açık konuşmamız des ha iyi olur. Birlikte istikbali düşünü. rüz, o Zavallı Fahriciğim! © — Nedir? Selma verem mi? ” Hayır. »— O halde ne? v Ekrem bey, meşum Kelimeyi söyle“ di. Doktor Macidin teşhisini anlattı, Radyografiden şüphe edilemediğini izah etti. Hiç bir tedavinin, hiç bin Sıvas - Erzurum hattında bir tünel Esrar kaçakçısı Elma küfeleri içinden esrar çıkarıldı Emniyet direktörlüğü kaçakçılık bü- rosu memurları; İhsan isminde biri- nin elma küfeleri içinde Kartala esrar götüreceğini duymuşlar ve cürmü- meşhud halinde yakalamak üzere ter- tibat almışlardır. Filhakika İhsan, elmâ küfeleri için- de Kartala esrar götürmüş ve orada ÇI- karıp satmakta olduğu bir sırada ya- kalanmıştır. İhsanın Kartaldaki evin- de araştırma yapılmış ve beş kilo e$- rar bulunarak müsadere edilmiştir. İhsan hakkındaki tahkikat ilerletik mektedir. Alacak yüzünden kavga Nişantaşında Teşvikiyede oturan: Hasan İle Eyüb bir alacak yüzünden kavgaya tutuşmuşlar, Eyüb Hasana bir yumruk atarak hem burnunun ke- miğini kırmış, hem de bir dişinin kı- rılmasına sebeb olmuştur, Polis, Eyü- bü yakalamış, Hasan da tedavi altına alınmıştır. Bir otomobil bir kadına çarparak yaraladı B. Ekremin idaresinde bulunan hu- bir kadına çarparak muhtelif yerle- rinden yaralanmasına sebeb olmuş- tur, #4 Aranik hastaneye kaldırılmış, B. Ekrem yakalanarak hakkında kanuni takibata girişilmiştir. ameliyatın hasaliğa mâni olamıyaca- ğını ilâve eti. Bu sefer Fahri süküt ediyordu. Fes lâketinin derinliğini ölçüyordu. Bü- tün ümidleri yıkılmıştı. Adada uya nan bu güzel aşk, demek, yakın bir ölüme mahküm? Hali ne olacaktı? Ya zavallı Selma... Ekrem bey, boğuk bir sesle mırıl- — Artık evlenemezsiniz.., Karşısındakinin itirazını bekliyor. du. O itiraz gelmedi. Bu süküt üzerine baba, nişanlılık müddetinin uzatılma- &ını da teklif edemedi. Şimdi o, yavru- sunun çifte işkence çekmesine mi şa hid olacaktı? Demek Selma'cığı, hem gönlünden, hem vücudünden vurul- muş oluyordu... Delikanlı, dalgınlığından silkindi, — Zihnimi toplıyamıyorum... Hali- mi anlarsınız... Bu ne haksızlık... On Üç gün sonra Selma ile evleniyordum. Birlikte mesud yaşıyacaktık... Yaşa» mak... Fakat bu kâbus, hakikat mi?.., Acaba hekimler aldanmiyor mu? »— Radyografi, , < Başka alâlm yok mu? — Var. Doktor Macld, hepsini izahi etti. — O kadar genç ki... İhtimal hastas lığı yener, » Heyhat. İmkânsız. Zanmediyor musunuz ki ben bütün sualleri so ehemmiyet verilmesi lâzım Bursa (Akşam) — Kozamiz hak kında son günlerde ortaya çıkan bir meseleden, evvelki mektubumda bah” setmiştim. Bursa kozasını Avrupa pis yasasında gördüğü rağbetle mütenfe #ib bir fazlalığa erdirmek için ileri” sürülen fikirler arasında, en ziyade üzerinde durulan düşünce, koza 1- tihsalini arttıracak tedbirler almak- tır. Bununla beraber, bu, zamana muhtaç bir tedbirdir. Şimdiki halde koza mübâdelesi fikri, en mül, teklifler arasındadır. Ticaret odasın da başlıyan müzakerelerin henüz $0- nu alınmadı. Ancak bu işle alâkadar olanlar, memlekette zaten az olanı koza mahsulünü . ihraç ederek yerli fabrikaları sıkıntıya düşürmekten, yahud koza ihracını tahdid veya me- netmektense, Avrupa ile koza müca delesine daha çok yanaşmaktadırlar. Yalnız bu işin mikdarca müsavi olması faydalı görülmekte ve bu şek- Min bizim için hem Avrupa kozasını ucuza mal etmek, hem de döviz fay- damızı arttırmak suretile yapılması- ni üygün bulmaktadırlar, Müsavi mikdarda Koza mübadele- sl yüzünden yarı yarıya ve lehimize bir muamele farkı olacaktır. Bu ar- zu tahakkuk ettiği takdirde, Avrupa nım sarı ve ucuz kozalarını, bizim tee gâhlarda ve renkli kumaşlarda kul lanmak mümkün olacaktır. * Kozacılık, bugünkü şeklile ve güm- rük, kontenjan vaziyetlerile, yalm memleket içine münlasır kalmıştır. Yapılan görüşmeler arasında, koza işinde de cihan piyasasına uyma tema yülleri görülmektedir. Bu takdirde ipek ve kumaş sanayilmizin muvak- kat bir sarsıntı geçirmesi muhakkak sayılmaktadır. Bu sarsıntıyı fabrikatörlerimizin küçük sermayelerile karşılamak 20r- luğu, göz önünde tutulur ve bu me- sele devletçe yeni bir teşkilâta bağla- nırsa, Bursa" Kozacıliğinm cihan “pi- yasasile olan münasebet ve alâkası tamamile normabir safhaya girebi- Vir. Diğer tarafdan da koza istihsali- mizi arttırmak için yeni ve büyük teşebbüslere ihtiyaç © görülüyor. Bil- hassa dut ağacı yetiştirme işini art- tırma yolunda kanun yolile alınacak tedbirlere lüzum hissedilmekte ve şimdiye kadar koza istihsali için yap , pılan yardım ve teşviklerin, dut ağa» cı yetiştirenlere de teşmil edilerek arttırılması temenni edilmektedir. Düşkünler evindeki kreş kısmi büyütülecek mahsus kreş kısmının yeni sene büt“ çesile büyütülmesine karar verilmiş tir. Kreşe elli yatak daha ilâve edile cektir, Tup anlamadım. — En ufak ümid yok mu? — Yok. Gene aralarında büyük bir süküt hüküm sürdü. Ekrem bey, dudakları” nı yakan suali nihayet sorabildi; — Ne yapacaksınız? » Ümid ettiği cevabı. bu sefer de ala- madı, Fahri: — Daha bilemem.. Selma beni bekliyor... Bu akşam onu göreyim... * sözlerile iktifa etti. — Kendisine bir şey belli etmiye- ceksiniz... Hiç bir halinizle şüphesini — Yemin ederim... Ne vaziyetimd8, ne yüzümde, ne halimde bir değişiK* lik olmıyacaktır. Fakat onu görmeğe ihtiyacım var. : — Karım da bir şey bilmiyor. Bu İf » ondan da gizli olacak, Yalnız ikimi&, —Pek âlâ, — İkimiz arasında kalacak bir Sis Yarın sabah tekrar burada görüşür rüz... Olmaz mı? Ekrem bey tekrarladı: ' — Yarın sabah, burada buluşmei* gz... Sakın eve geldiğiniz zaman, gö” rüşmüş olduğumuzu belli etmeyin. 4 (Arkası var), : : m a 0 4ma seda v.s » “vana dd 500 0 b O e b dn Dİ çer e

Bu sayıdan diğer sayfalar: