15 Ocak 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

15 Ocak 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ra DA e A Sahife 3 AKŞAM 15 Künunusani 18: 3 Silâhlanma :a yarışı O14büy ük devletin kara, Peniz e hava kuvvetleri Avrupa gazetelerinin neşretiikleri bu mukayeseli cedvelde Türkiyenin vaziyeti de gözükmektedir. Silâhianma yarışı münasebetile, Paris - Soir gazetesi bütün devletle- rin her türlü kuvvetlerini gösteren bir cedvel yapmıştır, Bunu hülâsa ettik. (N.) işaretile nüfustur, (M. B.) müdafaa bütçesi; (K, O.) ana valanda ve sulh esma” sında muhâfeza edilen daimi kara ordusu, (0, K.) deniz kuvveti, (H. K.) birinci sınıf teyyareler ve tayya- yeciler kadrosudur. Almanya -(N) - 67,105,000 kişi. (M.B) 73 milyarki bu adedi ecnebi menabi vermektedir. (K. O):1 milyon, (D. Kij147 271 ton, (H.K) 2,600 28 İ yare, 180,000 kisan,. ; Belçikâ * (N) 8300,000 kişi, (M£. B.) 1,146 milyon. (K. 0) 65,000 kişi. (D. K) (H: K.) 250 tayyare, 2,500 adam, Amerika (N.) 128,430,000 kişi, (M. B) 30 milyar, (K. O.) 170,000 kişi, (D. K.) “1,163,240 ton. (H. K.) 2.885 tayya- re, 42,000 kişi. Fransa (N.) 41,906,000 kişi, (M. B) 21 milyar. (K, O) 415,000 kişi. (D.K.) 511,817 ton. (H. K.) 1500 tayyare, 50,000 kişi, İngiltere (N.) 47,098,000 kişi, (M. B) 52 milyar. (K. O) 115,000 kişi, (D.K) 1,206,353 ton, (5. K.) 2,000 tayyafe, 65,000 kişi, İtalya (NM) 42801000 kişi, (8. B) 28 milyar. (K.O) 550,000. (D.K) 420,243 ton. (H. K.) 2,100 - 2,200 tay- yare, 50,000 kiği, Japonya (N) 71,000,000 kişi, (M. B.) 34,200 milyon. (K, O.) 232,000 kişi. (D. K.) 302,262 ton. (IL K.) 1,670 tayyare. Lehistan (N.) 34,221,000 kişi, (3£. B.) 4,300 milyon (K. 0.) 266,000 kişi, (D, K.) 8,500 ton. (EL K.) 500 tayyare, 10,000 kişi, Romanya (N.) 19,423,000 kişi. (ML B.) 1,900 mliyon (K. O.) 141,009 kişi, (D, K.) 10,000 ton. (1, K.) 280 ii 10 bin kişi. İsviçre (NX 4,163,000 kişi. (M.B) 486 milyon. (K. O.) 15,000 kişi. (D. K.) - (İL K.)-200 tayyare, Çekoslovakya . (N.) 15,187,000 kişi, (M. B.) 1345 milyon. (K. O.) 171,850 kişi. (D, K)- (H. K.) 500 tayyare, 8,500 kişi. Türki; (N) 16,201,000 (A, B.) 1,400 mii yon. (K. O.) 184,000 kişi, (D. K.) 53,000 ton. (EL. K.) 160,tayyare, 1931 den evvelki model 370 tayyare, 2,190 kişi ki, bunların 400 ü zabit. (Not; 'Türk ordusu ehemmiyetli bir mev- cudiyettir. Süralle teceddüd etmiş- tir, mütecanistir. İyi yetiştirilmiş ve iyi techiz edilmiştir.) Sovyetler (N) 170 milyon kişi. (M. B.) 12 milyar (K, 0.) 1,300,000 kişi. (D. K.) 250,000 ton,ki bu aded kati değildir. (EL. K) 45500 tayyare, 100,000 kişi. Yugoslavya (N.) 15,174,000 kişi, (M. B) 1840 milyon (K. O.) 110,900 kişi, (D. K) 9,500 ton. (H. K.) 300 tayyare, 10,000 kişi, Üniversitede yeni bir kon- ferans salonu yapılacak Dün akşam 206 tıbbiyeli genç şerefine bir çay ziyafeti verildi Üniversite rektörü B. Cemil Bilsel ve Tıp fakültesi dekanı doktor B. Nureddin Ali tarafından dün akşam | Üniversitede Tıp fakültesinin hersü- mestrini iyi neticelerle bitiren ve bu suretle arkadaşları arasında tema- yüz eden 208 tıbbiyeli gençler şerefi- ne bir çay ziyafeti verilmiştir. B. Cemli Bilsel, çayı bir hitabe ile açmış, muhataplarını teşkili eden gençlerin ârkadaşları arasında İe | mayüz etmek suretile gayret göster- | melerinden mütevellid memnuniyet ve teşekkürlerini bildirmiş ve Türk Üniversitelilerin Avrupadaki gençle- ri geçecek ve bu suretle mazide kay- bolan Kıymetli vakitleri telâfi edecek derecede bütün diğer Üniversiteli- lerden fazla çalışmaları lâzım gele- ceğini söylemiştir. Bundan sonra talebe arasında söz âlaniar dileklerini birer birer bildir. meğe başladılar: Gençlerden biri, Avrupalı profesörlerin beraberlerin- de getirdikleri ecnebi laburant ve laburantinlere (asistanlara) (İtiraz etmiş, Tıp fakültesi mezunları için de çok kiymetli gençler olduğu hal- de ecnebilerin tercih edilmesinden gençlerin çok müteessiy olduğunu söylemiştir. Bundan sonra talebeden biri şimdiye kadar Tıp fakültesin- den mezun olan hekimlerden bir kıs- mının fazla nazariyata vakıt, bir kıs- munin da pratisyen olarak yetiştik- lerine işaret etmiş, bu farkın kaldı- rılması için Tıp fakültesinin ilk kıs- mını teşkii eden P.C.N sınıfının Yağvını, buna mukabil de staj devre- Yarının ihtiyari olmasın ve bu su- | retle asıl fakülte tahsiline daha mü- sald zaman tefrik edilebileceğini ile- ri sürmüştür. Rektör, lise mezunla- rmın Üniversite derslerini takib ede- bilecek kadar ecnebi dili bilmeleri mecburiyetinin. konulmasını hükü- metten istiyeceğini söylemiştir. 'Talebeden bazıları da talebe kon- feranslarının. ihdasını . istemişlerdir. Bu suretle profesörlerden başka ta- Jebede ilmi mevzular etrafında söz söylemek suretile ilmi seviyelerin yükseleceğini osöylemişler, o ancak Üniversite konferans salonunun mü- saadesizliğinden bahsetmişlerdir. Bunun üzerine B. Cemil Bilsel Üniversitede 2000 kişiyi alabilecek yeni bir konferansa salonu yapılma” sına karar verildiğini ve plânımın hazırlandığını söyiedi. 'Talebenin bu dileklerini alâka ile diliyen rektör B. Cemil, bütün bu dileklerin tahakkuku için çalışacağı- ni vadetmiştir. Haber aldığımıza göre sivil ve askeri 'Tıp fakültesi mezunlarından bir kıs- munm o Üniversitede asistan olmak üzere bırakılmaları için rektörlük Milli müdafaa ve Sıhhiye Vekâletle- ri nezdinde teşebbüsatta bulunacak- tr. Bundan başka Şişli Çocuk hasta- nesinde bulunan ders salonunun çok dar olduğu görülmüş ve tevsil ka- rarlaştırılmıştır. Haseki hastanesin- de hasta ve hamile kadınları hasta nulacak ve bu suretle hastaların rex -hatca nakilleri; temin edilecektir. .. (Baş tarajı 1 inci sahifede) müzakeresi esnasında Hüsnü Kitap- çı (Muğla) bu kanunla derecelerin yükseldiğinden bahisle bu kabarık- lığın sonu ne olacuğını, hayat ucuz- lar ve vergiler de inerse bu kabarık- lığın böyle devem ederek gidip git- Miyeceğini ve yeni elçiliklerin nere- lerde açılacağına dalr vaki mütaleâ- sı ve istizahma cevaben Harlelye Ve- kili doktor Tevfik Rüştü Aras (İzmir) şu cevabı vermiştir: “Arkadaşlarım, bay Hüsnü Kitapçı arkadişımızm evvel emirde beni ilti- fatzede eden teveccühlerine teşekkür ederim, Arzu buyurdukları noktayı derhal tavziha çalışıcağım. Bu ka- nunun ruhunda dereceleri yükseltmek esas değildir. Bu kanunun ruhu doğ- rTudan doğruya Vekâlele idare ve mes- lek diye ayrılan memur arkadaşları- muz içinde mesleke intisap etmiş 0- laniarın ayrılma muamelğtını İlmam etmek vardır, Bir de tahmin buyur- dukları gibi teşkilâtı. genişletmek vardır. Üçüncü bir noktayı da buna ilâve edersem kanunu tamamen hü“ lâsa etmiş olacağım ki, oda şudur: Devletimizin pek çok şubelerinde olduğu gibi Hariciye de mili teşek- külle doğmuş, safha safha tekemmül elmiş ve bu tel ülü devam etmekte bulunmuştur, Bu Sebeple hariçte ay- | ri bir mektebi olmayıp da kendi Ve- kâleti ve kendi işi içinde müntesip- lerini yetiştirmekte olan Hariciye Ve- 'köleti ük aldığı ve sinesinde yetiştir. diği kadar derecede ve onunla müte- - nasip memuriyetler muhafaza etmiş, yetiştirdikçe ilâve" eylemiştir ve ede- cektir. Bu itibaris dahilde ve hariç- te yeni ihdas edilin Oo memuriyetler vardır, Derdal arzularını tatmin için, hariçte yapılacak sefaretler -meyâ ninda Cenubi Amerikada da ticaret ; itibarile münasebatimiz ehemmiyet kesbettiği kısımlarda “ sefaret tesisi mutasavver olduğunu arzederim. Avrupada da senelerden beri yalnız maslahatgüzarlık ile idare olunmak- ta ölan delegasyonlarımızın obazıla- rının sefarete kalbedileceğini bu mü- nasöbetle ârzederim.» Müzakere ve kabul edilen diğer lâyihalar Mütcakiben hava kuvvetleri için 21000 beş yüz liralık tashhüde giri- şilmesi hakkındaki kanunun birinci maddesile verilen salâhiyete ilâveten levazım ve teçhizatı harbiye ve fen- niye için 7 milyon liraya kadar taahhü- de girişmeğe Milli Müdafaa ve bu te- diyatın hadleri dahilinde kalmak Üze- re bono çıkarmıya ” Maliye Vekâleti- ne mezuniyet verilmesi, İlk ve orta tedrisat muallimlerinin terfi ve tecziyeleri hakındaki kanuna fıkralar ilâvesi, Dahiliye Vekâleti mahalli idareler riyaseti teşkili, vazife ve selâhiyetle- rin tayini, 1050 numaralı muhasebel umumi ye kanununun 44 üncü maddesinin değiştirilmesi, 1918-1934 dahili istikraz tahville- rinin 1938 ikramiyeli tahvlilerile ve 1933 Türkborcu tahvillerinin de de- hili istikraz tahvillerile mübadelesi hakkındaki kanun lâyilyaları müze- kere ve kabul edilmiştir. Maliye Vekilinin izahatı Bu son kanun lâyihasının müza- 'keresi sırasında Maliye Vekili Fuad Ağralı, Halil Menteşe ve Berçtürke- rin mütalealarına şu cevabı vermiştir: — Arkadaşımız Helil Menteşe kar nunda, bugün tedavül fiati 144 lira olan Ünitürklerin tahvil dolayısile rayiç kıymeti 19 ve itibari kıymeti 20 lira olan bir tahvli ile değiştirii- mekte hazinenin zararı bulunduğun» dan dolayı tereddütleri olduğunu ve bu bapta izahat vermekliğimi arzu ettiler, Şurasını arzedeyim ki, yaptığımız kanunun en birinci hedefi Ünitürk- “lerin ( Türk hamlllerinin) Fransiz frangınm develuasyonundan dolayı gördükleri zararı telâfi etmektir. İkincisi de kendilerinin dahi işaret spekülâsyon. dırarak piyasada bir istikrar temini- dir. i Devletin kârı Ünitürklerin bugün devlet itibarına istinad ederek itibari kıymetlerini muhafaza etmekte olan sabit bir hal- de bulunan diğer tahvilât ile müba- deleyi temin etmektir. Sonra hükü- metin menfaati noktasına gelince, bir kere faizden istifade vardır. Bu- gün Ünitürklere verilen faiz 180 ku- ruştur. yüzde yedi faizli 20 lralık bir dahili istikraz talivillerinin de 140 1 veriliyor. Aradaki 40 kuruş fark dey- lete kahyor. Binaenaleyli bir sene i- çinde 100,000 tahvil mübadele eder- sek 40, bin lira İstifade edilmiş ola- caklır. Bugün Ünitürkler 57000 kü- sür tesbit ediliyor. Eğer 500 bin Üni- türk tabdil olunursa devletin İaiz- den kârı senede iki yüz bin lira eder. Nominal kıymet üzerine mukayese yürütülürse gene devletin istifadesi vardır. Ünitürkletin itibari kıymeti 25 buçuk liradır, Dolar üzerinden bu- nu 20 liralık itibari kıymeti olan is- tikrazı dahili tahvili ile değiştiriyo- ruz. Devletin beş buçuk lira istife- desi yardır. Yalnız rayiç, kıymeti gözönüne & ırsak bügün 14 buçuk liradır. İşaret ettikleri gibi vehleten devlet 14 bu- çuk lira rayiç kıymeti olan bir tahvil alıyor da yerine 19 lira rayiç kıyme- ti olan bir tahvil veriyor. Burada 4 buçuk 5 lira bir zarar ediyor gibi bir manzara vardır. Bunun hskiki olmia- dığını iddia edeceğim. Bunün için de müsaade buyururlarca şunları arz8- deceğim. Yâni bu 14 buçuk (Tiraya hakikaten devletin kârını, zararını hesap etmek için kati esas teşkil e- debilecek bir rakkam. nazarile bak- mak doğru mudur, değil midir? Bunu! münakaşa etmek için şunu arzede- ceğim. Esrsen düyunuumumiye ile 933 se- mesinde akdettiğimiz mukavelena- me sıralarında Ünitürkün vasati kıy- meti 27 lira idi. Bu mukavelenameye sadakatle merbut kaldığımız (için 934 senesinde 29 liraya çıktı. 935 se- nesinde ahiren düyunuumumiye ve Fransız hükümetile yaptığımız an- laşma münasebelile yani borcun yüz de ellisini döviz ve yüzde ellisini de malla ödemeyi kabul ettiğimiz için Ünitürklerin kıymeli 254 a düştü 936 senesinde 22,75 e tenezzül etti, 937 senesinde - bu seneyi aylık olarak ar- zedeceğim - haziranda 18,50 - Fran- sız frangının sukutu dolayısile teva- li eden devaluasyonlar neticesi * ola- rak - lemmuüzda 15,80, ağustosta, 15 eylülde 14, teşrinlevvelde gene 14 teş- rinidânide 14,30, kânunmevvelde 14,50 Görülüyor ki, bu teşrinlevvele ka- dar tedenni etmekte İdi, i- den itibaren tereffü vardır, 14,30, 14, 50 gibi. Çünkü mukavele mucibince düyunuurmumiye maclisi her önümüz- deki tediye devresi, altı aylık devre için ikinci bir para intihap etmek salâhiyetine haizdir. Fransız frangı mütemadiyen devalve olduğu için bu da sukut etmekte idi. Önümüzdeki tediye devresi için tediye devreleri teşrinisani ile mayısdır. Düyunuumu- miye meclisi doları intihap ediyorum. dedi. Çünkü dolar iranga nazaran daha âz devalüe olmuş bir paradır. Dolar yüzde kırk, frank yüzde elli develüedir. Arada yüzde 10 bir fark vardır. Bu itibarla doları tercih et- mişlerdir. Bu, derhal burada da tesi- Tini gösterdi onun için 14,50 ve 14,30 a doğru gitti. Bu daba ileri gider mi gitmez mi?, noktası. demin arzettiğim gibi en zi- yade Ünitürklerin rayiç ( fletlerinin yükseldiği ki 934 te 29 liradır, O vakit, bunların itibari kıymeti 42 lira idi. Bilhesap nisbet kurarsak yani 42 Ji- Ta itibari laymeti haiz iken rayiç kıy- meti 29 lira olursa, bugün 26-254 lira itibari Jaymeti haiz olmasına gö- re rayiç kıymeli ne olmak lâzım ge- Jir yolunda yaptığımız hesap netice- inde ve bilhassa şurasını da işaret ©- deyim ki, bütçe encümeni - dahi bu nokta üzerinde terakküf etmiş ve su- reti mahsusada tali bir komisyon. teş- kil ederek tedkikatta bulunmuştur. Bunun neticesi.âynen şudur. Rayiç kıymeti 17,40 yani mütema- eee - | Hariciye ve Maliye Vekilleri Mecliste beyanatta bulundular diyen terakki ederek önümüzdeki 938 mayısında tediye zamanında dolara nisbet edilerek arzettiğim gibi 17,40 - 42, 17,50 olmak lâzım gelir. Burada yalnız şu sual varit olabi- lir, 17,50 lira rayiç kıymeti olması lâ» am gelen bir tahvile devlet bugün 19 lira kıymeti haiz bir tahvil veriyor, Burada 14,50 livanın farkını & doğru değildir. 17,50 ile 19 arasında- ki farkı almak iceboder. Bu mazide yapılan tedkikata göre 19 â terakki edeceği görülmektedir. 17.50 liraya niçin 19 lira veriyorsu huz7 Buna verilecek cevaplar rayiç kiymeti peşin alışveriştir. Nakit ile Made edilir. Halbuki devlet burada nakid vermiyor. Bir tahvil alıp yeri- ne başka bir tahvil veriyor. Bundan dolayı bir parça fiatin terelfü etmesi lâzım geleceğini kabul etmek icabeder, İkincisi, yeni akdettiğimiz mukaye- Je mucibince Düyunuumumiye ile i- tilâfıumız oldu. Doları intihap-ettikle- ri zaman altın doları. teklif ettiler, Hükümet dedi ki, hayır doları intiş hap etmek hakkanızdır, fakat bu yüz de kırk nisbeti devalüe olmuş bir pa radır, ona göre doları hesabetmek iâ- Zım gelir. Uzun münakaşalardan soü» Ta hükümetin noktai nazarı kabul edilmiştir. Şu halde yeni bir muka- yelenin bir maddesi vardır ki, te diye akçesi olarak intihap olunan pa» ra yüzde yirmi beş fazla devalüe 0- lacak olursa bu yüzde yirmi beşten fazla amortisman tahsis edilir. Bina- enoliyh arzettiğim yüzde kırk deve- lüe olmuş yüzde yirmi beşten fazlası, yüzde on beşi fevkalâde amortisme- na Lahsis edilecektir. Bu fevkalâde amortisman şimdi içinde bulunduğu. muz sene takriben 120 bin, önümüz- deki sene 140 bin, üçüncü sene 165 bin, dörüncü sene 195 bin olmak ü- zere dört senelik bir devre zarfında 620 - 650000 tahvile baliğ olacaktır. Yani bukadar bir tahvil mevcudun sülüsünden fâzla olan 650000 e ba- iğ olacak ve bu mukdarı Duyunuür mumiye meclisi toplıyacak ve itfa e- decektir. Şimdi normal olarak itfa edeceği mıkdarı ilâve edersek doların intihabından dolayı terelfüe olan te- mayülün gittikçe devam edeceğini ve üç dört sene sonunda bu tahvillerin #iatinin nominal itibarile kıymetleri. nin 25 buçuk liraya kadar çıkacağı nı tahmin etmek kolay olur. Binaen- aleyh teşrinisanideki 14 buçuk I- rTalık kur arzettiğim gibi muvakkat bir vaziyetten ibareltir. Yoksa devle- İtin kârını ve zararını hesaba eses teşkil edecek kati bir şey İfade etmemekte- dir, Bu nazarı itibare alınınca bu bir buçuk liraya diye gördüğümüz mık- dar hamiline fazla olarak verilmiş bii para değildir. Bilakis bu tahvillerin âtisine göre belki biraz noksan kesil miş bir paradır. Yani burada devle- tin paraca zarar etmediği neticesine yarmışızdır, Tahvil ithaline müsaade edilecek Türker arkadaşım diyor ki, tahvil ithaline hükümet müsaade etsin. edeceğiz. Bu kanun kabul buyrulduK« tan sonra, Hakikaten bugün Türki- yeye tahvil ithali memnudur. Fakat bazı müsaadelerde bulunacağız. Bu husus hükümetçe tekarrür etmşitir. İkincisi vergi hakkındaki temenni veya arzularına, gelince, Şeflmizn be- yanatında, hükümetin programında buna işaret vardır. Yaptığımız tedki- kat neticesinde bü arzunun fiile geti- rilmesi için yine büyük işradımızdan kuvvet alarak muvaffak olabileceği- mizi tahmin ediyorum. (Alkışlar) © Tunceli Vilâyeti halkı hak. kındaki cezalar s Yine bugünkü toplantıda, Tunceli vilâyeti halkıylan olupta nüfusa her ne sebeble olursa olsun şimdiye kadaş gizli kalanlarla doğum, ölüm, eşlenme ve boşanma, kayıp naklihane vakala- rıni yazdırmamış olanlar hakkındaki kanun hükümlerine göre tayin edil mesi lâzım gelen cezaların affı, ve 2576 sayılı kanunun pulsuz ve cezası tescile dair hükümlerinin bu vilâyet halkı hakkında 1 ikincikânun 1940 tarihine kadar tatbik olunması hak- kındaki “kanun. dâyihası kabul edi

Bu sayıdan diğer sayfalar: