29 Ocak 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

29 Ocak 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VT YB YG an greTsoyYta Bir insanın gözlerine bakıp. AEŞAM ruhunu okumak kabil midir? tehdid Işaretle tahkir ve ölümle etmiş | Sultinanahmed ikinci sulh ceza mah- Fizyonomi mütehassısları“evet,,diyor kemesinde garip bir dava görüldü çünkü göz ruhun penceresi imiş Gözler şekilleri, çehredeki mevkileri ve renklerile ruhumuzun bütün g Fizyonamiye inananlar bir Insanın gehresinden, yüzündeki çizgilerden ve burada bulunan uzuvların şekli ve renklerinden o insanın ne ahlâkta, ne #eciyede olduğunu anlamak kabil ol- duğunu söylerler. Fizyonomi ile meş- gul olanların sayısıda az değildir. Hattâ bunlar fizyonominin zannedil- diği gibi uydurma bir şey değil, ciddi bir ilim olduğunu iddia edecek kadar Meri gitmişlerdir. Sön günlerde elime geçen bir fizyo- nomi kitabından -ki ihtimamla yazı- muş oldukça büyük bir cild teşkil edi- yor. Sadece gözlere tahsis edilmiş bir babın muhteviyatını hülâseten size d& haber vermeği münasip buldum. Zi- Ta biliyorum ki, sizde herkes gibi Bönlerinizin mânasını merak edersi- Biz. Eğer bu ilim hakikaten doğru ise bu suretle yakınlarınım daha İyi tani- mak fırsatını da elde edeceksiniz. Gözler Gönler insanların karakterleri hak- kında umumi bir fikir verebilirler. Ni- tekim en hassas insanlar olan şairler gözlerin bu sırrını daha çok eski za- manlarda keşfetmişlerdir. Hattâ Fran sızların coşkun şairi Vletor Hugo «Gön Ansanın kafasından geçenleri aksetti Ten bir penceredir» diyor. Zaten halk da arasıra fenalık yapan biri için «Onun ne adam” olduğu gözünden belli demez» mi?. Gözler başlıca iki hususiyet — arz&- derler: Şekilleri ve renkleri. Evvelâ $6- killerinden bahsedelim: Fizyonomi ilmince kati olarak tes- bit edilmiştir ki, göz çukuruna fazla batmış gözler nadiren zekâ ifade eder ler daha doğrusu bu zekâ insanlarda olması mutad alelâde zekâlardandır. Tın düşüncelerinin yarısı başka yerde- dir. Çünkü bakışları tam değildir. Biraz dışarı doğru çıkık gözler, müs- tehzilerin herşeyi alaya alanların, tenkideilerin gözleridir. Bozguncula- mn gözleri ise dalma hafif yuvarlak Olur. Kararsız bakışları vardır. Büyük ve çok parlak gözler geniş bir anlayış kabiliyetine delâlet eder, Eğer bu gözler yandan bakıldığı 28- man şeffaf görünüyorsa sahibine bü- Kalbinizle itimad edebilirsiniz. Ma- amafih kıskançlık da bu şekil gözler- de ifadesini bulur. Yalnız kıskanç gözleri son derece hareket- Şi Yuvalarında fıldır fıldır döner- İnatçıların gözleri hemen dalma Şok açık, bir parça da donuk olur Çok makul insanları, uzun kirpik- M gözlerinin, sarı ırkta olduğu gibi, larına doğru keskin bir zaviye teşkil etmesinden tanıyabilirsiniz. Gözleri hafıf uzunca, parlak, bakışlar M tatlı birini görürseniz muhakkak #kli selim sahibi bir insan karşısında bulunduğunuza emin olunuz. "Tıpkı bir bilyeye benziyen ve çukur- kandan dışamı fırlayacakmış gibi çi- gözlü insanlar münasebetsiz, ya- 'Yeren gözlerdir ki, yıkıcı ve Öl- lay bir karakterin beriz işaretidir. eri elmacık kemiklerine yakın #r akıl zaafına müptelâdırlar, dama ine çok itimad ettikleri için İri > sldanmağa mahkümdurlar, 0 vir 83 kanlı gözler cebir ve şid- Dap adar ihtiras ifade ederler. uk ve batık gözler bedbinliğin, NE Bayalperestler, üst kirpiklerinin göz- £ lerini yarı örtmesinden belli olur. Onla $$ YMM Insanların muhtelif anlarını gösteren iie e iki yüzlüğün ve ulüvücenap noksan- lığının sembulüdür. Nikbinler ise par- lak gözlü olurlar kirpikleri kıvrıntısız ve uzundur. Çinlilerinkine benziyen gözler, bil hassa kadınlarda, arzunun ve aşka olan derin istidadın işaretidir. Rehâvetli bakışlar kedere, saf ve tatlı bakışlar sükünete ve kalb te- mizliğine delâlet eder. Gözlerin renkleri Açık mavi gözler yumuşak bir ta- blatın, ihmalkâr ruhun timsaliğir. Onlardan hiç bir fenalık beklemeyin. Başkalarına iyilik yapmaktan ken- di menfaatlerini bile unuttukları olur. Çok kuyu mavi gözler ise ince düşü- nüş ve derin fikir haber verirler. Bu gözlere malik olanlar ekseriya idealist insanlardır. Ne açık, ne de koyu, fa- kat şetfaf mavi gözlüler çok hassas, | çekingen, ağızlarının tadını bilir, eğ- lenceye meraklı olurlar. Yeşil gözlü insanlar endişeli bir rü- ha meliktirler. Çok hodgâm ve vefa- sız bir az da hain oldukları şüphe gö- | türmez bir hakikattir. Hele maviye ka” | çan yeşil gözlü, daha doğrusu deniz görlü insanlara itimad katiyyen ca- iz değildir, çok muhteris oldukları | için tehlikelidirler. Saman altından | #u yürütürler. İnsana çok itimad tel- kin eden bir halleri varsa da bu ru- hun derinlikleri denizler gibi muzlim ve facialarla doludur. Siyah gözler umumiyetle mutedil insanlarda bulunur. Bunlar biraz izli taraflarını ifşa ediyorlarmış Si hodgümdırlar, Biraz cebir ve şiddete müstelttirler. Fakat onlardan büyük bir fenalık gelmez. Çabucak karşıla nabilir. Hiddetleri parlayıp sönen sa- man alevi gibidir. Koyu sarımtrak yani içinde altın yaldızlı ışıltılar taşıyan gözler dalma mesud İnsanlara aittir. Onlar haya- tın her felâketini sandete kalbetmesi- ni bilirler, Neşelidirler ve Allah on- ları elemli insanların kasvetini dağıt mak için göndermiş gibidir. Her ne renkte olursa olsun gözleri donuk Ve karanlık insanlar gizlisi çok, muammalı insanlardır. Kestane gözlü insanların karakter- leri hakkında henüz kat! bir şey söy- lemek kabil değildir. Fizyonomu ilmi bu hususta vardığı muhtelif neticeleri bugüne kadar telif edememiştir. Ma- amafih bunların bazen sebatsız, be- zen haval ve hafif meşrep, bazende esrarengis bir ruha malik oldukları görülüyor. Fakat başkalarına zarar vermek istemiyen insanlar oldukları- nı şimdiden kabul edebilirsiniz. Bakışlar Ne olursa olsun insan gözlerinin mânalarını araştırırken: bakışların kudretini inkâr etmek kabil değildir, her bakış görünmez kuvvetlerin kay- nağı olan ruhtan gelen bir ışıktır. İşa- retlerin işaretidir ve bunları henüz tam mânasile çözmek mümkün Olş- mamıştır. Göz belki riyakâr olabilir, İnsanı aldatabilir? Fakat bakış. hiç bir zaman yalan söylemez. Lisanların en vecizi ve en kuvvetlisi odur. Nasıl dili söylemez olmuş bir hasta- nın sadece bakışlarından derin iztira- bmı, yaşamak arzusunu, bütün sey- diklerini bağrına basmak ihtiyacını okumak kabil olüyorsa sıhhatli bir adamın bakışları onun bize söylemek istemediklerini bile haber verir. Sev- diğimiz insanların şifa dolu bakışları sayesindedir ki, yeryüzündeki korkunç yalnızlıklarımığı unutuyor, eğlenceye, zevk ve sefaya, neşeye imkân bulabili- yoruz. Başımızın en darda olduğu zaman- larda, içimize kasvet çöktüğü, işleri- mizin ters gittiği, felâketlerle sarsıl- dığımız anlarda Üzerimize çevrilecek tatlı bir bakış, serin bir tebessüm bu- nalan ruhumuzun yegâne devasıdır. İşte doğru şeyler söylediğini iddia eden fizyonomi kitabının «Gözler faslında olanlar bundan ibâret. Her faslın sonunda da «fizyonomiye ina- nınız, çünkü yüz ruhun aynasıdır diye de bir cümle var. İnanmalı mı dersiniz?.. ŞAR. Dün adiiye korldorunda üç dilsiz arasında kavga çıkmış ve iş mahke- meye intikal etmiştir. Hâdise şudur; * Bir muhakeme için adliyeye gelen sağır ve dilsiz Kasador ile gene sağır ve dilsin Hikmet adında bir erkek ve Perihan adında bir kadın kavga et- mişlerdir. Kavgada bunlardan Kass” | dor işaretlerle Perihanı ve Hikmeti tahkir ve ölümle tehdid etmiştir. O sırada koridorda bulunan diğer dil sizler de hâdiseyi görmüşler ve adilye | zabıtasına haber verilerek cürmümeş- | hud yapılmıştır. Sultanahmed ikinci sulh ceza mah- kemesinde sağır ve dilsiz Hikmetle Perihan davacı olarak, Kasador da suçlu olarak hâkim karşısına çıkmış- lardır. Bir çok dilsizler de salonu dol- durmuşlardır. Bunlardan bir kısmı vaka şahidi olarak bulunüyorlardı. Üçü de dilsiz ve sağır olan davacı ve suçluların muhakeme edilebilme- leri için kulakları sağır fakat söz an- latabilecek kadar konuşabilen Ahmed adında biri tercüman olarak mahke- gpeye alınmıştır. Hâkim B. Reşid, suçlü Kasadorun evvelâ adliye doktoru tarafından muayenesine lüzum görmüş ve yapı- lan muayene neticesinde kendisinin hakikaten sağır ve dilsiz olduğu an- laşılmıştır. Hâkimin suallerini mah- | keme mübaşırı bir kâğıda yazmak suretile Ahmede anlatıyor, Ahmed işaretlerle davacı ve suçluları istie- vab edip cevaplarını şifahen ve yarım dille hâkime anlatıyordu, Davacılar, Kasadorun kendilerine hakaret ve ölümle tehdid ettiğini ve kendisinin cezalandırılmasını istedik- lerini bildirdiler. Suçlu Kasador da gene işaretle ve tercümanı vasıtasile verdiği ifadede: — Beni fena halde hiddetlendirdi- ler, Kendime hâkim olamıyarak on- lara hareket ettim, dedi. Suçlu €si- sen suçunu itiraf ettiği için hâkim, dilsiz şahitlerin dinlenmelerinden sarfınazar edilmesine karar verdi. Muhakeme neticesinde dilsiz Kasa“ dorun suçu sabit olduğundan beş gün müddetle hapsine ve 160 kuruş para cezası ödemesine karar verildi. Fa- kat kendisinin sabıkası olmadığı ci- hetle bu cezasi tecil edildi. Iktisad Vekâletine bağlı daireler Büyük bir bina içinde toplanması düşünülüysr İktisad Vekâletine bağlı şehrimiz. , Bank müesseselerinin de aynı mm-* deki resmi daireler dağınık bir vazi- | takada Merkez rıhtım Hanında top- yettedirler. Bu yüzden her dairenin Ayrı ayrı verdikleri bina kiraları mü- him bir yekün tutmaktadır. Bunla” rn mümkün olduğu kadarı büyük bir bina dahilinde bulundukları tak- dirde hem tasarruf elde edilmiş ve hem de bir topluluk meydana gelmiş olacaktır, İktisad Vekâleti bu maksatla ted- kikler yaptırmayı lüzumlu görmüş- tür. Şehrimizde bulunan, Vekâletin teftiş heytel relsi B. Hüsnü Yaman bu mevzu ile de meşgul olmaktadır. Tetkiklerden sonra toplama keyfiye- | ti kabili tatbik görülürse Türkofis İs- tanbul şubesi, ölçü ve Ayarlar baş müfettişliği, iş dalresi üçüncü mın- taka Amirliği, sanayi müfettişliği bir bing içinde toplanacaklardır. İktisad Vekâletine bağlı daireler- den olan Deniz ticareti müdürlüğü binasının gördüğü iş itibarile bugün- kü yerinde kalması münasib görül mektedir. Bunun haricinde Deniz Yeni göz lanması tekarrür etmiştir. Geri kalan İstanbul cihetindeki daireler için en münasib yer olarak şimdilik Dördün- cü Vakıf Han görülmüştür. Gerçi şimdilik Handa boş yer yok- tur. Fakat nisanda Ankara borsası- mın açılması münasebetile Hanın z3- min, asma ve birinci katları tama- men boşalacaktır. Türkofis, ticaret adası, sanayi birliği, sanayi müfet- tişliği vesaire gibi daireler bu Handa bulunduğundan diğer iktisadi daire- ler borsadan boşalacak katlara sığa- bileceklerdir. İktisadi dairelerin bir araya toplanmaları bunlar arasında- ki deilmi irtibatı da kolaylaştıracak- tar. Dün de iki otobüsçü dinlendi Dahiliye Vekâleti teftiş heyeti reisi 'B. Tevfik Talâtın relsliği altında top- lanan mülkiye müfettişleri dün de otobüs işlerile meşgul olmuşlar, Hd otobüscüyü dinlemişlerdir. paviyonu 7 yi > Cerrahpaşa hastanesinde İnşasmabaşlanılan yeni göz paviyonunun temel atma resmi Cerrahpaşa hastanesine ilâve edi- lecek olan göz paviyonunun temel atma merasimi dün sabah saat 10/30 da yapılmıştır. Merasimde üniversite rektörü B. Cemli Bilsel, profesör ve | saylav B. Neşet Örer, üniversite pro- | fesör ve fakülte dekanlarile, doçent ve talebeler bulunmuştur. Üniversite rektörü B. Cemil Bilsel bir nutuk $ iştir. Bundan sonra evvelâ re onu takiben profesör Igers er ve talebeden biri bina- nın temeline mala ile toprak atmışlar dır. Merasimden sonra davetliler, ha» zırlanan büfede İzaz ve ikram edilmiş» lerdir, Bundan birkaç ay evvel de Cerrah- paşa hastanesinde bir cerrahi pavk- yonunun temel atma merasimi yapıl mıştı. Hastanenin yanında istimlâk edilen büyük sahada ileride daha bir- kaç paviyon yapılacak ve bu suretle bu saha, denize doğru bir hastane mahallesi haline konacaktır. i l |

Bu sayıdan diğer sayfalar: