4 Mayıs 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

4 Mayıs 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— neti. abul ı bir vkii- riyet aayı itün atık ld“ anıl üfu- nun kta- ani dü nan maji“ yaz- ye eca” şu ffak ske- zi Mayıs 1938 AKŞAMDAN AKŞAMAx Ariyet gözlü âdam «Körlere müjde! Doktorlar bir usul | buldu: Görme hassasını kaybeden bir İnsana başkasmın gözünü naklediyor- larl Yukarıki yazılar, birçok gazetelere kalın kalın harflerle basıldı. Altmda da Şu izahat: «Bir delikanlının bir gözü kör olmuştu. Halbuki mesleği iktizası ona çift göz, be- hemehal lâzımdı. Bunun üzerine, hasta- nede ölüm halinde bulunan bir ihtiyar: «— Benim bir gözümü ona veriniz!- dedi, «Ameliyatı yaptılar, müvaffakıyet basil Olduğunu görünce, ihtiyar: «— Pek mesudum! - diyo gülümsedi. — Zira, ben nasıl olsa ölecektim. Böyle bir hediyeyi ise, bir hükümdar bile kimseye #imdiye kadar vermemiştir. Gözümü sa- adetle kulan, iki gözüm evlâdim!..> ... Zavallı delikanlı! Başına gelecek- lerin farkında değil... Başkasının gö- Zile hayata bakmanın ne felâket oldu- ğunu sonradan anlıyacak... Kendisi gençtir... Birçok şeyler, nazarına hoş görünecek... Onlara erişmek için her tehlikeyi göze almak istiyecek... Hal buki ariyet gözü, bıkkın bıkkın bakıp zevk duynuyacak.... Korkak bir nazar- la, atılganlıklara mâni olacak... Sağ taraftaki ihtiyar gözü, bir sa- Kalı ahbabın canından bezmiş manza- Yası ısıracak... Adımlara: — Haydi o tarafa! cek, Halbuki sol taraftaki genç göz, gü- gel bir kızda kalmıştır. — Haydi bu tarafa! Bir para, yahud yemek verirken 0- Tacaklar; — Kâfi mi? Bu gibi bir sual de dimağda derhal bir buhran yaratacak, Zira, aç gözlü olan bir gözle, tok gözlü olan öbür göz, gene ruhi bir mücadeleye girişecek- istiyen mutabık kalamıyacak- - emrini vere- Bence, ihtiyar açık gözmüş doğru- Su... Sureti haklan görünerek sözde hediye vermiş, halbuki kendi hayatını uzatmış: Zira çok yaşamak, çok gör- mek değil midir? Anlaşılan herifin bu fani dünyada gözü kalmış, Öldüğü Yaman gözünün açık gideceğini anla- mış, — Bari açık gözüm, yaşıyan bir vü- €udde kalsın. Öteki dünyadayken bile bu hayata bakar, dururum! - demiş; Ve sahte bir ulüvvücenab göstererek bu hediyeyi ihsan buyurmuş! Bu suretle çok orijinal bir şey de Yapmış doğrusu... Zira, şimdiye kadar, harpte kolunu, bacağım filân kaybe- denler, bu uzuvları gömüldükten, top- Yak olduktan sonra bir hayli yaşıyan- lar çok görülmüştür. Fakat aksi varid Olmamıştı, Yani bütün vücudün mahy- “lmasından sonra bir tek uzvun yaşa- makta devam etmesi!,. Kâinatta, bu hâdise ilk defa ola Fak vukua geliyor, “.” Hep o genci düşünüyorum... tarafında bulunan sevgilisi: — Gözlerinin içinde yanan o genç- ik ateşine meclüp oldum! - diyecek. Fakat soluna geçince: >— Benden soğudun mu, sevgilim? in öyle bezgin, sönük bir nazarla ime bakıyorsun? Kimbilir, belki de adamcağızın gözü acaktır; gözüne herşeyi alıp ariyet Çıkarıp suratından atacaktır, (Vâ-NO) Lise imtihanları Maarif vekâleti günleri hakkında tamim gönderdi Liselerin bitirme olgunluk imtihan- larının tarihlerile, bunların ne suret- le yapılacağına dai tinden Maarif mü mim gelmiştir. Liselerin fen kolu bitirme imtihan- ları: Fizik, kimya ve tabii ilimler ve edebiyat kollarının tarih, coğrafya imtihanları 31 mayısta yapılacaktır. Her iki kolun türkçe kompozisyon su- alleri imtihan komisyonu tarafından tertib edilecektir. Liselerin ! olgunluk imtihanları; Türkçe 24 haziran, fen kolu tabii ilimler ve edebiyat dersleri imtihan- ları 27 haziran, fen kolu matematik, kimya ve edebiyat kolu sosyoloji im- tihanları 8 temmuzda yapılacaktır, Liselerin son sınıfları 21 mayısta derslerini kesecekler, bitirme imtiha- nına tabi olmıyan sınıfların talebesi- ne kanaat notu vermek üzere mual- limler 23 mayısta toplanacaklardır. Bu kanaat notunda muvaffakıyet kar zanan talebenin isimleri 26 mayısta ilân edilecektir. Floryadaki dükkânlar Tahminden çok fazla talip çıktı Florya çarşısındaki belediye malı beş dükkân yaz mevsimi münasebetilç dün belediye daimi encümeni tarafından taliplerine ihale edilmiştir. Bu dükkân- lar yaz mevsimi sonuna kadar kira- lanmıştır. Bu sene yapılan arttırmaya birçok talipler işttrak etmişler ve mu- hammen bedelden fazlaya talip olmuş- lardır, Meselâ 100 lira kıymetinde o- lan bir dükkâna 500 küsür liraya ta- lip çıkmıştır. 240 lira kiraya verilmesi için kıymet konan diğer bir dükkân da 700 küsür liraya talibi uhtesinde kal- mıştır. Floryanın her sene daha çok rağ- bet celbetmesi yüzünden dün yapılan ihale, bu suretle bütün tahminler fev- kine çıkmıştır. B. Prost'un bugünlerde gelmesi bekleniyor Şehircilik mütehassısı B, Prost ma- yıs başlarında şehrimize geleceğini ev- velee bildirmişti. Mütehassıstan yeni bir haber alınmamakla beraber, ken- disinin bugünlerde gelmesi bekleniyor. Belediye imar şubesi, Beyoğlu ve İs- tanbulun tafsilât plânı için icab eden tedkiklerini bitirmiştir. Diğer taraftan şehir meclisi tarafın- dan kabul edilen nâzım plân tasdik e- dilmek üzere bugünlerde Nafıa vekâ- letine gönderilecektir. 'ocuklar arasında kavga Kocamustafapaşada Şahap ve Sab- ri isimlerindeki çocuklar kavga etmiş- ler, Sabri taşla Şahabı yaralamıştır. Kumkapıda İstepan, Leon ve Ro- pen isimlerinde üç çocuk Serkis ismin- de diğer bir çocuğu taşla yaralamış- lardır. Polis yaralıyanları yakalıya» rak mahkemeye vermiştir. e İzmir belediye reisi bay Behçet led Yaptığı fayda işlere karşı ikra- Ye verilmiş bay Amca... ... Tam on bin lira!... AKŞAM Haklı şikâyetler Nakliyat işlerinin pahalılığı Müli müesseselerimizden - biri, İstanbuldan bir kuyruksuz piya no salın alarak Mudanyaya nak- lettirmiş. Nakliyatla uğraşan ti- carethnaznin kendisinden şu pa- Talar: istediğini bize bildiriyor: 17 00 Ambalâj 7 00 Cağaloğlundan iskeleye araba ve hamaliye 00 İskeleden kayığa hama- liye 2 50 Kajık ücreti 1 50 Yardımcılara 2 00 Vapurda vinç 12 50 Vapur navlunu Mudan- yaya kadar 00 Mudanya iskele ücreti 00 Mudanyada hamaliye 00 Komisyon. Sl aw 50 ENİ sekiz lira el4 kuruş. Nakliyat işlerimizin yeniden bir kontrol altına konulması icab ettiği anlaşılıyor. Düğüne davet edilmemesine kızmış ! Sarhoş olduktan sonra gidip gelini yaraladı Evvelki gece Eyüpte garip bir yara- lama vakası olmuş ve bir kadın tehli- keli şekilde yaralanmıştır. Vaka şu şekilde cereyan etmiştir. Eyüpte oturan otuz yaşlarında ba- yan Nigâr bundan bir hafta evvel Hakkı isminde birile evlenmiştir. Bu evlenme dolayısile bir düğün yapılmış, €ş dost çağırılmıştır. Düğün bu şekilde yapılmış bitmiş, aradan günler geçmiş, nihayet dün gece bir aralık kapı çalınmıştır. Ka- Pıyı açan bayan Nigâr, kocasınm ar- 'kadaşlarından Asafla karşılaşmıştır. Asaf kendisinin düğüne davet edil- memesinden müteessir bulunduğunu söyliyerek sebebini sormuştur. Bayan Nigâr aklına gelen bir sebebi söylemiş- tir. Biraz rakı içmiş olan Asaf buna kı- zarak sustalı çakısını çekmiş ve ka- dını muhtelif yerlerinden yaralamış- tır. Bayan Nigârın feryadına yetişen zabıta memurları Asafı, elinde kanlı sustalısile beraber yakalamışlardır, Yaralı kadın Balat hastanesine ya- tarılmıştır. Asaf hakkında kanuni ta kibat icra edilmektedir, Üsküdarda bir yangın başlangıcı Üsküdarda Doğancılarda B. İsmali Hakkıya aid ahşap üç katlı bir evin dış kaplamaları tutuşmak suretile yangın çıkmış, kaplamalar kısmen yandığı halde ateş itfaiye tarafından söndürülmüştür. Dış kaplamaların he şekilde tutuş- Seyyah celbi Belediye muhte- | if lisanlarda broşür bastırıyor Belediye, hariçten seyyah gelmesini teşvik için fransızca, ingilizce, alman- ca, italyanca propaganda broşürleri bastırmağa başlamıştır. Bundan başka memleket dahilinden İstanbula sey- yah getirtmek üzere de ayrıca teşeb- büslere girişilmşitir. Türkçe olarak ha- zırlanan bu broşürler, İstanbul, Yalo- va, Bursaya, Marmara sahillerine aid tarihi, tabii malümatı ihtiva edecek, tren, vapur, otel ücretleri, İstanbulda gezilecek, eğlenecek yerler gösterilecek- tir, Propaganda broşürleri baslırıldıktan sonra taşra belediyelerine gönderile- cektir. Bu suretle Anadolu halkının Sahife 8 ISTANBUL HAYATI Çifti bir arada! Erkek elliyi aşkındı. Şapka mağaza- sının yitrinini baştan aşağı tedkik et- tikten sonra yanındaki genç kıza dön- dü: — Burada benim hoşuma giden bi- çimler var amma, bilmem ki sana yarar mi? Genç kız dudak bükerek mırıldan- dı: — Vitrindekilerin hiç birini gözüm tutmuyor, bir defa da içeriye girelim. Başka mağazalarda bulamadık. Belki burada buluruz. Mütereddid adımlarla girdiler, Yer- lere kadar eğilen tezgâhtarın önüne dikildiler, Erkek, gözlüklerini burnu- nun ucundan geriye doğru ilerek: — Bir şapka istiyorum, dedi. Ku- maşı iyi fakat sert, boyu yüksek, ke- narları dar, rengi açık olacak. İçiçe geçirilmiş bir kaç şapka istifi tezgâhın üzerine yığıldı. Tezgâhtar birer birer çıkardığı şapkaları adamın başına giydirmeğe başladı. Yumak yumak ensesinden sarkan kır saçları. İstanbula gelmeleri temin edilecek- | tir, Bir işçi makinenin başına çarpmasile yaralandı Yedikulede Kazlıçeşmede bir deri fabrikasında çalışan Said, bir maki- | menin başına çarpmasile tehlikeli su- rette yaralanmış, berayi tedavi hasta- neye nakledilmiştir. Kumaş hırsızlığı Maznunların üçü de suçu inkâr ediyor Geçen cumartesi akşamı Çakmak- çılarda Muradyan hanında Hasan Fehmi adında birinin dükkânından sekiz top kumaş çalmaktan maznun Hüsameddin, Mehmed ve Hasanın | mevkufen muhakemelerine dün Sul tanahmed ikinci sulh ceza mahkeme- sinde başlanmıştır. Bunlardan Hüsa- meddin hırsızlığı inkâr ederek: — Kumaşları çalmadım. Bunları bir yere götürmek üzere birisi verdi. Ben sadece hamallık yaptım ve ku- maşları götürürken yakaladılar, dedi. Mehmed de: — Ben mağazaya girmedim. Ak- şam üzeri Süleymaniye civarından kumaş yüklü bir araba geçiyordu. Ar- kasına sokularak oradan iki top ku- maş aldım, Bedri adında birine sat- tam. Sonra da yakalandım, dedi, Üçüncü suçlu Hasan ise cürmü ta- mamile inkâr etti, Şahid olarak dinlenen han odacısı Kirkor şunları söyledi: — Hırsızların ikisini görmedim. Cu- martesi akşamı geç vakit hanın önünde dolaşırken karanlık içinde handan bir adamın çıktığını gördüm. Paltosunun altı kabarık duruyordu. Şüphelenerek kendisini yakalayıp üze- rini aramak istedim. Fakat adam be- ni görünce koşarak kaçmağa başladı. Polise haykırdım, Bu sefer kaçan adam koltuğunun âltından çıkardı- ğı iki top kumaşı yere attı. Biraz ile- ride polisler kendisini (yakaladılar, Bu adam da şimdi mahkemeye gelen suçlu Hasan idi. Hasan bu ifadeyi de inkâr etti, Di- ger şahidlerin çağırılması için muha- tuğu zahıtaca tahkik edilmektedir. keme başka güne bırakıldı. Bay Amcaya göre .. Bu tokgözlü zat da verilen ikra- miyenin iki bin lirasını zelzele felâ- nı toplayıp tepesine yığarak şapkayı giyiyor ve kızına dönüyor, — Nasıl, beğendin mi? . Genç kız garib bir gülüşle omuzla- rını kaldırıyor: — Vallahi babacığım, Bu renkler benim çehreme hiç uymaz amma, bir defa bakayım. Ve babasının başındaki şapkayı çe- kip çıkarıyor, Kendi başındaki, iki kenarı kelebek gibi açılmış, tepesi mevlevi külâhını andıran kıpkızıl şapkayı tezgâha bırakarak ötekini ka- fasına geçiriyor. Girdiği gülünç kıya- feti bir müddet aynada seyredip kah- kaha attıktan sonra titizleniyor: — Olmadı, Bu renk benim çeneme hiç uymadı, Şapkayı kaldınp fırlatıyor. Tezgâhın üstüne yığılan şapkaların hepsini birer birer tecrübe ettiler, Genç kız hiç birine rağbet göstermedi. Kimi gözlerine uymadı, kimi çenesi. ne yakışmadı, bazısı da saçlarının rengini tutmadı. Artık usanan tezgâh- tar garib bir vaziyette ikisini de süze- rek: — Bayım, dedi, Çıkardığım şapka- lar sizin başınıza iyi geliyor amma, bayanın beğenmemesine aklım ermi- yor, Siz erkek şapkası aramıyor musu- nuz? Geriç kız hiddetle homurdandı: — Orası size aid değil, Babası boynunu bükerek tezgâhla- ra doğru eğildi, izah etli; — Şapkayı benim için alıyoruz amma, kızım benden fazla giyecek. kında modası değişir. Aldığımız şap- kayı bir müddet ben giyerim, sonra hesaplanarak uzatılmıştır. Böyle çiftimiz bir arada çıkmazsak, senede beş altı defa modası değişen şapka parasına can dayanmaz. —rmram ms Cümhuriyetin 15 inci yıldö- nümünü hazırlık Cumhuriyetin 15 inci yıldönümünde yapılacak tenvirat için belediye 100 bin liralık bir tesisat plânı hazırla- mıştır. Bu plân, tasdik edilmek üze- re Nafha vekâletine gönderilmiştir. Belediye, evvelce bu tesisatı elektrik şirketine yaptırmak istiyordu, Fakat bu karar, kati bir mahiyet almamıştır, Vekâlet, projeyi tasdik ettikten sonra bu hususta bir münakasa açılması muhtemeldir, B. A. — İzmirliler kimbilir ne kadar eseflenmişlerdir!... — Neden bay Amca?... B, A. — On bin lira yerine yüz bin lira vermedikleri içini... 4 Cemal Refik rma li i İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: