11 Haziran 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Haziran 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dane v Çiçekçilik Tabiatın en güzel çiçekleri olan Beganyalar nasıl yi ? Begonyalar; yazın Begonyaların, çiçekleri kadar yapraklar fı da pek zarif ve şıktır. Eovai pek çoktuğ. Yalınkaş ve katmerli olmak üzere iki bü- yük ve mühim grupa taksim edilirler, doğrudan doğruy | İri, büyük çiçekli ve bilhassa katmerli ,olan begonyaları, daya ziyade büyük ve İzarif saksılara dikmek daha irem Ru gibi güzel çiçekli begonyalar, İrelerine ve*bilhassa balkonlara eri İpa, bulundukları yerleri mükemmel dene- lecek şekilde süslerler. Baksı begonyalarının eh bö Ikumlu tanda toprağı veya isi, komposto toprağı 8 ie la İnce dere kumudur. Begonyalar, yumrulu veya soğanlı çi- İ geklerdendir. Böyle. doğrudan — doğruya İdiküecek begonyaların harcı, iyi yapılmış toprak'arda mükemmel olur, raklarda begonyalar kuvvetli büyür ve İri çiçekler açar. Begonyalar, güneşli yerlerden ziyade, 2 gölgeli mahallerden daha ziyade hoş- Janırlar. Bunun gibi, sıcak yerlerden zi- yade serm yerlerden hoşlanır. Binacn- "aleyh, ağaç altları gibi mahaller, begon- ya çişeklerine tahsis edilmelidir. Yalnız cam ağaçları gölgesi begoriyaların çiçek- derini tamamile harab eder. Diğer ağaç gölgesinden müteessir olmazlar. Tamami- ie güneşli yerlerde begonyalar, bulundu rulacak olursa yaprakları sertleşip kav- Kulmeğa yüz tuttuğu gibi, çiçeklerinin de "yanmasını mucib olur. İ Memleketimizin bazı yerlerinde, mese- |3â: kişi uzun ve soğuğu fazla olan yer- lerde, begonyaların, nisanın on beşinden evvel yere dikilmesi doğru değildir. İD Yere doğrudan doğruya dlkilecek be- ,Bonyu soğanlarını vaktinden evvel hâzır- jkmak lazımdır. Yani mart mihayetlerine doğru soğanları Umonluğa ve limonluk (bulunmuyan yerde sıcağı me çok ve ne de 87 olmiyan bir odaya, soğanları açıkta bırakmalı ve en iyisi pencereye yakın, fa- kat fszia aydınlık olmıyan yerlere koy- malı, böyle açıkta, soğanlar çimlenirler. şBüizler e başladığı gibi” soğan- İlanı birer karış aralıklarla, İlmonluğun yastıklarına dikmeli ve-asl yerlerine gö- #ürülecek mevsime kadar, orada bırakma» kdır. Begonyuları, bahçelerde; rüzgürma *rs Gkmeli, sert poyraz rüzgâr be- gonyalama ziyade dokunur. Begonya soğanlarının ekildiği ! yerleri, korumak lizıme Kurik ve sıcak havalar © Güzgeçli kovalarla , delikleri in- #ulâmak fayda- anın çiçeği. hazirandan sonba- r devam eder. Sonbaharda yap- Soğnların rmağa bâşlayınca, yaprakla toprak hizasıfi anairı.da topraktan çıkararak, bir | mfidret. güneşte, kuruttuktan sonra, bir torbaya doldurmal, çatı altı- | kurak bir yere asarak mu- » etmelidir. soğanları, İkinci # bile çiğek acab Nakieden: (Vâ-Nü) Birinci kısım Ertek, yavaş sesle: — Sizi seviyorum! - dedi; Gerç kiz, bir şey söylemiyerek, ba- gını önüne iğdi. Kumral saçları, buk- 16 bukle “alnına düşmüştü. - Hatları çok düzgün olan yüzü resim kadar güzeldi. Kadife tatlılığındaki siyah gözleri gizli bir ışıkla parladı. Kızıl dudakları; lâtif bir tebessümle beyaz dişleri üzerinde açıldı. Pertev Berki, endişeli bir nazarla kıza bakarak tekrarladı: — Sizi seviyorum! İki genç, güllerle dolu bahçenin muntazam yolunda yanyana yürü- yorlardı. Bir müddet süküt ederek Merlediler, Kiz, çağının tazeliğile, er- kek âzim ve İrade taşıran şahsiyetile, boyu bosile öyle uygun bir çift teşkil ediyorlardı ki... Pertev, mahcub bir sesle devam etti: — Nihayet işte, size bu sözleri söy- lemek cesaretini buldum. Bilseniz bu sırı kaç zamandır kalbimde taşıyo- rum... İlk görüştüğümüz gündenberi desem yalan söylememiş olurumi.. Para Yüzünden... Aşk ve macera romanı Begonya tohumları, şubat ipildaların- da, limonluğun sicak ve rütubetli olan yastıklarına ekilirler. Çimler görünmeğe balşadığı vakit bu ameliyata mahsus ulak Aletler, Kepçeleri: | yastıklardan alınıp başka yerlere dikilirler. Begonya nevilerini arttırmak için en sağlam usul, cinsi başka başka olan be- gonya çiçeklerinin erkek ve dişi uzuvları ayn syn çiçeklerde bulunduğundan, ye- ni renkler elde etmek maksdile, #arı ile kırmızı ve yahut beyaz çiçekler, birbirile karıştırılırsa, karışık bir renk mejnada gelir, Çiçek satan Ayrupa fidancıları, bir da an üzerinde bulunan erkek çiçekleri (ki, bunlar yalınkat olduğu için kolay tanı- hr), Bunları, ufak, ağzı ince makaslarlar ve yahut çakı ile keserler. Ondan sonra arzu olunan begonyanın erkek çiçekleri- ni getirip bu erkek çiçeği kesilmiş be- gonyanın dişi çiçekleri Üzerine asarlar veya sererler, ki, bunlardan hasıl olan tohumlar ekilecek olursa, yeni nevi be- gonyalar meydana, gelmiş olur. Soğanlı begonyaların en meşhurları; Çiçeği beyaz ve katmerli olan, Princosss Clementine, Gül renginde çiçek açan, Mon amle, açık kırmızı renkli ve kenarla- rı dantelâh ölen, 'Trlömphe de Vexpo- sition. Altın sarısı Yenginde çiçek açan, Bölget or. Kenarları kırmızı ortası kanarya sarısı çiçek açan, Camaric, Şek muntazam, iri çiçekli ve “süt gibi beyaz çiçek açan, kraliro Wiihelmine Bunlardan başka dahi bir çok bö yalar vardır ki, bunlar pek Kokarlar, syni zamanda da Ka da ye inde pek mahir İmren Tefrika: No. 1 Evet, Süzan!.. İki senedir sizi seviyo- rum... Bir lâhza bile aklımdan çıkmı- Yorsunuz... İyice hatırlıyorum: O gün düz beyaz bir elbise giyiyordunuz; be- Tinizde siyah kadifeden bir kemer var- dı... Geniş hasır şapkanızın yegâne süsü iki beyaz güldü Genç kız, hoş bir eda ile: — iki değil, üçtü! - dedi. — Hayır, Süzan hanıml!,. İkiydi... Muhabbetli bir nazarla delikanlıyı süzerek: — Evet, doğru, doğrul. — Validenizle - pederiniz yanınız- daydı... Annem bizi tanıştırdı. Genç kız bu sözleri dinlerken, geçmiş gün gözleri önünde tâmamile canlandı, Titreyen, fakat neşeli bir sesle: —Een de hatırlıyorum, Pertev bey... Bakın, anneniz ne demişti; «Size kocaman oğlum Pertevi takdim ediyorum. Doktorluk tahsil ediyor. Yakında büyük bir âlim olacaktır» İkiniz de gülümsüyordunuz. Bedia hanımefendiye bakarak böyle büyük ; | dikten sonra hayvan İ Mü farla emmesi için muht Tavşancılık | Tavukçuluk: Ada tavşanları derileri nasıl | Eti güzel, yumurtlama ka- yüzülür ve kurutularak nasıl İ biliyeti fazla, memelketimiz muhafaza edilir? Evlerde udi tavşan! yetiştirmek çok kârlı, eğlenceli ye ayn! zamanda da ikti- #adidir. Böyle evlerin artıkları, sebee, ekmek kırıntılar: ile beslenmiş tavşanlağ ya canlı olarak satılır ve yahut etleri ev- lerde istihlâk odildikten sonra İyi ve fen- mİ bir şekilde yürülerek kürkçülere veya dericilere satılır. Derilerin, postların fenni bir şekilde yüsülüp kurutulması şarttır. Aksi takdir- de tavşan derilerinin kıymeti olmaz veya pek az fintlerle satılır. Bunun için; Tav- şanların kesilmesi muhtelif usullerle ya- pıldıktan sonra - bunu ikinci bir yazi- muzlu izah ederiz - her ne usul ve şekil- de kesilirse kesilsin, bunun, muntazam Soyulması, yüzülmesi ve yüzüldükten son- ra da kurutulması lâzımdır. güzelce akıtıl- Kesilen taşvanın kanı soğumadan, hayvanı yüzmeğe başlamak icab eder. Şöyle ki: Arka ayaklarının mafsal derileri dat- Tenmadar kesilir ve arka ayaklarınm iç tarafındanşerçte bırakılmak üzere, yuka- rıdan aşağı bir yarık yapılır. Hasl olan kesik köşelerin derisi parmakla kolayca kalkar, bu suretle kalçaya kadar çekile- cek olursa, güzel ve ihtimamla soyulur. Bedeni ve ön ayaklarını zoymek için, kürkü her iki tarafından güzelce tuta- rak, deriyi aşağı doğru çekivermekle deri yüzülmüş olur. Bu suretle başa kadar ko- Yaylıkia çikan kürk on bir iki keskin çakı darbesile etten tamamile ayrılır. Tav- şan yözmeğe alışan bir adam için, bir tavşanı yüzmek bir kaç dakikalık bir iştir. Beyaz derli hayvanları yüzerken te- mialiğe son derece dikkat etmek şarttır. Tavşan kürklinün mükemmel bir şekilde derilerinin muhafazası için mükemmel kesilip yüzülmesi ve kurutularak muame- Ie edilmesi lâzımdır. rleri tersine çevirerek, resmimizde görü- len kalıbiara germeli Yüzülen deriler ü yağ parçaları olaylıkla çıkarmak için, bir müddet, 15 - 20 saat kadar deriyi tekrar su İçine bırakmalı, ondan sonra kör bir biçakin güzel kazımalıdır. Badehü içerisine 600 - 650 gram şap ve 200 - 250 gram tuz eritilmiş 8 - 10 kiloluk veya Htrelik bir mahlâl yapılır. "Tuz ve şapın güzelee halledilmesi için suyu kaynatmak . lâzımdır. Mahlüi ibik denilecek » dat soğuduğu zaman deriler birbirlerile oğuş- İc, mah- £ istika- de çekmek, mecaya kadar mette, sulu ahldi içe kalınca nokta yumuş çalıştırmak kizumdir. İzi gün bu mahlülde bıraktıktan son- ya çıkarılır. Tekrar uatılarak mahlülde Akinci defa olarak 45 - 50 sant kadar bi- Takmalı. Bu müuame! tekrar kurutma! yei «nonoşums diyordunuz, Sonra bana izahat verdiniz: «Pek genç ol duğu için böyle demek daha hoşuma gidiyor! Görüyorsunuz ya, Pertev bey.. Bütün teferruat benim de ak- lımda!,. Hattâ şu cümleyi de ilâve et- tiniz: «Sesiniz şayanı hayret bir şe- kilde anneminkine benziyor, Süzan hanim... Şimden sonra nonoşumla konuşurken daima sizi hatırlıyaca- Emi» — Hakikaten öyle... Sizi sevdiğim- denberi annemle konuştukça bazan yanılıyor, berabermişiz hayaline ka- pılıyorum... Böyle, konuşa konuşa bahçenin cadde kapısına. gelmişlerdi. Uzaktan, azgın. bir ata binmiş bir süvarinin dört nala yaklaştığını” gördüler. Süzan — Babam! - dedi. Sonra, iki genç tekrar döndü; ko- ruluğa girdiler, Pertev, samimi bir sesle: — Sisi tanıdığımdanberi ümidim; emelimsiniz! Geçen sene imtihanlara hazırlanırken, bazan yorulur, dinlen- mek İhtiyacını duyardım. Sonra gene kendi kendime: «Hayır, çalışmalıyım! Ona lâyık olmak için mükemmel bir imtihan vermeliyim!» diye cesareti- mi, kuvvetimi toplardım. Genç kızın yanakları bahtiyarlıkla pembejeşti. Bu sözler ona pek tatlı, Kurutmak için de- | erinde kalan et ve | iklim şartlarına uygun, bir tavuk cinsi Resmimizde görülen Wyandottelerin tesalüb ve atıfaları sayesinde, muhtelif renklileri elde edilmiştir. Miaahaza renk- leri değişmekle beraber umumi #asıfları- Dı dalma muhafaza ederler. Wyandoiteler, ez çok Orpingiona ben- gerler. Amerikada, gümüşi Hamburg ile koyu renkte Bırahmaların veya koşmişle- rin çifleştirilmesinden meydana geldiği rivayet edilmektedir. Bunların en meşhurları gümüşi beyaz, sarı, koyu mavi renklileridir. Bu cins tavukların eüsseleri orta, baş- ları iri, boyun ve kanadları kısa, ibikleri gül ibiklidir. Keza kuyrukları, boyuda kısadır. Sakalları yuvarlak, küpeleri kırmızı, gözleri kırmızı, #ari veya yeşilimtirak olanları da vardır. Ayak ve gagaları sa- ndir. Wyandotteler, süratle neşvünüma bu- lar, her İklime gelir. Yumurtlayıcı, eti giizel ve gevrek tavuklardandır. Yumur- talarının sıkleti farin ve iridir. 00 - 70 gram sıkletindedir. İyi bakılırsa ve besle- nirlerse, kış, yaz yumurtlarlar, Bu cins tavuklar 25 - 3 kilo, horoz- larıda 3 - 35 kilodan fazla gelirler. Pi- içleri çabuk büyür ve her birinin sıkleti 2-25 kilo gelebilir. Ciyi yetişmiş altı ay- ık olanların). Çok şık, oldukça yumurtla- yıcı olan bu elas tavukların da memleket dahilinde yetiştirilmesini tavsiye ederiz. Resmimiz, beyaz cins, Wyandollelerin tavuk ve herozunu göstermektedir. Gazetemizde intişar eden ziraat yazılarının iktibası ve kitap, risale şeklinde neşri hakkı mahfuzdur. görülen tahta ve çelik telden kalıplara, ber tarafı güzelce çekilerek gerlimelidir. Bu suretle deriler gerilerek kalıplanımış olur. Derilerin: tüyleri yağlı Ye kirli olduğu görülürse şaplı su ile yıkanir ve şaplı de- Finin kürklü kısmı üstüne gelmek şartile tekir gergi altına korur. üzerine bir kepek serpilir, üst ta- büyük bir tabaks kâ- zilır. bir gön ka- konur. Bu sw- retle birak: temiz bir fırça ya kadar bir sandığa konur ve aral güvelenmemesi için de naf tozu ser- pilir. Resmimiz, yüzülmüş taşar m nasi gerlidiğini ve kah pek sevimli geliyordu. — İstanbulun'en büyük hastanele- rinden birinde meşhiir “profesörleri- mizden birinin asistanı” olunca son derece sevindim. Ve hâlâ bütün gay- retimle çalışıyorum... Çünkü hem si zin hem Nonoşumun İftihar edeceği derecede bir şöhret kazanmak istiyo- rum... İşte böyle Süzan hanım... His- lerimi anlattım.. Acaba duyguları- mın mukabelesini sizde de bulacak mıyım? Genç kız, çekingen çekingen: — Pertev bey... - dedi ve sustu. Zevallıcık, kendi sesinden dahi kor- kuyordu... Fakat yüzünde saadetin ışığı parlıyor... Oh! Yaşamak ne gü- zel şey... Seviliyor, seviyor... Delikanlı, sordu: — Hayatımın arkadaşi olmak ister misiniz?.. Bana cevab verin... Fakat genç kiz, o kadar mahcubdu ki, bir türlü dili varıp mukabelede bu- Tunamıyordu. Erkek devam etti: — İster misiniz istikbali birlikte karşılıyalım.. Hayatın güçlüklerine karşı hâminiz olmamı ister misiniz? Kızın içinden neşeler kabarıyordu: Demek Pertev tatil günlerinde İstan- buldan ayrılıp köye geldiği zaman duyduğu sevinç ve gittiği zaman his- İ sonra asıl yerine Bundan sanra | Gül ve şeftali yapraklarındaki böceklere karşı Üsküdar, B. Sabri: Mektubunuzla GÖRÜ li müthüş düşmez derler. İtlâfı için: Yüzde 1 - 2 nisbetinde İS halinde arsinikiyeti nühas veya UrMMYN Yeşilini su ile karıştırurak ve içerisine dü bir mikdar bir madde koyduliin bulundukları güllere #5 ie serpilerek Olursa böcekleri mahveder, Böcekler mahvedildikten sonra, gülü Üzerine, zehirli ilâcı temizlemek maksi. le 2-3 defu su serpilmelidir. Şeftali ağaçlı sonbaharda, FADE lar döküldüklen sonra, ya Sel TabEl$ğ Ain kış ilâcinden bütün dallara ve AĞIN gövdesine pul tör. ile serpmeliz ilâç bulunmadığı takdirde yüzde, © Sİ nisbetinde (o karboniyum O mahii pulverize etmelidir. Bu suretle şeftali yeğ kıvırın, meyvaya musallağ miş olur. Bir senelik aşı asma çubukiRri nasil budanır? Üsküdar, B. Artin: Geçen sene diktiği hiz ve sonbaharda Iki göz üzerniden DESİ dadığınız bir senelik çubuklardan dallar da odi gibi ne asmalara su yürümezden önce, bü gün filiz dallarından en iyi teşekkül GÖZÜ miş, en kuvvetlisi, gene iki göz ü budanır ve diğer dal da tırağile Deni ber dipten Keskin bir çakı veya kesilir, İyi teşekkül etmiş ve iki göz üzerinöği budanmış ota, daldaki iki gözden gene İİ Sürgün verir dar, üzümler bi “ Tüb teşekkül verdirtimiş olur. Sebze ve çiçek fidelerine yapılacak ameliyat Üsküdar, B. Sabri Taşkent; webze fidi inin topreğı, her on bir parmaklı tırpitillerie kabartlır, AS mİ zamanda aralarında yetişen otlar alınır, onu müteakib 2 3 defi ce delikli, 5 Büyük olar Yerlerine rekle, ğer bir parsa çiçek © veya © eri su koyma Üediinö de eürümeriğ taze, solu GENİ Koyarak karış 6 edilecek ile yarı v alı, bunu fi re vermelidi rmah,“ el > aye nan sol bunü ere, geni a m?» diyecekti “Söze başladı: Pertev bey! Ben... Fakat birdenbire sustu, Uzak canbıraş bir feryad bu hayati cü yi yarıda kesti, Bir ses aksediyordu: — İmdad! imdad!... Süzan, halecanla: — Anneiz!.. Anneniz bağırıyo* İkisi birden koşmağa başladı” Erkek, korkuyla: — Ne oldu? Acaba ne oldu? - GİY du. Feryadın geldiği tarafa doğru HE öne lediler. Sokağa fırladılar. kın olan dönemecin köşesinde de br kek yüzü koyun, toz toprak içind yere serilmiş, kımlıdamaksızın ! iğ Bu, Süzanın babasi Lütfi peyele ye Başı ucunda zarif giyinmiş bir dın çırpınıp duruyordu ki, bu ein Ga hanımefendiydi.. Bir a5 yet dizlerinden kana akan, bir Sİ yuvarlanmıştı. z , sürfe ve krizalitleri stü4f edi bırakılır, ertesi SESİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: