15 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

15 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Balılfe 4 Şeytan bataklığında patlıyan iki kurşun Amerikada esrarengiz bir cinayetin faili nasıl yakayı ele verdi? Amerikanın cenubi Ontario taraf- larında Şeytan bataklığı denilen yerde geçen gün bir adam cesedi bu- lundu. Zabıta tarafından yapılan muayene neticesinde bu adamın, ar- kasından atılan iki kurşunla öldük rülmüş olduğu anlaşıldı. Katilin bi- raktığı yegâne iz, cesedin çamaşı- rında görülen, üç hârften ibaretti, Ontarlo'nun cinayet masası şefi Murray bu esrarengiz hadise ile meş- gul olmak üzere Şeytan bataklığına çağırıldı. Murray evvelâ ne yapaca- Kını şaşırdı. Cesed bir kaç saat evvel bulunmuştu. Her tarafı arandığı halde hüviyetini meydana çıkaracak bir ipucu ele geçirilememişti. Yalnız ölünün yakasında F. C. B. harfleri vardı. Tabibi Murray bu üç harfle bir şey yapamazdı. Çünkü cesedin | üzerindeki elbise İngiliz mamulâtın- dandı. Çamaşır da Kanadadan alın- mış değildi. Bu vaziyet karşısında tahkikatın tâ İngiltereye kadar uza- tılması lâzimgeliyordu. Bu esnada Murray'ın aklına bir şey geldi. Polis hafiyesi gazetelerle neşrettiği bir haberle ölünün ilk harflerinin. bulunduğunu ve cinayet mahalline yakım bir yerde bir kâ-“ ğıd parçası bırakan caninin de ya kalanmak üzere olduğunu bildirdi. Murray bu haberi neşretmekle yaptığı hesabda yanılmadı. Ertesi gün Birçal isminde bir İngiliz kendisine müracaatla genç bir İngilizle İngil- tereden Kanadaya seyahat etmiş ol- duğunu iddia etti ve cesedin bir ke- re de kendisine gösterilmesini istedi. Birçal beraber seyahat ettiği genç İngilizin Fred ismini taşıdığım, gile ismini bilmediğini söyledi. Cesed ken- disine gösterildiği zaman derhal onu tanıdığını, onunla” beraber İngiltere- den Kanadaya geldiğini söyledi. Mürray hemen bu Birçal'i taras- sud altına aldırttı. Ayni zamanda Londraya telgraf çekerek Scotland Yard'dan Birçal hakkında malümat istedi. Bir iki saaf sonra Murray artık Birçal'in kim olduğunu bili- yordu. İngiltereden gelen cevabda Birçal'in refakatinde Henri Peli ve F. C. Benvel isminde iki genç İngiliz olduğu halde Kanadaya gittiğini,o gençleri çifçi olarak yetiştirmek üze- re ailelerinden beş yüzer İngiliz li- rası aldığı haber verildi. Mürray için cinayet tamamile ta- Karadeniz ve Akdenizde fırtına haşladı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Kocaeli, Orta Anadolu, Cenub ve Cenub doğusu mıntakalarında hava yağışlı, diğer yerlerde - kapalı geç- miş, rüzgârlar umumiyetle. şimal is- tikametinden orta kuvvete, Ege ve Akdenizde kuvvetli esmiştir. Yozgadda birçok köyleri i sular bastı Yozgad 14 (Hususi) — Üç günden- beri vilâyetin her tarafında şiddetli yağmurlar yağmaktadır. Bu yüzden birçok tarlaları sular basmıştır. Şefa- | atli istasyonunda açıkta bulunan 2â- hire çuvalları da suların cereyanına ka- pılarak sürüklenmiş, bazı yerlerde bağ- lar da çok zarar görmüştür. Sular Ca- ferli - Şefaatli tren yolunda 100 met- resini tahrip etmiştir. Sellerin tahriba- tı hakkında peyderpey malümat gel- mektedir. 'Boğazlıyanda 35 yaşında Nerkis 10 yaşında Emine adında iki kıza yıldı- rım çarpmış ve zavallılar ölmüşlerdir. Yozgad 14 (Hususi) — Şimdi gelen haberlere göre, Karullekli köyünü sel basmış ve köyde bir hayli tahribat yap | mıştır. Nüfusca zayfat olup olmadığı henüz belli değildir. Fakili köyünde de kayda değer zarar olduğu bildirilmektedir. Köyün bü- | tün çeşmelerini sular götürmüştür. Köy içme susuz kalmıştır. Yağmur ayni şiddetle devâm etmek- tedir. Vilâyet dahilindeki zarar ziyan | üz esbit edilememiştir. vazsuh etmişti: Birçal 500 İngiliz Urasını kendisi alıkoymak üzere Benveli öldürmüştü. Acaba Pevelli ne olmuştu? Murrayın bu hususta yaptığı tahkikat evvelâ neticesiz kal- dı. Fakat tahkikata devam edilmekte iken yakalanan yeni bir ipucu me- seleyi aydınlattı. İngiltereden Kanadaya gelmiş olan bir yabancının Ontarlodaki Şeytan bataklığını karış karış bilmesine Murray hayret ediyordu. Bu aralık Murrayın arkadaşlarımdan biri ta- rassud altnda bulundurulan Bir- çalin bundan bir kaç sene evvel On- tario havalisinde xuhur etmiş olan sahte Lord Somersete çok benzediği hakkında Murrayın dikkatini cel- betti. Demek ki Birçal daha evve oraları gezmiş olduğu için o havaliyi iyice biliyordu. Kayıp sanılan Pelli de bir sabah gelip Murraya müracaat etti ve ga rib bir hikâye anlattı. Birçal onu arkadaşı Benvelden ayırarak Niya- gara şelâlelerine götürmüştü. Peli şelâleleri seyretmekte iken Birçal güya dikkatsizlik eseri olarak onun ayağına bir çelme takmıştı. Her ne kadar Pelli yere düşmüş ise de bir parmaklığa tutunarak kendisini ş€- Mâlelere kaplırmaktan kurtarmıştı. Ondan sonra, Birçalin bu işi düş- manlıkla. yapacağını anlıyarak on- dan ayrılmıştı. Fakat parasız kaldı- ğı için Pelli çalışarak purn Kazanıp Ontarioya gelinceye kadar epeyce za- man geçmişti Bütün bu tafsilât elde edildikten sonra Murray artık Birçüli yakala- tıp adalet pençesine tevdi edebilirdi. Fakat polis hafiyesi bunu yapmadı. Bir kere de Şeytan bataklığı taraf- larmda tedkikata.lüzum gördü. Ev- vel& Blenheindeki istasyon müdü- ründen cinayetin işlendiği gü i kişinin bataklıklara doğru gittikleri- ni ve ortalık karardıktan sonra bun- lardan birisinin yalnız döndüğünü haber aldı. İstasyon müdürü o ada. | mı karanlıkta sigarasını yakarken | tanımıştı. Bu suretle Murray tahkikatını bitirdi. Birçal yakalanarak mahke- meye verildi. O hakimlerin huzurun- da her şeyi inkâr etti ise de jüri he- yeti cinayetin sabit olduğuna ka- naat getirerek Birçali idama mah- küm etti. AKŞAMDAN AKŞAMA Bursa yolundaki intibalarım (Baş tarafı 3 üncü sahifede) üzere sabahleyin saat beşte kalkmasi | lâzım geliyor. Herkes bundan müş- teki! sö» © İşte bu suretle hayli rötuşa ihtiyac olduğu anlaşılmaktadır. Fakat bu sene, Bursayı pek daha ; canlı, tertibli gördüm: Asfalt yolun te- meli epeyce ilerilemiş. Harıl harıl çalı. şılıyor. Belediye, sokakları temiz tutu. yor. Öteye beriye el dokundurmuş; bek. | leme yerleri falan yapmış. Bilhassa memnuniyetimi mucib olan, hususi evlerin bir çokları tamir görmüş. Halk arasında konuştuklarım: «İşler gittikçe açıyor!» diye sevinç göster. mektedir. Bindiğim arabanm arabacısı: — Eğer İstanbuldan yolcular eski saatte gelseydi çok iş olacaktı. Zira bizim kârımız asıl onlarla idi! - dedi, - O cins müşteriyi kaybetmekle beraber, gene geçen seneki kadar kazanıyo- Ve sonra ilâve etti: — Mer gün daha iyiye doğru gidi- yoruz... Hükümet, bak, şu' koskoca fabrikayı, şu koskoca oteli yaptırdı... Yolları da asfaltlatıyor, Şimdi de Çe- kirgede bir baştan bir başa otel yap- tıracak... Çok yabancı gelecek, istifa. | de edeceğiz... Turistler Bursayı, Bursa turistleri seviyor. Biraz daha himmet, ENE cet ve intizam bu kavuzmüyi büsbütün ge: nişletecektir. Wi *Nâ). AKŞAM Henlein müzakereye girmiyor (Baş tarafı 1 nci sahilede) Paris 14 — Başvekil bu sabah birçok nazırlarla görüşmüştür. Londra 14 (A.A) — Bu sabah top- lanan İngiliz Kabinesi Südetler me- selesinin halli için mümkün olan ça- releri derpiş etmiştir. Kabine, bu gayretler âkim kaldığı takdirde lüzumlu olabilecek müda- faa tedbirlerini derpiş etmiştir. Bu hususta İngiliz ve Fransız hükümet- leri arasında sıkı bir irtibat muhafa- za edilmektedir. Çekoslovakyada sükün var Prag 14 (A.A.) — Çekoslovak radyo- su, bugün öğle vakti umumi vaziyet hakkında bir izahname neşretmiştir. Bu izahnameye göre hususi örfi idare ilân edilmiş olan mıntakalarda mutlak bir sükün ve intizam hüküm sürmekle dir. Ne dün gece ve ne de bu sabah hiç bir hâdise olmamıştır. Hükümet tara- fından ittihaz edilmiş olan tedbirler ve hudud mıntakalarında yaşıyan demok. ümete sadık bütün vatan- aziyetini mühim sur sin etmiştir. Bazı telsiz istasyonları ve bir takım ecnebi gazeteleri tarafından neşredi- len telâş uyandırıcı haberler, her tür- Tü asıl ve esastan âridir. Bilâkis gerek dahilde, gerek hariçte vaziyette sükün hasıl olmuştur. Çekoslovak radyosu, izahnamesine halkı süküna ve soğukkanlılığa davet etmek suretile nihayet vermektedir. Alman gazetelerinin makaleleri Berlin 14 (A.A.) —' Alman gazeteleri, Henlein'in ültimalomunu ve Bohem- yada vukua gelmiş olân hâdiselere mü- teallik haberleri büyük başlıklar altın. da neşretmektedirler. Völkişer Beobahter, «İşte Benes'in ce- vabı» diyor ve vaziyetin son derece teh» likeli olduğunu, çünkü Südetler küt- lesinin keyfi muamelenin tesiri altın. da nevmidane bir takım hareketlere ki, yam etmesi muhtemel bulunduğunu kaydediyor.» Berliner Tagablat, «Irki hukuk teh- likede,» demekte ve fakat Çekoslovak | hükümeti ile Südetler arasında serbes müzakereler icrası için Hitlerin bütün | mesuliyeti müzakere edenlere bırak- mış olduğunu kayıd ve Almanyanın te sir altinda değil, serbesçe yapılması lâ- zim gelen müzakereleri ihlâl etmiyece- gini ilâve eylemektedir. Diğer taraftarı gazeteler, İngiltereyi Hitlerin nutkunu anlamamış olmakla İ muahaze etmektedirler. Bir İngiliz müşahidinin tay- yaresine ateş edildi Prag 14 (A.A.) — Südet mıntakası İ üzerinden uçan İngiliz müşahidlerin- İ den Sutton Pratt'ın bindiği tayyareye tüfekle birkaç el ateş edilmiştir. Mü- şahid tahkikat yapmak üzere gittiği Egerden avdet etmekte idi. Kurşun- Jardan biri tayyarenin teknesine isa» bet etmişse de kimse yaralanmamığtır. Prag başpapasının bir hitabesi Prag 14 (A.A.) — Prag başpapası Piyer Zenki, bugün radyo ile halka bir hitabede bulunmuştur, Zenki, bilhassa Çekoslovak milleti- nin dalma Alman hemşehrilerile ih- lâs dairesinde teşriki mesaide bulun- mak istediğini, fakat vahim anlarda kendisini müdafaaya âmade bulun- duğunu beyan etmiştir. Zenkl, hitabesine şu suretle devam etmiştir: «<Prâaglılar, sizden vatana olan mu- habbetinizi isbat etmenizi istiyorum. Mili müdafaayı tarsin için fedakâr- lıklarda bulununuz. Bu maksada vereceğiniz parayı, gene kendinize vermiş olacaksınız. Eğer böyle bir fe- dakârlıkta bulunacak olur isek, Çe- koslovakya ebedi olacaktır.» ,Sultanahmeddeki hafriyat! Belediye istimlâk işine karışmıyacak Profesör Bakster tarafmdan Sul- tanahmedde yapılan hafriyat saha- 7 arsaların istimlâkine lü- ülmüştü. Profesör Bakster, yeye müracaat ederek bu istim- lâkin kendi namına Belediye tarafın- dan yapılmasını istemiştir. Belediye bu hususta müracat ettiği Dahiliye Vekâletinden cevab âlmışlır. Bu ce- vaba göre Vekâlet, profesörün müra- caatini kabul etmemiş ve Belediyenin hafriyat münasebetile yapılacak is- timlâk işlerine müdahale etmemesini Belediye reisliğine bildirmiştir. Profesör yakında tekrar şehrimize geldiği zaman evvelâ bu İstimlâk işle- rini neticelendirecektir, Yapılacak is- timlâk işli İstimlâk kanununun esasları dairesi intac edilecektir, Feribot iskelesi (Baş tarafı 1 Inci sahifede) tidalarında başlanacaktır, İskelenin ihalesi Ankarada yapılacaktır. Avrupaya ısmarlanacak olan feri- bot'un iki milyon liradan fazlaya mal olacağı tahmin edilmektedir. Feribot hattının gelecek sene bu mevsimde işle. miye açıamasına çalışılacaktır. Tran- sit yolcular, bindikleri vagonlarla doğ- rudan doğruya Haydarpaşaya geçecek: | lerdir. Diğer bir feribot iskelesi de Hay- darpaşada, rıhtımın Kadıköy cephesin- de ve köye doğru inşa edilecektir. Yol. cuları hamil trenler Avrupadan gelin- ce feribot'a girecekler ve Haydarpaşa iskelesine çıkarak oradaki tren hattı- na geçerek yollarına devam edecekler. dir. Tt KÜÇÜK İLÂN okuyucularımız arasında ZEN SERİ, ui i EN EMİN EN UCUZ i vasıtadır. Alım satım, kira işlerin- İde iş ve işçi bulmak için istifade ediniz! * SADIK ZADE MUSTAFA'nın MEVLİDİ Hatırası kalblerde yaşayan bu genç ölünün senei devriyei vefatına tesa- düf eden bu ayın 18 inci Pazar günü, öğle namazını müteakip Yeni camide Mevlidi şerif okutup merhumun ru- bu azizine ithaf edileceğinden ken- disini tanıyan ve sevenlerle bütün arzu edenlerin bu merasime iştirak buyurmalarını rica ederiz. Annesi ve Kardeşleri, AYİNİ RUHANİ Bay ve Bayan Valiram GESAR, Kardeşleri Aram Gesar'ın Vefatının senel devriyesi münasebe- tiyle 18 Eylül 938 Pazar günü saat 10 da Beyoğlunda Balıkpazarında Üçhoran Ermeni kilisesinde icra edi- lecek ayinde raba ve müteveffayı seven dostların hazır bulunmalarını rica ederler. DÜN AKŞAM MELEK Sinemasında gösterilmeye SÜT KARDEŞLER Baş Rollerde: HENRİ GARAT MEG LEMONNİER Filmi, sevinç, zevk, neş'e ve kah- kahalarla karşılanmıştır. Bugün seanslar saat 2,30 - 4,30 - 6,30 ve 9 da Viyana işi 5 parçadan ibaret zarif bir ya tak odası ehven fiatle satılıktır. Taksim 'Topçu caddesi «Uygun apartımanı kapıçısma müracaat. * ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Bu (Heybeli) de Yarın gece (Bebek) te Cumartesi (A, Hisar) ân NUR BABA İPEK Sineması BU AKŞAM saat 9 da Yeni sinema mevsimine başlıyor İlk programda i muazzam bir AŞK ve HEYECAN ŞAHESERİ şehir Fransızca sözlü büyük Film. Baş rollerde SPENÇER TRACY - LOUISE RAİNER Filme ilâve olarak: FOKS DUNYA havadisleri gazetesi, Yeni Tenzilâtlı Fiatler DiKKAT Hususi koltuk 45 — Balkon 35 : Birinci mevki 25 kuruş. Tenzilâtı talebe ve ucuz matineler: Cumartesi saat 1 ve 2,30 — Pazar 11 ve 1 de fiatlar birinci 17,50 — Balkon 25 — Uususi 30 kuruştur. Yeni kanun mucibince başka se- anslarda katiyyen tenzilâtlı bilet verilemez. Haydarpaşa Lisesi direktörlüğünden: Okulumuzda leyli ve hehari talebe kaydına devam edilmektedir. Leyli ta- lebenin kaydı mektebin açılacağı 3 birinci teşrin 1938 tarihine kadar devam edecektir. (6055) İstanbul Defterdarlığından: Cins ve mevkii Senelik kira müddeti Muhammen kirası lira Beşiktaşda Sinanpaşa mahallesinin Köprübaşı sokağında Dolmabahçe sarayı yanında eski matbah dairesile erzak anbarı ve müştemilâtı (Elyevm tütün deposu olarak kullanılan daire): 120 Üşçyl Edirnekapı civarında Salma Tomrukta Hatice sultan mahallesinin Salma tomruk caddesinde eski 21 yeni 29 nu- maralı altı odalı kâçir evin dörtte üç payı: 7150 Üçyü Yukarıda cins ve mevkii yazılı gayrimenkuller hizalarındaki kira ve be- deller üzerinden açık arttırma usülile ayrı ayrı kiraya verilecektir, İsteklilerin ve tediye şeraiti ile diğer şartlarını öğrenmek istiyenlerin 22/9/938 perşembe günü saat on dörtte muhammen bedel üzerinden yüzde 7,5 pey akçalarile MOM Emlâk Müdürlüğünde toplanan komisyona müracaatları, (M.) (6194) BU AAŞAM & A BR A W sinrwasınna Emsalsiz Komikler | , A U R E ki ve H A R D İlin bu mevsimin İlk TÜRKÇE SÖZLÜ Kormedileri, senenin ilk kahkaha tufanı URLemari Ş ARIYOR Ü Hizveten: HAŞMETLÜ İNGİLİZ KRALI VE KRALİÇESİNİN PARİSİ ZİYARETLERİNİ bütün teferrüatiyle gös“ teren TAM VE MÜKEMMEL FİLM Fox Jumal

Bu sayıdan diğer sayfalar: