15 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, Afrika tası şimalden cenuba doğru baştan başa otomobili yolu ile techiz edilecektir. Fransa hükümeti kendisine aid yerlerin hissesine dü- $en kısmının tuşası için şimdiden lâ- tm gelen hazırlığı yapmıştır. Belçi- kongosunda Costermanville şeh- tinde toplanacak Afrika devletleri Konferansında da yolun Cenubi Afri- ya isabet edecek kısmı hakkında katar verilecektir. Bu yol tamam olduktan sonra Şi- Mali Afrikada Akdeniz sahilindeki ayirden Cenubi Afrikada Hind ve Atlas” Okyontuslarının birleş nok- tâdaki Ümid burnuna doğrudan doğ- Yuya otomobil ile gitmek mümkün “lâcaktır. Yolun hepsi şöyle dursun yalnız Tansiz -müstemlekelerine tesadüf €den kısmı bile dünyanın en uzun otomobil hattını teşkli edecektir. Şöyle ki yol Cezayirden başladık- tan sonra Kano üzerinden Sahrayı- kebiri geçecek ve Çad gölünün ce- nubundaki Fort Lancy'de nihayet, bulacaktır. İki aradaki mesafe beş bin kilometredir, Buradan da cenu- ba doğru temdid edilerek Kongo hu- dudunda Bangassu'da nihayet bu- lacaktır. Bu kısım iki bin kilometre- ye yakın olacaktir. Burada Bolçikaya sid Kongo ile İngiliz İmparatorluğuna dahil Cenu- bi Afrikada yapılacak yolun imtida- dı ile birleşecektir. Mevcud yollardan da istifade edilecektir. Kahire - Ümid bumu demiryolu oçoktanberi düşü- nüldüğü halde hâlâ tasavvurdadır. Buna mukabil Cezayir . Ümid burnu otomobili yolu pek yakında tahakkuk edecektir. Ruzveltin cevabı Büyük bir sinema firması aKadın Ye otomobilş adlı büyük bir filim çe- Yitmek üzere, Bu filimin bir kısmı Vaşingtonda y de çevrilecek, Filmin rejisörü bay Ruzvelte baş Yurdu. Nutuklarından bir iki parça- hun fillme geçmesini istedi. Amerika Relsicümhuru şu cevabi verdi: — Hayır, sinemada figüranlık ede- mem!.. Güzellik ve bostan Bir İspanyol bahçıvan Hollivudda Yeni bir klinik açtı: Büyük, asri bir bostan kurdu. Bostanla sinema artistliğinin ara- sında ne münasebet var demeyiniz, Bostanın sahibi diyor ki: — Güzellik müstahzaratına sala- | Sekiz atlı "Tren, otobüs, otomobilden önce, $ehirler arasında sekiz atlı büyük arabalar işlerdi. Almanya bu arabaları yeniden ih- Ya etti, Baviera, Saksonya vö Palat- moda seyyahlar, ağaçlıklı, güzel gö- talık, puz suyu karıştırmak hata- dır. Meyva ve sebze Özsularını doğ- rTudan doğruya aşılamak lâzımdır. Bunun için de güzelleşmek istiyenler bol meyva ve sebze yemelidir . Bostanın müşterisi gün geçtikçe artıyormuş!.. arabalar rülü yollarda sekiz at koşulu büyük arabalarla seyahat ediyorlar, Arabüların karoserisi eski zaman- daki gibidir, ancak iç tarafları mo- dern yapılmıştır. Rahat koltuklar, elektrik ve tekerleklerde lâstik var, GSemliğin kurtluuş günü Kurtuluş bayramı mera siminden iki enstantane © Gemlik (Akşam) — Kâazamız; 11 eylüle raslıyan kurtuluş gününün yıldönümünü coşkun tezahüratla kutlâmıştır. Halk sabahın sant sekl- zinde Cümhuriyet meydanma dol Muştu. Verilen işaret üzerine evvelâ as- kerlik şubesine, sonra da hükümet konağına sancak direklerine birer büyük bayrak çekildikten sonra â$- ker Cumhuriyet meydanına gelmiş- tir. O günün milli kahramanlarının mümessili olan yüz atlı o zamanki kıyafete bürünerek meydana gelmiş Ve kürsü üzerindeyi kızın büründü- Bü siyahları parçalıyarak altından Çıkanı Türk bayrağını İstiklâl marşı İle beraber belediyenin sancak dire- ine çekmiştir. Sancak merasiminden sonra Umur- beyli Hüseyin Özdemir tarafından ateşli bir nutuk söylenmiş ve bele diye ile suni ipek fabrikası tarafın- dan Atatürk heykeline birer çelenk konulmuştur. Bundan sonra Şehidler mezarın& gidilerek kurtuluş gününde şehid olan yüzbaşı Cemal bey ve arkadaş- ları olan Mehmedciklerin mezarı si- yaret edilmiş ve burada da bay Ke- mal tarafından bir nutuk söylen- miştir. Kurtuluş bayramı akşamı Kızılay ve Çocuk Esirgeme kurumları men- İnatine Belediye meydanında güzel bir balo verilerek gece yarısı saat on ikiye kadar mill! oyunlar, danslarla fevkalâde bir gece yaşanmıştır. Bu eğlenceye hemen bütün Gemlik bal- kı iştirak etmiştir, MHünim bır mesele: şehirleri yerin üstünde mi 1 Eru yoksa altında mı yapmalıdır? Müstakbel şehir- ler ve binalar bu- gün Amerikada ve diğer memleketler- de görüldüğü veç- hile bulutları ya- racak bir irtifada olarak yerin üze- rinde mi, yahud tayyare tehlikesin- den dolayi maden ocakları gibi yerin içinde mi yapılmalıdır? Meksiko şehrinde toplanan millet. lerarası şehircilik ve binacılık kongres sinde bu mesele uzun uzadıya müna kaşa edilmiştir. Şehircilik kongre- sine bütün dünyu memleketleri ve bahusus yüksek medeniyet sahibi olanlar büyük bir alâka ile iştirak ct- mişlerdir. Kongrede 437 murahhas hazır bulunmuştur. Bunlardan yarısı yani 237 murahhas İngiliz imparator- Tuğu, Fransa, Amerika ve İsveçten gönderilmiştir. Kongreye gelen âzası en çok heyeti murahhasa “İngiltere- İ nindir. Bu heyetin reisi bulunan İn- giltere sıhhiye nezâreti şehir plâncı. lık dairesi şefi Mister Pepler kongre- ye rels intihab edümiştir. Müstakbel yeni şehirlerin yeraltın- da yapılması tezini en ziyade İngiliz heyeti müdafaa etmiştir. Bu heyetin âzasından Poole şehri belediye mühen- disi Goodacre hava hücumlarına kar- şı şehir halklarının lâyıkile muhafa- zası için yeni şehirlerin köstebekler gibi yerin altında yapılması zaruri bulunduğunu söylemiştir. Bu zat okuduğu raporda demiştir ki: «Yeni şehirlerin esas kısmı yeral. tında olmalıdır. Şehir halkı bu sayede tayyarelerin âni hücumlarından ma» sun olurlar. Ayni zamanda otomobil ve diğer münakale vasıtaları için yeraltında bir çok yollar yapılacağından yer tüze. rindeki yollardaki bir türlü hâlledile. miyen kalabalık meselesi de ortadan kalkmış olacaktır. Bu medeniyet asrında mademki fen tayyareciliği tekâmül ettirerek beşe- riyet için bir yeni dehşet ve felâket hazırlamıştır. Buna karşı biz de gene fennin kudretine sığınarak kendimizi Şüpheli hir ölüm Bir kadın evinde ölü olarak bulundu Şehremininde oturan (Müustafa- nın karsı kuk yaşlarında, Sıdıka, dört gündenberi ortada görünmemiş, komşuları evine gidip bâkmak iste mişlerse de kapıyı açtıramamışlardın. Bu vaziyet karşısında müddelumumi- liğe ve zabıtaya müracaat edilmiş ve polisler eve gitmişlerdir, Kadının ka- pısı içeriden kilitli olduğu cihetle, me- murlar kapıyı kırıp içeri girmek meo- buriyetinde kalmıştır. Eve girilip araştırıldığı zaman Si- dıka bir odada ölü olarak bulunmuş- tur, Adliye doktoru B. Enver Karan tarafından yapılan muayenede Sıdı- kanın cesedinin burun deliklerinde ve ağzında kan lekeleri, vücudünda | de bazı eziklikler görülmüştür. Sidi kanın neden öldüğü anlaşılamadığı gibi, üzerinde şüpheli izler de görül- düğünden otopsi yapılmak üzere ce sed morga kaldırılmıştır, Diğer taraftan tahkikat genişleti- ince, Sıdıkanır kocası Mustafanın da dört gündenberi eve gelmediği anla- şılmıştır. Mustafa serbes olarak ötede beride yapılan binalarda çalıştığı için arasıra inşaat yerinde yattığı ve böy- le birkaç gün evine gelmediği de vi- kidir, Bu cihet göz önünde tutularak karısının ölümü etrafında malümaf alınmak üzere Mustafanın araştırık ması için polise tezkere yazılmış, fa» kat dün akşama kadar muhtelif yer. lerde aranmasına rağmen Mustafa bulunamamıştır. Müddetumumilik ölüm vakası etra- fında tahkikata devam ediyor, Amerikada Meksiko şehrinde toplanan kongrede bu mesele uzun münakaşalara sebeb olmuştur. İn- gilizler, tayyare tehlikesi yüzünden, yeni şehirlerin yerin altında yapılmasını Amerikalılar buna muarızdırlar. Bütün murahhas- lar apartıman yerine bahçeli evler yapılmasını muvafık görmüştür koruyacak melce ve meskenlerimizi yer altında yapmalıyız.» İngiliz mühendisi yer altında bina edilecek şehirlerin ahalisini güneşten ve havadan istifade ettirmek için gü- neş kuleleri, sun'i güneş ziyası, hava tecridi gibi tertibalın nasıl vücude getirilmesi lâzım geldiği hakkında de mufassal bir projeyi kongreye vermiş- tir. Projeye göre yer altında binlerce otomobili istiab edecek garajların ve muazzam hastanelerin ve büyük gar. ların da yapılması lâzımdır. Yer altındaki şehrin üzeri boş ol. mıyacaktır. Burada da tabil ve tehli- kesiz ahvalde kullanılacak evler, sair binalar, bahçeler ve parklar yapıla» caktır. Fakat şehrin esas müessesele- ri yani, müzeleri, fabrikaları, büyük apartımanları, depoları, bankaları, tiyatroları, sinemaları, ilim müessese leri, lâboratuvarları münhasıran şeh» rin yeraltındaki kısmında bulunacak» tır. Bu gibi müesseseler ve binalar sada geçmez tertibalı haiz olacaklar, sun! vasıtalarla tenvir edilecekler ve miha- niki cihazlar ile havalandırılacaklar. dır. Her adam başına saatte 35 ka- dem mikâbı taze hava temin edilecek» tir. Şehirlerin yer altında inşası çok pahalıya mal olacaktır. Zamanımızda dört demiryolu hattı geçebilecek bir surette yapılan tünellerin ayak yani 30 santimetre murabbaı 1000 İngiliz lirasına mal olduğuna göre yer altın- da şehirlerin neye mal olacağı hesab edilebilir. Fakat yeraltı şehirlerin te- min edecekeri bir çok istifadeler inşa masarifini telâfi edecektir. Mesâ yalnız Londrada yollardaki izdihamın müdafaa etmişlerdir. sebeb olduğu te ehhürden - kaybes dilen para senede 20 milyon İtigiliz lirası tutuyor. İngilizler müs takbel şehirlerin yer altında yâpıl- masını müdafaa etmelerine karşı Amerikan şehir. cileri yeni Şş€ hirlerin de yer üzerinde yapılmasını ısrarla iltizam etmişlerdir. Amerika, müstakbel harblerin sahalarından çok uzakta bulunacağından Amerikan şe- hircilerinin nöktai nazarları kendi hesablarına göre çok doğrudur. Vaşingtondaki şehircilik dairesi di. rektörü İldher yeni şehirlerin altındi olması bozgunculuk düşüncesinden ileri geldiğini söylemiştir. Şehirler yer altında ne kadar derinde yapılırsa yapılsın bunları vurmak için çok de- rinlere nüfuz edebilecek bombaların icad edilmesi tabii olacağını da ilâve etmiştir. Bu zata göre insanlar mütemadi surette yer altında sun'i ziya ve sun'l hava fle yaşıyamazlar. Amerikalılar hava tehlikelerinin membalarını ku- rutmak en İsabetli tedbir olacağını söylemişlerdir. İngilizler (oAvrupalı halkların daima tehlikede bulunduk» larından bu kıtada müstakbel şehir. lerin yer altında yapılması zaruri bu- lunduğunu Amerikalılara karşı mü, dafaa etmişlerdir. Çok yüksek binaların inşasına de vamın faydalı olup olmuiyacağı hak» kında da kongrede bir çok münakaşa. lar yapılmıştır. Amerikadaki milli ey. cilik cemiyeti reisi Woodbury yükselt binaların inşası sevdasından vazgeçil. mesini tavsiye etmiştir. Bu gibi bina- lar elevalöfler gibi çok iyi bakılmağa muhtac olduğundan bakma masarifi binanın yüksek olmasından beklenen tasarrufu imha etmekte olduğunu söylemiştir. İngilizler sayfiye usulünde bahçeli ve tek ailenin yaşamasına mahsuş küçük evlerin çoğalmasını ve apartı. man usulünün azalmasını ehemmi yetle müdafaa etmişlerdir. — F, Italya ile ticaret anlaşması Müzâkereye bugün Tophane köşkünde başlanıyor Türk - İtalyan ticaret anlaşması mü- zakerelerine bugün saat 11 de Tophane köşkünde başlanacaktır. Yedi kişiden mürekkep İtalyan heyeti Romadaki dö- viz işleri dairesi umum müdürü B. Massi'nin reisliğinde dün sabah saat 7,30 da Palastina vapurile şehrimize gelmiş, rıhtımda Hariciye Vekâleti na- mına B. Cevdet, İktisad Vekâleti ha- mına İstanbul Türkofis müdürü B. Ce- mal Ziya, İtalyan sefarethanesi erkânı tarafından karşılanmıştır. Aralarında, İtalyanın şehrimizdeki eski telaret ata» şesinin de bulunduğu heyet Tarabya- da Tokatliyan oteline misafir olmuş- tur. Bugün saat 11 de başlıyacak olan müzakerelerden önce Türk heyeti sani 10 da Tophane köşkünde ihzari mahi. yette bir toplantı yaparak müzakerele. To esas olmak üzere hazırlanan teklif. leri gözden geçirecektir. İki tarafın mutlak hüsnüniyeti sâ- yesinde yeni anlaşmanın kısa zaman- da meydana geleceği ümid ediliyor, Müzakereler sırasında İtalyadan ala- caklı olduğumuz üç buçuk milyon 1. ranın ödenme şekli de halledilecektir. İtalya ile esasen inkişaf etmiş olan ti. cari münasebatımız bu yeni anlaşma ile daha bariz bir inkişaf gösterecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: