20 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

20 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maginot Umumi harpten sonra da büyük v6 küçük devletlerin birbirine karşı müstahkem müdafaa hatları vücude getirmek faaliyeti durmamıştı, Evve- lâ Fransızlar Almanya hududuna karşı meşhur Maginot hattını vücü- de getirmişlerdi. Son zamanlarda Almanlar da Fran- Bizlara karşı Siegiried hattını vücü- de getirmişlerdir. Maginot hattı bu- gün umum matbuatın ağzında ise de bunun müessisi çoktan unutulmuş- tur. İstihkâm hatları ismine izafet edi- len Anı Maginot aslında büyük bir general ve kumandan değil slelâ- de bir neferdir. Fakat boyu posu bir çok generalleri gıptaya düşürecek kadar iri idi Boyu bir metre seksen küsür san- Çscukların uzak Avrupada çocukların görüşlerini Ye bilgilerini genişletmek için uzak kıtalara seyahat etmeleri milli terbi- Ye ile alâkadar makamlar tarafından kabul edilmiştir. Meselâ bu sene kı- Şa kadar*İngiltereden harice gönde- rTilesek on beş bin çocuktan mühim bir kısmı Amerikaya gönderilecektir. | Talebe seyahati ile alâkadar İngi- liz cemiyetinin şefi İngiliz çocukları- mı Amerikada karşılamak ve bakmak Üzere lâzım gelen hazırlıkları ikmal İçin şimdiden Nevyorka gitmiştir. Ge- lecek sene İngiltereden Amerikaya daha ziyade çocuk gönderilecektir. İngilizce konuşan iki büyük milk Tet, çocuklarının birbirlerini yakından 9 Hindistanda yeni bir hükümet tim idi. Umumi harpten evvel harbi- ye müsteşarı idi, 1913 senesinde yeni bir merkez partisi teşkil etmek isle- mişti, Lâkin bu teşebbüsünde muvaf- iak olamayıp 1914 senesinde bir nefer olarak orduya dahil olmuştu. Harpte büyük bir yararlık göstermiş ve hattâ Verdunde bir ayağını kay- betmiş olduğu halde rütbesi çavuş- Tuğu geçmemişti, 1920 senesinde Tardieu Kabine- sinde Harbiye Nazırı iken ismine İza- fe edilen malüm müstahkem hattın yapılmasını teklif etmiş ve mu- yatfak olmuştu. Kendisi 1932 sene sinde vefat eylediğinden eserinin ta- mam olduğunu görememişti, Bu eser altmış milyon İngiliz lirasına mal ol- muştur. y kıtalara seyehati tanımalarına büyük ehemmiyet veri» yor. Şimdiye kadar İngiltereden hari- ce giden çocukların ekserisi Fransaya, ikinci derecede Danimarka ve Belçika- ya gönderilmekte idi, Bundan sonra si- ra İsveç ve Norveçe geliyor. Seyyahların çoğalması arasındaki münasebetleri gibi iktisadi cihetten de büyük fay- dalar getirmektedir. Bir de bunun yanında çocukların ecnebi memleketi ve kıtalara seya- hat ederek başka çocuklarım hayat- larını yakmdan görmeleri milletleri mülletler daha yakından birbirine tanıtacak- tır. Dil bayramı hazırlığı 26 eylül günü merasimle kutla- nacak, radyoda söylev verilecek İstanbul 19 (A.A) — Türk dil ku- Fumu ge kreterliğinden: 1932 yılında ilk-Türk dil ku- günü, önceki 2—26 3 e Baat 18 de Ankara ve İstanbul radyo- ları İs ıl radyo merkezinde bir- ştirllecek ve Türk dil kurumu adı- na radyo ile bir söylev verliecektir. 3 — Halkevleri, di bölgelerinin durumuna güre, söylev saatinden Önce veya sonra toplantılar yaparak dil bayramını kutlıyacaklar, dil üze rine konferanslar, söylevler vermek, şlirler okutmak yollu -tezahürlerde bulunac: Olan Halkevleri Yağyo İle w öylevi de toplu olarak dinliyecekler- dir Halkevlerinde bü bayram günün- de verilen konferans ve söylevlerin birer kopyesi Türk dil kurumu ge nel sekreterliğine gönderilecektir. 4 — Türkiye gazeteleri 26 ve 7 eylül sayılarında, gündelik olmıyan Mmecmualarda bü tarihlerden sonraki İlk nüshalarında dil bayramını kut lığacaklar, Türkiyede dil çalışmaları Üzerine yazılar yazacaklardır. Gazete ve mecmuaların dil bayra- mu yazıları bulunan sayılarından bi- Ter tanesi de ayrıca Türk dil kuru- mu genel sekreterliğine gönderilecek- tir, y 5 — Bütün kutlama ve tezabürler- de başlıca şu noktaların tebarüz ete tirilmesine çalışılacaktır A — Ulu Önder Atatürkün kendi kutsal eliyle kurduğu ve koruduğu Türk dil kurumunun altı yılı doldu- Tan çalışmaları, her gün biraz daha genişliyerek ilerlemekte olduğu; B — Dilimizin geniş varlıklarını bulmak üzere Yapılan ve yapılmakta ölan araştırmaların verimi, yalnız "Türk dili lehçelerini aydınlatmakla kalmıyarak, bütün kültür dillerini ve genel dil bilgisini ilgilendirecek yük- sek bir buluşa, yani bütün yeryüzü dillerinin kültüret varlıklarının ana | kaynağı ilkel Türk dili olduğunu or- taya çıkaran «Güneş - Dil» teorisine vardığı; C — Türk terih tezinin öz kardeşi çoğalttığı | istihkâm hattıkurma i İ o kadar kadının mevcudiyetine ga kalkışan Amerikalı bir kadının feci akıbeti Geçen sene sön- baharda Hindis- tanda Burma'nın Mandalay valisile memurları garip bir teklif karşısın- da kaldılar. Bir Amerikalı kadının reisliği altında vi- Jâyet makamına gelen 100 kadar Jesds kadını, kurdukları Cümhuriye- tin İngiltere tarafından tasdik edil- mesini istediler. O zamana kadar İn- gülizler, hattâ Burma'lılar bile ömür- lerinde bir Jeeds kadını görmemişler- di. Çünkü etnologların tedkikatına nazaran, Jetds'ler dünyanın en ür kek insanlarıdır. Onlar, bati Hindis- tanda ve Saylon adasında mağaralar- da yaşıyan ve gerek Hindlilerden, ge- rekse diğer yerlilerden ve ecnebilerden kaçan Veddhas'lara mensup bir millet sayılırlar. Burma'da yaşıyan Jeeds'ler hakkında.bilinen yegâne şey, onların korkunç Teak mezhebini gütmekte ol- malarından ibaretti, Teak bir nevi ağaçtır. Jeeds'ler oturdukları mınta- kalarda ne kadar Teak ağacı varsa ta- hammül ederler, fazla gelenlerini ke- serler. Burmada bulunduğundan kimse. nin haberi olmıyan Amerikalı bayan Selint nasılsa Jecds'lerin muhabbet ve itimadını kazanmıştı. Senelerden- beri onların arasında yaşıyordu, Ka- yüzünden kocasile,.onun bir arkada” şmı öldürdüğünü türel ett, Demek ki bayan Selint tehlikeli bir «Güneş - Dils teorisinin 1936 da üçün- a büyük bir cü Türk dil kurultayınca kabul edil- 1937 de Bükreşte toplanan prejsta arkeoloji ve an- ji kongresile İstanbulda top- lanan ikinci Türk tarih kongresine tebliğ olunmak suretile bir kat daha Wendiği; D — Yazı ve konuşma dillerinin elden geldiği kadar birbirine yaklaş- | tırılması ve yazılarımızın halkca ko- laylıkia anlaşılması yolundaki çalış- malar da ileri götürülerek, ilk ve or- ta öğretim ders kitaplarındaki terim- lerin karşılıkları da ortaya konmağa başlanyış, geçen ders yılında bunlar- dan matematik, fizik, mekanik, kim- ya, biyoloji, zooloji, botanik, Jeoloji derslerine aid dört binden fazla te- rim karşılıkları bütün öğretmenlerle ders kitabı yazanlara broşür halin- de dağıtılarak düşüncele sorulduğu ve önümüzdeki ders yılı kitaplarına bu terimler ge diği gibi, yeni ders yılı için de coğrafya, kozmuoğrafya, tarih, etnoğrafya, filozofi ve psiko- loji, edebiyat, hukuk terimleri karşı- lıklarının da hazırlanmakta bulun- muş olduğu. 6 — Halka hitab eden söylev, kon- ferans, şiir ve yazılarda elden geldi- ği kadar herkesin anlıyabileceği açık, sade, düzgün, pürüzsüz ve güzel bir türkçe (o kullanılmasına çalışılacak» tar. Kıvırcık etinin serbes satıl- ması meselesi Krarcık eti satışının - kuzu gibi - serbes satılması için Belediyeye mü- rTacaalta bulunan kasaplar, dün de Belediyeye gelerek Vali ve Belediye reisi B, Muhiddin Üstündağı ziyaret etmek istemişler, fakat bu sırada B. Muhiddin Üstündağ Belediyede bu- Junamadığından kendisini ziyaret edememişlerdir. İktisad müdürlüğü bu müracaat hâkkmdaki tedkikatını bitirmiş ve Belediye reisliğine vermiştir, Kasap- ların bu müracaatlarının kabul edi- Jip edilmiyeceği henüz belli değildir. 2) 4m im Been dee a otel yapılacak Otel için 400 bin lira sarfedilecektir İzmir (Akşam) — İzmirde Birinci kordonde şehir gazinosunun bulun. Guğu yerde belediye tarafından dört yüz bin lira sarfile modern büyük bir otel inşa eti (140) yataklı olacak bu otele (Şehir oteli) adı ve. rilecektir. Plânımı Güzel Sanatler Aka- demisi profesörlerinden B. Arif Hik. | met hazırlamıştır. Her odada banyosu ve her türlü konfor vasıtaları buluna. caktır. Otelin biri git katta bahçe gazinosu, biri terasta açık hava gazinosu, mü- teaddid oyun yerleri, üç dans salonu bulunacaktır. Dans yer- leri Anfi şeklinde inşa edilecektir. İn- şaata bu yıl başlanması muhtemeldir. Şehir oteli, izmiri süsliyen modem ve büyük bir bina olacak, belediye tara- fından işletilecek ve İzmirin en ucuz ve konforlu öteli olacaktır. Kars vali muavinliği İzmir 18 (Ak- şam) — İzmirin Seferihisar kaza- sı kaymakamlığı vazifesini yıllar. danberi muvaf- fakıyetle ifa eden B. Şerif Eperin değer ve iktidarı nazarı (dikkate almarak Kars va» UM. muavinliğine terfien tayin edil. diğini haber al. salonları, “dık. B. Şerif Eper, kaymakamlıkta olduğu gibi vali mua- “ winliğinde de muvaffakıyet gösterece- ğinden şüphe edilmemektedir. 1 zl AŞAR SÜ ÜRE AMAN ilm sonra şeker almaktadır, Amerikalı bir kadın, Hindistanın Hindi Çini hududuna yakın bir yerinde bir hükümet kurmağa kalkışmış, fa- kat ne İngiltere, ne Fransa bu hükümeti tanımamıştır. Kadın Siyam hükümetile anlaşmak isterken yakalanmış ve maiyetindekiler polislere ateş ederken yanlışlıkla isabet eden bir kurşunla ölmüştür. kadındı ve onun tevkifi lâzım geliyor- du. Fakat, kadın Jecds'ler nezdindeki gördüğü medeniyet vazifesini fleriye sürüyor, onları, kadınları kesmekten vazgeçirttiğini ve dağlık arazide mah- sul yetiştirerek yaşamağa alıştırdığı- nı söylüyordu, Bayan Selint'in ifade- sine nazaran, Jecds'ler arasında ser- bes bir devlet kurulmasma ihtiyaç vardı. Amerikalı kadın, kesilmeğe namzed kadınları etrafına toplamış, onlara iyi bir talim ve terbiye vermis, Jeeds'lerin korkunç âdetlerine karşı hepsini kıyam ettirmişti, Kısa boylu Jeeds kadınları hakikaten bayan Se lint'e çok sadık görünüyorlardı. Fa- kat, Mandalay valisi Amerikalı kadı- nı, istidasını ait olduğu makama gön- dereceğini söyliyerek teselli etmekten başka bir şey yapamadı. Bir cevap ge- linciye kadar da birkaç hükümet me- murunu beraberine alıp gilmesini tav- siye etti. Bu memurlar kadının'verdi- ği Hafenin doğru olup olmadığını ye- rinde tedkik edeceklerdi. Fakat kurnaz Amerikalı kadın, va- inin bu sözlerine itimad etmedi. Ta- lebini reddetti ve dört hafta zarfında i tasdik edil- alay'a bir yığın yoksa Fra ların diği takdifrde M altın himayesi altına girerek, allınları on- lara teslim edeceğini söyledi. Bu tehdid, dikkate alınacak kadar mühimdi, Jeeds'lerin oturduğu zan- eceğini, İKTİSADİ MESELELER Şeker fabrikalarımız neden çoğalmıyo r? imiz Celâl Bayar, beş se- nelik endüstri plânına aid kısımlar- dan bahsederken, yakında üç şeker fabrikası daha açılacağını söylemek- tedir, Yeni şeker fabrikalarından Balıkesirle Bandırma arasında, iki şeker fabrikası da şark vi rinde intiliab edilecek yerlerde ku- rulacaktır. Bu yoni fabrikalarla be- raber, şeker fabrikalarımızın u yedi olmaktadır. 927 senesinde ilk şek Alpulluda kurulduğ şeker itbalâtını fili bir surette İnhisar aitına alan ticarethaneler yerli şeker #leyhinde hayli dedikodu yapmışlar. dı, İlk kurula miz, pis yasanın inhisarcı zümresine karşı çiddi bir surette mukavemet etmişti. Bundan sonru Uşak, daha sonra Es- kişehir, Turhal fabrikaları kurul biri, zaman, muştur. Her kurulan fabrika, piyasa- | nin fil? inhisatını ortadan kaldır- mış, şeker yüzünden hasıl olan kâr, pancar eken köylüye ve milli mües- seselerimize temerküz ettirmiştir. Bir taraftan şeker fabrikaları ço- gelirken, diğer taraftan da şeker İs- tihlâki de artmaktadır. İlk şeker fab- rikamız kurulduğu zaman, sarfiya- tımız 6,700 - 8,000 vagondan ibaretti. Şimdi sarfiyatımız On bin yaponu bulmuştur. Bunun 45 bin kilosunu yerli fabrikalardan, geriye kalanı da dışarıdan alıyoruz. Mevcud fabrika- lar sarfiyatı temin edemiyor. Bunun sebebi de, şekerin, yalnız şehir eha- isi tarafından değil, köylüler tara- fından da istihlâk edilmesidir. Pan- car ziraatile uğraşan ziraatçilerin söylediğnle göre, eskiden pekmez ve bal yiyen köylü, şimdi şeker yiyor. Bilhassa pancar ve buğday mıntaka- larmdaki köylü, malını sattıktan Bemek olu- Kar evr e- | r fabrikası, | nolunan saha Fran- sız Hindi Çini hu: duduna yakındı. Onun için mesele- yi fazla dikkatle tar kip etmek lâzım ge liyordu. Kadın gittikten sonra Mandalay valisile bir daha müzakere cereyan et- medi, Yalnız o korkunç kadına karşı on dört askerler bir zabit gönderildi. Bu gibi işlerde İngiliz askerlerinin me- hareti malüm olmakla beraber, bu as- kerler hiçbir iş görmeden, ne bayan Selint'i, ne de Jeeds'leri bulmağa mu- vaffak olamadan geriye döndüler, Cümhüriyet kurmak istiyenler sanki yer yüzünden kalkmışlardı, Nihayet, temmuzde Fransizlar ve İngilizler bayan Selint'in tekrar mey- dana çıktığını haber aldılar, Fransız ve İngiliz valileri Amerikalı kadının Siyam'da bulunduğuna, Siyam'ın hi- mayesi altına girmeğe çalıştığına ve Cümhuriyeti tasdik edilecek olursa Siyam devletine bol bol vergi vermeyi vadettiğine dair mahrem raporlar al- dılar İngilizler bu müzakereleri işitince, Siyam hükümetinden kadının tesli- mini istediler. Bayan Selint biraz son- ra Bangkok civarında Korat mevki- inde yakalandı ve hemen kurşunla öl dürüldü. Yapılan tahkikat neticesin- de, kadının, maiyetindeki anlar tarafından vurulduğu anlaşıldı. Jeeds- lerini tutmak isti; polislere , yanlışlıkla ba yan Senint Bu hâdiseyi 7 ip yakalı Jecds'ler bayan bir kraliçe gibi yaşadığını, kendisine çok hürmet edildiğini ve Jeeds'leri medenileştir- diğini söylediler . (Cebinde 2000 lira bulunan ceketi kim çaldı? Yakalanan Süleyman suçu inkâr ediyor Gazinocu Mehmed adında biri ge- çenlerde yanına .bir arkadaşını âala- rak hususi otomobille o Mısırçarşısı civarmda bir şekerci dükkânının önüne gitmiş ve ceketini otomobilde bırakarak arkadaşile beraber dükkâ- na girmiştir. O sirada meçhul bir şa- his otomobile sokulmuş ve cebinden iki bin lira ile bir altın saat bulunan ceketi alıp kaçmıştır. Fakat Mehme- din arkadaşı o esnada sokağa baktı- ğından ceketi çalan adamın yüzünü yandan görmüştür . Mehmedle arkadaşı emniyet mü- dürlüğünde sâbıkalıların resimlerini tedkik edince bunlar arasından Sü- leyman âdında bir sabıkalıyı tan mışlar ve Sü nan yakalanarak mahkemeye verilmiştir. Dün Sultanahmed birinci ceza mahkemesinde yapılan o muhakeme- de maznun Süleyman suçu inkâr ederek: — Benim haberim yoktur. Sabıka- Lı olduğum icin beni yakaladılar. Ben otomobili de görmedim, cekeli de çal mağdım, Demiştir. Dinlenen şahidler ise hâ- dise günü otomobilin etrafında do- laştığını gördükleri adamım Süley- mana benzediğini (söylemişlerdir. Mahkeme, kararını vermek (Üzere muhakemeyi başka güne bırakmış- 1 ua yor ki şeker, her köyün bakkal dük- kânında satılan bir meta haline gir- miştir. Bu suretle şeker endüstrisi ve şeker ticareti, iç piyasaya tamami- le hâkim olmuştur. Alâkadarların söylediğine göre ye- nİ kurulan üç şeker fabrikası da, ile- ride artacak olan sarfiyalı temin edecektir. — H.A ak EN TA

Bu sayıdan diğer sayfalar: