15 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

15 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vs Hollivudu gezdiriyorum: 2 Hollivutta çifti yetmiş dolara . satılan meşhur Ankara kedileri . Her büyük sinemanın yanında köpeklerin | hoşça vakit geçireceği yerler Hollivutun Hollivut bulvarında ve meşhur Vine streette gece. İşte Holüivut bulvarında ışıklar ke hangi sinema bir filmi ilk A gösteriyorsa anun önü tıklım tak- doludur, Bunun bir sebebi var- * Çünkü artistler bitirdikleri filim- #rin ilk gösterildiği gecelerde ekse- YA sinemaya gelirler. Fakat büyük höstlerin bir kısmı böyle şeye pek dirış etmezler. Meselâ Marlene Dit- h, Greta Garbo, Jannet Mak Donald, tlO sinemaya pek nâdir giderler. İsterseniz, sizinle beraber Holliyut hi Varmda şöyle bir dolaşalım: Bu EÜk caddede iki adımda bir, en sık b üğünüz ne dükkânlarıdır. bilir | siniz? Dünyada aklınıza gelmez... ia köpek ve kediler satan mağuza- uhaftar, kedi ve köpek satılan dük- Lala sinema memleketinde pek çok- le İşin en garip tarafı, Hollivutta S€T tabir cajzse - bir nevi köpek e boları, köpek lokantaları vardır. ik her büyük sinemanın, her bü- “X tiyatronun yanında bir takım YIP binalar görülür. Köpeklerile ar, Buraya ar, Hayvan, bu- A Sânilerce kalır. Bir nevi kara Hisküy, #küiden mürekkep yemeğini bura İnn Eğer her gün buraya getirili- m pi mürebbileri tarafından in ne oyunlar öğretilir, Velhasıl, <bdisi tiyatroda veya sinemada eğ- Emirkan, fakıt geç teceyi Sakalar da vardır. Böyle zamanlar, İni ww köpekler için otel vazife- ür. Köpeğin gece kaldığı yer- İs 'bün : yün istirahatı temin edilir, Hat- Amı köpek de burada hoşça bir #çirir. Hattâ bazan köpeğini B€çirmek üzere burularda bi- disini yıkarlar da... z T köpeği son derece s€- ei Pakat Follivutta bu Sevgi i, e her tarafından fazladır. İster şında bir kedi, köpek hasta- İlgileri yi Buralarda köpeklerin İr li edilir, mideleri temizle- » ,Sstalıkları ile uğraşılır. Bunlar- kz ba bir çok ta köpek mektep- türiğ ir. Buralarda köpeklere tür- Mmarifeler öğretilir. erler, | | Singsmaların yanında köpeklerin bi- rakıldığı yere şöyle bir uğrıyalım. İşte orta yaşlı bir adam, bir köpeğini br rakırken sıkı sıkı tenbih edi — Aman köpeğimi bir takım fenâ cinsteki öteki köpeklerle yalnız bi- rakmayınız. o Çapkınlık etmesin... Çünkü köpeğimin cinsi nadidedir, Kendisi de dişidir. Kedi, köpek satılan dükânlardan birine de girelim: Mağazanın dört duvarı bizim tavukçularda olduğu gi- bi bir takım kafeslere ayrılmıştır. Bunlar daha büyük, daha şik kafes- lerdir. İçlerinde de cins cins köp.ke ler, kediler doludur, İşte, bedeni sopa gibi uzun, ayakları birer başparmak kadar kısa acayıp köpekler, İşte meş- hur Japon cinsi köpekler, işte gayet pahalı kü) rengi einsindeki bir nevi kurt köpekleri, .. İçinde sevimli iki kedinin durduğu bir Kafesin önünde bizi alâkadar edecek “bir lâvha: «Ankara kedisi; çifti 70 dolar!. Eevet Amerikahlar kediyi, köpek kadar se 'dikleri Malde buradâ An- kura kedileri pek makbuldür. İmsan bunu görünce Ankara kedi cinsine çök daha büyük bir ehemmiyet ver- memiz lâzım olduğunu anlıyor. Amerikahların avuç dolusu para verdikleri bir kedi cinsi daha var ki, ben o zamana kada bunları hiç gör- memişlim. Bu hayvanların, bizim serseri sokak kedileri gibi tüyleri öyle uzun filân değil... Kuyrukları ince, fakat renkleri fare rengi gibi koyu bir esmerlikte... Gözlerinin et- rafı da gözlük takmış gibi kapkara... Son derece kurnaz bakışları var... Daha gezeceğimiz iyi yerler olduğu için artık bu dükkândan çıkalım... Şimdi sizi Hollivutun meşhur cad- delerine götüreceğim: Sinema memleketinde yollar tıpkı Nevyorka benzer. Büyük caddelerin bir kısmı birbirine muvazidir. Öteki kısmı da amüd olarak bunları yarar. Şehir bu süretle muntazam bir ta- kım murabbalara ayrılır, Nevyorkta iğri büğrü olarak nasıl en büyük cad- de Broadway kalmışsa, burada dün- düz olmıyan yalnız Hollivut bulvarı vardır. Holliyvut bulvarı, sinema mem- leketinin ana caddesldir. Bundan sonra birbirine muvazi olân en büyük caddeler Sunset, Santa | Monica, Melrose, Beveriy, Wilshire- dir. Bunlar bütün Amerikada meşhur yerlerdir. Bunlardan Beverivde bir çok sinema yıldızları, bu arada Greta Garbo, Şarlo, Harold Loid, Pransicka Gaal, Daniel Dariuex olurur. Marlene Dit- rih, Frederik Marş, Santa Monika da Oturur, Garry Cöoperin, Emest Lu- biçin evleri Sunsetledir. Bu birbirine muvazi caddeleri dik- 1emesine kateden Hollivutun en meş- hur iki caddesi vardır. Vine Street, Highland Avenue... Vine Street, değil Hollivutun dünya nan en büyük, en meşhur eğlence yer- lerini de kendinde toplamıştır. Meşhur sinema yıldızı Clara Bovun büyük ba- rı da buradadır. Şimdi ayni caddede Clara Bovun barının tam karşısında eski dünya cihan şampiyonu Jak Dempsey de bir bar yaplırıyor. Her halde bu bar şimdiye kadar bitmiş bile olacaktır. Ehh... Dempsey işi büyüttü. Nev- yorkun meşhur Brodway caddesinin üzerinde iki bardan Sonra Şikagoda, San Fransiskoda ve Hollivutta da bi- rer bar açıyor. Dempseyin açtığı ber- lar ve lokantalar son derece rağbet görüyor. İşin garip tarafı, bu yerle rin müşterilerinin ekserisi kadın ol- masıdır. İsterseniz, gece gündüz açik olan Vine Street veyahut Hollivut bulva- rTındaki barlardan birine girelim: Bâkınız, biz bara yaklaştığımız za» | man sanki peri masallarında olduğu gibi kapı, kendi kendine, hiç kimse tarafından ililmeksizin açıldı. Hollivut barlarının. kapısı hep böy- ledir, “ Kapmın bir kanadı dışardan içeri gireceklere, öteki kanadı da İçe- riden disarı çıkacaklara tahsis edil- miştir. Bara yaklaştığınız zaman kapının önündeki taşlara ayağınızla bastınız mı? Gayet üstadane yapılmış bir te- sisatla bastığınız taşların altındaki âlet vasıtasile kapı önünüzde kendi kendine açılır. Dışarı çıkarken de ba- rın içinde, kapınır. önündeki taşlara basmâniz kâfidir. Bu sefer kapının öteki kanadı açılır ve siz de kolunuzu sallıya sallıya dışarı çıkarsınız, Amerikada uzun müddet oturup çene çalacak, gazete okuyacak, vakıt geçirecek kahve ve güzinolar yok gi- bidir. Bunun için bu girdiğimiz yerde ne yanmak İstiyorsak on, on beş da- kikada bunları içip çıkmamız âdettir. Şimdi size biraz da Hollivut civa- rmdan bahsedeyim: Biz zannederiz Ki bütün sinema âlemi Hollivutta toplanmıştır, Ne münasebet? En bü- yük stüdyolar Hollivuttan epey uzak bazı köylerdedir. Meselâ Metro Goldvin Mayer stüld- yoları Los Angeles civarında Culver City denilen bir yerdedir ve bütün Culver City sinema işile meşguldur. Denilebilir ki Culver City de Hollivut kadar kuvvetli bir sinema muhitidir, Meşhur Universal stüdyoları, Verner biraderler stüdyoları San Fransisko yolu üzerinde Universal City denilen köydedir. Yolumuz düştüğü zaman, size bu- raları da anlatırım. Hikem Feridun Es Tabanca ile oynarken sağ ayağından yaralandı İzmir (Akşam) — Karataş mahal lesinde Şehid Fahreddin polis kara- kolu bekçilerinden B, Kâmil, evinden karakola gelirken belindeki tabanca ile oynamış, aleş alan tabancadan çıkan kurşunla sağ ayağından ağır surette yaralanarak Memleket has- tanesine kaldırılmıştır. Açılış resminde Binicilik Okulu açıldı Mareşal Fevzi Çakmak, bir çok generaller bulundu 1 — Ayazağadaki binleilik miektebinden bir görünüş, 2 — Mareşal mektebe girerken, 3 — Mareşal ve generaller ta'imleri seyrediyorlar, 4 — Mareşal Av- rupada muvaffakıyet kazanan zabitlerimizin ellerini sıkıyor. Maslakta yeni yapılan süvari bini- cilik okulu binası dün saat 15,30 da merasimle açılmıştır. Merasimde Bü- yük Erkânıharbiye reisi mareşal Fev- İ xi Çakmak, birinci ordu müfettişi general Fahreddin Altay, genel kur- may asbaşkanı general Asım Gün- düz, İstanbul - kumandanı general Halis Bıyıktay, birinci fırka kuman- danı general Osman Tufan, on dör- düncü süvari fırkası kumandanı ge- neral Şemseddin, birinci ordu mü- fettişliği erkâmharbiye reisi general Tahir Taner, mütekaid generaller, kolordu erkânı, piyade atış mektebi | komutanı ve erkânı bulunmuşlardır. Mareşal Fevzi Çakmak saat 15,30 da | | | refakatinde ordu müfettişi general Fahreddin Altay ve İstanbul kuman- danı general Halis Bıyıktay olduğu balde Ayazağaya gelmiş, generaller, mekteb, komutanı talebeler ve bir kı- | ta asker tarafından karşılanmıştır . Mareşal Fevzi Çakınak general- lerle subayların ellerini sıkmış. tale- beleri ve askeri teftiş ettikten sonra hazırlanmış olun tribüne geçmiştir. Binicilik okulu talebeleri ve bir kıta asker en önde bando olduğu halde | mareşalın önünden geçmiştir. Geçid | resminden sonra mekleb alanında | İ talimleri yer alan talebeler bandonun çalmağa başladığı İstiklât marşına hep bir ağızdan iştirak etmişlerdir . Bunu müteakih mareşal ve gene- raller mekteb binalarını ogezmişler- dir. Önce talebelere mahsus Kısım gezilmiştir. Mareşal yatakhaneleri de gezdikten sonra tavlaları ve diğer yerleri tedkik etmiş, bu esnada mek- teb kamutanınin verdiği izahatı din- lemiştir, Bir müddet Sönr& talebelerden 12 subay mekteb alanında mareşalın ve generallerin önünde atlarla yürüyüş yapmıştır. Mareşal ve ge nerailer müteakiben kapalı manej sahasına (geçinişler ve balkondan subayların manialı koşularını seyret- mişlerdir. İlk önce, Avrupada mütead- did muvaffakıyeler kazanan süvari- lerimizden Cevad Kula, Cevad Gür- kan, Saim Pulatkan ve Eyüp Öncü sıra ile mânia âtlamışlar ve onları talebelerin mânia atlamaları takib etmiştir. Genç subayların hepsi mu- vaffak olmuşlar, bilhassa talebe su- şalın karşısında muvaf- Mânialı koşulardün sonra merasim nihayet bulmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: