25 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

25 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ERER ŞER a —— Zigzag rejim Şişmanlık, zayıflık derdi bir türlü hallolunamıyan bir meseledir, Zayıf- lamak istiyen, fakat rejim sözünden korkan ve perhize yanaşmıyan pek çok kadınlar olduğu gibi, hiç ekmek yemiyen unlu, şekerli bir lokma yerse bir kilo alacağını zannederek gayet sıkı perbiz tutan kadınlar da vardır. Bu iki tarz da gayet fena neticeler vermektedir. Birinciler hiçbir şeyle- rinden vezgeçmedikleri için şişman- Jamakta devam ederler; ikinciler ise bir şey yemedikleri İçin zafiyete doğ- ru yürürler, Azerad isminde bir doktor (Zigzag rejimi) ismi altında yiyecek listesi ter- tib etmiştir. Bu rejimle ayda üç dört kilo zayıflıyabilmek kabildir, Rejimin esası şudur: Haftanın üç günü herkesin yediği normal yemek yenebilir. Yani pilâv, börek, tatlı yemek caizdir. Diğer üç gün sıkı perhiz yapmalı, yedinci gün arzuya göre değişir. Meselâ Pazartesi, çarşamba, cuma ünleri normal yemek günleri olarak Kabul edilebilir, O günlerde pilâyi, böreği, tatlıyı tıkabasa yememeli, bir adamın yiyeceği kadar yemelidir. Salı, perşembe, cumartesi günleri perhiz günüdür. Bu günler şu yemek- ler yenilecektir: Sabah: Şekersiz çay veya ıhlamur ve bir meyva, (Mevsimine görc, porta- kal, elma, armut, şeftali, kayısı.) Öğle yemeği: Bir tabak suda haş- Isnm.ş yeşil sebze üzerine bir kahve kaşığı tereyağı konarak yenilecek, li- ıconlu yeçil salata veya domates Sü Jatası, iki portakal ve yahut elma, ka- yısı, armut, şeftali, İkindi kuhvaltısı: Sabahkinin ay- niğir, Akşam yemeği: Bir tabak yağsız et veya tavuk suyu, bir tabak suda haş- nmış tereyağlı yeşil seböe, biraz sa- meyva, relinı herkes üzerinde o başka başka tesirler yapar. Kimini &z 78- manda zayıflatır, kimiinde de bir iki &y sonra tesir göstermeğe başlar, Arada boşta kalan pazar günü key- fe tabidir. Zayıflamak için pazar gü- nü de perhize devam edilir, orta kal- mak İstenirse pazar günü normal yen- melidir. Salonlardaki saksıları ne za- man sulamalı? | Salonlarda yetiştirilen saksıları su- | lamak mühim bir meseledir. Kaç gün- | de bir su verileceğini anlamak için şu | basit usule müracaat etmeli: Şehadet | parmağını katlıyarak saksıya vurma- h. Eğer çıkan ses tok ise toprak yaş- | tır, su istemez, aksi takdirde toprak kurudur, sulamalı, İ MEŞ'UM ii AN Kış elbiselerinde simle veya renkli ipekle işlemelerin moda olduğunu bir- kaç defa yazmıştık, Bugünkü model- lerde sade yünlü elbiselerin basit iş- leme veya aplikasiyonla ne kadar 2â- rif bir surette süslendiğini gösteriyo- ruz 1 — Kahve rengi, yahut mor yünlü elbise: Yakası, omuzları ve göğsü yal- | | duzlı deriden, yahut renkli fötrden ke- Tütün kokusunu geçirtmek | için kolay bir uşul Fazla sigara içilen bir odada hasıl olan tütün kokusunu geçirtmek için bir tabak içerisine yaş bir sünger koy- mak çok faydalıdır. Yalnız #üngeri kurutmamalı, dalma yas kalmasına dikkat etmelidir. Mumu şamdana kolayca yerleştirmek usulü Şamdana mum konacağı zaman eğer mum kalın gelirse bıçakla kazı- mamalı, Mumun şamdana girecek kısmını bir iki dakika kaynar suya sokmalı. Mum incelir ve kolayca ye- rine yerleştir, | | i silen çiçeklerle aplikasiyon yapılmış- tır. Arkadan dört büyük düğmeile iliklenmiştir. 2 — Lâcivert kadife elbise: Omuz başları ile cepleri birçok renkli ipek- le işlenmiştir. Ayni renklerden yapıl- i miş bir parmak eninde bir şerit ya- kasına bağlanmaktadır. Bu şeritten İki sıra beline kemer yerine konula” rak arkada bağlanmıştır. 3 — Kurşuni renk ince yünlü elbi- Şam fıstıklı bisküi 100 gram kabuksuz ve tuzsuz Şam fıstıtı, 100 gram pudra şekeri, dört yumurta akı, vanliya, beş on kuruş luk kiraz şekerlemesi almalı, Şam fıstıklarını sicak suya atarak | bir iki dakika bıraktıktan sonra üst- lerindeki ince deriyi soymalı ve fıstik- ları bir havlu ile kurulamalı, Havanda fıstıkları, ince şekerle ve yumurta aklarını birer birer koyarak güzelce döğmeli. İyice karışınca bu hamurdan ulak parçalar alarak elde yuvarlamalı. Kristalize şekere bulıya- râk tepsiye dizmeli. Her bir yuvarla- ğın üzerine bir kira şekerlemesi koya- rak orta fırında pişirmeli, KADIN Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Şermin filiz gibi bir genç kız olmuş- tu. Kalbinde gittikçe büyüyen bir aşk yer ediyordu. Kendisinden birkaç yaş büyük olan komşularının oğlu Adnan- la sevişiyordu. Küçük yaşlarındanberi mışlardı. Delikanlı sık sık nişanlısını ziyarete gelir; maa âile sinemaya, ti- yatroya giderlerdi. Bir gün Malik beyin hemşiresi Gül söylemek zamanı artık geldi. Beni an- nesi biliyor. Düğün için evrakını kul. lanmek lâzım olup da meselenin aslını öğrenince birdenbire şaşırmasın. Hem nikâh için hükümet sakın bir işler çı- karmasın... İhtiyar adam: — Ne olacak, canım... - diye omuz slikti. - Annesi babası meçhul bir yav- ru... Kim karışır ona? Nü) 'Tefrika No. 46 — Belli değil kil.. İhtimal sağdır- Jar... İhtimal onlar da evlâdlarını arı- yorlardır... Son dakikada bir aksilik çı- kabilir, — Canim, Şerminin ailesi yok ki... — Yahu, ne biliyorsun?... Hiç araş- tardın mı?... Nüfus dairesine bile bir kere uğradın... Hem de en karışık za- manda... — Unuttun mu: İhtiyar kaymaka- ma adresimi vermiştim ya... Bir müra- caat olsa bize bildirirlerdi. Seneler geç- ti, ses sada yok... Hem sana ne oluyor, kuzum ?... Oğlan tarafı işin iç yüzünü biliyor... Rarlar... Sonra homurdanarak ilâve etti; — Pekâlâ... Kıza söyleriz!... Bakâ- lim ne karar verecek... Ya annesini bu Tur da bizden ayrılmağa kalkarsa... Maamafih, bütün endişesine rağ- men, o akşam ilk fırsatla Malik amca Şermine meseleyi açtı. Meçhul bir anne babanın mahsu- Yü olduğunu işitince, genç kızın beti benzi uçtu. Hikâyeyi sonuna kadar dinledi. Nihayet yerinden fırlıyarak, ağlıya ağlıya Malik beyin eline sarıl. dı; öpmeğe başladı. — Asıl babam sizsiniz... Banr yap- tığınız iyilikleri öğrenince büsbütün minnettar oluyor, size baği Asıl ânnem de Gül teyzedir! Beni ta- mımıyan, izimi aramıyan anne babayı istemem... Sizlerden dünyada ayni mam! Fakat sonra, kalbinde yepyeni bir his uyanarak, dedi ki: — Kimbilir zavallı kadın nasıl bir günahını kapatmak için benden ay- rıldı... . Ertesi gün Adnana meseleyi açtı. — Ben galiba piçmişim... Annem ba- bam meçhul... Bu şerait altında her- halde sen benimle evlenmek İstemez- sin. Delikanlı, hayretle: — Neye?.. Ne olacakmış?... Ben 86- nin kendini seviyorum... Annen baban ister olsun, ister olmasın... Hem «piç» de ne demek?... Bu tabiri kullanma... Genç kız, ağlıyarak, kendisine hi- kâye edilen hayatını anlattı. Adnanın da gözleri yaşlarla Sa Sevgili. yinim... Bütün kalbimle seni seviyo. rum... Çocukluktanberi devam eden aşkımızı hiç bir kuvvet yıkamaz! Bu saçma şeyleri artık düşünme ve üzül. me... Seni ne kadar çok sevenler var, Hem Gül teyze, hem benim annem s6 İİ I ! se: Bluzdan başlıyarak etekte devam eden iki pli üzerine pembe, mavi ve mor çiçekler işlenmiştir. Sap ve yap- Traklar simle yapılmıştır. Arkadan düğ- me ile iliklenmektedir. 4 — Pembe yünlüden elbise: Bole- ro biçimi olan bluzun ön kısmı ve ete- gin cepleri lâcivert ipekle işlenmiştir. Kemeri lâcivert ipeklidendir. Arkası küçük düğmelerle iliklenmektedir. Genç kalmak için bir reçete Bir kadının daima genç kalması ve güzelliğini muhafaza etmesi için şu şartlara rlayet etmesi lâzım imiş: 1 — Erken yatmak, erken kalkmak. 2 — Hafif yemek, her sabah kal kınca bir portakal veya limon şerbeti içmek, - Daima neşeli olmağa gayret etmek. 4 — Her gün asgari bir saat yol yürümek. 5 — Munkabiz olmamak ve ayda bir müshil içmek. Saç dökülmesine karşı Bu mevsim saçların dökülme zama» rudır. Her gece saçların köklerini şu ilçla masaj yapmak, dökülmeğe karşı faydalıdır: 300 gram ispirto, 100 gram kolonya, ni evlâd biliyorlar. Genç kız sevgilisinin bu sözlerini büyük bir memnuniyetle dinliyordu: — Teşekkür ederim, Adnan!.. Ben de seni cok seviyorum... Son nefesime kadar ayni muhabbetle seveceğim... sz Bütün cür'etine ve cesaretine rağ- men, Leman, Safiyenin ölümü karşı- sında fena halde şaşırmıştı. Herkes Memduhu kabahatlı buluyor ve neti- cede onun ismi dillerde dolaşıyordu. İstanbul sosyetesi de bu maceranın uyandırdığı dedikodularla uzun müd- det beslenecekti. Teman aleyhindeki cereyanlara karşı ne yapabilecekti? Kendini müdafaa edemiyecekti. Memduh ise, doktorların dömence idzopothigue dedikleri bir nevi cinnet. le malül, zekâsından, hissinden mah. rum, perişandı. Artık giyinmesini, ye- mesini, içmesini bile yalnız başına be- ceremiyordu. Biçare adamın uzak akrabaların- dan biri onu alıp timarhaneye götür- mek üzere İzmire geldi. Vapura binip uzaklaştıkları vakit Leman geniş bir nefes aldı. Hiç olmazsa bu vesile ile mevcudiyetine artık tahammül ede- meğiği bu erkekten ebediyen kurtul- muş oluyordu! Meş'um kadına yaklaşmış, onu sev- miş olan bütün âşıkların her biri işte böyle, başka başka şekillerde mahvolup bitiyorlardı. Vaktile annesinin elinden CEMİL ,AN Moda haberleri *X Siyah Bini önde bağla- nan renkli salenden kemerle ay- ni renkte omuza iliştirilen bir çi- çek çok beğenilmektedir. X Gayet açık tütün rengi çorap (Marlene Dietrich'in giydiği için) modadır, A Samur kürklen manto ve garnitür rağbetiedir. * Büzgü, drape, ve pilise çok kuliniyor. X Mantoların ekseriyetle sirt kısmı bol ve kloştur. »Tayörlere kürkten aplikasiyon yapılıyor. Kürksüz tayörler ise su- taşla işlenmekledir, Öğleden sonra giyilecek elbi- selerin etekleri bol ve kısadır. * Elde örme yünlü dantelden bluz ve elbiseler çok yiyiliyor. Ayva likörü nasl yapılır ? mi. P.C.: Ayva likörü terkibi ra- Olga ve çürüksüz ayvalar soyduktan Sonra ince rende ile rendelemeli ve bir tülbendden sikarak suyunu süzmeli, Bu suyu bardakla ölçmeli, Dört bardak ayva süyuna bir bardak elli derecelik ispirto karıştırma. Bir parça vanilya, iki diş karanfil ilâve etmeli, ve mümkünse top- rak kavanoz içerisinde ağzın sıkı ka- payarak kırk gün bırakmalı Kırk gün sonra 150 gram şeker ilâve ederek ağzını Kkapamah. İki gün sonra tekrar süzerek şişelere taksim cimeli, Bu Jikörü iki üç ay sonra kullanmalı, ve ipeklilerin yaka ve kol ağızları nasıl temizlenir? Büyükada, Sıdıka Uygun: | — Yünlü ve ipekli elbiselerin yaka ve kol ağızla rmda terden hasıl olan kirleri benzin ile silerek temizlemek mümkündür. 2 — Arzu ettiğiniz el işlerinin smoği rini Beyoğlundaki kilab evlerinde âra- yiniz. 3 — Burnunuzun yan tarafından hasıl olan mercimek büyüklüğündeki kırmız beni kaybetmek için kendi kendinize ilâç sörmeyiniz. Bir doktoru müracant ediniz ve onun tavsiyesine göre hereket ediniz. Yünlü Yüz için Maçka, B.8.: Mi havan içinde 30 gram tatlı bademi gram acı bade- mi Gövünür. Üzerine azar azar 150 gram gül suyu akıtarak karıştırınız. Bir tül bentten süzdükten sonra içine 1 gram (telntüre de benjoln) ilâve ediniz. Şizeye doldurup muhafaza ediniz. Yüzünüzü yı- kadıktan sonra bir pamuk parçasını bu ilâçla ıslatarak her tarafına sürüp ku» rumağa bırakınız. vi... ... 10 gram Hintyağı, 2 gram (resor- cine). Bunları karıştırıp şişede muha- faza etmeli, emeeesene aldığı Sami Kemal, Boğuziçinin bir kö. yüne çekilmiş Lemarın hasretini içki ile unutmağa çabalıyor... İsmail Kenan hayata doymadan topraklar altında çürüyor... Memduh ise yaşıyan bir ölü! Bunların hiç birinden İbnülkasim paşanm haremine fenalık gelmek ihti- mali artık yoktu. O halde neden kor- kacaktı? Âlemin “dedikodusu mu? Adam sen de! Söyler söyler susarlar! Onda bu para, bu mevki varken kim. se alenen birşey yapmağa cesaret ede- mez... Gene herkes kapılarını açar, davetlerine koşar... Maamafih bu düşüncelerine rağ- men Leman hâlâ İzmirde oturuyor. Bütün davetliler, neşeyi kaçıran bu hâdiseden sonra bir bir çekilmiş git- mişlerdi. O yulnız başına kalmış, si- kılıyor! Fakat ortaya çıkmağna da ce- saret edemiyordu. O sırada kocasından gelen bir mektüp onu fena halde kor- kuttu. Sakın İsmail Kenanın annesi, olup bitenleri yazmış olmasın? Yahud da eşten dosttan biri imzasız mektup yollamasın! Fakat satırları okurken içi rahat etti, yüzü güldü. Hayır paşanın hiç birşeyden haberi yok! Kıymetli karısına yazmadık kompliman bırak- mamış! Gelmek arzu ettiği halde mem- lekette kolera olduğu için kaçmış gö- rünmemek fikrile çıkamıyor, bilâkis bu fırsattan istifade ederek siyasi nü- fuzunu arttırmağa çalışıyormuş. 7” (Arkası ver

Bu sayıdan diğer sayfalar: