29 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

29 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Teşrinisani 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Lagat paralamanın yeni şekilleri Vitrinlerde ve esnafın ağzında sik sık rastlıyorum: — «Bayan terlikleri»... — «Bay gömleklerin... Fartı nezaketten mi desek, bilme. meziikten mi desek, piyasada bu gibi çıtkırıldım tabirler türedi. Halbuki, «bay» ve «bayan», yüze karşı yahuf gıyabda insanları üzere kullanılır. Henüz kimseye ait ol- mayan eşyanm bu şekilde tavsifi, « benim anlayışıma göre - kopacak de- recede incelme gayretidir. Şimdi de: — «Bayan ayakkabısı» diyor. Zevk mihekkine vurunca, yeni Ş6- Niçin sadece «kadın iskarpini. deme- meli?... Rezaki Zade Narçin Bey üslü- met olsun gayretile «bayan güvercin» diye nane mollalaşmak derecesine va- rılır? Ruhan ince, zarif olmak iyi şey... Hak vergisi, kültür, görenek mevhi- besi, kibarlık! Ne mutlu! Dostlar ba- şına... Diyecek yok... Fakat zoraki z6- rafet de kabalık derecesinde, belki ondan fazla kötüdür... İnsanı hafa- kanlar boğar... İki lâfta bir, lüzumlu Tüzumsuz «Eyet efendim, sepet efendim, müna- siptir efendim!» kabilinden cümleler kullanan; sigaranıza davranır dav- ranmaz cart kibrit yakan; cile zatı. âliniz kapıdan önce çıkın!» diye» köprü başına gelmiş inatçı katırlar gibi - ayak direyen enzeki nazikatlan | Veled Çelebiler ne yorucudurlar... Ül- fetlerinden Allah korusun! nazarımda en yontulmamışlar derece- sinde öf patlalıcıdırlar... Vaktile akrabamdan birinin evine giderdim. Komşularında bir Şeyh | efendi ile yeni zevcesi otururdu. Birin. ci hanımdan olan oğlu Molla bey de hatır sormağa gelirdi. Molla bey ama, ne Molla bey: Pembe cübbe, minik sarık, küçümen sakal... Tak, tak, tak? Nezaketbirle tokmağı vururdu. Genç Üvey anne cumbadan görününce, sof- tacık, sesine bir ahengi mahsus vere- rek, şöyle sorardı: — Hanım vâli'de! Bey pederim ev- deler mi acabüâ? İşte ben, «Bayan terliği, «Bay gömleği» nezakellerini de bu kabil sivrikoz kibarlıklara benzetiyorum... Ne lüzüm var efendim böyle çapra- şıkhıklara? En iyisi tabli olmak değil mi?... Misal sade bu olsa güler geçer- dim. Dikkat ediyorum: Osmanlıcada- ki gibi şimdiki konuşma ve yazma di- limizde de bu nevi lügat paralamak modası çıktı. Örneklerine hoyuna rastlıyoruz; Bir şoför «otomobilimin içini yeni döşettim. Kübik oldu, değil mi efen. dim?» diye soruyor. «İyi» mahasına mi acaba bu «kübik»?... Bir nesil ev- vel, kibarlık olsun diye «nevazil. deni- len nexlenin şimdiki lüyatçası «hafif grip geçiriyorumu dur. Bu yalnız biz- de değil, geçenlerde de bir Fransız muharriri kırk yıllık «zelzele» trem- biement de terre tabirinin Fransız konuşma dilinde «scism» şeklini alı- verdiğini yazıyordu. Garibi şu ki: «Züppelik. diye bildiğimiz mefhu- mun bile, adı bir kat daha züppeleşip (VâNü) Bunlar, | Tramvay şirketi Bir heyet geldi, bu akşam Anka- raya gidiyor Tramvay şirketinin satın alınması müzakereleri için İstanbula gelmesi beklenen heyet şehrimize muvasalat merkez müdürlerinden M. De Bassi ile hukuk müşâviri M. Tiberenden müteşekkildir. Satın alınan elektrik şirketi müzakereleri için de evvelce aynı zevat gelmişti. Heyet, dünden itibaren tramvay şirketi erkânı ile temasa başlamış ve tedkiklere girişmiştir. Hükümete ya- pılacak teklifler hazırlanmıştır, Şir. kelin ne kadar para istiyeceği henüz gizli tutulmaktadır. Müzakerelere önümüzdeki hafta Ankarada başla. nacaklır. Bunun için heyet yarın ak- şam Ankaraya gidecektir. Satın alma münasebetile İstanbul belediyesi kendi noktai nazarım Ve- kâlete bildirmişti, Belediye, Vekâlete" verdiği malümatta şirketin faaliyete geçtiği andan itibaren Avrupadan yeni olarak getirttiği arabaların mik- tarını. buradaki atelyede kaç araba tadil vs tamir ettiğini, mukavelesine göre moeburi ve ihtiyari hatlardan hangilerini yaptığını, hangilerini ne- den yapmadığını bildirmiştir. Bundan başka İstanbulun kara münakalâtı ihtiyacının ne suretle tanzimi lâzımgeldiği de aynca bir proje İle bildirilmiştir. Mütekaidlerle eytam ve era- milin 3 aylık maaşları veriliyor Mütekaidlerle eytam ve eramilin üç aylık maaşlarının tesviyesine 5 birincikânunda başlanacak ve 12 bi- rincikânunda nihayet verilecektir. Maaş günlerini bildiren ilân 13 üncü sahifemizdedir, Ölüme sebeb olan tabanca Hâkim bekçinin mevkufen muhakemesine karar verdi | Fatihte Sinan mahallesi bekçisi Yakup Lütfi adında birinin sokakta giderken yere düşüp cebindeki taban- canın patladığını ve çıkah kurşunla Salâhnddin adında 17 yaşında bir çocuğun yaralandığını dün yazmış- tık, Tabancanm kurşunu Salâhaddinin beynine saplanmış ve hastaneye kal- dınlan Şocük biraz sonra ölmüştür. Adliye doktoru tarafından yapılan muayene neticesinde Salâhaddinin cesedi morga kaldırılmıştır. Müddet. umumilik vaka etrafında tahkikata devam ediyor. Ölüme sebebiyet veren bekçi Yakup Lütfi dün adliyeye teslim edilmiş ve Sultanahmed birinci sulh ceza mah- kemesinde sorgusu yapılmıştır. Hâkim B. Reşid bekçi Yakup Lül. finin mevkufen muhakemesine karar vererek kendisini tevkifhaneye gön- dermiştir. Haklı şikâyetler Etiketsiz ekmekler Çengelköyünden bir okuyucu» muz yazıyor: Belediye, ekmekçileri ve çıkar- dıkları ekmeklerin nevini kontrol etmek, fena ve vezni noksan ek- de bu etiket yoktur. Acaba Çen- gelköyü, İstanbul Belediyesinden ayrı ve imtiyazlı bir yer midir ki burada seyyar satıcının eölere bı- raktığı ve bakkal dükkânlarının fırından alarak sattıkları ekmek- lerde etiket görülmüyor? Alâka- dar makamların dikkat nazarını çekmenizi rica ederiz. Zahire borsası Dün hararetli ssatışlar oldu Bayram ve hafta tatili münasebe- tile bir hafta, on gündenberi piyasa- da durgunluk vardı Dün hararetli satışlar olmuştur. Dün zahire borsa- sı da açılmış ve muhtelif maddeler üzerine satışlar kâydedilmiştir. Buğday ve arpa flallerinde değişik- Jik görülmemekle beraber piyasaya fazla miklarda mal gelmeğe başla- mıştır. Dün 313 ton buğday, 315 ton da arpa gelmişti. İç fındık ve iç ce viz satışları artmıştır. Amerika hesa- bina dün bazı firmalar yapağı satın almışlardır. Takastan istifade olu. narak A & ,son zamanlarda epeyce yapağı ihraç edilmiştir. Sev- kıyatın devam edeceği anlaşılmakta- dır Bir tramvay otomobile çarptı Vatman Raşidin idaresindeki Be- yazıd - Kurtuluş tramvayı, Beyazıd- daki kavisi dönmekte iken şoför Meh- medin idaresindeki taksiye çarpmış, toplantısı Türk Ginekoloği Kurumu bu sene- nin ilk toplantısını Prof. Kenan Tev- fik Sezenel'in reisliğinde yaptı, Bu içtimada Kurumun geçen sene- Ki çalışmalarına ald rapor, genel sek- reter Dr. Ahmed Asım Omur tarafın- dan okunarak aynen kabul edildi. Bundan sonra yeni sene idare heyeti intihabalına geçilerek, birinci başkan- lığa Dr. Orhan "Tahsin, ikinci başkan- lıklara Dr: Mahmud Ata*ve » Ahmed Asım Onur, genel sekreterliğe Dr. Nu- ri Süleyman Canbakan seçildi. Kanser haftası münasebetile önü- müzdeki içtimada meme, rahim ve di- ğer tenasül uzuvları kanserleri üze rine tebligat yapılmasına karar veri- lerek içtimaa son verildi. ÇOCUK DÜNYASI Hediye kazananların isimleri 10 uncu sahifemizdedir. Kış tarifeleri Boğazda gece yarısı seferleri kaldırıldı Denizbankın yakın sahiller vapur ları (Akay) ve Şirketi Hayriyenin kış tarifeleri kânunuevvel iptidasından iti- baren tatbik edilmeye başlanacaktır. Büyükadadan ilk sefer 5,50 dedir. Ayrıca memurlar için 7,40 de Heybe- Mden sonra doğru Köprüye gelen bir sefer ilâve edilmiştir. Cumartesi günleri Ada halkının İstanbul sinemalarından (istifadesi için son vapur 74,20 de kalkacaktır. Yalovaya pazardan başka günler vâ- purlar Köprüden 12 de ve Yalovadan da 15,50 de hareket edeceklerdir. Cu- martesi ve pazar günleri Köprüden hareket 9.35 ve yalnız pazar günleri Yalovadan Köprüye hareket 16,35 dedir. Şirketi Hayriye tarifesine gelince: Yukarı Boğazdan Köprüye ilk vapur 7 de, Üsküdardan 6,10 da gelecektir. Köprüden ilk vapur Yeniköye kadar 5,55 de, Anadolu yakasına 6,35 de ve yukarı Boğaza da 7,05 dedir. Köprü- den Boğaziçine son vapurlardan yaz tarifesinden 25 dakikş daha geç, Bo- gazdan Köprüye 25 dakika daha er- ken kalkacaktır. Boğazdan gece ya- rısı seferleri yaza kadar kaldırılmış. tar. Bir Alman vapuru Çanakka- lede karaya oturdu Doyçe Levani kumpanyasının İc- haka ismindeki vapuru Çanakkale civarında karaya oturmuştu. Vapur Alemdar tahlisiye gemisi tarafından yüzdürütmüştür. Profesör Dobrestbergerin açılış dersi İktisad fakültesi iktisad ordinaryü- sü profesör Debrestberger 8/12/0938 perşembe günü saat 16 da üniversite hukuk fakültesi dershanesinde «Hu- susi ekonominin hata menbalarb mevzulu açılış dersini verecektir. Çocukları kurtarma yurdu Beş senelik tecrübelerden iyi neticeler alındı Cümhuriyetin 10 uncu yıldönümün- de Galatada açılan Çocukları kur- tarma yurdu beş senelik faaliyet dev- resinde çök faydalı neticeler lde et- miştir. Ahlâki vaziyetleri düşkün olan yüzlerce çocuk sokaklardan toplana- rak müesseseye alınmış, ' bunlardan 36 sı okutturulup terbiye edilecek bi- rer meslek sahibi olmuşlardır. Bununla beraber bu beş senelik devre, memleketimizde henüz yeni olan bü mevzuun tecrübe devresidir. Elde edilen neticelere göre şimdi ye. ni bir proje hazırlanmaktadır. Proje, bühassa mürebbi ve idareci elemanların müesseseye alınması ve çalıştırılması etrafında bazı teklif. leri ihtiva edecektir. Yeni proje 939 bütçesi müzakere edilirken nazarı dikkate alınacak ve müesseseye kati bir şekil verecektir. Sahife 3 ISTANBUL HAYATI Oynamamağa yemin etmiş! Paltosunu çıkarırken etraftaki ma- saları birer birer gözden geçirdi. Ya- nmmdaki masada tavla oynıyanlardan biri kaşlarını çatarak homurdandı; — Eyvah. Gene geldi. Şimdi kâbus gibi yanıma çöküp akıl öğretmeğe başlarsa mutlaka oyunu kaybederim. Yeni gelen bir müddet daha etrafa sonra kahveciye seslendi: — Çabuk, bir orta şekerli kahve yap. Ve, tavla oynanan masadaki boş is- kemleyi biraz evvel homurdanan ada- mın yanına çekip oturdu. O zamana kadar yalnız tavla şakırtısı duyulan masadan şimdi onun sesi yilkselmeğe başladı; Mütemadiyen bağıra çağıra iki tara. fa akıl öğretiyordu. Bir aralık o kadar heyecanlandı ki, telâşla yerinden kal- kıp oyuncudan evvel tavlaya uzandı ve kendi elile pulları yerleştirdi, Fa- kat oyuncularda da tahammül kalma. mıştı, İkisi birden haykırdılar: — Bayım. Ya bizim oyunumuza ka- rışma, yahud buradan çekil. Oyunu kadar iyi biliyorsan otur kendin oyna. Müstehziyane dudak büktü: — Oyunu sizden çok iyi bilirim am- ma, ne yapayım ki, oynamamağa ye- min ettim. Zaten sizin gibi acemileri seyrederken sinirleniyorum. Diye homurdanarak kalktı, Masada unutup soğuttuğu kahvesini bir yu- dumda içdikten sonra beri tarafta kâ- ğrd oynıyanlara sokuldu. Oturur otur. maz orada da akıl hocalığına başladı. Duramadan yerinden kalkıp üç oyün- cunun kâğıdlarına bakıyor ve telâşla danmalarına aldırış etmiyor, mütema- diyen oyuna karışıyordu. Heyecanın- dan, bir türlü dudakları arasındaki Sigarayı yakamıyordu. Kibriti çakar. tı, Fakat bu defada üç oyuncunun bir ağızdan savurdukları küfürlerle ye- rinden kalktı. Karşı köşede domino oynıyan dört kişiye doğru giderken Tümsiyerek murıldanıyordu: — Dua ediniz ki, malı, mülkü kumas ra verdim, bu yüzden işimden de ko- vuldum da oyun oynamamağa yemin eltim. “Yoksa, şimdi sizin hepinize du- man attırırdım vallahi... ” Cemal Refik 41080AAANAEE ERER EEE AASAAAAN AAA ASENA, TEŞEKKÜR Ölçüsüz kederimize gösterileri derin alâ- ka burkulan (o kalbleriimizin iztırahlarını tadile yaradı. Bu samimi yakınlığa karşı duyduğumuz minnet borcunu ancak Cenabı Hakkın her aileyi böyle bir felâketten koruması duağile ödeyebileceğimize kanliz. Şükran hislerimizi ayrı ayrı Made ede. memekleki özrümüzün kabul edileceğine emin olduğumuzun fütlen sayın gazete- nizle iblâğına müsandenizi dileriz. Raufi Manyas, Lâhika Manyas, Bay Amca Ada iskelesinde! — Şu Ada iskelesiyle vapurlar ara- , #mde ezeli bir hoşnutsuzluk vardır Bay A i bunu beğ lar geri kaçı

Bu sayıdan diğer sayfalar: