30 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

30 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğe Milli birinciliklere fazla ehemmiyet verelim Sporun her şubesinde birincilik | müsabakalarının ihdası lâzımdır Sporup her şubesindeki birincilikleri her sene muntazaman yapan askeri Hiselerimiz bir geçid esnasında Muntazam bir program çerçevesi nız temenni kifayet eder mi?... Çok uzun olan #por mazimiz, bu işin hüsnü niyet ye temenni ile bulun- duğu mevkiden bir hatve bile ileri git- mediğini çok açık bir şekilde göster- miştir. Bunun için, vakit geçirmeden tedbir almak mecburiyetindeyiz, Spor işlerimizin inkişafı, genişle- mesi ancak ciddi tedbirler almakla kabildir. Bu tedbirlerin nelerden Iba- ret olduğunu anlamak için spor ya- pan etraf memleketlere bakmak kifa- yet eder, Sporun ileri gittiği başka memleket- lerde tatbik edilen ve yüzde yüz iyi netiçe veren usuller ve sistemler var- dır. Onları ne için benimsemiyoruz? Bu memleketlerin büyük titizlik ile merbut kaldıkları bazı çalışma pren- öipleri vardır ki bu prensiplerini hiç- bir şeye feda etmezler, Anane haline gelmiş bu prensiplerini, memlekeğ sporunun temeli olarak kabul etmiş- lerdir. Memleket için yapılan (mili ne artmaktadır, İtalya, İsviçre, Mar caristan, Polonya, hattâ daha yakına gelerek komşularımız olan Romanya ve Yugoslavyadaki spor hareketleri- nin günden güne inkişaf ettiği artık bir hakikat haline gelmiştir. Bütün puüması zaruri olarak kabul edilmiş olduğudan, bu müsabakaların ufak bir ânzaya uğramaması için federas- yonlar ve klüpler büyük fedakârlıklar- da bulunmaktan hiçbir zaman çekin- Çünkü senelerin verdiği tecrübe- derle anlaşılmıştır ki milli birincilikler bir memleket sporunun kolu, bacağı velhasıl her şeydir. Gene birçok tec- rübelerden #onra belli olmuştur ki Nii müsabakaların o yapılmadığı memleketlerde spor anarşi içinde yüz- mgekten kurtulamamıştır. Sporcuyu disiplin xe sportmenliğe slıştıran mili birincilik müsabakslarıdır. Bugün bütün dünyanın kabul etti- 1 — Her sporun Serdi olsun, cem'i olsun mıntaka ve şehir birincilikleri- nin muhakkak, mevsiminde ve zaman nında yapılmasını mecburi tutalım. 2 — Her sporun Türkiye birincilik- Terini de her sene ayni tarihte tekrar- lanmak usulünü bir kanun gibi kabul ve tatbik edelim. Senelerdenberi sporun en faydalı şubeleri olan atletizm, yüzme, kürek, voleybol, basketbol birinciliklerinin hep ihmale uğraması acı olmakla bo- Taber, açik birer misaldir, Bu şubeler- de Türkiye birinciliklerinin yapılma- ması, sönmesine ve halkın alâkasının kaybolmasına s4bep olmuştur. Bütün dünyanın büyük bir alâka ile bağlan- dığı bu sistemleri biz de kabul edelim, biz de bağlanalım ki sporumuzun 80- viyesi yükselsin... Akk Genç takımlar arasında lig maçı Yeni elemanların yetişmesi için genç takımlar arasında futbol maçları ya- pılması lâzım olduğunu her fırsatta bildirmekte idik. Memnuniyetle baber aldığımıza gö- Te, klâplerinin istikbalini düşünen ba- zi klüb idarecileri, aralarında yaptık- Tarı hususi bir anlaşma İle genç takım- lar arasında keme üzere bir lig yapılacağı anlaşılan bu maçlar 11 bi- rincikânun tarihinde başlıyacak ve iki devre olarak devam edecektir. Bu de İtalya milli takımı ile Napolide kar- şılaşacaktır. Bu karşılaşmaya büyük ehemmiyet veren Fransız futbol idare- çileri takımlarını bir aydanberi esaslı bir şekilde hazırlamaktadırlar, Şimdiye kadar Fransada tatbik edi- Ten futbol sistemlerini bu maç için yeni elemanlar alarak takımlarını gençleştirmişlerdir. İki şehiryatı mektebi gelecek seneden itibaren köy yatı mektebi olacak Biri Zincirlikuyuda, diğeri de Yü- dızda bulunan iki şehir yatı mektebi- nin önümüzdeki seneden itibaren köy yatı mektebine tahviline ve program- Marının ona göre tadiline karar veril- miştir. Zincirlikuyudaki şehir yatı mektebi, (Ayasağa çifliği köy yatı mektebi) namını alacaktır. Yıldızda- ki mektebe verilecek isim henüz belli değildir. Zincirlikuyu şehir yatı mektebi şim- diye kadar trahomlu çocuklara tah- sis edilmişti. Hükümet, cenup ve şark vilâyetlerindeki irahomlu hastalar için böyle bir sıhhat müessesesi tesis ettiğinden, Zincirlikuyudaki mek- febin bu hususiyetine nihayet verile- cektir. Bu itibarla bundan sonra şeh- rimize trahomlu hasta gönderilmiye- cektir, Hadiseli maçların tahkikatı nihayetlendi Sekiz sporcuya muhtelif cezalar verildi Lig maçlarının devam ettiği sıra- larda Taksim stadında yapılan Vefa - Topkapı, Süleymaniye stadında yapı- lan Karagümrük - Beylerbeyi, Şeref stadında yapilan Anadolu - Anadolu- Bu gibi hâdiselerde büyük bir titiz. | Uk gösteren İstanbul mıntakası bu işe de süratle el koymuş ve hüdiselerde is- | mi geçen oyuncuları ve hakemleri turmalarda, bu hâdiselerde sekiz fut- bolcünün kabahati görülmüş ve dör- düne iki ay, dördüne birer ay olmak üzere boykot cezaları verilmiştir. Kendilerine birer ay ceza verilen “Topkapıdan Hakkı, Vefadan Saim, Anadoluhisardan Sabahaddin, Ana- doludan Kadrinin cezaları, itiraz et- mediklerinden katiyet kesbetmiştir. Yalnız bu cezalar, umumi matem do- layısile bir ey tatil edilen lig maçları hilamında tamamlarımış olacağından bu oyuncular 11 birincikânun tarihin- de başlıyacak olan lig maçlarma gir- | mek hakkını kazanmışlardır. İkişer ay ceza alan Vefadan Lâtif, Vefadan Mehmed, Beylerbeyinden Re- cep ve Karagümrükten Salm bu ce- zalara nizami müddet içinde itiraz eltiklerinden, itiraşnameleri Spor Ku- rümü tmumi merkezine havale edil- miştir. Umumi merkez, yapılan iti- râzları tedkik ederek verilen cem müddetini tahfif veya aynen ipka et- mek hakkını halz olduğundan, bu sporcuların vaziyeti umumi merkez- den gelecek cevaptan sonra belli ola- caktır. Dünyanın en iyi müdefii Dünyanın en iyi müdafii olarak | 20/11/938 ESHAM ve TAHVİLÂT İkramiyeli Ergani 1930 5 190. ikramiyeli PARA ve ÇEKLER (Kapanış ri 1 Sterlin 109 Dolar 100 Frank 100 Liret 100 İsviçre Pr, 100 Florin 190 Bayhışmark 100 Belga 190 Drahmi 100 Lava 100 Çekoslovak Er. 190 Pezota 160 Zloti 160 Pengo 100 Lay 190 Dinar 100 Yen 100 İsveç Er. 100 Ruble £ ta. Bir kasım mebuslar; «Elolz Alman- 30 'Teşrinisani 1938 Müthiş bir sukut fransada tabutunun arkasından yalnız bir kadın giden eski bir nazırın hayatı Versay muahedesini imzalıyanlardan Klotz kumar yüzünden sahtekârlık yaptı, hapse mahküm oldu, sefalet içinde öldü Versay muahedesinin meydana gel- mesinde büyük bir rol oynıyan eski Fransız Maliye Nazırlarından Kiotz'un karısı geçen gün Avustralyada üçün- cü defa olarak evlenmiştir. Bu haber hayatında büyük roller oy- namış olan bir devlet adamının acık- iu akibetini hatırlatıyor. 919 senesi... Fransız pariâmentosu büyük bir gün yaşıyordu. Birkaç hafta evvel Alman- ya hükümeti Versay muahedesini im- zalamıştı. Şimdi, o muahedenin ta- mirat maddelerini yaratmış olan Ma- liye nazırı Klotz parlâmentoda rruha- Miilere hesap vermeğe davet olunmuş- Paristen gelen bir habere nazaran | yadan daha fazla tamirat koparacak. ta» diye bağırıyorlardı. 1912 de Rusya- ya teslihat için 600 milyon franklık bir istikraz temin eden, Almanlardan da milyarlarca tazminat koparmağa muvaffak olan Klolz'a hücum etmek kolay değildi. Daima çok şik gezen, bütün mânasile monden bir adam tavrını taşıyan Maliye nazırına Şimdi | Almanlara karşı munsifane hareket | ettiği ileri sürülerek hücum ediliyor- du. Klotz bu hücumu kendisine hâs olan meharetle defetmeğe muvaffak oldu. Fransiz parlâmentosunda nadi- ren kaydedilebilen büyük bir belâget- Je irad ettiği parlak nutkunu âdeta ne Maliye Nazırını sürekli alkışlarla 80- Jâmlağa mecbur oldular, Çünkü Klotz gelecek 36 sene zarfında Almanyanın 463 milyar altın frank ödeyeceğini izah etti. Parlâmentonun içtimaından #onfa Maliye Nazırıma doğru bir kadının yaklaştığı görüldü. Kendisi gibi gayet şik giyinmiş olan bu kadın Klotz'un zevcesiydi, Kocasının muzafferiyetine nazırlar locasından şahid olan bâyan Kiotz: uBugün çok parlak söyledim!» İ dedi. Klotz, galan bir adama yakışan bir tavırla eğilerek karısının elini öptü. Kiotz, bu cazibeli, malfimatlı ve zeki kadını sevmiyor, bilâkis diğer bir çok kadınlarla onu mütemadiyen aldatı- yordu. O karısının yalmz milyonlarını, tükenmez servetini seviyordu. O gün parlâmentoda eğilip kadının elini öp- mesi de evlerine avdette karı ile koca arasında datma zuhur eden bir sah- nenin mukaddimesinden başka birşey değildi. Kiniz, karısını gene kumar borçlarını ödemeğe hazırlıyordu. Za- vallı bayan Klotz kaç defa kocasının kumar borcunu ödemişti, kaç defa yüz binlerce franga baliğ olan çekleri sesini çıkarmadan imzalâmağa Mmeo- bur olmuştu! Kadın bu fedakârlıkları kocasını sevdiği ve onun ayıplarını örtmek is- tediği için yapıyordu. Fakat bayan Kiotz kocasına verdiği yüz binlerce frankla kendisine ortak olan başka bir kadının lüksünü de temin ettiğini bil- miyordu. Nihayet kadın bu rakibesinin mmevcudiyetinden haberdar oldu. O an- da Klotz'un varidat memba tükendi, Maliye Nazırı mevkilni kaybetti, suçlu mevkiinde karısından boşandı. Her ne kadar nazırlık elden gilmiş- se de Klotz gene monden hayatını sür- mekte devam ediyordu. Her gece bin- lerce früânk kum taneleri gibi parmak. Jarının arasından akıp gidiyordu. Fu- kat borçlarını ödiyecek kimse yoktu. Bir defa 1927 de Geofiroy oğulları fir- ması, Klotz'un bir zamanlar firmayı iflâstan kurtardığını hatırlıyarak, es- ki Maliye Nazırına 400 bin frank ödünç verdi, Fakat Klolz biraz sonra gene para istediği zaman firma bu talebini nezaketle reddetti. Halbuki Klotz borç. Yarın yükü altında eziliyordu, bunları ödiyemezse artık mahvolmuş, ölmüş bir adam sayılırdı. Klotz bu borçları da, fakat bonolar- la bir kere daha ödedi. Bonoların al tında bay Geoffroy'nun imzası görü- Yüyordu. Yekünu bir milyon 900 bin franga baliğ olan bu bonolar tediye için bay Geoffroy'ya ibraz edildiği za- man iş adamının gözleri faltaşı gibi açıldı. İmzalar sahte idi. Bu sahtekâr- tığı da Kiotz yapmıştı. Klotz'a karşı mahkemeden sadir olan hüküm iki sene hapisti. Fakat Fransız hükümeti tavassut ederek ba- zi şerait altında bu İvükmün lerasmı tecil ettirdi, Bütün ümldieri kırik, ma. neviyatı bozuk, fakir bir adam halini alan Klotz .uğu küçük bir pansiyon odasında sürünmeğe başladı. Kadın ve erkek dostlarından hiç birisi semti. ne uğramıyordu. Yalnız bir insan, mesud günlerinde tahkir ettiği eski kanısı bayan Reunoy onu gelip görüyordu. İhtimal ki kadın, bir kıskançlık eserine kapılarak koca sından ayrıldığına ve onu bu yüzden felâkete sürüklediğine pişman olmuş- tu da hissettiği nedameti Klotz'un 0- turduğu küf kokulu odada gidermeğe Kadının son ziyaretinden bir iki hafta sonra Klotz hastalandı ve vefat etti, Tabutunun arkasından yalnız bir kadın, eski bayan Klotz'dan başka gi- den kimse yoktu. Hayvanların ruhu var mıdır? (Baş tarafı 7 nci sahifede) Gassendi ikisinin ortasını bulmuş- tu: — Nasıl su buhar, odun ateş olu- yorsa, hayvanların da teşekkül ettik- leri uzuvlar cevher olur. Bu maddi çev. here ruh diyebiliriz... Gassendi'nin iddiası bilhassa din. dar felezoflara yumuşak geldi. Bu id. ei ele alıp şöyle bir neticeye vardı- — İki çeşid ruh vardır. Biri maddi ruhtur, lâyemut değildir, fanidir, ölür. Bu ruhta his vardır, düşünce kabili- ni değildir, ölmez. Bu ruh da hassas tir, düşünce kabiliyeti bu ruhta da mevcuttur, üstelik fikri ve iradesi de vardır. Hayvanların ruhu maddi ruh» tur. Yaşadığı müddetçe hisseder, dü- şünür, hatırlar, fakat hissettiğini, dü- gündüğünü,. hatırladığını farketmez, anlamaz. Düşünen ve düşündüğünü bilen ancak İnsandır. | “.“ Tâ Fonten bu münakaşaları dinle- ye dinleye hayvanları dile getirdi, Hay- vanları konuşturduğu manzum masal- ları hep o münakaşâların ilhamıdır. Ancak La Fonlen de işin içinden çıka. | mamıştır. İlk zamanlar Jâdini bir zih- niyetle, hayvan sevgisine kapılarak ba- yan Sevinyenin fikrini müdafaa etki, «Farelerle yarasa. masalında yarasa kaçamasınlar diye farelerin bacakla. rını koparıp bir ağacın kovuğuna dol. durur ve karı acıkdıkça gidip fare lerden birini yer. La Fonten yarasanın yaptığı şey için: «Eğer bu akıllıca bir iş değilse, ben aklın ne olduğunu bil- miyoruma diyor. Sonra dini bir mis- © tisizmaya kapılıyor. Diyor ki: oHay- yanların akıl ve fikirleri cisimden iba- herşey irade ile hareket eder.» ». Madde ve ruh, insan insan olalı. danberi çarpışıp duruyor ve çarpışıp duracakuır. Maddeden gayri ruha inanmıyanların yanında ruhtan gayri maddeye inanmıyanlar bulunacak, bu sonuncular dini mistisizmaya kapılıp hayvanların ruhları yoktur diyecek, evvelkiler: Eğer inansaydık hayvanla» rın da ruhu vardır derdik! sözile me- seleyi hallettik sanacaklar ve bu böy- Tece sürüp gidecektir o Selâmi Sedes Apartıman sahipleri Boş dairelerinize hemen İyi kiracı bulmak için <Akşamsın KÜÇÜK İLÂNLARI'ndan isti- fade ediniz. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: