12 Ocak 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

e ; p | | icaret odası “meclisi toplandı Riyaset divanına ve idare heyetine ayni zatlar seçildiler Ticaret odası meclisi dün öğleden sonra toplanmıştır. Geçen senenin zaptı okunduktan sonra ticaret ve zahire borsasının kaydiye ücretlerin- de yüzde elli nisbetinde tenzilât ya- Pılması hakkındaki teklif müzakere ve kabul edilmiştir, Müteakiben ticaret odası riyaset divanı ve idare heyeti in- lihabına geçilmiştir. Gerek riyaset divanı ve gerek idare heyeti geçen #enekl zevattan mürekkeptir. Ancak geçen seneki idare heyetinden B. Sa- deddin mebus intihab olunduğu için bu sene ticaret odası idare heyetinde onun yerini B, Suad Karaosman al- mıştır. İntihaplardan sonra ticaret ve za- hire borsası 939 bütçesinin müzake- resine geçilmiştir. Borsada 939 sene- sinde 17,000 lira kadar fazla varidat temin edileceği tahmin olunmakta- dır. Borsanın varidatı gittikçe çoğal- dığından kaydiye ücretlerinde ten- zilât yapılmıştır. 938 fazlai varidat 13,960 bütçe yekünu 95,222 liradır. Hakkı huzur meselesi Bütçenin müzakeresi sırasında ida- re heyeti âzalarına 5460 lira hakkı huzur verilmesine itiraz eden eski Ji- «man şirketi müdürü B. Hamdi demiş- tir ki; — Borsa çok iyi çalışıyor. Her hu- susta faydası görülüyor. Fakat ben- ce hakkı huzur mikdarı çoktur. "Ticaret odası Kâtibi umumisi B, Cevad Nizami demiştir ki: — Âzalar on, reis 15 lira alır, Bu para her toplahtıda verilir. B. Hamdi tekrar söz alarak: — Tüccara faydalı olmak için kay- diye ücretini indiren ve neşriyat için 100 lira ayırabilen bir müessesede bu kâdar hakkı huzur banaçok gibi geliyor. Belki azalması daha doğru olur. Temenni mahiyetinde söylüyo- rüm. Ben arkadaşlarımın naza ri dikkatini celbetımek istiyorum. Belki onlar bu parayı fazla bularak badcma beş lira kabul etmeyi kendi- leri teklif ederler. Borsa kâtibi umumisi B.Akifde miştir ki: — Verilen hakkı Kuzur çok değildir. İçtimada kaybedilen vaktin bile kar- şılığı değil de ancak, toplantıya gele- bilmek için yol masrafı olabilir. Bundan sonra müzakereye devam ve bütçe aynen kabul edilmiştir. Da- ha sonra ticaret odası bütçesi de 181,702 lira olarak kabul edilmiş ve toplantıya nihayet verilmiştir. Atpazarı Topçular mevkiine kaldırıldı Fatihdeki Atpazarı dünden itiba- ren Rami ile Eğimekapı arasındaki Topçular mevkiine (kaldırılmıştır. “Topçularda müsald ahırlar bulundu- ğu İçin burası at alış, satışına müsa- id görülmüştür. Pazar, dün ilk defa Topçulârda kurulmuştur. (CAkşam)ın edebi romanı 5 Tam kiste m a Tayyare piyangosu Bugünkü çekilişte kazanan numaraları dercediyoruz 15000 Lira kazanan numara 16202 Bu numaranın son iki rakamı ile nihayet bulan biletler 20 lira, yani 1/10 biletler 2 lira amorti kazanmış- lardır. 10000 Liralık | mükğfat GIA 3000 Lira kazananlar Jira kazananlar 20741 16542 Lira kazananlar 1643 38166 31877 14178 25705 18053 o 5507 21731 35612 39375 o 18238 7994 5215 İ 24010 13487 23369 200 lira kazananlar 31524 12286 10445 28796 26012 9401 2489. 14616 16194 6762 18497 20238 22701 33823 22502 21085 — 412 624 13032 16298) 8857 17748 21219 İ 28838 25357 37762 1549 23159 2743 28405 14933 35157 19089 100 lira kazananlar 25912 24020 9108 11273 (6321 24107 32516 17602 16745 (o 5449 36710 14186 39701 14442 33404 26152 8584 6937 5121 16270 11656 36318 12384 33093 399 5753 1121 7104 20624 20258 34501 37614 38087 14532 13304 16688 O 4450 2040 19316 (Oo 116 16363 12792 2799 1544 31010 23263 39077 31730 YAPRAL AŞISI BURHAN CAHID İsrar etseydim elbet kalacaktık. Fa- kat onu düşüncelerinden uzaklaştır. mayı doğru bulmuyorum. Erkeğin en sevdiği kadın için bile yapacağı feda- kârlığın bir hududu olabilir. Feraga- tın aşktaki yerini inkâr etmem. Fakat hissi feragatlerin için için kemiren bir hakikat tarafları olduğunu da kâ- bul etmek lâzımdır. Şimdi büyük müzenin heykel daire- sindeki içiçe salonları dolaşırken içi- nin sıkıntısını belli eden hareketlerini görüyorum. Etrafında birçok merak. liların toplandıkları meselâ Venüs de Milo gibi sanat eserlerine bile aldırış elniyor. Üst katta resim dehlizlerine girer. ken sordum: — Sıkıldın zannederim. İstersen çı- kalım, Birdenbire toplandı. Nazik davran- mağa çalışarak: — Hayır, hayır, dedi, Seni düşünü- yorum. Pariste kadın için görülmesi lâzım daha enteresan yerler var di- nim için enteresan şeyin ancak Menton'daki gezintilerimiz oolduğu- nu ona söyliyemedim. Dedim ki: — Zaten öğle oldu. Çıkalım. Otele dönmek istiyordum. Bu arzu- mu ona doğrudan doğruya söyliyeme- dim: - — Yemeği otele yakın bir yerde yi- yelim. Birşey anlamadı. Otomobile bindik. Tekrar Şanzelizeye gelirken Figaro | idarehanesi sırasında şık hasır kok tukları tenteler altına saklanmış bir lokanta gözüme ilişti. İşaret ettim. İn- dik. Sokağa çıklığımızdanberi onun ilk defa yüzü güldü: — Mükemmel, Açık hava ve olduk- ça kalabalık. Bir köşede masaya yerleşirken da- yanamadıln. Sordum: — Kalabalıktan hoşlanıyor musun? Soruşumdaki maksadı anlamıştı, Kızardı: — Yalnızlık iyi birşeydir. Fakat ka» Jabalığa girip çıkıldıktan sonra!... Ben de onun ne demek istediğini 117139 4721 50 lira kazananlar 27189 35323 10381 25400 23421 11478 25646 187 37217 38894 13966 22813 37122 19807 17116 26982 28658 5670 11622 25842 39490 31026 11238 31219 16205 25121 8403 2669 16303 5443 18722 10150 39436 13419 5626 6966 32010 30493 8895 3527 32062 36472 12868 5329 10631 5981 4506 7263 30674 41 21454 11498 33756 38464 3794 38954 25461 271328 22363 18759 22343 17743 16441 35199 36122 15935 21904 35074 19352 15636 38230 36200! 37380 19072 5670 6450 29712 10279 25496 13019 11958 17879 38332 32250 22656 16760 351724 10931 30708 28244 6385 3089 8692 32892 41120 21964 25082 21537 34686 32218 14679 89176 28229 29342 1698 25589 11000 5845 23468 8969 30817 33224 19840 18711 31105 10575 0109 20012 20343. 24279 34045 29842 12611 21917 7123 25302 12991 1058 37029 28101 6324 13418 34861 11916 21642 20838 30 lira 31256 19957 31408 15196 31405 30436 20428 35104 1076 13220 5312 23392 20761 9592) 30249| 34237 31796 20816 30553 36372 8615 76 29439 17126 1749 24257 20556 19475 32827 15839 15013 30422 28975 5961 31603 4910 24028 71125 21151 11135 21575 16786 6013 4740 17167 29047 38411 29276 36577 23309 36921 sm Paristen nefret ediyorum. Beyahatimin sıkıntılı günleri baş- ladı, Dün gece onun israrile Florlan'a İ gittik. Parisin baş döndürücü kokuları, ve sü gibi akan şampanya. Kadınlığı vitamini bol bir meyva halinde ya- şamak ve zevk etmek hırsı ile köpü. ren ağızlara ikram eden Parisin en göz alıcı çiçekleri bütün tahrik edici vücud hareketlerile erkek avuçlarını şakırdattılar, Numaralar devam ederken yan göz- le Necmi beye bakıyorum. Siyah göz- leri hadekalarından taşacak gibi, Onu bu akşamki kadar neşeli görmedim. O kadar çok şampanya içti ki endişe etmeye başladım. Birkaç kere dans et- tik, Parisin erkek hislerini kamçılıyan o exoligue kokuları midemi bulandır- mağa başlamıştı. Gece yarısından bir kaç saat sonra artık otele dönmemizi söyledim. Arzularımın emir gibi kabul edilmesine alıştığım için hemen kal- kacak zannettim. Gözlerini sahne. den ayırmadan cevap verdi: — Acele etme canım, otel iki adım- Jık yer. Birdenbire yerimden fırladım ve masanın üzerinden çantamı aldım; — Benim istirahate ihtiyacım var. Sen istersen kalabilirsin* 23234 24198 26445 21512 130 19617. 1455 26058 8284 11290 25407 30958 21523 12969 32368 24002 5428 21868 35562 39418 36814 9574 22528 23027 19011 16762 21510 39314 1291 12451 11128 29519 28675 36035 31860 35427 25202 2842 764 28306 15793 20252 7045 23973 31738 20956 19440 17024 19326 36751 29178 32361 17661 28552 30676 4500 30653 36762 14210 48638 16135 29251 37059 25390 33607 23181 IT 24757 14212 11024 3421 26729 4269 12335 29736 31221 13304 10194 18075 24342 15228 21960 13692 33564 20787 37054 48099 11700 28035 23183 7549 5516 33627 34172 37208 40246 33574 11287 35804 15282 259084 22584 7849 3821 9093 38468 18275 16297 28136 32868 2883 57594 12907 2547 1237 7218 35255 2472 12872 32093 26245 28221 25442 14155 4768 8179 8841 33515 38114 36659 2080 15118 14326 17159 8214 19141 19584 10929 29086 15065 858 31537 19736 11093 16569 5847 12844 31079 21166 16643 13470 1988$ 33739 21585 22055 27391 49957 23082 3913 28258 30766 14583 424 16972 37697 12504 3087 39271 25378 28647 15597 ; 20000 Liralık mükâfat En son çekilen ve kırk kişi arasın- da taksim eğilen 20 bin liralık bü- yük mükâfatı aşağıdaki numaralar kazanmışlardır: 31256 (25037 8538 14222 19513 37511 35844 36633 39335 28879 19522 48052 39041 34082 11568 4389 (34062 6169 1 4848 14576 O9242 19966 35291 15526 12778 14888 36555 30609 36062 12542 17204 5955 49655 32816 2150 14438 22079 15763 10206 sareneneransaAnsEEr ERA ENEEAAN EEE SARARAN, Havagazı şirketlerine iki aylık stok kömür bulundur- maları bildirildi Geçenlerde fırtınadan, kömür yük- Mi on vapurun karaya oturması, bir vapurun batması ve üç yelkenlinin de hasara uğraması üzerine kömür buhranından korkulduğunu yazmış- tık. Vaziyeti göz önüne alan Belediye, bir kömür buhranı ihtimali karşı- sında, şehrin cereyansız kalmaması için daima iki aylık stok bulundur- malarını Havagazı şirketlerine bildir- miştir. Yürüdüm ve bir gölge gibi beni ta- kip etti. Hatasını anlamıştı. Dışarı çıkarken özür diliyordu: — Eğlendiğini zannediyordum. Sıkıl- dığım bilseydim... Cevap vermedim. Otele gelinceye kadar konuşmadık. Ben soyunurken etrafımda dolaşıyor. Banyo edeceksem hazırlıyacağını söylüyor. Çoraplarımi çıkarmak için yardım ediyor. Dedim ki: — Paris enteresan bir yer. Fakat biribirlerini sevenler için değil! Dudaklarının hararetini dizlerimde hissediyorum: — Senin varlığında benim için her yer birdir. Parmaklarım siyah saçlarının dal gaları arasında dolaşıyor: — Ben de herşeyi senden bekiiyo- rum, Hayattan ve muhitten değil! #e Bugün uzun bir otomobil gezintisi yaptık. Versaya kadar. Sarayı ve bah- çeleri gezdik. Büyük havuza akseden gölgemin fotoğrafını aldı. Elele or- manlarda dolaştık. Bugünüm o kadar iyi geçti ki Parisi unuttum. Artık gezinti programlarını ben ya- piyorum. Yarın Fontainebleu'ye gidiyoruz. ... Bahar ayları Paris sayfiyeleri o ka- AN Nomikos vapuru dün geldi Kaptanı, Millet vapurile çar- pışmanın nasıl olduğunu anlatıyor Ereğli faciasında adı çök geçen Nömikos Yunan şilebi dün akşam 1i- manımıza gelmiştir. Vapurun kaptanı Dimitri kendisile görüşen gazeteci- lere şunları anlatmıştır: — Bizim vapur 30 tondur. Bir o kadar da kömür alarak Zonguldak- tan hareket ettik. Birdenbire hava bozulunca Ereğliye sığınmak istedik; mana girdik, Limanda bir çok va- purlar vardı. Hepsi de karaya yakın demirlemişlerdi. Ben onların açığına demirledim. Fırtına gittikçe şiddetini arttırı- yordu, Nihayet sabah saat beşe doğru bir karaltının üzerimize doğru geldi- ğini gördüm, Ortalık zindan gibi ka- ranlıktı, Göz gözü görmüyordu. Onun için üzerimize gelen vapurun ismini okuyamadım. Tayfalarla beraber, bi- ze yanaşmaması için gemiye bağır- maya başladık, Fakat onlar aldınş etmediler. Bunun üzerine demir bı- Taktık ve bizim vapuru biraz daha açığa götürdük. Buna rağmen vapur üzerimize düştü, bizim geminin baş bodoslamasına bindirdi. Zincirini ta- rıyarak üzerimize düştüğü anlaşılı- yordu. Çünkü vapur bize çarplıktan sonra, zincir almağa başlamıştı, Bu vapuru bir daha görmedik. Bizden açılmış ve karanlığa karışmıştı, Biraz sonra Nomikosun baş tarafı denize doğru çökmeye başladı. Mua- yene ettik, derin yara almıştı. Niha- yet geminin bumu hemen hemen tamamen suya girdi ve şiddetli dal- gular kaptan köprüsünü kırmağı baş- ladı, Batacağımızı anladım ve gemiyi karaya oturttum. Bize çarpan vapurun Millet vapuru olduğunu ve battığını ertesi gün kah- vede öğrendik. Nomikosu yüzdürdük- ten sonra baş taraflaki suyu bosal- tıp yarayı çimento İle kapattık ve buraya kadar öyle geldim.» Kaptan Dimitri deniz ticareti mü- dürlüğü tarafından bugün dinlecek- tir, Denizbankın tahsile gönde- receği talebeler Denizbankin Avrupaya tahsile gön dereceği talebeler staj müddetlerini doldurmak üzere çalışmalara devam ediyorlar. Slajyer olarak müsabaka imtihanile kabul edilen 15 lise me zuru Avrupada yüksek mühendis ve staj görmekte olan 30 ortamektep mezunu da mühendislik tahsil ede- ceklerdir. Ustabaşı yetiştirmek üzere Avru- paya talebe gönderilmesine lüzum görülmemiştir. İmtihanla kabul edi- len ilkmektep mezunları için Deniz- bank fabrikalarında bir kurs açıl mıştır. Talebeler burada staj görerek ustabaşı yetişeceklerdir. dar güzel ki çok defa kendimi Büyük- derede, Bendlerde ve Alemdağında zannediyorum. Bana kalsa Parisin içi. ne hiç girmiyeceğim. Onu sabah ge- zintileri için Bolonya ormanına alış- tırdım. Hiç itiraz etmeden bir gölge gibi yanımdan ayrılmıyor. O beni büyük moda mağazalarma sürüklemek istiyor. Burada iken elbi- se noksanlarımı tamamlamam lâzım. Fakat arzu etmiyorum. Birkaç yeni . tuvalet yaptırdığım zaman gene gece gezintilerine çıkmak arzusunun İş zelenmesinden korkuyorum, Paristen biran evvel uzaklaşmak için birkaç kere İsviçreden bahsettim. Bana daha dağ mevsiminin gelmedi. fini söyledi. Bugün yemeklen sonra sefaretleki bir eski arkadaşını göreceğini söyle- di. — Görebilirsin, Dedim, Benim za- ten biraz işim var, Akşama kara otel- den çıkmıyacağım. Gitti, Pek geç geldi. Sefarette bula- daha bir yıgın tafsilât, — Görebildin mi bari. — Tabii. Eski mektep arkadaşım. Gr. Yarın akşam da bizi yemeğ davet etti, — Kabul ettin mi? “Arkası var)